Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 1.04.2016 17:43:53

Sahte rapor ve izinle tatil (2)

Sahte rapor ve izinle tatil (2)

Bir evvelki yazımda dile getirdiğim, sahte hastalık raporu ve kamu görevlilerine devletin diğer birimlerinde olası işlerini yapabilmeleri için iyi niyetle yasalara hak olarak konan ``Mazeret izni´´nin suiistimal edilerek yapılan 16 günlük ailecek tatil konusuna o denli yorumlar aldım ki, konuya devam etmem farz oldu adeta.

Bu basit gözüken ama yüzlerce kamu görevlisinin içleri sızlamadan ``Benim yasal hakkım´´ diyerek yaptıkları bu haksız ama yasal gözüken suiistimale dur demenin zamanı gelmiş anlaşılan. Birçok okurum yapılan suiistimalin suç olduğu inancında ve devlet kasasından para çalmakla, vatandaşa verilmesi gereken hizmetten saat çalıp ay sonu tam maaş istemenin aynı kategoride bir hırsızlık olduğu düşüncesinde. Ağızbirliği ile bu tip sahtekar personelin maaşının kesilmesini, hırsızlama tatil günlerinin de emekliliğe sayılan günlerden düşülmesini öneriyor okuyucularım. Bence çok doğru söyledikleri ve önerdikleri.

Gelen yorumlardan anladığım, denetimsizlikten ve cezanın olmamasından dolayı sonuna kadar suiistimal edilen sendikal hakların ve sendikal faaliyetlerin artık gözden geçirilmesi ve 21. yüzyıla uygun hale getirilmesi gerektiğidir. Geniş tabanlı CTP-UBP hükümetinin icraatlarından bir tanesi de ``Grev ve Halk Oylaması Yasası´´ ile sendikal faaliyetlerle ilgili tüm yasaların acilen gözden geçirilerek çağdaşlaştırılması olmalıdır.

``Geçmişten gelen bir hak´´ diyenlere şunu anlatalım; Evet, İngiliz sömürge döneminde İngiliz yönetimi de ``Mazeret izni´´ vermekteydi. Bunu memurlarına hak olarak tanımıştı. Mazeret izni alacak personel, Müdürüne gider ve yazılı dilekçe verir, hangi devletin hangi dairesine veya da özel sektördeki hangi kuruluşa hangi işi yapmak için gideceğini belirtir ve izin isterdi. Genelde kendisine istediği gün için mazeret izni verilirdi. Ancak müdür ertesi iş günü, memurunun gideceğini beyan ettiği yeri arar veya ziyaret eder, memurunun gelip gelmediğini sorardı. Eğer gerçekten izin dilekçesinde beyan ettiği işi yapmışsa sorun olmazdı ama benim bir evvelki yazım da belirttiğim gibi yalan yere izin almışsa, anında görevine son verilir, emeklilik hakkı da iptal edilirdi. İngiliz Sömürge Yönetimi düzenini doğruluk esasına ve acımasızca cezalandırma sistemi üzerine kurmuştu, tıkır tıkır da çalışıyordu bu sistem. Bunu suiistimal eden bizim, yani KKTC`nin memurları ile bizim sendikalarımız oldu maalesef.

Komşumuz Rum tarafında da aynı kurallar geçerli.
Buna ilaveten sendikacılık anlayışı da birazcık farklı.
Eğer söz konusu memur, bir evvelki yazımda belirttiğim gibi sahte mazeret izni beyanı ve gerçekleri yansıtmayan tıbbi raporla 16 gün haksız bir tatil yapmış olsaydı, bağlı oğlu sendika kendisini çeker ve ``senin gibi bir sahtekârın bizim sendikamızda yeri yoktur. Bugünden itibaren üyeliğini iptal ediyorum´´ der, anında kapı dışarı ederdi.

Ama bizim sendikalarımız siyaset yapmak ve başkanlık koltuğundan yaşam boyu, yerel Türkçemizle de ``gademici başkan´´ sıfatı ile oturmak için elden gelen her şeyi yapmaktalar. Bizim kamuda örgütlü sendikalarımızın başkanlarının neredeyse tümü de ``gademici başkan.´´

Artık bu ``gademici başkanlık´´ yöntemine, yönetimdeki kişilerin de, yani başkan ve yönetim kurulu üyelerinin de her yıl koltuğa daha sağlam oturabilmek için üyelerden toplanan aidatlardan üyelere çeşitli menfaatler, çanta, seyahat, tatil gibi hediyeler sunmalarının önüne geçilmesi gerekmektedir. Sendikaların faaliyetleri ile ilgili yasalarda değişiklikler yapılarak veya da 21. yüzyıla uygun olarak bu yasaların yenilenerek halkımızın ve çalışanların gerçek sendikacılık hizmetine kavuşturulması lazımdır. Günümüzde birçok sendikamız, üyelerinin faaliyet alanlarında, devletimiz neredeyse dünyanın en kötüleri arasına kadar düşmesine rağmen, kendi faaliyet alanlarında çalışmak ve verimi yükseltecek girişimler yapmak veya da öneriler sunmak yerine, siyasetle uğraşmayı kendilerine görev addetmişler, maalesef&8230;
Dolayısıyla kamuyu tıkayan bu sistemin bir an önce düzeltilmesi, -çalışanın ödüllendirildiği, çalışmayanın haklarının budandığı- liyakat sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
1 Nisan 2016


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.