Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 24.11.2015 23:37:10

Su konusunda neler biliyoruz (1)

Su konusunda neler biliyoruz (1)

Gerçekte biz Kıbrıslı Türklerin üzerine, bildiğimiz veya da bilmediğimiz her konuda ahkam kesmede başka hiçbir millet yoktur. Her konuyu biliriz ve de hiç araştırmaya gerek duymadan da konuşur, fikir üretiriz. Bunlardan bir tanesi de KKTC`ye deniz içinden borularla Anadolu`dan su getirilmesi projesidir.

Bu proje ile ben ilk defa milletvekili olarak Mecliste yer aldığım 1977 yılında karşılaşmıştım. İnşaat Mühendisi olduğum için de, proje ile ilgili özel komitede yer alarak, enine boyuna incelemek fırsatım olmuştu. O dönemdeki maliyeti 55 milyon ABD dolarıydı ve Türkiye`de halen daha varlığını sürdürmekte olan ünlü bir şirket, deniz altından borularla Kıbrıs`a su getirme projesinin ön çalışmasını yapmış ve fizibilite raporunu hazırlayarak bize sunmuştu.

İlk sıkıntı maliyetiydi. Ne bizde ne de, 1974 Mutlu Barış Harekatı sonrasında ABD`nin koyduğu ambargo nedeni ile Türkiye`de yoklukların ve kuyrukların yaşandığı bir dönem olmasından dolayı Türkiye bütçesi içinde bu proje için ayrılabilecek bir meblağ yoktu.

İkinci sıkıntı ise, yapılan ölçümlerde ortaya çıkan 1409 metre deniz taban derinliğinin nasıl geçileceği ve yaklaşık 141 barlık basınca dayanacak boruları üretecek ve deniz dibine yerleştirecek teknolojinin olmamasıydı.

Bu nedenlerle de deniz altından borularla Kıbrıs`a su getirme projesi, gerekli malzemenin üretim teknolojisi ile boruları ve gerekli alt yapının inşa teknolojisinin istenilen aşamaya gelmesine dek bekletilmesine karar verildi ve ertelendi.

Kısmet bu güneymiş. Türkiye Cumhuriyeti`ne ne kadar teşekkür etsek azdır.

KKTC`ye Anadolu`dan gelmiş olan bu su ile Mesarya ovasında 95,930 dekar (95,930,000 m2) ve Güzelyurt`ta 71,538 dekar (71,530,000 m2), toplam olarak 167,468 dekar (167,468,000 m2) yani Kıbrıs dönümü ile 125,182 dönümlük bir arazi suya kavuşacaktır. Bu araziler üzerinde binlerce yıldır yapılmakta olan kuru ziraat ile yetiştirilmekte olan arpa, buğday, çavdar, yulaf vb tahılların üretimi tarihe gömülecek ve sulu ziraat ile yetiştirilen sebze ve meyve üretimine geçilecektir.

1 dönüm sulu arazide yetiştirilen sebze ve meyve gelirinin, minimum 10, maksimum 40 dönüm kuru arazide yetiştirilen tahıldan elde edilen gelire eş değer olduğu gerçeği dikkate alındığında, Anadolu`dan KKTC`ye getirilmiş olan bu suyun sadece tarım sektöründe çiftçiye sağlayacağı katkının gelir bazında ortalama olarak 25 kat fazla olacağı, tartışmaya gerek bile duyulmayacak bilimsel bir veridir.

Anadolu`dan KKTC`ye getirilmiş olan bu suyun bir başka ekonomik katkısı da direkt ve endirekt olarak sanayimize olacaktır. Genelde mevcut sanayi tesislerimizin neredeyse yüzde doksanbeşi üretiminde veya da üretim sonrasında birim maliyet fiyatına etki edecek düzeyde su kullanmaktadır. Kullandığı bu suyu, gıda üretiminde veya da gıda olarak tüketilmeyen mamul üretiminde kullanıyorsa, illaki arıtmak zorundadır. Su arıtmak her zaman pahalı olan ve birim üretim maliyetini etkileyen bir giderdir. KKTC`deki mevcut sanayimizin, Anadolu`dan gelmiş olan bu suyu kullanması ile maliyet fiyatlarını düşüreceği ve ihracatta rekabetçi fiyatlara sahip olacağı kesindir.

Bu suyun turizm sektörüne vereceği katkı ve maliyetlerde sağlayacağı düşüş, tarım ve sanayi sektörüne koyacağı katkıdan daha büyüktür. Günümüzde konaklama tesislerinin elektrik ve su giderleri, personel giderlerinden daha fazladır. Özellikle bir deniz ve güneş ülkesi olmamız nedeni ile konaklama tesislerinde kullanılan su ortalamanın çok üstünde olup, sadece arıtma ile elde edilebilmektedir. Bir metreküp arıtılmış suyun maliyeti 4 TL ve yukarısı iken Anadolu`dan gelmiş olan suyun maliyetinin 1 TL`den aşağılarda olması, bu suyun tarım, sanayi ve turizm sektörüne koyacağı katkının ne denli büyük olacağını ortaya koymaktadır&8230; (aralıklarla devam edecektir)

NOT: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nin Su İhtiyacının Karşılanmasına İlişkin Hükümetler Arası Çerçeve Andlaşma`sı metnini, bana ait olan sitemde, http://www.ataatun.org/?p=5160 adresinde görebilir, okuyabilir veya da indirebilirsiniz.

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
25 Kasım 2015


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.