Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 18.03.2018 23:02:04

SUÇSUZ SUÇLULAR..(2)

egemenlik ne gibi bir sınıfın elinde olursa olsun, onların hiçbiri, bu ülkeyi geçmişteki ``büyüklüğüne´´ ve gücüne kavuşturamayacaktır. Rusya`nın ulusal devletlere ve Ruslar devletine dağılması ve bölünmesi kaçınılmazdır. Bu katmaktan ayrılmaya giden tarihî zorunluluk sürecidir. Şimdiki SSCB şekline bürünen önceki Rusya`nın ömrü uzun değil, geçicidir. Bu ölüm öncesindeki son nefes, son çırpınıştır.´´ (Kurban, İklil 2014: 97). Bu satırlardan yola çıkarak Sultan Galiyev`in ne kadar öngörülü olduğunu, durumu doğru analiz ettiğini söylemek ve zekâsına hayran olmamak mümkün değildir. Sultan Galiyev`in dedikleri çıktı, 1991 yılının sonunda SSCB çöktü. Ünlü devrimci yazdıkları ve söylediklerinin bedelini ise hayatıyla ödemiştir.

İdam edilen, yargılanan, hapsedilen, sürgüne gönderilenlerin tümünün adını saymak imkânsızdır, ancak Kazan Tatar aydınlarının bazılarının adını hatırlamakta yarar vardır. Yazar Mehmüt Galeü (1886-1937); asker, üniversite hocası İlyas Aklin (1895-1937); yazar, eğitimci, siyasetçi Fatih Seyfi-Kazanlı (1888-1937); gazeteci-yazar Fatih Kerimi (1870-1937); tarih profesörsü Gaziz Gobeydullin (1887-1937); bilim adamı, eğitimci Gabdulla Şonasi (1885-1937); gazeteci-yazar Safa Borhan (1899-1937); oyun yazarı Kerim Tinçurin (1887-1938); tarihçi Hadi Atlasi (1876-1938); şair-yazar, gazeteci Kebir Tuykin (1878-1938); şair, oyun yazarı, folklorcu, tarihçi Fazıl Tuykin (1887-1938); şair-yazar Mansur Krıymov (1898-1938); şair ve yazar Lebib Gıylmi (1906-1938); şair, yazar, çevirmen, müzeysen, bürokrat ve siyasetçi Segıyt Sünçeley (1888-1941) ve daha niceleri. İdam edilenlerin büyük çoğunluğu milletine hizmet eden, çeşitli alanlarda millet uğruna mücadele veren, milletin gelişmesi için çabalayan, Kazan Tatar Dili, Edebiyatı ve Tarihine büyük katkıda bulunan milliyetçi Türk aydınlarıdır. Yargılanan, hapse atılan, idam edilenlerinden Mirseyet Sultan Galiyev, Galimcan İbrahimov gibi önde gelen isimler bazen ``komünist´´ diye suçlanmaktadır. Ancak söz konusu insanların komünizm şartlarında millete hizmet ettiklerini, milli menfaatleri savunduklarını unutmamak gerek.

İdamları yaşam biçimi haline getiren Stalin`in kurduğu ``korku imparatorluğu´´ 1953 yılındaki ölümünden sonra Stalin`in yanlışları dillendirilmeye, yapılan haksızlıklar sorgulanmaya başlamıştır. Akabinde idam edilen, hapse atılan, sürgüne gönderilen tüm insanlar ``aklanmıştır´´ (!). Geciken adalet, adalet değildir, derler. Ölenler aklansa ne olur aklanmasa ne olur, bu ailelerin mağduriyetini, yaşatılan zulmün izlerini siler mi? Çocuklarını kaybeden anne babaların evlatlarını geri getirir mi, kadınlara eşlerini geri verir mi, öksüz-yetimler babalarına kavuşur mu? Hayır. Onun için bu ``aklamaların´´ halkın nezdinden bir değeri bir anlamı yoktur. İftiraya kurban giden milyonlar, günahı alınan insanlar, suçsuz suçlular&8230; İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birisi olan Stalin Dönemi`nde yaşananlar aydın soykırımı olarak anılmalı ve böyle bilinmelidir.

Fransız yazar Albert Camus`un (1913-1960) ``Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, insanların nasıl öldüğüne bakın.´´ şeklindeki sözleri Stalin Dönemi`nde yaşanan devlet terörünü değerlendirmek için yeterlidir. Stalin Devri`nde insanlar ölmemiş, öldürülmüş veya kurban gitmiştir. Bir zamanlar ``halklar zindanı´´ olarak adlandırılan Rusya, günümüzde ``milletler mezarlığına´´ dönüşmüştür. Stalin Dönemi`nde gerçekleştirilen soykırım milyonları kapsamış, günümüzdeki Putin siyaseti ise milletleri kökünden yok etmeyi hedeflemektedir. Rusya`daki Rus olmayan milletler, zindandan doğru mezarlığa götürülmektedir.


Kaynakça:
1. Kurban, İklil, Yaşlı Tarihin Yankısı (Bulgar-Tatar Tarihi ve Medeniyeti, İstanbul 2014.
2. Kurban, Roza, Biz İdil`den, Ural`dan.. İstanbul 2014.
3. Mostafin, Rafael, Repressiyelengen Tatar Edipleri (Cezalandırılan Tatar Edipleri), s:77-79, Kazan 2009.
4. Möhemmediyev, Rinat, Sirat Küpere (Sirat Köprüsü), Kazan 1992.
5. Litvin, Aleksey, Sledstvenniye Dela Kak İstriçeskiy İstoçnik (Tarihi Kaynak Olarak Soruşturma Dosyaları), Gasırlar Avazı (Asırlar Avazı) Dergisi, Kazan, Mayıs 1995, s: 170-176.
6. Sattarov, Gomer, İsemeñ Matur Kemner Kuygan! (Adın Güzel, Kimler Koymuş?), Kazan 1989.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.