Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 23.11.2017 22:39:44

TATARİSTAN ANAYASASI`NIN 25.YILI. (1)

TATARİSTAN ANAYASASI`NIN 25.YILI. (1)
Roza KURBAN

Bir milletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasîye ANAYASA denir. Tataristan Anayasası`nın hazırlanması ve kabulü belirli olayların yaşanmasından sonra ortaya çıkmıştır. Olaylar zinciri, 1980 yılının sonlarındaki değişimler ile başlamıştır. 1990 yılında esen demokrasi rüzgârlarından Tataristan da nasibini almıştır. 1990 yılının 30 Ağustos tarihinde Tataristan Parlamentosu Yüksek Şurası, Tataristan`ın Devlet Egemenliği Beyanatı`nı kabul etmiş ve Tataristan`ın bağımsızlığını ilan etmiştir. 1991 yılının sonunda Sovyetlerin çöküşünden sonra Tataristan`ın bağımsızlığı Rusya tarafından tanınmamış ve Tataristan referanduma gitme kararı almıştır. 21 Mart 1992 tarihinde gerçekleşen halkoylamasında halkın 61,4`ü Tataristan`ın bağımsızlığı yönünde oy kullanmıştır. 21 Mart tarihinde halktan gelen güvenoyuna dayanarak Tataristan kendi anayasasını hazırlamış ve anayasa Tataristan Parlamentosu`nda 6 Kasım 1992 tarihinde kabul edilmiştir. Tataristan Anayasası`nın giriş sayfasında şu satırlar yer almaktadır: ``Bu anayasa, Tataristan Cumhuriyeti`nin devlet statüsü hakkındaki halk oylaması sonucuna göre kabul ve ilan edilmiştir.´´(Tataristan Cumhuriyeti Anayasası 1995: 5). Tataristan Anayasası`nın 1 maddesinde Tataristan`ın egemen demokratik bir devlet olduğu belirtilmiştir. Tataristan Anayasasının 4.maddesinde resmi dil konusu şu şekilde ele alınmıştır: ``Tataristan Cumhuriyeti`nde resmi diller `` eşit haklara sahip Tatar ve Rus dilleridir.´´ (Tataristan Cumhuriyeti Anayasası 1995: 6).

1992 yılında kabul edilen Tataristan Anayasası aradan geçen 25 yıl içerisinde 17 defa değiştirilmiş olup, birçok madde çıkartılmış, eklemeler yapılmıştır. Tataristan Anayasası`na en büyük darbe 2002 yılında yapılmıştır. 2002 yılında ``yeni redaksiyon´´ bahanesiyle ikinci Tataristan Anayasası kabul edilmiştir. Bu bağlamda Tataristan Anayasası`nın içinden birçok önemli madde çıkartılıp içi boşaltılmıştır. 1992 yılında kabul edilen Tataristan Anayasası bir başarı mı, yoksa başarısızlık mıydı? Tataristan Anayasası hazırlık sıralarında başlayan tartışmalar, Anayasa`nın kabulünden sonra da devam etti. Bazılarına göre Tataristan Anayasası`nın kabulü büyük bir başarı, bazılarına göre ise Tatarları yok etmek için tasarlanan bir projeydi. Günümüzde gelinen noktaya bakıldığında, 1992 yılında Anayasa ile ilgili kaleme alınan yazıların, başımıza gelecekleri önceden görmüş insanlarca yazıldığını söylemek mümkündür. Özellikle yazarların ``resmi dil´´ konusundaki endişelerinde ne kadar haklı olduklarını görmek üzücüdür. Zamanında yazılanlara kulak verilseydi, bugün dilimiz yok olma noktasına gelmezdi..

6 Kasım 1992 tarihide Tataristan Anayasası`nın Tataristan Parlamentosu`nda kabulünden hemen sonra gazetelerde konuyla ilgili yazılar yazılmaya başlamıştır. Tarihçi, bibliyograf Ebrar Kerimullin`in (1925-2000) 18 Kasım 1992 tarihinde ``Şehri Kazan´´ gazetesinde yayımlanan ``Tataristan Anayasası ile İlgili Düşünceler´´, aynı gazetenin 18 Kasım 1993 sayısında yayımlanan `` `Katran Kovası` Nereye Götürüyor?´´ başlıklı yazıları Tataristan Anayasası`ndaki terslikleri ve bu tersliklerin ileride ne gibi sonuçlar getireceğini açıkça ortaya koymaktadır. Kerimullin bilhassa Tataristan Anayasası`ndaki ``resmi dil´´ konusunun yanlış olduğunu dile getirmiştir. Kerimullin, 18 Kasım 1992`de kaleme aldığı yazısına şöyle bir giriş yapmıştır: ``6 Kasım`da Tataristan Cumhuriyeti`nin Yeni Anayasası kabul edildi. Ondan sonra Yüksek Şura milletvekilleri, Tatar dilindeki yayınlar, duyguya kapılıp, anayasaya methiye düzmeye başladılar. O da yetmezmiş gibi, o günü Halk bayramı ilan ettiler.´´ (Kerimullin 1996: 347-348). Ebrar Kerimullin, Tataristan Anayasası`nda Tatar ve Rus dillerinin resmi dil olarak kabul edilmesinin Tatar diline ne getireceği konusunda şunları yazmıştır: ``İlk olarak, kara dikta sisteminden azat olmayan, idarecilerin büyük çoğunluğu komünist ideolojinin temsilcileri, mankurtlar, Rus şovenleri üstünlük ettiğinde, Tataristan Anayasası`ndaki iki resmi dil maddesi milli dilimizi koruyabilecek mi? Ben buna inanmıyorum. 1921 yılında da Tatar Dili resmi dil olarak ilan edilmiş ve Anayasa`ya alınmıştı. Ve bu durum asla kullanımdan kaldırılmadı. Buna rağmen, neden milli dilimiz bazı ailelerde mutfak dili durumuna geldi? Milyonlarca insan ana dilinden vazgeçti, onu kaybetti, gereksiz duruma getirdi.. Milli dil.. milletin bağımsızlığının temelidir. Milli dilsiz milli bağımsız devlet olamaz.. Tataristan`da Tatar Dili ile Rus Dili`nin resmi dil yapılması.. Tatar Dili`ne karşı kabul edilen ölüm fermanıdır, demek ki, Tatar milletini yok etmenin yoludur. (Kerimullin 1996: 348-349). Kerimullin yazısında Tataristan Anayasası`nın birçok maddesi ile ilgili fikirlerini beyan etmiş ve şu sonuca varmıştır: ``Özetle, 6 Kasım`da kabul edilen Tataristan Anayasası az çok var olan Tatar milletinin yok olmasına yol açmaktadır. Tataristan`ın dışında yaşayanlar artık millet olmaktan çıkmıştır. Tataristan`dakiler de şimdi uçurumun kenarına yaklaşıyor, Kazan`dakilerin mutlak çoğunluğu ise mankurtlaşmıştır.. Ben bu Anayasa`yı bizim bağımsızlığımıza değil de, Rusya kölesi olmaya yönlendirilmiş bir Anayasa, olarak görüyorum. Kendini bağımsız olarak görmek isteyen ülkenin Anayasası`nda kendi ordusu, kendi parası, kendi gümrüğü gibi şeyleri olması gerek. Onlar.. yoktur. Tatar milli bağımsızlığı için mücadele veren birçok kişinin, yalakaları ayakta alkışlayıp kabul ettikleri belgeleri, onların aslını tez zamandan anlamaya başlarız. Ancak o zaman geç olabilir. Korkuyorum, biz bu sefer kendimiz parmak kaldırarak, 1552 yılının 15 Ekim`ini geri döndürmedik mi?´´ (Kerimullin 1996: 354-355).

Ebrar Kerimullin ileriki yıllarda da Tataristan Anayasası ile ilgili fikirlerini yazıp paylaşmaya devam etmiştir. 8 Mayıs 1993 tarihinde ``Şehri Kazan´´ gazetesinde kaleme aldığı ``İçtihat Etmenin Zamanı´´ yazısına Kerimullin şu sözlerle başlamıştır: ``Bugün bizim kendi Anayasamız var. İyi mi o, yarım-yamalak mı, biz ona itaat etmeli, ona göre yaşamalıyız.´´ (Kerimullin 1996: 361). Bu aşamada Kerimullin Anayasa`ya uyulması gerektiğinin farkındalığıyla Tatar ve Rus Dillerinin eşit olması gerektiğinin altını çizmişti. Tatar ve Rus Dillerinin Tataristan Anayasası`nda resmi dil olarak kabul edilmesini Ebrar Kerimullin ``milletimizi zavallılığa mahkûm ediyor´´ demiş ve Yüksek Şura toplantılarında yapılan konuşmaların Rus dilinde yapılmasına isyan emiştir: ``Yüksek Şura oturumlarının sırf Rusça gerçekleşmesinden bıktık usandık artık. Bunun sorumlusu kim? Sorumlu biziz! Eğer toplantılarda Tatarca konuşmalarını istiyorsak, iki resmi dili de bilmeyen insanı.. Rus mu o, Tatar veya Yahudi mi? ileride milletvekili olarak seçmemeliyiz. Bu bizim ihtiyarımızdadır. Oysa Rus dilini bilmeyen, ya da az bilen insan halen ikinci sınıf insan olarak kalıyor.´´ (Kerimullin 1996: 364). Kerimullin, ``Tatar Dili sadece Tataristan`da sağ-salim kalabilir. Zira başka yerde Tatar Dilli bir devlet yoktur´´, demiş ve yazısını şöyle sonlandırmıştır: ``Ben Anayasa`mızın milletimizi uçuruma götüren maddelerinin üzerinde durdum. Eğer aklımız başımıza gelip, neyin ne olduğunu anlarsak, bizi uçuruma sürükleyen söz konusu maddelerin de gücünü zayıflatabiliriz, diye düşünüyorum. Önümüze hangi bir karşılıklar çıkarsa çıksın, bizim geleceğimiz ümitsiz değil, geleceğimiz bizim ellerimizde.´´ (Kerimullin 1996: 366-367).

Ebrar Kerimullin `` `Katran Kovası` Nereye Götürüyor?´´ (1993) başlıklı yazısında, 1992 Tataristan Anayasası`nın kabulünden sonra geçen süreç içerisinde yaşananlara özet niteliğindedir. Kerimullin, ``Yüksek daireler, onun çalışanları, hatta mankurtların dahi her fırsatta övdükleri Tataristan Anayasası milletimizi uçuruma götürmesine ``hukuki´´ yolu açan, Rusların at arabasına takılan katran kovası olduğunu günümüzde anlayanların sayısının arttığında şüphe yoktur.´´, diyerek 1 yıl önce yazdıklarının arkasında durmuştur. (Kerimullin 1996: 397). Kerimullin bu yazısında 11-12 Aralık 1993 tarihinde gerçekleşecek olan Rusya seçimlerine katılmanın yanlış olduğunu vurgulamış ve kendinin de kesinlikle bu seçimlere katılmayacağını söylemiştir. Kerimullin yazısını şu uyarılarla sonlandırmıştır: ``Günümüz şartlarında bizim temel, en kutsal görevimiz: Rus Emperyalizmi`nin kurduğu korkunç oyuna, siyasi tuzağa düşmemek, onu ifşa etmektir. Rusya hâkimiyeti asla adalet, dürüstlük ile iş yapmayı bilmedi ve bilmiyor da. Biz seçimleri boykot etmeli, ona katılmamalıyız. Ben bunu sizden, millettaşlarım, tüm bilincim, hayat tecrübem, Rus ideolojisinin ve siyasetinin iki yüzlüğünü derinden anladığımdan yola çıkarak, tüm canı gönlümden, tüm varlığımla rica ediyorum.´´ (Kerimullin 1996: 401).


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.