Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Dr. Reşat DOĞRU - (Ziyaretci) 3.12.2012 16:47:18

TÜRK DÜNYASI MİLLETİMİZİN GELECEĞİDİR

TÜRK DÜNYASI MİLLETİMİZİN GELECEĞİDİR

1990 yılların başında Sovyetler birliğinin dağılması ile beraber Orta Asya da yaşayan Türklerin bağımsız devletleri olmaya başlamıştır. Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bağımsızlık ilanını takiben o ülkeleri ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti devleti olmuştur. Dünya konjektinde Kıbrıs Türk Devletinden sonra, 5 tane daha bağımsız Türk devleti olması ülkemizdeki insanlarımızın hepsini çok heyecanlandırmış, acaba biz oralarda neler yapabiliriz şeklinde düşünceye sevk etmiştir. Yıllardan beri ifade edilen ancak kabul edilmeyen Turan ülküsünün gerçekleşmesi, birden Adriyatik`ten-Çin Seddine kadar Türklerin varlığının ortaya çıkması ülkemize yeni ufuklar açmıştır.
Türk Devleti bağımsızlığını kazanan bu ülkelerle çok önemli ilişkiler kurmuş, çok önemlide hizmetler yapmıştır. Ülkemizi yöneten insanlar o bölgelere yoğun ziyaretlerin yanın da, önemli projelerde gerçekleştirmiştir. Bunların bazılarını şöyle sıralayabiliriz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, buralarla ilişkilerini geliştirmek ve yardım faaliyetlerinde bulunmak için, Türk İşbirliği ve Kalkınma idaresi Başkanlığını kurmuştur. TİKA, kurulduğu günden, 2002 yılına kadar ve sonrasında da, çok önemli faaliyetlerde bulunmuştur.
Türkiye ve Türk Dünyası ile ilişkilerde TİKA tarafından yürütülmekte olan teknik çalışmaların artık kurumsallaşmış olarak yürüdüğüne şahit olmaktayız. Bu, Türkiye`nin başarısıdır. Kurulduğundan bugüne kadar geçen 16 yıllık kısa sürede kazanılmış önemli bir deneyimdir.
Bu faaliyetlerin önemlilerine baktığımızda bazıları şunlardır.
- Kırgızistan da Manas, Kazakistan da Ahmet Yesevi Üniversitesi,
- Moğolistan Türk Anıtları projesi ve yakın zamanda açılan Bilge Kaan karayolu,
- Hoca Ahmet Yesevi Türbesi ve Külliyesi restorasyonu,
- Sultan Sencer Türbesi ve Külliyesi restorasyonu,
- Kırım Türklerini konut edindirme projesi,
- Gagavuzyeri içme suyu projesi, Balkanlarda gerçekleştirilen uygulama ve restorasyon projeleri,
- Tacikistan da şehirlere su getirme projesi,
- Azerbaycan da HACMAZ bölgesine, numune, tarım çiftlikleri ve yaygın çiftçi eğitim Projesi,
- Kırgızistan Bişkek te, numune Kobi yatırımları,
- TÜRKSOY ve Türkoloji Projesi, gibi çok sayıda Projesi sayılabilir.
Bunların yanında, çeşitli uzmanlık eğitimleri, TÖMER gibi, Türkçe Eğitim Merkezlerine, yatırımlar sayılabilir. Türk Dünyasının her tarafına, ulaşılmaya çalışılmıştır. 16 yılda 53 ülkede 5000 den fazla Proje gerçekleştirilmiştir.
Bu Projelerin hepsi de büyük etkili projelerdir.
2002 yılı sonundan itibaren AKP iktidarında etkili, büyük projeler ortaya konulmamış eski projelerin bir kısmı takip edilmiştir.
Ayrıca TİKA faaliyetlerinde, hatta ismi bile çok görülmüş değiştirilmiştir. Şöyle ki, TİKA`nın kuruluş amacı incelendiğinde, faaliyet alanının, Türk dilinin konuşulduğu cumhuriyetler ve akraba topluluklara, yardım ve koordinasyon diye görürsünüz. Burada topluluk olarak anlatılan, BAĞIMSIZ DEVLET OLMAYAN TÜRK TOPLUMLARIDIR.
TİKA kuruluş kanununun amacındaki, konular aksine, kalkınma yardımlarına ilişkin koordinasyonun görev olarak verilmesi ile birlikte, kalkınmakta olan tüm ülke ve topluluklara, yardım şeklinde, bir misyona bürünmüş, bu yönlü faaliyet yapar, konuma gelmiştir. Bundan dolayı da TİKA koordinasyon ofisleri, Sudan dan Senegal, Etiyopya, Afganistan`a kadar çeşitli yerlere açılmıştır.
TİKA Filistin de olmalı, ancak Irak`ta, Kerkük`te, Musul`da, Telafer`de, Suriye`de, Halep`te, Lübnan`da, Beyrut`ta, Doğu Türkistan`da, Sencer Bölgesinde olmalı. O bölgelere yardım yaparak, ofis açmalıdır.
TİKA`nın, Afrika`ya açılım politikası çerçevesinde yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle asıl kuruluş amacına uygun olarak gerçekleştirmesi gereken çalışmalarda aksamalar görüyoruz.
Ayrıca, TİKA faaliyetlerinden bazılarının, sivil toplum örgütleri ile birlikte yürütüldüğü raporlarında yazılmaktadır. Acaba bu sivil toplum örgütleri hangileridir. İnşallah SOROS cu örgütler değildir. Yine son günlerde hakkındaki iddialar ile milletimizdeki yardımlaşma duygularının törpülenmesine neden olan Deniz Feneri Derneği ile birlikte başta Filistin`de gösterilen faaliyetler (Evlendirme yardımı, gıda yardımı ve Sünnet Şöleni) olmak üzere, sivil toplum örgütleriyle işbirliğinde daha dikkatli olunması gerekmektedir. Bu yöndeki çalışmalar ciddi bir şekilde denetlettirilmeli ve kamuoyu rahatlatılmalıdır.
Bugün, bütün dünya ülkeleri, Orta Asya da, üstünlük ve Enerji kaynaklarına, erişim mücadelesi verirken, biz neden böyle yapıyor, politika değiştiriyoruz. Anlamak çok zordur.
Bu gün Türkiye Türk Dünyası ilişkilerde bu çalışmaların daha ötesinde açılımlar yapılması gerekmektedir. Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik bağımsızlıklarına önemli katkıları yanında, Türkiye`nin de yararına olan, Doğu-Batı istikametinde ülkemizi, enerji ve ulaşım yollarında kavşak noktası yapacak olan NABUCCO ve TRACECA projelerinin gerçekleştirilmesi için gayret sarf edilmelidir.
Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı projesi çok önemlidir. bu proje Türk Dünyası Devletlerinin bağımsızlık göstergesidir. Bu projeye etraf ülkeler daha fazla dahil edilmelidir. Kazakistan petrollerini de buradan Akdeniz`e ulaştırılmalıdır. Ayrıca Türkmenistan doğalgazı Rusya`ya, Çin`e, Hindistan`a bırakılmamalıdır. Mutlaka trans hazar geçişleri için bir yol, bir kaynak bulunmalı, ülkemize getirilmelidir. Önümüzde ki dönemde, en çok enerji arzı önemli olacağına göre bu konuda başarılı olmak durumundayız.
Aksi halde son yıllarda konuşulmakta olan ve uygulanması için yoğun çaba sarf edilen kuzey- güney hattı enerji ve ulaşım projeleri kardeş ülkelerin ve Türkiye`mizin yararına olacak projeler değildir. Bu konuda ülke olarak daha fazla gayret gösterilmesi gerekmektedir.
Türk devleti, bu bölgedeki devletleri kaderine bırakmamalıdır. Onların her türlü, komşu ülkeleri dahil, sorunları ile yakından ilgilenmeli, sahiplenmelidir.
Azerbaycan, Türkmenistan. Kazakistan arasında hazar denizinin kaynaklarının kullanımında çok büyük sorun vardır. Bu konuda halcem rolü üslenmeli, duyarsız kalmamalıdır.
Diğer bir husus ise son yıl içerisinde Ermenistan ile ilişkilerde gelinen noktanın, başarı ve herkes memnun bir havada gösterilmesinin gerçeği yansıtmadığıdır. Bu ilişkilerde gelinen noktanın kamuoyuna yansıtılanın tam aksine, özellikle Azerbaycanlı kardeşlerimizi çok üzdüğünü bilmekteyiz. Bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.
Bu gün Azerbaycan`a ait olan Dağlık Karabağ ve 7 şehir Ermeniler tarafından işgal altındadır. Bu işgal gün geçtikçe unutturulmaya çalışılmaktadır. Bu konuyu, dünya kamuoyuna taşımalıyız. Ülkemiz BM başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşa üyedir. Bu kuruluşların tüzüklerinde insana değer vermek ve barışa katkıda bulunmak vardır. Ancak bu kuruluşların çalışmalarına bakılınca hiç de barışa hizmet etmedikleri, ABD ve AB`nin güdümünde kaldıkları görülmektedir. Ancak konu Türkiye ve Türkler olunca duyarsızlık kat be kat artmakta, her türlü söylemlerinden vazgeçmektedirler. Ancak Azerbaycan Türkleri, Ahıska Türkleri, Kırım Türkleri, Batı Trakya Türkleri, Kıbrıs, Kerkük, Musul Türklerinin çektiği çileleri, yapılan insanlık dışı uygulamaları unutmamalı, her platformda anlatma görevlerini yapmalıyız. Bu görev bizim tarihi sorumluluğumuz da olmak mecburiyetindedir.
Ahıska Türklerinin anayurtlarına geri dönüş yolunda karşılaştıkları sıkıntılar halen devam etmektedir. Geri dönüş için verilen süre dolmuştur. Bu sürenin uzatılması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Kırımda gerçekleştirdiği Konut projesini TİKA aracılığıyla AHISKA`lı kardeşlerimiz içinde mutlaka gerçekleştirmelidir.
Türk dünyası ile ortak yapılan projeler mutlaka takip edilmelidir. Bugün Manas ve Ahmet Yesevi Üniversitesi yanında Türk dünyasında birçok okulumuz vardır. Bu okulların yaptığı çalışmalar mutlaka denetlenmeli, araştırılmalıdır. Kurulduğu günden itibaren neler yapılmış envanterler çıkarılmalı, kamu oyuna açıklanmalıdır. Büyük öğrenci projesi ile binlerca öğrenci ülkemize getirilmekte ve okutulmaktadır. Bu çocuklara ülkemiz ve insanımız sahip çıkmalı kendi çocuklarımız olarak her türlü imkanı vermeliyiz.
Ayrıca, okullarını bitirip, ülkemizden ayrılan öğrenciler, kendi ülkelerinde, TİKA ofisleri aracılığı ile takip edilmeli, ilişkilerimizin devamı sağlanmalıdır. Ayrıca TİKA tarafından, o öğrencilerin Türk İşadamlarının açtığı işyerlerine girmesi ve iş bulması içinde çalışma yapılmalıdır.
Türk Dünyası ile ilişkiler bilimsel görüşlere ve gerçeklere saygı duyularak, bütünlük içerisinde, olmalıdır. Türkiye de birçok kurum ve kuruluşun, bu ülkelerle ilişkisi vardır. Bu ilişkileri tekrar gözden geçirilmeli bir koordinasyon yapılmalıdır.
Bu ilişkilerden, kimsenin haberi olmamakta ve büyük bir koordinasyonsuzluk yaşanmaktadır. Bundan dolayı da Türk Dünyasında, istenilen etkinlik sağlanamamaktadır. Bu amaçla, bütün dünyada, benzerlerinin olduğu, icracı bir bakanlık kurulmalıdır. Ancak 58. Hükümetle beraber, Devlet Bakanlığı bünyesinde bulunan Türk Dünyası Bakanlığı kapatılmıştır. Bu da unutulmamalıdır.
Kurulacak olan Bakanlığın adı Türk Dünyası Bakanlığı, Orta Asya Devletleri ile ilişkiler Bakanlığı vs. olabilir.
Bu Bakanlık kurulmadığı takdirde, TBMM Onur Ödülü sahibi Tarihçi Prof. Dr. Halil İNALCIK`ın Sayın Cumhurbaşkanımıza önerdiği, Cumhurbaşkanlığı himayesinde TÜRK DÜNYASI GENEL SEKRETERLİĞİ kurulmalıdır.
Bugün Türk Devlet Başkanları zirvesi, Türk Dünyası Akraba toplulukları başkanlığı gibi kuruluşlar vardır. Bunlar sadece toplantı yapan, hiçbir şey üretmez pozisyonda olmamalıdır. Aktif hale getirilmeli önemli projeler ortaya konulup, uygulamaya geçmelidir.
Türk dünyasının geleceği olan çocuklara ait projeler de mutlaka yapılmalıdır. Bu gün, Doğu Türkistan da insanlar nükleer denemelerin o bölgede yapılmasından dolayı, sakat çocuk doğumlarıyla karşı karşıyadır. Bunlar göz ardı edilemez.
Doğu Türkistan halkı çok zor durumdadır. Çin devleti bu bölgede çok ağır baskılar yapmakta, kardeşlerimize zulüm yapmaktadır. Bir avuç Doğu Türkistan kahramanlarına sahip çıkmalıyız. Doğu Türkistan`ın kahraman lideri Rabia Kazan hanımefendiye mutlaka sahip çıkılmalı ülkemize giriş ve çıkışına izin verilmelidir. Çin`in yaptığı dünya uygun kurultayını biz neden yapamıyoruz. ABD`nin kendi hesaplarına nasıl bu insanları terk ediyoruz.
Bugün ülkemizle Özbekistan arasında birçok problem vardır. Özbekistan`dan vazgeçmeyiz. Bu ülke ile mutlaka ikili ilişkilerimizi başlatmalı, geçmişi unutmalıyız. Bu tarihi sorumluluğumuzu mutlaka yerine getirmeliyiz. Türkmenistan ile ilişkilerde daha verimli olmalıdır. Kazakistan, Kırgızistan bugün kardeşlerimizin yaşadığı yerlerdir. Onların bize gelmesini beklemekten ziyade biz onlara gitmeliyiz. Devletler hayatında 20-25 sene zaman çok az bir süredir. O bölgelere yardım eder, beraber olursak, ileride daha büyük imkanlara kavuşabiliriz.
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev`in ilk defa dünyaya ilan ettiği TÜRK BİRLİĞİ söylemine sahip çıkmalı ve uygulamasınada geçmeliyiz. Belki bazıları buna hayal diyebilir ama AB dahil bazı kuruluşların Türklere bakışı değerlendirildiğinde, hayal olmayacağı ortaya çıkacaktır. Türk Birliği mutlaka kurulmalıdır.
Türk Cumhuriyetleri ile ilişkiler Egemenlik, Eşitlik, Ortak çıkar ve karşılıklı yarar temelinde, her alanda geliştirilmeli ve stratejik derinlik kazanmalıdır.
O bölgelere, başkalarının projeleri ile değil, kendi projelerimizle girdiğimiz zaman, etkili ve büyük devlet olduğumuzu, gösterebiliriz.
Lider ülke, Türkiye İdeali için, mutlaka Orta Asya Türk Devletleri ve akraba topluluklarla ilişkiler daha ilerilere götürülerek geliştirilmeli, tirihin, bize yüklediği, misyon yakalanmalıdır.


Dr. Reşat DOĞRU
Tokat Milletvekili


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.