Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 28.04.2015 22:01:40

Türkiye`nin Garantörlüğünden Niye Gocunuyorlar

Türkiye`nin Garantörlüğünden Niye Gocunuyorlar

Anastasiadis`in ve çalışma arkadaşlarının Sayın Akıncı KKTC Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptıkları açıklamalar benim çok dikkatimi çekti. Genelde böyle ortamlarda, iç siyasette sıcak günlerin yaşandığı dönemlerde ben gözümü başta Rum tarafı olmak üzere dışa çeviririm. Onların ne düşündükleri beni çok ilgilendirir.

Rum tarafından son 72 saatte gelen haberler, Rum siyasilerin ağzından çıkanlar gerçekten çok ilginç ve önemli. Seçim sonrasında hepsinin ellerini ovuşturduğu hayali canlandı gözümün önünde bunları duyup, okuduktan sonra.

Anastasiadis`in önce Güven Arttırıcı Önlemlerden bahsetmesi, Maraş`ın iadesine vurgu yapması, ekonomik sorunları çözdükten sonra müzakerelere ciddi olarak başlayacağını işittirmesi, hükümet sözcüsünün Türkiye`nin Garantörlüğünün 21. Yüzyıl kavramlarına göre gereksiz olduğundan bahsetmesi ve Omiriu`nun yeni Cumhurbaşkanı Akıncı`dan ``Sahte´´ diye bahsetmesi, ne düşündüklerini, akıllarında nelerin olduğunu ve geleceğe nasıl baktıklarını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Eğer Kıbrıslı Türklere, eskiden olduğu gibi, kendilerini Kıbrıs adasının mutlak hakimi ve aslanı olduklarını sandıkları zamanlarda uluslararası topluluklara yanıltıcı diplomatik mesajlar vererek Kıbrıslı Türkleri temizlemek veya da sindirerek egemenlikleri altına sokmak için silahlı saldırılarda bulunmak gibi niyetleri yoksa niye Türkiye`nin garantörlüğünden gocunuyorlar pek de anlamış değilim.

Türkiye`nin Garantörlüğünün, Rumların 1796 yılında ulusal kahramanları ve şair Rigas Fereos`un ortaya attığı Megali İdea ülküsünü gerçekleştirmelerine ve kendi elleri ile çizerek Viyana`da bastırdığı, her biri 50 x 70 cm boyutlarında 12 paftadan oluşan ve bitmişi de 200 x 210 cm. olan Büyük Helen İmparatorluğu haritasında özellikle içine kattığı Kıbrıs adasının, kurulmasını hayal ettikler Büyük Helen İmparatorluğunun bir parçası olmasını önlediğini düşündükleri kesin.

Her şeye rağmen, Yunanistan`ın ve kendilerinin batmış olmalarına, dünya devletleri arasında sahtekar millet olarak tanınmalarına rağmen hala daha Megali Idea fikrini bir gün gerçekleştireceklerini düşünmeleri ve bu nedenle de Türkiye`nin garantörlüğüne karşı çıkmaları, bana ne kadar artniyetli olduklarını söylemektedir. Bunun başka bir açıklaması yok.

16 Ağustos 1960 tarihine kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti`nin Anayasası`nın eki olan Garanti ve İttifak Antlaşmasının temeli, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Averof tarafından 1958 yılında Paris`te yapılan 1. ve 2. toplantıda atılarak taraflarca kabul edilmiş, 1959 Şubatında Zürih`te yapılan toplantıda da taraftar olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere`nin Dışişleri Bakanları altına imzalarını atmıştı. Anayasanın bütününe ise 1959 yılının Şubat ayında Londra`da yapılan son toplantıda tarafların Başbakanları ve Dışişleri bakanları ile Kıbrıs Türk ve Rum Halklarının liderleri imzalarını koymuşlardı.

Bu Garantörlük Antlaşmasını uluslararası hukuk kurallarına ve BM`nin geçerli uygulamalarına göre tarafların tümü mutabık olmadığı sürece hiç kimseler değiştiremez. Kıbrıslı Rumlar zaten 1963 yılının Kasım ayında Makarios`un Ankara`yı ziyaretinden beridir Türkiye`nin Garantörlüğünün kaldırılmasının peşindeler.

Niye ``Türkiye`nin Garantörlüğü´´nün kaldırılmasını istedikleri de 1963-1974 arasında yaşadığımız soykırımdan belli oluyor. Ki yukarıda da söylediğim gibi, eğer bir gün uygun bir ortamda Kıbrıslı Türklere saldırmak gibi bir niyetleri yoksa Türkiye`nin garantörlüğünden niye gocunduklarını da anlamak mümkün değil.

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@gmail.com veya ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
29 Nisan 2015


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.