Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 9.08.2018 23:14:09

ZULMÜN GİZLENEN İZLERİ..(2)

Dikkatli baktığında çalıştığı Taş Ocağı`nın gölün dibine gömüldüğünü fark etmiştir. Taş Ocağı`nın yok edilmesinden Gıylecev şöyle söz etmiştir: ``Bizim çalıştığımız dönemdeki taş ocağından ne bir sütün, ne bir bina, ne bir anı kalmış, her şey kırılıp dökülmüş, kaybolmuş, gömülmüş, parçalanmış, dağıtılmış, bitmiştir´´(Gıylecev 1997: 443). Gölün çevresine yazlıkların yapılmış olması yazarın aklına tekrar ``biliyorlar mı?´´ sorusunu getirmiş: ``Allah`ın lanet okuduğu, işbu terkedilmiş cehennem çukurunda binlerce tutuklunun uzun yıllık hasretinin yutulduğunu düşünmüyordur yazlıkçı-yabancılar! Rahatça, umursamadan yaşıyorlardır onlar!´´ (Gıylecev 1997: 443).

Geçmişinin izlerinden giden yazar Ayaz Gıylecev tüm gezisi boyunca aklında tek bir soru ile dolaşıyor ``Biliyorlar mı?´´. Çekilen acıları, uygulanan zulmü, akan kan ve gözyaşını, bu yolda kurban giden, hayata veda edenleri, onların mezarlıksız mezarlarını, genel olarak tarihi, yaşananları biliyorlar mı? Tarihi, geçmişi unutmak &8211; milli kimliğini kaybetmek demektir. Onun için tarih unutulmamalı her fırsatta hatırlatılmalıdır. Yazar geçmişi ile yüzleşmeyi, umduğunu ve bulduklarını şöyle özetlemiştir: ``Ben ne beklemiştim ki? Ne bulmayı umuyordum? Genel olarak, ne arıyorum ben bu terkedilmiş yolaklardan? Olmuş, geçmiş, geçmiş-bitmiş, kaybolmuş, unutulmuş. Belki de benim kanmayan gönlüm işbu ``unutulma´´ ile razı olmak istemiyor mu?´´ (Gıylecev 1997: 444). Stalin Dönemi`nde yaşanan zulmü unutturmak isteyenlere inat yaşanmışlıkları kitaplarına taşıyan, romanlar yazan yazarlarımız olmazsa nereden öğrenebilirdik o karanlık günleri. Arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolan Volınka Taş Ocağı gibi o devirde yaşananlar da unutulup giderdi eğer Ayaz Gıylecev ve daha niceleri gibi ``anı bekçisi´´ cesur yazarlarımız olmazsa&8230; Geçmişinin izini süren yazar geçmişte yaşananların acıların ötesinde geçim derdinde olan insanların adeta bir robota dönüştüğünü görüp üzülmüş, acısı katlanmıştır. Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yavancılaşan mankurtlar Ayaz Gıylecev`in üzüntüsüne üzüntü eklemiş. Yazar geçmişine mi, yaşananlara mı yoksa milletin geleceğine mi, niye üzüleceğine şaşırmıştır. Geçmiş kumsaldaki izler gibi yok olmuş, milli kimlik kaybolmuş, kimliksiz insanlarla inşa olacak gelecek ise tam bir muammadır. Geçmişin izlerini silmek, işlenen suçu zulmü ortadan kaldırmaz. Ne yapılırsa yapılsın, zulüm ne kadar gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın tarih ve ``unutulmaya´´ razı gelmeyen yazar ve tarihçiler var. Tarih geçmişin unutulmasına izin vermez, vermemelidir.

Stalin Dönemi`nin izlerinin gizlenmek istenmesini muhalif yazar Ayaz Gıylecev örneğinde gördük. Bu dönemde 60 milyon civarında insan Stalin siyasetinin kurbanı olmuştur. 60 milyonun bir kısmı idam edilmiş, bir kısmı hapse atılmış, bir kısmı ise sürgüne gönderilmiştir. Stalin zulmüne duçar olanlarla ilgili arşiv belgeleri bugüne kadar tam olarak açılmamış, ancak belirli bir kısmı açılmıştır. Onun için siyaset kurbanlarının sayısı katbekat fazla olduğu bir gerçektir. 2014 yılında Rusya Hükümeti`nce alınan gizli bir karar gereği, SSCB Dönemi`nde yargılananların arşiv belgeleri yok edilmiştir. Görünen o ki, Stalin Dönemi`nde yaşananları asla tam olarak öğrenemeyeceğiz. Stalin`in uyguladığı zulüm bugün de gizlenmeye, Stalin ise aklanmaya çalışılmaktadır. Stalin`in ``büyük siyaset adamı´´ olarak lanse edildiği, Stalin`e heykellerin dikildiği, ``tarihi adaleti tekrar diriltme´´ bahanesiyle Stalin`in sözlerinin şiar yapıldığı bir ortamda gerçekleri ortaya çıkarmak zor olduğu kadar imkânsızdır&8230;

Kaynakça:

1. Gıylecev, Ayaz, Yegez, Ber Doga! (Haydı, Dua Edelim!), Kazan 1997.
2. Kurban, Roza, Biz İdil`den, Ural`dan..., s: 90-98, İstanbul 2014.
3. Kurban, Roza, Balta Kimin Elinde, Töre Dergisi, Adana, Yıl: 4, Sayı: 44, Aralık 2016, s: 36&8211;39.
4. Mostafin, Rafael, Repressiyelengen Tatar Ediplere (Cezalandırılan Tatar Edipleri), s:28&8211;34, Kazan 2009.
5. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10.Baskı, Ankara 2005.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.