Ancak Mullen bu fikrin muhtemelen iyi sonuçlar doğurmayacağını belirtti. Adli amiral geçmişte de İran’a yapılacak olası bir saldırının Ortadoğu’da beklenmeyecek sonuçlar doğurabileceğini ifade etmişti.

Öte yandan, İran’ın nükleer silah üretmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Mullen, Tahran’ın tesislerine yapılacak bir saldırının mı yoksa İran’ın nükleer silah etmesine izin vermenin mi daha riskli olacağını bilmediğini söyledi.

NBC televizyonunun “Meet the Press” programında konuşan Mullen, yine de saldırı seçeneğinin geçerli olduğunu ve ABD’nin elinde hazır bir planı bulunduğunu belirtti. Mullen, “Önceden masaya koyduğumuz askeri harekat planları hala geçerli. Bu Başkan (Barack) Obama’nın değerlendirdiği alternatiflerden biri. Umarım buna ihtiyaç duymayız ancak İran’ın nükleer tesislerine saldırı önemli bir seçenek olarak elimizin altında bulunuyor” dedi.

Mullen’in açıklamalarda bulunduğu Pazar günü, İran Devrim Muhafızları’nın başkan yardımcısı Yadullah Yavani, IRNA haber ajansına eğer ABD nükleer tesislerine yönelik bir saldırı düzenlerse Basra Körfezi’ni tüm ülkeler için bir savaş alanı haline getireceklerini söyledi.

Yavani, “Eğer ABD çok ufak bir hata bile yaparsa, bölgenin güvenliği tehlikeye düşer” dedi. Yavani’nin ayrıca “Saldırı halinde Basra Körfezi’nde kimse için güvenlik söz konusu olmaz” dediği öne sürüldü.

Yavani, “Eğer ABD ve İsrail benimsediğimiz önemli değerlere karşı uyguladıkları önlemlerde ısrar ederse bizde kendimizi savunuruz” diye konuştu.

Bu arada, Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu’nun Pazartesi günü mevcut İsrail-Hizbullah ilişkileri hakkında bir rapor yayımlaması bekleniyor. Raporda, iki taraf arasında yenilenemeyen barış görüşmelerinin nedeninin devam eden çatışmalar olduğu ve iki taraf arasında yaşanacak büyük çaplı bir savaşın 2006’dakinden çok daha şiddetli geçebileceği belirtiliyor.