Bu yeni açılım macerası umarız çok pahalıya patlamaz ülkemize.
Mevcut hükümet ilk iktidar olduğunda bölücülük sorununu çözmeye samimi olarak uğraştı. Ama bilgi ve tecrube eksikliği vardı. Ve konuyu ekonomik sorun olarak ele aldı, bir dizi yatırımlar gerçekleştirdi, Güneydoğu`da.
Sonuç başarısızlık oldu. Çünkü sorun ekonomik bir sorun değildi.Ekonominin sadece bu sorunu büyütmede bir payı vardı o kadar.
Sonra AB dayatmasıyla da kürtçe eğitim ve kürtçe televizyon gündeme geldi. Devletin televizyonu olan TRT, ayrı bir kanalda kürtçe yayın yaptı.Sorun bitecek sanıldı.
Değişen bir şey olmadı.
Şimdi yeni bir açılım daha gündeme kondu. Açılımın boyutu yok.Sadece "demokratikleşme" sözü var ortada. Öcalan da başından beri ne hikmetse "Demokratikleşme"den bahsediyordu.
Nasıl bir demokratikleşme olacağı hükümet tarafından ortaya konmadı. Kürt çalıştayları tertip ediliyor şimdi. Katılanlara bakıyoruz çoğu malum kişiler.Fikirleri, bağlantıları besbelli olan kişiler. Bunların ne söyleyeceği belli.
Bu çalıştaylardan nasıl bir ortak görüş çıkacağı ise muğlak.
Aslında hükümetin bir temel görüşü var muhakkak. Bu görüşe bu çalıştaylarla destek aranıyor demek doğru olur sanırım.
Hükümetin görüşü ne olabilir?
İşte asıl tehlikeli olan husus burada.
Eğer, hükümet 1980 öncesi İslamcıların "siz kürtsünüz, ama biz İslam devleti kuracağız, siz bize bağlı olursunuz" şeklindeki eyalet sistemine benzer bir görüşü formüle etmeye çalışıyorsa bu çok tehlikeli olur. Çünkü ABD Irak`tan çekildikten sonra Barzani`yi Türkiye`ye bağlamak ve Türkiye`yi eyalet sistemine götürmek gibi bir planı var. Bu plan bölücüler tarafından benimsenmektedir. Çünkü bölücülere göre oyalanan bir Türkiye kendilerine yeni imkanlar doğuracaktır. Zamanla İran ve Suriye`deki kürtlerin de katılımıyla ayrı bir devleti kurmak mümkün olabilecektir.
Bu açıdan iktidar çok hassas ve tehlikeli bir yörüngeye girmiştir.
Bir kere bugünkü açılım, bölücülerle, kürtçe konuşan vatandaşlarımızı bütünleştirmektedir.Buna kimsenin hakkı yoktur.Yıllarca söylediğimiz PKK ayrı, kürtçe konuşan vatandaşlarımız ayrıdır tezi bu son açılımla ortadan kaldırılmaktadır. İkincisi böyle bir durum diğer etnik farklılık içinde olanları da tuzaklara düşürmeye imkan sağlayacaktır.
Onun içindir ki bu son açılım çabaları "bir Türk modeli" olmaktan kısa bir süre çıkacak ve dış güçlerin istediği yeni bir ortamı meydana getirecektir.
Uyarım şudur:
Ekonomik sorun dediniz, bu çizgide çalıştınız ama çözemediniz. Kürtçe tv, eğitim hakkı verdiniz çözemediniz. Şimdi de çözemeyeceksiniz. Çünkü bölücülük sorunu herşeyden önce dış kaynaklı bir ideolojik sorundur. Bir toplumsal hastalıktır.
Bilgehan Göktuğ | |
|
|
| |
