Haber: Selda Öztürk KAY
TÜRKİYE, AKP iktidarında tehlikeli bir dönüşüme sürükleniyor. İl Özel İdareleri, Petrol ve Kamu Yönetimi yasalarıyla eyaletleşmeye zemin hazırlayan, İstinaf Mahkemeleri ve Kalkınma Ajansları ile son darbeyi vuran iktidar, şimdi iç güvenliğe el attı.
Devlet yapısına darbe
İKTİDARA geldiği 2002’den bu yana devletin yapısını bozan değişikliklere imza atan AKP, İl Özel İdareleri, Maden, Mahalli İdareler, Petrol, Kamu Yönetimi, İstinaf Mahkemeleri gibi yasalarla AB’nin istediği eyaletleşme projesini uyguluyor.
İç güvenlik reformu (!)
AKP, şimdi de ’reform’ adı altında iç güvenliğe el atıyor. AB’nin istediği projeye göre Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik, yeni kurulacak “İç Güvenlik Müsteşarlığı”na bağlanacak. Böylece TSK pasifize edilirken, jandarma da sivilleşecek.
Sınırlara ‘şerif’ sistemi
TSK’yı etkisizleştirme çabaları bununla sınırlı kalmıyor. Sınır güvenliğini sağlama görevi Kara Kuvvetleri Komutanlığı‘ndan alınarak, İçişleri Bakanlığı sorumluluğuna verilecek. 3.7 milyar euroluk proje 2014‘te bitecek, sınırlar ‘sınır polisi’nce korunacak.
Türkiye adım adım dönüşüyor
İl Özel İdareleri Yasası ve Kamu Yönetimi Kanunu’yla eyaletleşmeye zemin hazırlayan, Kalkınma Ajansları ile de öldürücü darbeyi vuran İktidar, şimdi de TSK’yı iç güvenlik
hizmetlerinden çekmeye çalışıyor
İktidara geldiği 2002 yılından bu yana devletin yapısıyla oynayan değişikliklere imza atan AKP İktidarı hız kesmiyor. İl Özel İdareleri Yasası, Maden Yasası, Mahalli İdareler Yasası, Petrol Yasası, Kamu Yönetimi Reformu, İstinaf Mahkemeleri ve önceki gün yürürlüğe giren Kalkınma Ajansları kararnamesi ile adım adım eyaletleşme projesi uygulayan AKP iktidarı, şimdi de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç güvenlik görevlerini budamak istiyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun 21 Ekim tarihli toplantısında sözde terörle etkin bir mücadele için alınan yeni bir kurumsal yapı oluşturulması kararının ardından başlatılan teknik çalışmalar tamamlanmak üzere.
AB istedi oldu
AB için hazırlanan 3. Ulusal Program’a da “İç güvenlik hizmetlerinden sorumlu olan kolluk kuvvetlerinin profesyonelleştirilmesi, sivil idareye bağlılık ve sorumluluklarının ise artırılması” ifadeleriyle giren proje göre, İçişleri Bakanlığı’nda “İç Güvenlik Müsteşarlığı” adı altında yeni bir birim oluşturulacak. İç güvenliği sağlayan Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik, bu müsteşarlığa bağlanacak. Böylece Türkiye’de NATO’dan bağımsız tek kolluk kuvveti olan “Jandarma” Genelkurmay denetiminden alınarak İçişleri Bakanlığı’na devredilmiş olacak. Genelkurmay Başkanlığı’nın da sıcak bakmadığı proje hayata geçirilirse hem TSK pasifize edilmiş, hem de Avrupa Birliği müzakerelerin 24. faslında yer alan “İç güvenlik hizmetlerinin tek elden yönetilmesi ve jandarmanın sivilleşmesi” dayatması da hayata geçmiş olacak
Sınır güvenliği de askerden alınıyor
Türk Silahlı Kuvvetlerini etkisizleştirme çabaları bununla da sınırlı değil. İktidar AB’ye uyum kapsamında sınır güvenliğini sağlama görevi Kara Kuvvetlerin Komutanlığı‘ndan alınarak içişleri bakanlığı sorumluluğuna verilecek. 3 milyar 700 bin Euro‘luk proje 2014‘te bitecek çalışma ile sınırlar sınır polisince korunacak. Projenin maliyetinin yüzde 60‘ı AB tarafından geri kalanı ise Türkiye tarafından finanse edilecek. Proje kapsamında 70 bin kişiden oluşan ‘Sınır Muhafaza Teşkilatı‘ kurulacak ve başına bir ‘Vali‘ getirilecek. Sınır güvenliğini sağlayacak profesyonel kolluğun, rütbeli askerlerden oluşacağı belirtiliyor.
Devletin yapısıyla işte böyle oynandı
AKP’nin Türkiye’yi dönüştürme süreci yavaş yavaş gerçekleştirildi. AB’ye uyum için atılan adımlarla ülke yeni bir yapıya büründürüldü. İşte bunlardan sadece birkaçı:
İL ÖZEL İDARELERİ YASASI, MAHALLİ İDARELER YASASI, KAMU YÖNETİMİ YASASI: Federal sistemin uygulandığı ABD, Kanada, İsviçre, Belçika gibi ülkelerden önnek alınarak hazırlanan ve 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in vetolarına rağmen yürürlüğe konulan yasa ile, yerel yönetimler, daha da geniş imkan ve yetkilere kavuşturuldu. Böylece şehir devletcikleri olma yolunda ilk adım atılmış oldu.
MADEN YASASI: 89. Hükümet eliyle değiştirilen yasa ile kamu çıkarlarını bir yana atıp, madenciler, daha doğrusu madenci yabancı şirketler için kolaylaştırıcı düzenlemeler getirdi. Yasanın 7. Maddesi ile “Ormanlar milli parklar, tarım ve sit alanları gibi bölgelerde madencilik faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir” ifadesiyleÜlkenin göz bebeği olan alanlarında yabancı madencilerin cirit atabilmesine imkan sağlandı.
KALKINMA AJANSLARI: Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında önceki gün resmen uygulamaya konuldu. Türkiye, toplam 23 ili kapsayan 8 bölgeye bölündü. 100 üyeli kalkınma kurulları oluşturulacak ve bölgeler sözde yatırımlar için yabancı ülkelerle bile Ankara’yı pas geçerek direkt temasa geçebilecek. Böylece Ankara’nın başkentliği sözde kalacak.
İSTİNAF MAHKEMELERİ: Eyalet sistemini yerleştirmek için atılan en önemli adımlardan birisi. Cumhuriyet’in kuruluşunda şeri mahkemelerle birlikte kaldırılan ve Eyalet sistemine özgü bir yapı olan bölge (istinaf) mahkemeleri kurulmaya devam edilecek. İlki Diyarbakır’da AB parasıyla açılan mahkeme 9 ilde daha fiziki şartları oluşturulduktan sonra faaliyete başlayacak.
ÖZELLEŞTİRMELER : Tüpraş, Telekom, Erdemir, Petkim, TEKEL gibi dev kuruluşlar bir bir özelleştirildi. Yasal zemin hazırlanarak Türk bankaları bir bir yabancılara yabancılara satıldı. AB’ye uyum kriterleri çerçevesinde sözde serbest piyasa ekonomisine geçiş gerekçesiyle ülke emperyalistlerin yağmasına açıldı.
YABANCIYA TOPRAK SATIŞI: Yine başta tapu kanunu olmak üzere bir dize yasada değişiklikler yapılarak yabancı özel ve tüzel kişilerin, mülk edinmelerinin önü açıldı. Son birkaç yılda satınlan topnak miktarı milyon metrekarelerle, gayrimenküller ise on binlerle ifade ifade edilir oldu. Didim, Alanya gibi tatil yörelerinde mülk edinen binlerce yabancı artık yerel yönetimlerde söz sahibi olmak için girişimde bulunuyor.
Yabancılar petrol çıkaracak
PETROL YASASI: Altında AKP imzası olan bu yasada Çankaya Köşkü’nden veto yemesine rağmen yasalaştırıldı. Yasa’da, ülkemizde üretilen petrol ve doğalgazın bir bölümünün, ulusal güvenlik ve ulusal çıkarlar gereği ülke gereksinimi için ayrılmasını zorunlu kılan bir kurala yer verilmedi. Yasayla devletin petrol ve doğalgaz arama ve işletme hakkından vazgeçildi. Bu hak yerli ya da yabancı gerçek ya da tüzelkişiler eliyle yapma şeklinde düzenlendi. Yine eyaletleşme adımı olarak görülen “Karalarda elde edilen devlet hissesinin yüzde 50’si işletme ruhsatının bulunduğu ilin il özel idaresinin açtıracakları hesaba aktarılır” maddesi ise tepkiler üzerine yasadan çıkartıldı.
Sınır güvenliği oluşturulacak 79 bin kişilik sınır polisiyle sağlanacak. Böylece sınırların sorumluğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan alınıp İçişleri Bakanlığı’na devredilmiş olacak.
