Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10763
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
DENGELER KAYBOLURKEN

ABD başkanlık seçimlerini Barack Obama`nın kazanması, birçok ülkede umut ve sevinçle karşılandı. Şüphesiz, ardında kanlı bir 8 sene bırakan Bush iktidarının sona eriyor olması bile başlı başına bir sevinç kaynağıydı, üstüne Obama`nın siyah olması, ezilenlerin temsilcisi gibi sunulması bu sevinci artırdı.

Bush`un temsil ettiği bütün değerlerin dışında bir imaja sahip olan Obama`nın seçimleri kazanmasıyla birlikte aslında ABD`nin kazandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira Bush iktidarı döneminde yoğun bir imaj erozyonuna uğrayan ABD, şimdiden Obama üstünden makyaj tazelemeye başladı bile. Obama`nın seçilmesi, Bush`un temsil ettiği "Vahşi Amerika"nın devrilmesi olarak dünya kamuoyuna sunuldu. Oysaki Obama henüz "siyah" bir imajdan ve niteliği belli olmayan bir "değişim" retoriğinden başka bir şey değil. Bu seçim neticesinde sevinilecek yegâne şey, ABD`nin kendi ırkçı önyargılarını aşmış olmasıdır. İnsanlığın ekseriyetinin hiç tanışmadığı ya da çoktan geride bıraktığı bu ırkçı tutumu ABD`nin de terk etmesi önemsenmeyecek bir şey değilse de, bunun Amerikan toplumu dışındaki toplumlara bir şey vaat ettiğini söylemek mümkün değil.

Obama`nın seçilmesi şüphesiz en önemli yankısını Müslüman coğrafyalarda buldu. Özellikle Müslüman kökenleri, Amerikan emperyalizminin hedefe koyduğu Müslüman dünyanın toplulukları arasında bir sevinç dalgası oluşturdu. Yüzlerce yıldır emperyalistler tarafından sömürülen, 11 Eylül saldırıları sonrasında hedef tahtasına konularak tamamen savunmaya itilen Müslümanlar, âdeta meydan okumalarını Obama üstünden yaptılar. Seçim kampanyası döneminde rakipleri tarafından Müslüman olmakla itham edilen, hatta El Kaide mensubiyetiyle suçlanan Obama`nın kazanması, aynı zamanda Müslüman coğrafyada abartılı beklentilere yol açtı. Amerikan emperyalizminin vahşetini birebir yaşayan Iraklı, Afganistanlı ve hatta Pakistanlı Müslümanlar için Obama -ne hazindir ki- bir kurtarıcı oldu. Bu Amerikan emperyalizminin vahşetinden yine onun koruyuculuğuna sığınmak anlamına gelir ki; özelde Müslüman toplumlar, genelde insanlık için derin bir çâresizliğin ifâdesinden başka bir şey değildir bu. Biraz ironik bir şekilde ifâde etmek gerekirse, şikâyetlerin sebebi efendinin varlığı değil, zalim tutumudur. Başka bir şekilde söylemek icap ederse, daha az zalim bir efendiye herkes sorun çıkartmadan itaat etmeye hazır...

Kazanan yine ABD olmuştur ama bunu daha da ilginç kılan, ABD`nin kazanmak için şimdilik bir figürden ibaret olan Obama`dan başka bir araç kullanmamasıdır. Kimi yerde siyah olması, kimi yerde Müslüman kökenleri, kimi yerde ezilmişlerin arasından gelmesi, kimi yerde de Bush`un zihniyetinin devamcısı McCain`in karşısında konumlanması bu sempatinin oluşması için yeter sebep olmuştur. Örneğin Irak`tan çekileceğini söyleyen Obama, bunun için nasıl bir strateji izleyeceğini, ayrıca Irak`ın bundan sonraki hâliyle ilgili nasıl bir projesi olduğunu açıklamamıştır. Irak`tan çekileceğini söylerken ağırlığın Afganistan`a verileceğini, El Kaide ile savaşın devam edeceğini, gerekirse Pakistan`ın bile vurulacağını söyleyerek de bir hayli "şahin" duruş sergilemiştir. Kısaca Obama küresel değişim için değil, ABD toplumu için değişim vaat ederek iktidara gelmiştir. Bu değişim, şekli ama tatmini yüksek bir niteliktedir. ABD toplumu için vaat ettiği değişim ise Beyaz Saray`da siyah Başkan ile sınırlıdır. ABD toplumsal dinamikleri açısından önemli olan bu konu maalesef insanlık için yeni ufuklar anlamına gelmemektedir.

Obama`nın seçilmesinin Türk-Amerikan ilişkilerinde köklü değişikler getirmeyeceği, 1915 olaylarıyla ilgili radikal tutumunu zaman içerisinde değiştireceği uzmanların hemfikir olduğu bir konu. Ama bir diğer kriz noktasında aynı iyimserlik hâkim değil. Türkiye`nin güneydoğuya ilişkin politikalarında Obama`nın daha özgürlükçü tavır takınacağı, içeride yaşanan tartışmaların yoğunluğunu Obama`nın tavrının belirleyeceği dile getirilen görüşler arasında.

                                                                                                      2023 Dergisi


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.