Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10786
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
HES PROJELERİ ÇEVRE İÇİN YIKIM OLACAKTIR.

HİDRO ELEKTRİK SANTRALİ (HES) PROJELERİ

ÇEVRE İÇİN YIKIM OLACAKTIR

 

 

Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmada, ülkemizde yapılan HES Projelerinin çevre ve doğal denge için yıkım olacağını belirtti. Ülkemizin çok önemli enerji potansiyeline sahip olduğu bildiren DOĞRU, alternatif seçenekler sunarak bu yıkımın önüne geçilebileceğini ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi:

Ülkemizde nüfusun artması, buna paralel olarak enerji ihtiyacının da artmasına neden olmuştur. Geçmişten bugüne değişen ve gelişen teknoloji ile sanayi yatırımları enerji arz-talep noktasında sorunları ortaya çıkarmıştır. Su önemli bir varlığımızdır. Tarım alanlarının en önemli ihtiyacı su’dur. Mesela bugün Tokat ili Almus ilçesi Dikili halkı özlemle Gümelönü’nden Akarçayı Almus istikametine giden kanallardan kendilerine su istiyorlar. Dikili Belediye Başkanı Ömer Yeter bunun için yoğun gayret sarfediyor, yetkililerden ilgi bekliyorlar.

 

            Bu sorunların aşılması için yola çıkan devlet kurum ve kuruluşları ülkenin var olan tüm potansiyel enerji kaynaklarını değerlendirme yoluna gitmiş ve bu fikre paralel olarak HES (Hidroelektrik santral) projelerine hız vermiştir. Bu kapsam dahilinde ülkenin neredeyse tüm irili ufaklı derelerine “su kullanım hakkı” çerçevesinde lisans verilmiş ve ülkemizin hemen hemen tüm dereleri, nehirleri, akarsuları 49 yıllığına özel şirketlere kiralanmıştır. Su kullanım hakkı alan şirketler de derhal bu su kaynakları üzerinde DSİ’nin (Devlet Su İşleri) ya da tüzel firmaların tanzim ettiği projeler çerçevesinde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporları hazırlatarak inşaat çalışmalarına başlamıştır.

 

            Enerji talebini karşılamak amacıyla kurulan veya kurulmak istenen santral projeleri, çevre bilincini de beraberinde getirmiştir. O yüzden gerek Sivil Toplum Kuruluşları, gerekse halkımız bu konu üzerinde hassasiyet göstermişlerdir.

 

 

.            Ülkemizin korunması gerekli alanları, bugün HES tehlikesi altındadır. Bu projeler hayata geçerse başta Doğu Karadeniz vadileri olmak üzere, önce vadilerde susuzlaştırma, sonrasında sosyal yaşamın son bulacağı insansızlaştırmayı beraberinde getirecektir. Tarım alanlarının yok olduğu bölgelerde göç ve işsizlik had safhaya ulaşacaktır.

 

            Örneğin UNESCO tarafından, Türkiye’ de Küresel ısınmadan etkilenmeyecek bölge olarak tescil edilen Kelkit Vadisi’ nin de gelecekteki durumu HES projeleri yüzünden en fazla etkilenecek olan bölge haline gelecektir. Örneğin Kelkit vadisinde Niksar, Reşadiye, Koyulhisar hattı üzerinde 20’ ye yakın HES Projesi uygulanmakta, bu bölgede binlerce ağaç kesilmekte, çok büyük topraklar heyelanla ırmak yatağına dökülerek kaybedilmektedir.

 

            Reşadiye Belediye Başkanı Rafet ERDEM, yüreği yanmış şekilde yetkililere sesleniyor. Acil önlem alınması için her platformda konuşuyor. Ormanımız kaybediliyor, doğal denge bozuluyor, buralardaki bu projeler acilen durdurulmalıdır halk istiyor.

 

            Niksar ve Erbaa ilçemizin can damarı olan Kelkit Irmağı üzerinde yapılması düşünülen Erbaa HES projesi bu vadideki ekolojik dengenin bozulmasına sebep olacaktır. Erbaa, Niksar Ziraat Odası Başkanları, Sivil Toplum Kuruluşları bu projenin ortadan kaldırılması için mücadele veriyorlar. Kendilerini tebrik ediyorum.

 

             Irmak yatağı boşaltılacak, yaklaşık 60 km. uzunluğunda kanala alınan su, iklim üzerindeki eski etkisini gösteremeyecektir. Bunun sonucunda nem dengesi değişecek, tarımsal üretimle birlikte insan sağlığını da tehdit eder hale gelecektir.

            Bölgenin uzun bir vadi olması nedeniyle yapılacak santraller sonrası, bölge âdeta enerji ağları ile örülmüş olacak ve neredeyse her köyün üzerinden yüksek gerilim hattı geçecektir. Yapılan son çalışmalara göre enerji hatlarının insan sağlığı üzerine etkilerine bakıldığında, bölge bu noktada kanser hastalığıyla karşı karşıya kalacaktır.

            HES kurulduktan sonra Erbaa Ovasını sulayan sağ ve sol sahil sulama kanallarına su verilip verilmeyeceği veya verilecek su miktarının sulamaya yetip yetmeyeceği belli değildir. Zaten küresel ısınmanın da etkisiyle ırmaktaki su miktarı yarı yarıya azalmıştır. Bu sadece Kelkit için değil ülkemizdeki bütün su kaynakları için geçerlidir.

            Niksar Belediye Başkanımız Sayın Duran YADİGAR’ın HES Projesinin bölgeye yapacağı zararla ilgili yaptırmış olduğu bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Dünya Barajlar Birliği Raporlarına göre düzenlenmiştir.

 

-         Kelkit ırmağı dereleşecek, kuruyacak ve ortadan kalkacaktır.

-         Bölge ekolojisinde önemli değişimler oluşacak yumuşak iklim yapısı karasallaşıp, sertleşebilecektir.

-         Su döngüsü değişecek, yer altı ve yer üstü su dengeleri ve kalitesi olumsuz etkilenecek kuraklık baş gösterecektir.

-         Bölge yaban bitki ve hayvan çeşitliliği büyük zarar görecektir.

-         Ormanlar ve tarım alanları su döngüsü ve iklimsel değişimden olumsuz etkilenecektir.

-         Çayır meralar kuruyacak hayvancılık olumsuz etkilenecektir.

-         Küresel ısınmaya bölgenin direnme gücü kalmayacaktır.

-         Irmak yatağındaki arazi toprak istismarcılarınca işgal edilecektir.

-         Tarım alanları parçalanacak ve binlerce dönüm tarım ve orman alanı proje sahasının etkisine girecektir.

-         Bölge estetik ve görsel değerlerini yitirecek, turizm değerleri kaybolacaktır.

-         Bölge ekonomisi tarım ve ormancılığın etkilenmesi ile birlikte çöküşe girecek, işsizlik ve göç artacaktır.

-         Arazilerin yöre halkından yabancılara geçişi hızlanacaktır.

-         Sel, erezyon, halk ve çevre sağlığı sorunları artacaktır

-         Yolsuzluk ve yoksullukta artış olacaktır.

-         Bölge tarım alanları yerleşimleri uzun süre tozlanma sorunu yaşayacaktır. (15 Milyon ton civarında toprak çıkartılıp, serilecektir. 7 kat İstanbul yolunu dolduracak kamyon dolusu kadar)

Aynı zamanda Kelkit Vadisi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunduğundan 1. derece deprem bölgesidir. Yapılacak proje çevreye yapacağı yıkımın yanında, ileride devleti de zarara uğratacaktır.

            Böyle bir acı sonuç karşısında, doğal tahribatın yanında ilaç ve kozmetik sanayi alanında da ekonomik tahribat gerçekleşmesi beklenmelidir. Yapılan patlatmalar ile yüzey sularının yok olması ise bir başka sorun olarak karşımıza çıkmakta, bölgede yaşayan insanların su temini noktasında sıkıntılar oluşmaktadır.

            Ülkemizde sayıları 1700 dolaylarında küçüklü büyüklü HES projeleri için EPDK’dan (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu) lisans alınmış ancak buna karşın neredeyse tümüne dava açılmıştır. Buraya kadar gelinen süreçte ise, tümüne yakınına yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı çıkmıştır.

            Eğer ülkenin herhangi bir köşesinde benzer gerekçelerle mahkemeler bu projeleri tek tek iptal ediyorsa, bunun yanlış olduğunu anlamak için daha fazla düşünmeye de gerek olmadığı inancındayız.

            Elbette ülkemiz, enerjiye karşı olan talebi karşılama noktasında ülkenin potansiyel kaynaklarını kullanmalıdır. Ancak bunu yaparken yüzyıllar boyunca size hizmet etmiş doğayı ve çevreyi de korumanın amaçlanması gerekmektedir. STK’ların üzerinde sıklıkla durduğu nokta, çevre-enerji etkileşiminin iyice irdelenmeden, bu tip projeleri değil hayata geçirmek, lisans dahi verilmemesi gerektiği yönündedir.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen artan enerji ihtiyacımızı başka yollardan temin edebiliriz. Güneş Enerjisi pilleri artık dünyada her yerde kullanılıyor. Biz neden kullanmıyoruz. Mesela son yıllarda gelişmiş ülkelerde gördüğümüz, deniz kenarlarına kıyıdan uzakta kurulmuş “Rüzgâr Türbinleri”ni kurabiliriz. Yıldız, Poyraz ve Karayel gibi kuvvetli rüzgârlara sahip bölgelerimize kuracağımız Rüzgar Türbinleri ile HES’lerden elde edeceğimiz enerjiden çok fazlasını, hem de doğayı tahrip etmemiş olarak elde edebiliriz.

 



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.