Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
NA`Vİ`LER ALEVİ Mİ? Gön:SELİM ÖZÜBEK

Gökçe Fırat
"Na`vi"ler Alevi mi?

Nevşehir’de Hacıbektaş tekkesindeki Kırkbudak Kandili. Hayat Ağacının ışıklı hali.

Yasak kelime Türk

Eğer iki hafta önce çıkan yazımızın başlığı “Na’viler Türk mü?“ değil de“Na’viler Alevi mi?“ olsaydı ne olurdu sizce?

Ağacın kutsallığı bilindiği gibi tüm Türk boylarında ortak bir özelliktir. Hayat Ağacı ise tüm Türk boylarında olduğu gibi Türkmen Alevilerde de mevcuttur.

Bugün Nevşehir’deki Hacıbektaş Tekkesi’ne giderseniz orada bir Kırkbudak Şamdanı görürsünüz. Biraz daha dikkatli baktığınızda yaşam ağacının ışıklı bir şekilde tasvir edildiğini görürsünüz.

Eğer biz de örneklerimizi Türkler olarak değil de Aleviler olarak verseydik, eminim ki tepki çekmeyecekti.

Mesele Alevi kimliğinin nasıl algılandığı değil elbette burada önemli olan Türk kimliğine karşı düşmanlık.

Avatar filmi çıktığı zaman Na’viler Iraklı Araplara benzetildi, kimse itiraz etmedi.

Kızılderililere benzetildi Na’viler, yine kimse itiraz etmedi.

Ne zaman ki biz Na’vileri Türklere benzettik hemen itiraz geldi.

Çünkü Türk yasak kelimeydi.

Denilen argümanlar Türk karşıtlığının, Türk düşmanlığının, ırkçılığın bariz örnekleri olduğu için üzerinde durmamız gerek.

Öncelikle şunu söyleyelim, Na’vilerin yaşantısını Kızılderiliye benzetmekle Türkleri benzetmek arasında ne fark var?

Hiçbir fark yok elbette.

Nasıl ki Kızılderili kültürü ile Na’vi kültürü arasında bir benzerlik kurmak doğalsa, bunu yapanlar Kızılderili ırkçılığı yapmakla suçlanamazsa, aynı şekilde Na’vi kültürü ile Türk kültürü arasında benzerlik kurmak da Türk ırkçılığı olarak suçlanamaz.

Yapılacak şey basittir benzerlikler için getirilen tarihsel kanıtlar tartışılabilir en fazla.

Peki bizim verdiğimiz kanıtlar tartışıldı mı?

Hayır!

Siz yanlış söylediniz diyebilen çıktı mı?

Yine hayır!

Çünkü gerçekten de Avatar’daki kültürel, dinsel, toplumsal tüm motifler Türk mitolojisinden alınmıştır.

Hayır diyen çıkmadı, çıkamaz da.

O halde soralım, bir Türk, kendi mitolojisini ortaya koyamayacak mı?

Ne hakla Türk’ün tarihle, bilimle, mitolojiyle, sanatla ilgilenmesini yasaklayabiliyorsunuz?

Bu sansürünüzün sebebi ne?

Sebebi var elbette.

Anadolu’yu Türk’e ait görmeyen Türk düşmanı ırkçılık, tarihi de, mitolojiyi de Türk’e çok görüyor.

Elimizden ülkemizi almaya çalıştıkları yetmezmiş gibi bir de mitolojimizi yasaklamaya kalkacaklar.

Tarihsiz, köksüz bir millet haline getirmek istiyorlar bizi bunun için de ırkçı bir sansür kampanyası, linç kampanyası başlatıyorlar.


Türklerde evrensel eksen ve Evrensel eksenin sembolü olan Hayat Ağacı en üstte bir şaman davulunda tasvir ediliyor. Ortadan geçen direk eksendir yerle göğü birleştirir. 
Üstte ise Tataristan’da bir şaman ayini. Şaman kadınların ritüeli Avatar’daki Şaman töreninin bir benzeri.

İrlandalılar Türk mü?

Ama basının bize “Na’vileri Türk yaptılar, bu ırkçılıktır” diye saldırdığı gün aynı gazetelerde başka bir haber yayınlandı.

Haberi verelim:

“DUBLİN - İngiliz Times gazetesinin ‘Türk çiftçiler İrlandalıların babası’ başlığıyla haberleştirdiği araştırma, Avrupalı erkeklerin babadan oğula geçen Y kromozomları üzerinde yapılan incelemelere dayanıyor.

Leicester Üniversitesi`nin araştırması, İrlanda’ya Anadolu’dan ve Avrupa’nın güneydoğusundan gelen çiftçilerin zaman içinde yerli erkek nüfusunun yerini almış olabileceğini savlıyor.

Araştırmada yer verilen genetik bulgular ayrıca, İrlandalı kadınların, bölgeye gelen çiftçileri, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen yerli erkeklerden daha ‘çekici’ bulmuş olabileceğini de ortaya koyuyor."

Haberi veren Anadolu Ajansı, yayınlayan gazete ise bizi Na’viler Türk mü dedik diye suçlayan Radikal!

Neden Radikal İngiliz bilimadamları ırkçılık yapıyor manşetiyle çıkmadı sizce?

Ya da İngiliz Times gazetesini ırkçılıkla suçlasalardı ya!

Yapamazlar çünkü haberi veren Batılılar!

Bugün bazı Batılılar tüm dünya uluslarının Türklerden türediğini savunuyor, bu şekilde araştırmalar yapılıyor, kitaplar basılıyor.

Türkiye’deki milliyetçilik karşıtları nedense bunlara gıkını çıkartamıyor.

Ama siz bir Türk olarak, “ben Türk’üm” deseniz hemen üzerinize çullanırlar!

Türkiye’de artık “ben Türk’üm” demek en büyük yasak haline gelmiştir çünkü.

Kürt ırkçılarının Türk düşmanlığı

Ama olayın asıl ilginç tarafı “Na’viler Türk değil Kürt” demeleri.

Bir defa şunu söyleyelim ki bizim yazımızda Kürt kelimesi bile geçmedi.

O halde birileri neden biz her Türk dediğimizde karşısına bir Kürt çıkartma ihtiyacı hissediyor?

Bizim yazımızda Kürt düşmanlığını, Kürt karşıtlığını geçtik Kürt kelimesi bile geçmiyor ama farkındaysanız cevap verenler açıkça Türk düşmanlığı yapıyor.

Peki Türk’ün karşısına ne koyuyorlar?

Kürdü!

Aslında çok büyük bir gerçeğin itirafıdır bu. Gerçekten de Kürt kimliğinin ortaya çıkartılmasının tek bir amacı vardır, Türklüğü yok etmek.

Kürt kimliği bunun için yaratılmış bir kimliktir.

O nedenle Türk gördükleri her şeyin karşısına bir Kürt çıkartmak zorunda hissediyorlar kendilerini.

Açık bir ırkçı nefret görülüyor.

Ve açık bir istilacı harekettir bu.

Türk tarihinin yok edilmesi yerine Kürt tarihinin geçirilmesi çabasıdır.

Türk mitolojisinin yok sayılması, Türk uygarlığının yok sayılması çabasıdır.

Ve elbette Türk ülkesinin yok edilmesi bir Kürt ülkesi haline getirilmesi çabasıdır bu.

Ama Kürt ırkçıları çok ciddi bir çıkmazdadır.

Çünkü Türk uygarlığının yerine koyabilecekleri bir Kürt uygarlığı yok.

Türk kültürünün yerine koyabilecekleri bir Kürt kültürü yok.

Türk mitolojisi yerine koyabilecekleri bir Kürt mitolojisi de yok.

Türklerin çevreciliği ve kadının rolü

Hayat Ağacı binlerce yıldır Türklerin genlerine işlemiştir.
Solda üstte Çuvaşistan’ın bayrağı ve bayraktaki Hayat Ağacı, solda altta ise Türk parasında bir Hayat Ağacı figürü görülüyor. Hayat Ağacı nın motif haline gelmesi ise sağda gözüküyor. 
Geçmişten günümüze tüm süsleme sanatlarında benzeri bir figürü farkında bile olmadan kullanıyoruz.
İkinci sırada en solda bir kadın kaftanı ve üzerindeki Hayat Ağacı. Günümüzde bile bindallılarda aynı figür kullanılmaktadır. Ortadaki ise bir mezar taşı ve üzerine kazınan Hayat Ağacı. 
En sağda ise bir at yüzü koruyucusuna işlenmiş Hayat Ağacı figürü.

Tartışmanın asıl önemli yanı ise nedense es geçiliyor.

Biz Na’vilerle Türklerin kültürel değerlerini benzeştirirken önemli iki örnek verdik.

Birincisi, Türklerin çevreciliğiydi. Bu çevrecilik evrensel bir birlik inancı ile ve Hayat Ağacı ile simgelenmektedir.

Gerçekten de Türkler tarihleri boyunca doğa ile barış içinde yaşamış bir millettir.

Türklerin bugün de bu özelliklerini hatırlaması ve çevreci bir toplumsal düzen için mücadele etmesi gerekmektedir.

İkinci örneğimiz ise kadının rolü ile ilgiliydi.

Türkler geçmişten bugüne kadına toplumda erkekle eşit rol veren, hatta çoğu zaman kadının önceliğinin olduğu, kadının savaşçı, kabile lideri ve dinsel lider olabildiği bir toplumsal yapı sürmüşlerdir.

Bugün için de izlememiz gereken yol aynı şekilde kadının toplumda eşitliğini sağlayacak bir toplumsal programdır.

Şimdi soralım o zaman, bizim bunları savunmamız neden sizi rahatsız ediyor?

Bugün Türklerin çevreciliği sahiplenmesi, kapitalistleri ve elbette Batılı emperyalistleri çok rahatsız eder. Çünkü Türk toplumsal sistemi onların kapitalist ekonomisinin doğrudan karşıtıdır.

Onlar toprağımızı, havamızı, suyumuzu ve insanımızı sömürerek beslenirler. Eğer Türkler toprakla, havayla, suyla birleşirse, emperyalistlere sömürecek bir pazar kalmaz.

Kadının eşitliğini savunmamızı ise ne Kürt feodalleri ne de Şeriatçılar kabullenebilir.

Çünkü onlar kadının ezildiği, ikinci sınıf olduğu, sömürüldüğü bir erkek egemen sistemi savunurlar. Bu düzenlerinin bozulmasını da elbette istemezler.

Türk’ün değerini bilen Amerikalı

Avatar filmine dönecek olursak bir filmde, hem de Amerikalıların yaptığı bir filmde bile Türk değerlerini keşfediyoruz.

Aslında keşfetmiyoruz çünkü bir Amerikalı çevreci ve direnişçi mesajlar vermek istediği zaman tarihten, mitolojiden bir örnek arıyor. Ve o örnek de sadece biz Türklerin geçmişinde var.

Bu hazinemizin kıymetini bilmeliyiz.

En azından Amerikalılar kadar bilmeliyiz.

Hayat Ağacı kimileri için basit bir geçmiş, mitolojik bir figür olabilir ama bunun aslında Türk’ün ruhu olduğunu görmemiz gerekir.

Türkler için evrensel birlik ilkesi geçerlidir. Yani tüm canlıların kardeşliği, doğanın bütünlüğü. Doğal olan bu sistem, yer ile gök arasında kurulan bir eksenle sağlanır.

Bu eksen, ilk önce mitolojik bir Hayat Ağacı figürüdür. Bu figür insanları doğanın birer parçası haline getirir. Gökyüzü, yeryüzü ve insanlar ve elbette tüm canlılar, ortak bir hayat sürmek zorundadır.

Evrensel eksen ve Hayat Ağacı çevreci ve eşitlikçi bir hayat görüşünün ifadesidir. İnsan merkezli değil, doğa merkezli bir hayat görüşünün ifadesidir.

Kapitalist uygarlığın doğayı yok ettiği günümüzde bu tarihsel bir değer taşımaktadır.

İnsanlığın geleceği kaybettiği geçmişindedir. Türklerin Hayat Ağacı insanlık için bir kurtuluş imgesidir.

Hayat Ağacına sarılalım

Evrensel eksenin toplumsal izdüşümü ise bir çadır direğidir. Çadırın tam ortasından geçen direk, çadırı ayakta tutar.

Ama aslında çadır da bir simgedi.

Çadır, hem aileyi simgeler hem de bir boyu. Direk sağlam olacaktır ki aile ve boy sağlam olsun.

O halde toplumsal düzen de, yani evin ve boyun direği de sağlam olmalıdır.

Bu direk de tıpkı Hayat Ağacı gibi doğa merkezli ve eşitlikçi olmalıdır.

Kadın-erkek eşitliği de buradan çıkacaktır.

Yine toplum içinde sümürücü sınıfların engellenmesi bu şekilde olacaktır.

Bugün kimilerine bunlar çok uzak hülyalar gibi gelebilir ama en azından 10 bin yıldır bu simgeleri kuşaktan kuşağa aktarıyoruz. Türklerin Hayat Ağacı figürü binlere yıldır tarz ve mekan değiştirerek hep var olmuştur.

Aslında bugün bile farkında olmadan bu Hayat Ağacına sarılıyoruz.

http://www.turksolu.org/



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.