SAĞLIK KATKI PAYLARI CAN YAKIYOR

Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU reçete, ilaç ve tedavi katkı paylarının çalışanlar, emekliler ve 2022 sayılı kanuna tabi vatandaşları zor durumda bıraktığını söyledi. Sayın DOĞRU şöyle devam etti.

2008 yılından itibaren ekonomik krizin ağırlaşması ile beraber hastaların tamamından hasta katılım payı altında ücretler alınmaktadır.

2002 seçimleri öncesinde vatandaşa “Sağlıkta devrim yapacağım, fakir fukaranın yanında olacağım” diyen AKP hükümeti vatandaşlarımızdan aldığı bu ücretlerle bir darbe daha vurmuştur.

2009 yılından itibaren bu ücretler % l00’e yakın zamlı bir şekilde hiçbir sınırlama olmadan tüm hastalardan alınmaktadır. Vatandaşlarımızın ilk başvurduğu sağlık kuruluşlarından biri olan Sağlık Ocaklarındaki muayenelerden hiçbir ücret alınmıyordu. Şimdi reçete yazılsa 3 lira alınıyor. Devlet Hastanelerinde 5, Özel Hastanelerde ise 12 lira katkı payı alınıyor.

Katkı payı alınan hastaların en garip ve enteresan olanı, 2022 sayılı kanuna göre yeşil kart sahibi olanlardan da bu paranın tahsil edilmesidir. Bu durumdaki hastalar yeniden müracaat ettiklerinde paralarını geri alabiliyorlarmış.

2010 yılı bütçe görüşmeleri esnasında Maliye Bakanına; “Yeşil kartlılardan neden alıyorsunuz? Müracaat halinde geri verilebiliyor mu? Kaç kişi müracaat ederek parasını geri aldı” diye sorduğumda sayın bakan bu soruya cevap verememiştir.

Bu uygulama temelden yanlıştır. Emeklilere 12 lira zam yapıldığı yerde neden bu paraları alıyorsunuz? Ülkemizde emeklilerin durumunu bilmeyen yok. Bunca yıldır devlete ve halkımıza hizmet veren bu insanlara, zaten geçinebileceği bir ücret vermiyorsunuz. Artık yaşından dolayı yorgun ve hastalıklara açık olan vücutlarını korurken bari onlara yardımcı olalım.

         Aynı durumda yeşil kart sahipleri önce zaten olmayan parasını ödeyecek, ondan sonra otobüsle, dolmuşla, Maliye bakanlığının ilgili birimlerinin önüne gidip kuyruğa girecek ve ödediği parayı geri alacak. Böyle bir şeyi garip-gureba yapabilir mi? Bu resmen fakir fukaradan zorla para tahsil etmek manasına gelir. Bunu ne memur, ne işçi, ne emekli ne de yeşil kartlı verebilir.

         Hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının ticarethane mantığıyla işletilmesi kabul edilmeyecek bir durumdur. Katkı paylarının çoğu çalışanın ve emeklinin haberi olmadan maaşlarından otomatik olarak kesilmektedir. Sağlık Bakanlığının verilerine göre Ülkemizde kişi başı yıllık 4 kez doktora gidiyoruz. Reçete, ilaç ve tedavi katılım payları ile birlikte 72 milyon nüfustan en az 10 milyar TL alınmaktadır. Hatta bazı vatandaşlarımızda kronik rahatsızlıklar nedeniyle bazen ayda 4–5 defa hastaneye gitmek ve değişik bölümlerde tedavi olmaktadırlar. Bu durum göz önüne alındığında vatandaşlarımıza çok büyük maddi külfetler gelmektedir. 

         Hem ekonomik krizle, hem da hastalıklarla uğraşan vatandaşlarımızın durumunu çözmek çok kolaydır. Bunun için kanuna bir madde konularak bu haksızlık ortadan kaldırılabilir dedi.