Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
TBMM`DE AÇILIM TARTIŞMASI

AÇILIMDA DEMOKRATİK TARTIŞMA Hükümetin “demokratik açılım”ını konuşmak üzere toplanan TBMM Genel Kurulu, tarihi günlerinden birini yaşadı. PKK, Kürt sorunu ve terörle mücadele konusunda siyasi parti liderlerinin radikal ve sert söylemlerine sahne olan oturumda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay “açılım” süreci konusunda ipucu sayılacak açıklamalarda bulundu...Muhalefet liderlerinin konuşmaları sırasında sakin geçen oturumda tansiyon, önce dinleyici localarında yapılan eylemlerle, daha sonra Başbakan Erdoğan’ın gerilimli konuşmasıyla yükseldi. Erdoğan’ın “Şehitler gelsin de daha çok bağıralım, diye bekleyenler var” sözü, üzerine CHP’liler salonu terk etti

Erdoğan: Nutuk atma günü değil
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin Kürt açılımına ilişkin TBMM’de yapılan genel görüşmedeki konuşmasında, “Gün nutuk atma günü değil ölümlere çare bulmak günüdür. Şırnak’taki asker oğlunu bekleyen Ayşe Hanım’a da yıllarca haber alamadığı dağlarda oğlunu bekleyen Fatma Hanım’a da bugün bir şeyler söylemek zorundayım” dedi.
Erdoğan, şu mesajları verdi:
89 YIL GERİSİNE DÜŞMEZ:
Türkiye’nin her meselesinin çözüm yeri burasıdır. Bu meclis 89 yıl öncesisinin gerisine düşemez. Bizim barışçı aktiflik politikamızı eleştiren anlayış eğer o gün olsaydı; ne Kurtuluş Savaşı olurdu, ne Lozan, ne Cumhuriyet ayakları üzerine doğrulurdu. Emin olun ki bu anlayış, Atatürk’ün diplomatik temaslarına da, dünyada sulh anlayışına da karşı gelir, ayak diretirdi.
SANAL TEHDİT: Hiçbir ülke, topluluk ve grup, milletin bu aziz Meclisi’ne hiçbir şey dayatamaz. Bu meclis yıllar yılı hayali tehditlerle meşgul edildi. Şimdi olduğu gibi. Dış güçlerin talimatıyla. Oralardan verilen emirlerde.
BOP gibi ifadelerle. İçeriğinde ne var, sorsanız bilmezler. Bugün tedavülden kalkmış siyasi üslupla, var olmayan ve olmayacak yeni düşmanlar üretmek suretiyle kimsenin sanal tehditler ve korkular üretmeye hakkı yoktur.  Demokrasiden hiç kimsenin korkusu olmasın. Demokrasi bu ülkeyi bölmez. Tam tersine birleştirir. Demokrasi korkuların pazarı değil, panzehridir.
BÖLGE PARTİSİSİNİZ: Açılımı yarından itibaren 81 ilimizde milletimize anlatacağız.
Sivas’ın ötesine gitmeme gibi bir kayımız yok. 81 ilin 81’ine gideceğiz. İçişleri bakanım söyledi, burada kıyamet kopardınız. Seçimlerin neticeleri, Doğu ve Güneydoğu’da aldığınız oylar ortada. Oralarda bölge partisi olduğunuz ortada. Milletimiz niçin oy vermiyor oralarda ortadadır. Biz oraların birinci partisiyiz. Toplamda da, yedi siyasi bölgenin yedisinde de birinci partiyiz.
BÜYÜK DÜŞÜNME GÜNÜ: Gün, bağırıp çağırmak günü değildir. Gün, sesi en yüksek çıkanın rantı toplayacağı gün de değil. Gün, oy kaygısıyla, koltuk sevdasıyla ülkenin sancıya, ateşe terk edileceği gün hiç değildir. Gün, büyük düşünme günüdür. Kucaklayıcı, kuşatıcı düşünme günüdür. Memleket adına vizyon koyma günüdür. Ne güzel söylemiş Orhan Veli; “Neler yapmadık şu vatan için kimimiz öldük, kimiz nutuk okuduk” Gün hamaset, heyecan dolu nutuklar atma günü değil, ölümlere çare bulmak günüdür.
CHP’YE DERSİM ELEŞTİRİSİ: (CHP’li Onur Öymen’in Dersim katliamına ilişkin sözlerine göndermede bulunarak) Dersim’de olanları savunanları, ben insanlık noktasında nasibini almamış olarak değerlendiriyorum. Terör örgütüne yönelik öfke bir gruba yöneltiliyorsa son derece hatalı bakış açısı. Terör örgütüyle benim Kürt kökenli kardeşlerimi bir araya getiremezsiniz.
EN BÜYÜK RÜYAMIZ: Muhalefet masaya gelmedi. Kendi merkezlerine kabul buyurmadılar. Şehitleri, gazileri, Atatürk’ü istismar eden bir tavır var ortada. İhaneti, bölünmeyi, Sevr’i dilinden düşürmeyen, vehim, korku üreten, toplumu geren, provake eden tavır var. Samimi, cesur adım attık. Türkiye’nin ufku açılacak. Devlet ile millet arasındaki kaynaşma duygusunu 7’den 70’e bütün vatandaşlarımızın hissetmesi en büyük rüyamızdır. Ben bugünün Türkiye için bir milat, bir yeni başlangıç kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum.
BAYKAL’A ELEŞTİRİ: Gıyabında konuşmak işime gelmez ama maalesef kaçıp gittiği için söylemek zorundayım. 1989’da
SHP Genel Sekreteri Sayın Deniz Baykal tarafından hazırlanmış rapordan alınmış ifadeleri söylüyorum; ‘Kürt kökenli yurttaşlarımız da dil, kültür, folklor ve kimliklerini koruma, geliştirme ve açıklayabilme, kendi ana dillerinde yazılı basın, radyo ve televizyon dahil her türlü medya aracılığıyla yayın yapabilme, özel okullarda kendi ana dilleri ile eğitim yapabilme, Kürt dil ve kültürü üzerinde araştırma yapacak enstitüler ve benzeri kurumların kurulabilmesi, haklarına kavuşmalıdırlar.’ Nereden nereye, sıkıntı burada.
UZLAŞI ÇAĞRISI: İktidar kadar muhalefet de demokrasinin olmazsa olmaz unsurudur. Muhalefetin iktidarla her konuda bire bir aynı düşünmesi asla düşünülemez. Ancak sırf iktidarın önerisi diye her konuya temelden karşı çıkmak, milletimizin istifadesine değildir. Demokrasinin en temel şartı; diyalog, uzlaşı aramaktır.

BEŞİR ATALAY:
MEYDAN VE CAMİDE KÜRTÇE
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM’deki tarihi oturumda Kürt açılımında gelinen noktayı ve yürütülen çalışmaları ana hatlarıyla açıkladı. Bakan Atalay, siyasi partilere Kürtçe başta olmak üzere farklı dil ve lehçelerde propaganda yapma olanağı sağlanacağını, Güneydoğu ve
Doğu Anadolu’da yapılmakta olan yol denetimlerinin azaltılacağını, insan haklarını korumak ve işkenceyi azaltmak amacıyla, “Ayrımcılık ile Mücadele Komisyonu, Ulusal İşkenceyi Önleme Mekanizması, Bağımsız Kolluk Şikâyet Mekanizması”nın kurulacağını söyledi.
Genel görüşmede,
demokratik açılım konusunda TBMM’ye bilgi veren Atalay, Ak Parti Hükümeti’nin 2002’den itibaren yaptığı icraatlar arasında olağanüstü hal uygulamasının kaldırılmasına özel vurgu yaptı.
Nihai bir liste yok
Kısa ve orta vadeli adımlar hakkında bilgi veren Atalay, “Burada kesinlikle nihai bir liste söz konusu değil, olamaz da. Çünkü biz demokratik açılımı ucu kapalı bir paket olarak değil, dinamik bir süreç olarak görmekteyiz” dedi.
Resmi dil değiştirilemez
Türkiye’nin demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Atalay şöyle devam etti:
“Mümkün olan en geniş toplumsal katılım ve mutabakatla, çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması gerekmektedir.
Anayasa’nın değiştirilmesi teklif edilemez olan ilk üç maddesi hiçbir şekilde değiştirilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri, devletin üniter yapısı, bayrağı, milli marşı ve resmi dili değiştirilemez. Demokratik açılım, üniter yapımızı, birlik ve bütünlüğümüzü bozacak hiçbir unsur ihtiva etmemektedir.”
Fitneleri önleyeceğiz
Atalay, birilerinin milleti bölmeye, parçalamaya, ihtilafları arttırmaya, husumet ve kin besletmeye çalıştığını savunarak, “Biz bu fitme unsurlarını önlemek ve bu alanı temizlemek istiyoruz” diye konuştu. Atalay, muhalefete “şefkat ve kardeşlik dilini” oluşturmak için destek çağrısı yaptı.

Kısa vadeli adımlar
Kürt açılımının kısa vadeli adımlarının genelde idari tedbirler ve
yönetmelik değişiklikleri olduğunu belirten Atalay, gündeme gelenleri şöyle sıraladı:
-  18 yaş altındaki çocukların Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmasını sağlamaya yönelik
kanun tasarısı Meclis’e sunuldu.
-  Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla anadillerinde görüşmesini sağlayan yönetmelik yürürlüğe girdi.
-  Farklı dil ve lehçelerle ilgili üniversitelerde akademik araştırma yapılması, enstitü kurulması ve seçmeli ders konulmasının önü açıldı.

Orta vadeli adımlar
Atalay, Kürt açılımının yasal değişiklik gerektirdiğini belirttiği orta vadeli tedbirlerden bazılarını şöyle sıraladı:
-  “İnsan haklarını korumaya yönelik bağımsız Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu kurulmasına ilişkin kanun tasarısı yakında Meclis’e gönderilecek. Komisyon, özel ve kamu sektörüne yönelik her türlü ayrımcılık şikâyetini ele alarak,
denetim yapacak. 
-  
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, bağımsız ve sivil bir İnsan Hakları Kurumu’na dönüştürülecek. Tamamlanmak üzere olan düzenleme yakında Meclis’e sunulacak. Kurumun yapısı ve yetkileri, evrensel esasları belirten Paris Prensipleri ışığında düzenlenecek. Kurum, insan hakları ihlallerini denetleyecek.

 

DENİZ BAYKAL: 
YAŞANMIŞ ACILARI KAŞIMAYIN

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in tartışma yaratan Dersim örneği ve
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün sözlerine göndermede bulunarak, “Elbette bizim çok acı geçmiş anılarımız var. Birbirimizin gönlünü kazanmalıyız. Artık yüzümüzü geleceğe yönelteceğiz” diyerek barış mesajı verdi. Baykal, DTP milletvekillerinin sık sık laf attığı konuşmasında tarihi bir oturum yaşandığını belirterek, şunları söyledi:
GEÇMİŞ ACILARI KAŞIMAK: Çok acı geçmiş anılarımız var, çekilmiş ızdıraplar var. Birbirimizin duyarlılıklarına saygı göstermek temel sorumluluğumuz olmalı. Geçmiş acıları kaşıyarak, birbirimize fatura ederek bir yarar sağlayamayız. Yaşadığımız olaylar ne olursa olsun, artık el ele yaşamak zorundayız. Bin yıllık dönemde yaşanmış acıların tümüne saygı gösteriyorum. Artık yüzümüzü geleceğe yönelteceğiz.
72 MİLYON
TAPU VAR: Sayın Ahmet Türk söyledi, geçmişte elbette kabul edilemez ifadeler kullanıldı. O anıların üzerinden geleceğe bakamayız. Türkiye’nin 72 milyon tapusu var, o tapunun her biri teker teker her bir vatandaşımızın elindedir. Kimse onların etnik kimliğini sorgulamak hakkına sahip değildir.
YÜREĞİNİ DOLDURA DOLDURA: Başbakan uzun süre 36 kimlik söyleyerek tarif yaptı, bu çok yanlış. Başbakan’ın yüreğini doldura doldura “Türk Milleti” dediğini duymak istiyorum.
MAYIN YERLEŞTİRİLMİŞ: Türkiye’de yaşayan Kürt, Türk milletinin Kürdüdür. “Gel, ayrıştıracağız” deniliyor. Hükümetin getirdiği projelerin içinde bütün bunlar birer mayın olarak yerleşmiştir. Hükümet aracılar kullanıyor, PKK ile işbirliğiyle götürmeye çalışıyor. PKK açılımı değil, gerçekten Kürt açılımı yapılmalıdır.
MİLLETİN ÜSTÜNDE MİSİNİZ?
İmralı’dan beklenen yol haritası geldi, biz görmedik. Niye saklıyorsunuz? Bazı gerçekleri millet bilmeyecek. Var mı böyle bir şey?
İNSAF EDİN: Milli ayrıştırmayı dayatmaya kalkmak kabul edilemez. Elbette herkesin etnik kimliği olacak ama o kadar. Milletimizin adı Türk milleti. Bu “Etnik dayatma” deniyor. İnsaf ediniz.
KANDİL YOLUNU KİM DENETLİYOR: Dışişleri Bakanı Erbil’e gitti. Erbil ziyaretinden Türkiye ne aldı? Kandil’e ulaşmak mümkün değil... Peki silahı, yiyeceği, ilacı, cephanesi nereden geçiyor? O yolları kim denetliyor?

 

İktidar-İmralı işbirliği ile hukuk katledildi!

Örgütle işbirliği içindeler
Baykal, “Biz ayrıyız, ayrışalım, analar ağlamasın. Yok böyle bir şey. Yapılması gereken şey bakış açımızın değişmesidir.  Hükümet PKK ile işbirliği içinde. Bu çıkmaz yoldur. Hiçbir yere gitmez” dedi


Haber: Macit SOYDAN
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP’nin açılım sürecini topa tuttu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ardından Genel Kurul’da milletvekillerine seslenen Baykal, hükümetin PKK ile işbirliği yaptığını söylerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. CHP lideri Baykal özetle şunları söyledi: “Başbakan dedi ki: ‘Hazmettire hazmettire bunları size taşıyacağım’. Başbakan kendisi hazmetmiş. 19 Ekim’de geldiler sınırdan içeri girdiler. Birdenbire gördük ki buraya gelenler terör mücadelesini bırakarak, pişmanlık duyarak gelme anlayışı içinde değiller. Gelenler ellerinde mektuplar gelmişlerdir ve elçi olarak geldiklerini söylemişlerdir. Öcalan adına geliyoruz demişlerdir. PKK’nın bir üyesi olduklarını iftiharla ifade etmişlerdir. Bu durumda ilginç bir manzara çıktı. Devletin bütün önde gelenleri onları karşılamak için Silopi’dedirler. Onları hemen serbest bırakmak için oluşturulmuş bir ekip orada hazır bulunmuştur. Gelenleri derhal yargılayıp tahliye etmek üzere oluşturulmuş bir yargı kadrosu ayaklarına taşınmıştır”


Teröristler elbette sevinecek
“Bir tarafta iktidar. Bir tarafta İmralı. İktidar İmralı’yla irtibat halinde. Resmen telefonda konuşuluyor değil ama mutabakat sağlanıyor. Ortada müşterek bir çalışma var. İktidar ve İmralı işbirliği içinde. Hükümet ve İmralı’da işbirliği var. Bunu kimse inkar edemez. PKK silahtan vazgeçtiği için mi ne için böyle bir temas sağlanmış. Böyle bir şey olabilir mi? Bu insanlara tutuklanmayacakları sözü verilmiştir, bunu siyasetçiler vermiştir. Hukuk katledilmiştir. Bu manzara ortadaki çalışmanın ayaklarının birinden iktidar, diğerinin İmralı olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. 25 yıl mücadele etmiş ve buraya elini kolunu sallayarak geliyorlar. Elbette sevinecekler, mutlu olacaklar. Ne yapsınlar. Bu sevinci sen verdin. Onlar sen yaşattın tabii ki sevinecekler.”


Eğitime etnik dili karıştırmayın
“1991’de TBMM’de ilk kez benim imzamla Kürtçe konuşmanın önündeki engelin kalkması için teklif verildi. Kısıtlamaları 20 yıl önce meclise ilk biz gönderdik. Ama eğitime etnik dili karıştırmayın dedik. Biz bunu yaptığımız için DGM’ye verildik. Bir etnik kesine dilini kullanma yetkisini nasıl vermezsin dedik, 20 yıl önce dedik bunu.  Türkiye’de bir Çerkez, Laz hangi hakka sahipse Kürt’te olmalıdır. Bunu dedik. Bu zihniyetin bütün ülkemizle sağlanması lazımdır. Ama bunlar ne dedi. Bazıları ’etnik kimliğe özgürlük yetmez, bunu millete dönüştüreceğiz, bizi ayrı bir devlet olarak kabul edeceksiniz. Bizi farklı statüde göreceksiniz’diyor. Bu yanlıştır. Hepimiz için yanlıştır. Bu bölgenin huzur barışı için yanlıştır.”


Biz bir devletiz, adımız Türk
“Herkes elbette kendi kimliğine sahip olacak. Ama biz bir devletiz. Adımız Türk. Bize bu ismi dünya verdi. Bize Türk diyorlar. Bize Ermenileri kestiniz diyorlar. Peki bize ‘Ermenileri Türkler mi kesti, etnik Kürtler mi kesti?’ diyorlar. Hayır. Hepimiz Türk’üz. Bu yanlışın Kürt-Türk ayrımı yapılmadan yapıldığını söylemek istiyorum. Türkiye’de ’Ben kürdüm’diyebilmek o insanın şanıdır, onurudur buna şüphe yoktur. Bunda bir problem yok. Ama bu demek değildir ki biz ayrıyız, ayrışalım, analar ağlamasın. Yok böyle bir şey. Yapılması gereken şey bakış açımızın değişmesidir. Hükümet PKK ile işbirliği içinde. Çıkmaz yoldur. Hiçbir yere gitmez. Açılım yapacaksan gerçekten Kürt açılımı yapacaksın. O insanların haklarına sahip çıkacaksın. Türkiye’nin 72 milyon tapusu var ve bunlar her bir vatandaşın elindedir kimse bunu etnik kimliği sorgulayamaz. Başbakanın gerine gerine Türk Milleti dediğini duymak istiyorum.”


DTP’li Milletvekilleri oturdukları sıralardan CHP lideri Deniz Baykal’ın sıksık sözünü keserek sataşmalarda bulundu.

 
 
 
 
 
 
DEVLET BAHÇELİ:
BU BÖLÜNME YASALARINI ÇIKARTMAYIZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin açılım düzenlemelerine ilişkin olarak “Her şeye rağmen girdiğiniz yoldan dönmemekte ısrarlıysanız, açılım ortağınızla birlikte elele veriniz ve hodri meydan, bu bölünme yasalarını çıkarabiliyorsanız çıkarınız. Birilerinin ayrıştırmaya, bölmeye yönelik talepleri demokrasi içinde görülecekse, bilinmelidir ki, bizim misliyle göstereceğimiz tepkiler de aynı demokratik çerçevede olacaktır” dedi. Bahçeli, TBMM Genel Kurulu’nda özetle şu mesajları verdi:
ATATÜRK’E BAKIN: Dün, Meclis’in ilk Başkanı olan Mustafa Kemal’in Anadolu’ya çöreklenmiş işgalcileri atmak için verdiği mücadeleye bakınız. Bugün, aynı çatı altında bulunanların getirdikleri tekliflere bakınız. Bunun adı tarihi Şark meselesidir. Bir yanda Türk milleti, diğer yanda yedi düvel. Adına ister çare, ister yol haritası, ister açılım deyin, dayatılmak istenenler Şark meselesinin bugünkü uzantısıdır.
SORUN FEODALİZM VE TERÖR: Bugün gerçekten bir demokrasi sorunu ve özgürlük eksikliği varsa bunun önündeki engeller de devlet yapımızda ve yasalarımızda değildir. Yöredeki vatandaşlarımızın tam bir mahkûmiyet içinde bulundukları katı feodal yapı ve terörün neden olduğu ferdi özgürleşme sorunudur.
KİM KÖKEN SORMUŞ: Türkiye Cumhuriyeti, bugüne kadar hangi etnik kökenden gelene menşeini sormuş ve ayrımcı muamele etmiştir? Kim ülkemizde kökeni nedeniyle, anasının dili nedeniyle, yönetime, siyasete, ticarete, idareye, memuriyete, bürokrasiye giremediğini iddia edebilir?
TEMSİLCİLER BU ÇATIDA:
Terörle mücadele bırakılmış, müzakere ve mütareke süreci başlatılmıştır. AKP’nin hareket noktası yanlış ve sakattır. Terörün baskı altına aldığı vatandaşların yegane siyasi temsilcileri, eli kanlı teröristler değil, yalnızca bu çatı altında bulunanlardır.
ADIMIZ TÜRK MİLLETİ: Aradan geçen on asır, bu coğrafyadan tarihe damgasını vurmuş bir büyük milleti ortaya çıkarmıştır. Bunun adı Türk milletidir. Kökenimiz, doğduğumuz yer, muhterem anamızın dili, inancımız ne olursa olsun, adımız Türk milletidir.”
ANA DİL SERBEST: Herkes anasının dilini konuşup konuşmamak hususunda serbesttir. Ancak resmi dil dışındaki bir dilin kamusal alanda resmiyet kazanması, birlik ve devamlılığı durdurur.

 

PKK’nın yapamadığını AKP Hükümeti yapıyor

PKK’nın yapamadığını sözde açılımla iktidar yapıyor
“İmralı-PKK-ABD-Peşmerge ve AKP Türkiye’yi bölme oyununu birlikte oynuyor” diyen Bahçeli hükümete meydan okudu: Bölücü yasaları çıkartabiliyorsanız çıkartın. Tarih hainleri de, kahramanları da unutmaz


Haber: Ahmet DEMİRÖZ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK’nın silahla yapamadığını AKP’nin yapmaya çalıştığını söyledi. “Sözde açılım projesi İmralı-PKK-ABD-Peşmerge ve AKP’nin ortak oyundur” diyen Bahçeli meydan okudu: “Açılım ortağınızla bölücü yasaları çıkartabiliyorsanız çıkartın. Ancak unutmayın ki, bu millet, hainleri de, kahramanları da unutmaz.” Bahçeli, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“TBMM 89 yıllık tarihinin en talihsiz günlerinden biri yaşamaktadır. Meclis’in ilk başkanı Mustafa Kemal’in işgalciler için verdiği mücadeleye bakınız, bugün aynı çatı altında bulunanların getirdiği düşüncelere bakınız. Ecdadımıza ne diyeceğiz? Bir yolunuz varsa siz söyleyiniz. Gafletteydik uyuyorduk güçsüzdük mü diyeceksiniz? Görmedik bilmedik düşünmedik mi diyeceksiniz? Oy peşindeydik mi diyeceksiniz? Küresel güçler böyle istiyorlardı mı diyeceksiniz? Türkiye kardeşliğine, birliğine musallat olan bu tehlikeyi elinin tersiyle iter. MHP’nin Meclis’teki 69 kişilik kadrosu, milyonlarca Türkiye sevdalısı al bayrağımıza kem gözle bakanların hakkından gelir.”


Buranın adı Türkiye
“PKK açılımıyla yapılmak istenen, terörün silahla yapamadığını siyasetle yapılmasıdır. Yüce Meclis bugün PKK’ya teslimin belgesini görüşmektedir. Buranın adı Türkiye, milletinin adı ise Türk milletidir. Ya bu toprak üzerinde yaşayan millet bir ve bütün tutulacaktır ya da Türk milleti Anadolu’dan atılacaktır. Bunun adı tarihi şark meselesidir ve tarafları bellidir. Karşınızda yeni bir Sevr dayatması olduğunu göreceksiniz.”


Dört maddelik öneri
 “Bizden çözüm istiyordunuz. İşte bizim çözüm önerilerimiz: Bütün teröristler teslim olmalı, Türk adaletine hesap vermeli, ve hükme rıza göstermelidir. Hükümetin de ilk görevi tamamını teslim almaktır. Yokluk işsizlik çemberini kırarak bu mevkilere ulaşmak için yola çıkmış evlatlarımızın önünü açmaktır.” 


İmralı--ABD-Peşmerge-AKP oyunu
 “Milletsiz ve devletsiz demokrasi beklentisi gibi boş arayışların Osmanlı’yı nasıl parçaladığına bakmak gerekir. Mustafa Reşit, Fuat ve Mithat paşaların siyasal hayatımıza katkıları olduğunu inkar edemeyiz. Aynı şahısların Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkıma götüren süreçte olduklarını da inkar edemeyiz. Bu sözde açılım projesi, İmralı-PKK-ABD-Peşmerge ve AKP’nin birlikte oynadıkları oyundur. PKK’nın 25 yıldır yapamadığı ayrışmayı hükümet başarmıştır. MHP oyunu görmüş okumuş ve bozmuştur. MHP bu siyasi sapmalara sonuna kadar karşı çıkmaya devam edecektir. Hesap vakti geldiğinde de buna neden olanların yakalarına yapışacaktır.”
 
Şehitlerimizce bedeli ödenmiştir
“Her şeye rağmen girdiğiniz yoldan dönmemeye kararlıysanız, TBMM’deki sandalye sayınız yeterlidir. Açılım ortağınızla el ele verin, bölünme yasalarını çıkartabiliyorsanız çıkartın. Çanakkale Savunması ve Cumhuriyetin ilanıyla Lozan anlaşması, Anadolu’nun nihai senedidir. Türk milleti, ilgili son sözünü o tarihte söylemiştir. Bu sözün karşılığı 1915 Çanakkale’sinden 1922 İzmir’ine kadar adım adım savunulan vatan topraklarıyla tescil edilmiş ve şehitlerimizle bedelini ödemiştir. Yüz yıl önce en umutsuz ortamda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin bugün yeni ihanetlerle şanslarını değerlendirmeye çalışmaları beyhudedir. MHP için bu konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Türk milleti bu fırtınalı badireleri de atlatacaktır. Tarih ihanetleri de kahramanları da geçmişte kaydetmiştir, şimdi de kaydedecektir. Bu millet şimdi de kendine ihanet edenleri de kahramanları da hatırlayacaktır. Girdikleri yanlış yolda sonuna kadar gideceklerini söyleyenler çok iyi bilmelidirler ki, Türkiye’nin geleceğinin tehlikeye atılmasına asla göz yummayacak MHP bunun bedeli nasıl ödenecekse ödensin, önlemeye azimli ve kararlıdır.”



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümete sert konuştu: Bu sözde açılım ABD’nin dayatmasıdır. MHP asla bu oyunlara izin vermeyecektir. Yeri geldiğinde de hesap sorulacaktır

 
 
 
 
 
 
 
 
AHMET TÜRK:
BAYRAKLA SINIRLA BİR SORUN YOK

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, “Hiç kimsenin bayrakla, sınırlarla bir sorunu yok. Ülkenin ortak dili Türkçe. Türkçe ortak iletişim dili olarak korunsun. Kürtlere
etnik kimlik dayatılması yanlış. Bu Türklüğe de zarar verir. Ciddi bir çözüm yaklaşımı gösterilirse silahlar üç ay içinde Türkiye’nin gündeminden çıkar” dedi. Türk’ün, demokratik açılımla ilgili olarak yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:
ORTAK DİL TÜRKÇE: Bizi bir arada tutan yeterince ortak değerimiz var. Hiç kimsenin bayrakla, sınırlarla bir sorunu yoktur, olmaz. Ülkenin ortak dili Türkçedir, Türkçe olmaya devam eder. Hatta kendi anadilinde eğitim yapacak olanlar için Türkçe ortak iletişim dili olarak korunur. Bizi bir arada tutan tek değeri “etnik kimlik” olarak dayatırsanız; bu yanlış olur.  
PROJE ÇÖZÜMDEN UZAK: Ak Parti hükümetinin “Kürt açılımı” adıyla başlattığı, sonunda da “Milli Birlik Projesi” adında karar kıldığı süreç çözümden uzaktır. “Hükümet şundan emir aldı. Bu bir dış dayatmadır” diyerek hükümeti küçük düşürmek de doğru değil. Hükümetin somut tek bir projesi olmamasına, bizi ısrarla sürecin dışında tutma gayretlerine rağmen umutlarımızı yitirmedik. Biz şuna inanıyoruz: Ciddi bir çözüm yaklaşımı gösterilirse silahlar üç ay içinde gündemden çıkar.
ORTAK KOMİSYON KURALIM: Ülkenin bu en temel sorununu demokratik siyasal bir çözüme kavuşturmak için, TBMM’de bulunan bütün partilerin temsil edileceği bir komisyon kurmayı öneriyoruz.
OLAYLAR DOĞRU OKUNMADI: Şeyh Sait İsyanı da, Ağrı ve Dersim olayları da doğru okunamadı. Bozulan düzeni yeniden tesis etme adına; akıl almaz baskılar, katliamlar uygulandı. Sorun çözüldü mü? Bugün bile aynı zihniyetin temsilcileri çıkıp bu yöntemleri bir daha uygulamaktan söz etme cesaretini gösterebiliyor.
PKK SONUÇTUR: PKK, devletin ve hükümetlerin siyasal hataları neticesinde ortaya çıkmış bir sonuçtur.
ASIL TEHLİKE İNKÂRDIR: Kimliklerin, dillerin, kültürlerin kendini özgürce, korkmadan, baskılanmadan ifade etmesi ülkeyi bölmez. Tam tersine, ülkeye aidiyet bağlarını güçlendirir. Asıl bölünme tehlikesi, kimliklerin inkârı ve bastırılması üzerine ortaya çıkar. Ciddi ve cesur yaklaşımlar görmek istiyoruz.

 

İki genç slogan attı
Adana Milletvekili Ömer Çelik’in konuştuğu sırada, izleyici locasındaki Türkiye Gençlik Birliği üyesi olan Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi İlkay Akkaya ile Hacettepe Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Osman Erbil, slogan atmak istedi. “Amerikan ajanlarının içimize girmesine izin vermeyeceğiz” diye bağırmaya çalışan gençleri, “Amerikan...” diye bağırdıkları sırada polisler ağızlarını kapadı ve tartaklayarak Meclis dışına çıkardı. Gençler, bu sırada, “Amerikan açılımına izin vermeyeceğiz” dedi.
Meclis Başkanı
Mehmet Ali Şahin, polisin müdahalesi sırasında dinleyici locasının perdesini çeken görevliye, “Lütfen perdeyi kapatmayın, açın” dedi. İki genç Kavaklıdere Karakolu’na götürüldü. Gençler daha sonra serbest bırakıldı.

 

Çelik: Damat Ferit değil Kuvayı Milliyeyiz
AK Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik, tarihi oturumda AK Parti adına yaptığı konuşmada, hükümete “Damat Ferit Hükümeti” yakıştırması yapıldığını belirterek, “Bugün Damat Ferit Hükümeti yakıştırması, hiçbir riske giremeyip partizanlık yaparak körü körüne karşı çıkanlara yakışır. AK Parti Hükümeti’ne ise ancak ve ancak
Kuvayi Milliye yakışır” dedi.
Başlangıçta sakin geçen demokratik açılım görüşmelerinde ilk
tansiyon Çelik’in konuşmaya başlamasıyla yükseldi. Sık sık karşılıklı atışmaların yaşandığı konuşma başladığı sırada, dinleyici locasında iki genç tarafından protesto eylemi yapıldı. Çelik, protestolar üzerine CHP’ye gönderme yaparak, “Vatandaşlarımızın bu tür eylemler yapmamaları için TBMM’nin öncülük etmesi lazım. TBMM’de korsan eylem yapmaması lazım” dedi. 

Düşmana karşı
Hükümete “Damat Ferit Hükümeti” diyenlerin çıktığını belirten Çelik, “Bugün Damat Ferit Hükümeti yakıştırması, hiçbir riske girmeyip partizanlık yaparak, körü körüne karşı çıkanlara yakışır. Türkiye’nin her tarafında teşkilatlanan, her tarafını karış karış gezen AK Parti Hükümeti’ne ise ancak ve ancak Kuvayi Milliye yakışır. OHAL yapısı, fiili federasyon değildi de neydi? Güneydoğu’daki kardeşlerimizle aramıza alaturka
Berlin duvarı örenler, bu yapının o zamanki sonuçlarına niye dikkati çekmediler? Bu alaturka Berlin duvarını kim kaldırdı? Ak Parti Hükümeti” dedi.
Çelik, CHP’lileri eleştirmek için yer yer CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, merhum Dışişleri Bakanı
İsmail Cem ile birlikte yazdığı “Yeni Sol” kitabından alıntı yaptı.
Çelik, konuşması sırasında bir şehit annesinin bayrak açmak istemesi üzerine Genel Kurul’da çıkan tartışma sırasında da, “Bu kürsüyü düşman kuvvetlerine karşı milletvekilleri korumuştur” dedi.
MHP’lileri eleştirmek için milliyetçi hareketin lideri Alpaslan Türkeş’in sözlerini okuyan Çelik, MHP’li milletvekillerinin “Biz de aynısını söylüyoruz” demesi üzerine, “Türkeş dağa çıkmaktan bahsetmiyor. Türkeş’in ‘Milli Ahlak’ makalesini okuyun“ karşılığını verdi.
Milletvekili sıralarından “PKK ile protokol yaptınız” diye laf atılması üzerine Çelik, “PKK ile protokol yapanı mı arıyorsunuz; şuradan dışarı çıkın, karşıda ayna var. Önünde duracaksınız, kendinize bakacaksınız”   diye konuştu.

 

Şahin’le Arıtman’ın ‘eylemci’ polemiği
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, izleyici locasındaki eylemcilerin Meclis’e girmesini sağlayan milletvekilinin CHP’li
Canan Arıtman olduğunu ima ederek “Eylem yapanları, eylem yapma düşüncesiyle bilerek getirdiği yolunda bilgi aldım. Nitekim, Meclis’te 10 Kasım’da açılan pankartları da organize eden kendileridir. Türk kadınları bu tür görüntü vermezler” dedi. Konunun pazartesi günü yapılacak Başkanlık Divanı toplantısında görüşüleceğini bildiren Şahin “Geçmişte buna benzer konularla ilgili divanın verdiği kararlar var. Genel Kurul’a kadar intikal etmiş birtakım uygulamalar var” ifadesini kullandı. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk kadınları bu tür görüntü vermezler. Türk kadınlarını çok kötü temsil ettiğini düşünüyorum.”
Arıtman ise Şahin’e şöyle yanıt verdi:
“Saygısızca ifadelerini  kendisine iade ediyorum. Halkın tepkisinden niçin bu kadar rahatsız oluyorlar? Uysal çocuk olalım, ‘otur’ deyince oturalım, ‘kalk’ deyince kalkalım istiyorlar. AKP’deki gibi, milletin sesi olmayan kadın milletvekilleri olmamızı istiyorlar.”
 ANKARA Milliyet

NOTLAR
BAŞBAKAN MUHALEFETİ KIZDIRDI
Diyarbakır ekran karşısında
-  Diyarbakır’daki çok sayıda vatandaş, TBMM’deki “demokratik açılım” görüşmelerini kahvehanelerde televizyondan izledi. Görüşmeleri çeşitli semtlerdeki kahvehanelerde takip eden vatandaşlar, sorunun çözülmesini istediklerini ve bölgede kimsenin savaş istemediğini belirterek, demokratik açılım çalışmalarını desteklediklerini kaydetti. Vatandaşlar, “Barış, beraberlik ve kardeşlik istiyoruz. Hepimiz aynı milletiz. Anaların ağlamasını istemiyoruz” dedi.

Erdoğan gerdi, Baykal gitti
-  TBMM Genel Kurulu’nda dün yapılan Kürt açılımı genel görüşmeleri 10 Kasım’da gerçekleştirilen ön görüşmelerde yaşanan sert tartışmalardan uzak bir atmosferde başladı. Ancak bu tablo, salı günkü tartışmaları ateşleyen Ak Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç yerine, partisinin görüşlerini açıklayan Ak Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik’in kürsüye gelmesine kadar sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında tansiyon, Erdoğan’la CHP’liler arasındaki atışma nedeniyle iyice yükseldi. 

CHP’den toplu protesto
-  Erdoğan’ın, muhalefete yönelik eleştirilerini sert bir tonlamayla ve bağırarak dile getirmesi gerilimi yükseltti. Muhalefet milletvekilerinin attığı her lafa yanıt veren Erdoğan’ın, “Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım diye bekleyenler var” cümlesi ise gerilimi zirveye taşıdı. Erdoğan’ın konuşma süresinin bitimine 6.5 dakika kala kullandığı bu cümle üzerine Baykal salondan çıkınca, bütün CHP’liler kendini izledi.

Bahçeli grubunu durdurdu
-  Bahçeli’nin bu söz üzerine elini “yuh” anlamına gelecek şekilde 3-4 kez sallaması dikkati çekti. Bu sırada CHP’lilerle birlikte MHP milletvekilleri de ayağa kalktı. Ancak Bahçeli’nin “yerinizde kalın” anlamına gelen bir el hareketi yapması üzerine MHP’liler Erdoğan’ın konuşmasını sonuna kadar dinledi.

Erdoğan, Türk’ü alkışladı
-  Türk’ün konuşmasını alkışlayanlar arasında Erdoğan ve bakanların da yer alması dikkati çekti.
-  Atalay konuşmasını zamanında bitirirken, Türk ve Bahçeli tanınan süreden 15 dakika daha az konuşmayı tercih etti. Baykal ise
ek süre kullandı.

Ufuk Uras güldürdü
-  
İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras’ın “10 Kasım’da milletvekili olduğunu unutup aç aç gecesinde olduğunu sanan milletvekillerinden değilim” sözleri Erdoğan’ı güldürdü.

Çelik, MHP’yi de kızdırdı
-  AK Parti grubu adına konuşan Çelik’in, Bahçeli’nin açılım süreciyle ilgili eleştirilerinden örnek vermesi MHP’li
Osman Durmuş ve Kadir Ural’ın ayağa fırlamalarına neden oldu. Ancak TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in uyarısı üzerine MHP’liler yerlerine oturdu. Çelik’in geçmişte, MHP’nin eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in eski HEP’li milletvekilleri ile görüşmesini örnek vermesi de MHP’lilerin tepkisine yol açtı.
-  Baykal’ın konuşması sırasında DTP’li
Sırrı Sakık, Hamit Geylani ve Hasip Kaplan, “Sen hangi çözümü öneriyorsun?” diye laf attı. DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, arkadaşlarını susturdu.

 

İP’den ‘açılım’ protestosu
-  İP’li bir grup, dün Genel Kurul’da görüşülen Kürt açılımı projesini TBMM önünde protesto etti. İP Ankara İl Başkanı Sefa Koçoğlu, Dikmen kapısı önündeki yaptığı konuşmada demokratik açılımın Amerikan projesi olduğunu iddia ederek, hükümetin Türk milletinin talep ve sorunları yerine “Amerikan projesi”ni Meclis gündemine taşıdığını ileri sürdü.(
www.milliyet.com.tr)




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.