Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
TEKEL İŞÇİLERİ PERİŞAN OLDU,SIRA TEDAŞ ÇALIŞANLARINDA MI?

TEKEL İŞÇİLERİ PERİŞAN OLDU SIRA TEDAŞ ÇALIŞANLARINDA

 

 Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU Sayıştay Kanunu’nun 60. maddesi üzerinde TBMM Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmasında Tekel işçilerinin perişan olduğunu, sıranın TEDAŞ personeline geldiğini belirtti.

 

Dr. DOĞRU Genel kurulda sıkıntıları şöyle anlattı.

 

“Sayıştay, devletin mali kontrolünü anayasanın 160. maddesine göre TBMM adına görevli ve yetkilidir. Dolayısıyla fakir ve fukaranın, tüyü bitmemiş yetimin, hakkını korunmasında bu kurumun sorumluluğundadır.

 

         Bu itibarla kamu kaynaklarının bütün kamu fonlarının, kamu faaliyetlerini TBMM adına denetimi Sayıştay tarafından yapıldığından yolsuzluklarla ilgili bütün iddialarda, ciddiye alınmalı ve araştırılarak kamuoyuna sunulmalı, anlatılmalıdır.

 

         Son zamanlardaki bazı ihaleler, özelleştirmeler kamu vicdanını rahatsız etmekte en ücra köşedeki, benim Tokat İlinin Reşadiye Kasabası Nebişeyh beldesindeki Ahmet amcamı bile rahatsız etmektedir.

 

         Son ABD’de Dışişleri Bakanlığının bazı belgeleri kamuoyuna yansımıştır. Önümüzdeki zamanda daha da iddialar belki başka belgelerle netleşecektir. İşte burada devletin bütün kurumlarına, özellikle Sayıştay’a çok önemli görevler düşecektir.

 

         Kimler ben geçinemiyorum diyerek siyaset sonucu zenginleşmiş, yurt dışı bankalarda onlarca hesap açtırmış bunun hesabı sorulmalıdır. Halk büyük bir sıkıntı içerisinde mücadele etmekte, nasıl yaşamımı düzeltirim, nasıl borçlarımı öderim diyerek zorlanmaktadır.

 

         Örneğin, Tokat ilinde Sigara fabrikası işçileri, telefonlarla bildirerek dile getirilmesini istedikleri konuyu da buradan bir vesile anlatmak istiyorum. Kamuoyunda Tekel işçileri denen bu insanlar Sigara Fabrikalarının satılması, sonradan kapanması ile 4/C kapsamına geçirildiler. Ancak kadroları olmadığı için ihtiyaç olabilecek her kuruma dağıtıldılar. Kendi evleri, çocukları olan yer değil de, farklı yönlere dağıtıldılar. Maaş olarak da tahsillerine göre 800–950 lira arasında maaş alıyorlar.

 

Bu durum bu insanları mağdur ediyor.  Aynı işi yaptıkları insanlardan hem çok daha az maaş alıyor, hem de aile bütünlüğünün bozulmasını yaşıyorlar. Aldıkları kredileri ödeyemiyor, borçlanmaya devam ediyorlar. Hatta icralar gelmeye başlamış.

 

         Bu insanların durumlarını hükümet olarak tekrar ele almamız gerekmektedir. Tekel işçilerinin başına gelen şimdi de TEDAŞ işçilerine gelmektedir. TEDAŞ işçileri de 4/C kapsamında dağıtılmaktadır.

 

         Geçmişte 57. Hükümet zamanında özelleşen her kurumun işçisi mağdur edilmeden başka kuruma aktarılmıştır. Sadece bizim zamanımızda 4/C çıktı. Biz yerleştiriyoruz demek doğru değildir.

 

         Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, toplum hayatını, demokratik rejimi ve manevi değerleri tahrip eden, ahlaki yozlaşmanın önlenmesini ve yolsuzluklarla mücadeleyi, milli siyaset anlayışının, temel unsuru olarak görüyoruz. Temiz siyaset, temiz yönetim, temiz toplumun tesisi artık kaçınılmazdır.

 

Siyaset kurumunun faaliyetleri, mutlaka süzgeçten geçirilmelidir.

 

Siyasete etik bir temel kazandıracak siyasi ahlak yasası mutlaka zaman geçirmeden hazırlanmalı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşmalıdır.

 

Milletvekili dokunulmazlığı makul esaslara bağlanmalı, kamuoyunu tatmin edici şekilde milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılmalıdır. Bunun yanında Belediye Başkanları, üst düzey kamu görevlileri de hesap verebilmelidir. Görev öncesi, görev sonu mal bildirimleri kamuoyuna açıklanmalı yanlış yapanlar ortaya çıkarılmalıdır.

 

Yolsuzlukla topyekûn mücadele için, yolsuzluklarla mücadele kurulu oluşturulmalı milli bir program hazırlanarak sonuç alınmalıdır.  Fakir ve fukaranın korunması ancak böyle olur.

 

Seçim meydanlarında atılan nutuklarla hiçbir yere varılamayacağı görülmüştür.

 

Sayıştay kanununu TBMM de görüşüyoruz. Ancak 16 yıldan beri uygulanan performans denetimi AKP’nin bir önergesiyle kanun metninden çıkarılıyor. Bunu da anlamıyoruz. Denetim mekanizmasını aktif hale getirmek kamuoyu vicdanını daha fazla rahatlatmak gerekmez mi?

 

Sayıştay kanununun daha iyi şekilde hazırlanması, iddialardan arındırılması gerekirdi”

 



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.