Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10763
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
TÜRKİYE`NİN KİSSİNGER`İNİN İŞİ ZOR

Türkiye’nin Kissinger’ının İşi Zor

 

Elhan Şahinoğlu – Bakü

 

Dünya basını yeni Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Türkiye’nin Kissingeri gibi değerlendiriyor.

ABD’nin ünlü diplomatı Kissinger gizli görüşmelerin ustasıydı. Dış politikada ülkesi için gerekli sonuçlar alan Kissinger Çin’i ülkesine yaklaştırıyor, Şilide solcu-komünist rejimi Pinoşe ile değiştiriyor, Asya ve Afrika kıtalarında Washington’a elaltılar topluyordu.

Kissinger gibi Davutoğlu da uzun süre ortalıkta gözükmese de kendisi “Türk dış politikasının mimarı” adını kazanmış. Davutoğlu’nun başta Filistin-İsrail sorunu, Ortadoğu’da rol oynadığı, İsrail ile Suriye arasında dört tur görüşmelerin yapılmasında önemli katkısı olduğu belirtiliyor.

Türkiye’nin yeni Ermenistan politikasını belirleyen de Davutoğlu’dur.

2008`in Ekim ayında Türkiye-Ermenistan diplomatik temasları hakkında ortada bir bilgi yokken Davutoğlu, Siyasi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SETA) ile Washington’daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen konferansta şunları söylüyordu: "Biz Ermenistan ile en iyi ilişkileri kurmak istiyoruz. Her yerdeki Ermenilerle iyi ilişkiler istiyoruz. Paris`te veya dünyanın başka yerlerinde... Ortak bir kültürel mirasımız var".

Davutoğlu, "olumsuz meseleleri de ele almaya hazır olmalıyız. Kalpleri ve kafaları açık tutmalıyız. Ermenistan ile karşılıklı ziyaretler sonucu iyi bir fırsat yakalandı, bu kullanılmalı" diye konuşmuştu. İkili ilişkileri geliştirmenin her zaman yeni ufuklar açtığına dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinin düzelmesini örnek gösteriyor ve bunun Lübnan`daki barış çabalarına etkisi olduğunu söylüyordu.

Davutoğlu, Ermenistan ile “yol haritası”nın ilk çizgilerini demek ki o zaman çiziyormuş.

Ermenistan ile yakınlaşmak isteyen Davutoğlu, Azerbaycan hakkında ne söylüyordu?

Davutoğlu, Azerbaycan ile Türkiye`nin çok iyi ilişkileri bulunduğuna işaret ederek "bir millet, iki devlet" söylemini hatırlatsa da Yukarı Karabağ sorununun çözümü için cesaret ve yaratıcılık gerektiğine, bu meselenin 20-30 yıl daha bekleyemeyeceğine işaret ediyordu.

Böylece, Ali Babacan gibi Ahmet Davutoğlu da yeni göreve gelinceye kadar Ermenistan’la sınır konusunu Yukarı Karabağ konusundan ayrı tutmaya gayret gösteriyordu. Unutulmaması gerekiyor ki, “komşularla sıfır problem” politikasının baş mimarı da Davutoğlu’dur.

Azerbaycan’ın siyasi kulislerinde Babacanın politikasından açıkça rahatsızlık vardı. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne alınmasında Ali Babacanın rolü büyük. Ancak Babacanın bazı teklifleri kâğıt üzerinde kaldı. Örneğin Kafkasya İstikrar Paktı. Bu Pakt hakkında çok konuşuldu, ancak Azerbaycan dâhil bölge ülkelerinin hiçbiri bu teşebbüsü desteklemedi. Çünkü Güney Kafkasların sorunları o kadar derin ki, bir paktla bölgede barış ve istikrara ulaşmak zor. Babacan Ermenistan’la iyi ilişkiler hedeflerken, Bakü yönetimiyle ilişkilerin gerginleşmesine yol açtı. 

Ancak Babacan’ın yerine gelen Davutoğlu da mimarı olduğu “yol haritası”ndan geri çekilecek gibi gözükmüyor.

Ahmet Davutoğlu’nu daha zor bir sınav bekliyor. Davutoğlu aynı Babacan gibi Ermenistan’la ilişkileri normalleştirmeye çalışırken, Azerbaycan’la stratejik ilişkilerin de yeniden rayına oturtulmasına gayret göstermelidir. Bu ikisinin bir arada tutulmasının zor iş olduğunu Babacan çok iyi anladı. Konuyla ilgili daha önce Davutoğlu’nun da ihtimalleri doğru çıkmamıştı. 8 ay önceki konuşmasında Ermenistan ile başlayan sürecin Azerbaycan’da endişeyle karşılanmadığını belirten Davutoğlu, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan ilişkilerinin birlikte işleyeceğini söylemişti.

Birlikle işlemedi.

Yeni mekanizmaların bulunması gerekecek.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ankara’nın Ermenistan politikasından endişe duyduğunu açıkça dile getiriyor. Türkiye’ye satılan doğalgazın ucuz olduğu, ayrıca Rusya ile yeni enerji projelerinin de gündemde olduğu konuşuluyor.

Buna rağmen Türkiye ile ilişkilerin uzun zaman gerginlik içinde bulunmasının Azerbaycan’ın güvenliği için hayırlı olmadığını da Azerbaycan yöneticileri anlıyorlar. Dışişleri Bakan Yardımcısı Araz Azimov’un Türkiye’ye gönderilmesi, Ankara’nın nabzını yoklamak amacı taşıyordu. Azimov, Davutoğlu’nun kabul ettiği ilk yabancı konuk oldu.

Ankara, “yol haritası”nı 23 Nisan tarihinde açıklamakla bir gün sonra Obama’nın “soykırım” lafını kullanmaması için bir zemin oluşturdu. Bakü o günlerde açıklanan “yol haritası”na sert tepki gösterse de şimdi Ankara’ya “Amacınızı anladık, 24 Nisan geride kaldı, yeniden stratejik ilişkilere dönelim” mesajını veriyor. Yani Bakü, Ermenistan’la sınırın açılmasını yeniden işgal altındaki Azerbaycan toprakların boşaltılması şartına bağlanlmasını istiyor.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.