|
Sayfa: 1 2
|
|
|
Tartışmaya ilişkin Cevaplar
|
| Selim Sağ
-
(Ziyaretci)
|
18.03.2008 09:46:14 |
Ben bu kapatma davasının ülkemiz için çok hayırlı olacağını düşünmüyorum. Neredeyse milletin yarısının oyunu almış bir iktidar partisi böyle bir dönemde kapatma davasına muhatap edilir mi? PKK ile içeride ve dışarıda mücadele ediyoruz. Dünyada ekonomik konjoktür kötüye gidiyor ve biz ülke olarak bundan az etkilenmek için çabalıyoruz. Tam bu sırada bu kapatma davası gündeme geliyor.
Tabi yargı mensupları kendi görevini düşünür bu durumlara bakmaz denebilir ama ben bir vatandaş olarak bu durumu doğru bulmadım.
Selim Sağ
|
|
| Zehra AYTEMİZ
-
(Ziyaretci)
|
18.03.2008 09:40:29 |
Partilerin kapatılması istenilen sonucu vermiyor.Bunu anlatan ve örnek gösterenler var.Ayrıca Batılı ülkelerde de parti kapatmanın çok nadir olduğunu iddia edenler var.
Ben bu kapatma davası bittikten sonra meclisin parti kapatma ile ilgili olarak bir anayasal düzenleme yapmasını ve bunun çok zorlaştırılmasından yanayım.
Ama bu değişiklikler bu gün olmamalı.Veya bu günlerde olsa bile geleceği kapsayacak şekilde olmalı.Çünkü bu gün yapılırsa çoğunluğun yargıyı etkilediği görüşü ortaya çıkar.Ya da suçlarını örtüyorlar derler.
Zehra Aytemiz
|
|
| Hüsnü ÖĞÜT
-
(Ziyaretci)
|
18.03.2008 09:34:37 |
Ben şahsen parti kapatılmasına karşıyım. Ancak şu anda anayasamızda ve kanunlarımızda parti kapatma var ise o zaman yargıçların görevlerini yapmasına da karşı çıkmam.
Önemli olan kapatma davasının gerekçeleri ve Anayasa mahkemesinin vereceği karardır.
Hükümetin bu olay karşısında soğukkanlı olmasını isterim. Düne kadar bu yoktu,ancak dün akşam bu soğukkanlılığı gördüm ve memnun oldum.İnşallah bu devam eder.
Hem bana göre AKPye bir fırsat doğmuştur. Dine saygılı olmak ve hatta dindar olmakla dini istismar etmek noktasında nerede olduğunu ıspatlar.Çünkü ülkemizde dini istismar eden siyasetçi dindar insanlar tarafından tam algılanamıyor. Ayrıca yine dini istismar etmediği halde dindar olanlar da bazı çevrelerce iyi anlaşılamıyor. Eğer iktidarın dini istismar etme eğilimi yoksa bu dava bir fırsattır.Bunu ıspat eder. Daha doğrusu açıkça söyler. Zaten söylemek zorundadır. Bir iddia vardır.Ona cevap verecektir.
Bu arada tukmrclisi.org sitesini de kutlarım.Her görüşe hiç sansür uygulamadan yer veriyor. Ancak yazarları da kutlamak gerek.Çünkü hiç biri bazı sitelerde olduğu abuk subuk laflar etmiyor, kötü kelimeler kullanmıyor.Seviyeli bir şekilde fikirlerini sunuyor.
Saygılarımla.
Hüsnü Öğüt
|
|
| mehmet TÜRK
-
(Ziyaretci)
|
17.03.2008 17:30:36 |
Aslında ben bir partinın nasıl ve neşekilde parti kapatılır diye akıl vermek istemiyorum sn yargıtay başsavcının benım kanatimce bazıların yalan uydurma ve bırazda dolduruşa getirildı.kanısındayım ben akp lı değilim ülkücü bir ınsanım ama sız bukadar akp ye yüklenırsenız gelecek seçimde pak partinin 55 oyla tekrar gelir bence bazıları bunlara dolaylı olarak akp `ye faydalı kararlar alıyor bu şekilde akp kapatılmaz arkadaşlar dini motifleri öne sürmeyin adamları öncelikle vatana ihanet vesaire avrupa uyum yasalarının türkiyeye getirdiği zararları ve özelleştirmeyi toprak satışlarını kıbrıs konusunu çok şeyler var onu iddanemenızde bulundurmuyorsunuz islami ağırlıklı iddaneme hazırlıyorsunuz.bızde müslümanız bu konular bızı yaralıyor ve tepki doğurur tabiki.saygılarımla mehmet türk
|
|
| Alpertunga Bozkurt
-
(Kayıtlı Kullanıcı)
|
17.03.2008 14:10:51 |
merhaba,
tartışmayı ilk açtığımda turkmeclisi.org websayfasının daha gündemde bir şey yokken konu ettiği haber üzerine tekrar dönmek istiyorum.
dick cheney`in Türkiye gelişi iptal olmuştu sonra ne olduysa geliyorum dedi. ve ardında bu dava patlak verdi. şimdi önümüzdeki 1-2 gün içerisinde yanılmıyorsam görüşmek üzere ankara`ya gelecek.
diğer bir hususda bugün bazı yazılı basın organlarında inceden inceye erken seçim sözleri dolanmaya başlaması dikkatimi çekti.
|
|
| Bilgehan GÖKTUĞ
-
(Ziyaretci)
|
16.03.2008 15:14:36 |
Öncelikle parti kapatma meselesine objektif olarak yaklaşmak gerekir.
Anayasamızda geçmişte parti kapatmak bu güne göre çok daha kolaydı.Anayasadaki son değişiklikle parti kapatma "odak olma"tabiri ile zorlaştırıldı.Yani bir siyasi parti bir kaç yöneticinin beyan ve fiilleriyle kapatılmaktan kurtarıldı.Kapatmak için aykırı beyan fiillerin yoğunluğu esas alındı.Ancak buna rağmen bu gün iki siyasi parti için Yargıtay başsavcılığı kapatma davası açmış oldu.
Partiler demokrasilerde kapatılmalı mı? yoksa kapatılmamalı mı? Bu tartışmayı yapmak mümkün. Demokrasilerde siyasi partilerin kapatılmaması gerektiğini, halkın oylarının hakem rolü oynaması gerektiğini söyleyebiliriz.
Ancak eğer Anayasamızda parti kapatma maddesi varsa ve bu konuda savcılara görev verilmişse "Demokrasilerde partiler kapatılamaz.Ne yapıyor bu başsavcı" diyemezsiniz.
Bir diğer önemli mesele şudur.İktidardaki parti hakkında kapatma davası açamazsınız ama başka bir siyasi parti hakkında kapatma davası açabilirsiniz demek de doğru değildir. Hukuk güçlü, güçsüz ayırımı yapamaz.
Adli mekanizmaları yönlendirmek ya da baskı altına almak da doğru değildir.
Bana göre şu anda sorumluluk siyasi partilerde ve başta iktidar partisindedir.
Şu safhada "partiler artık kapatılmasın" görüşünü ortaya koymak ve bunun gerekçelerini sıralamak yanlıştır.
İktidar partisinin yapacağı iş bu konuyu büyütmeden icraatına devam etmesi ve açılan dava ile ilgili savunmayı iyi hazırlamasıdır. Eğer basında yer alan haberlerde olduğu gibi bu konuyu geniş halk kitlelerine mal etmeye yönelik referandum ve benzeri hususlarla çalışmalar yapılırsa meydana gelebilecek olayları, yaşanabilecek kaosları tahayyül dahi edemeyebiliriz. Ülkemize çok büyük kötülük yapılmış olur.
Bu şuna benzer.Diyelim ki Yargıtay başsavcısı yanlış yaptı.Bu demek değildir ki iktidar ve ülkeyi yönetmede sorumluluk sahibi olan siyasi partiler daha büyük yanlışlar yapabilir.Eğer yaparsa Yargıtayı yaptığı yanlış da olsa doğru olur.
Yönetenler, yanlış yaptılar demekten çok yanlış yapmamakla yükümlüdürler. Şeyh Edabali`nin Osman Gazi`ye söylediği gibi, bölmek bizden ,bütünleşmek senden, yanlış bizden doğru senden...
Asabiyet ve sinir yönetene yakışmaz.
Yöneten ileriyi de görmek zorundadır. Eğer iktidar, türban gibi çok hassas konuları gündeme getirirken, akıl edip Anayasa`daki parti kapatma maddesini de uygun bir şekilde değiştirebilirdi. Bu değişikliği bu gün yapmasının ise bir anlamı olamaz.
"...İşte bunlar böyle..." demek de marifet değildir. Bunların böyle olduğunu bilip ona göre tedbir almak marifettir.
Şimdi soruyorum.Cumhurbaşkanlığına eskiden beri beraber olduğun bir arkadaşını oturttun. YÖK başkanını istediğinden seçtin. Haziranda rektörlerin seçimi olacaktı. İlerki yıllarda Yargıtay başsavcısı ve Anayasa üyeleri seçilecekti. Bunları Cumhurbaşkanı seçiyor. Peki neydi acelen? İktidarın mantığı ile soruyoruz bu soruları.
Demek ki sen iyi yönetememeye başladın.Demek ki senin bir acelen var.
Özetle şunu söylemek istiyorum. Eğer Anayasa`da parti kapatmak varsa ve bunun çerçevesi de belli ise bu çerçevenin dışına çıkanların yakınma hakları olmamalıdır. Başsavcı yanlış yaptı ise bunu belirleyecek olan sadece Anayasa Mahkemesidir.Ama bu Anayasa Mahkemesi üyeleri... de diyemezsin. O üyelerin seçimini de Anayasa değişikliği ile belirleme hakkına sahipsin.Bu yönde iktidarın bir çalışması da mevcuttu.Bir kısım üyelerin meclis tarafından seçilmesini sağlayacak bir taslak da hazırlanmıştı.
Sonuç olarak Anayasa`da varlığı belli olan bir konuda halka yakınmanın hiç bir anlamı olamaz.
Oy oranı hesabı yapmak da doğru değil. Menderesin 1954 de oy oranı 57,60 1957 de ise 47,88 di.Arkasından 1960 askeri darbesi geldi.
Onun içindir ki halkı ikiye bölmeye yönelik çabalardan sakınmak gerekir. Bu konuyu kitlelere maletmeye gayret edilmemelidir.
Bu davanın geri çekilmesi mümkün olmadığına göre yapılacak iş sonucu beklemek ve bunu beklerken de savunmayı iyi yapabilmektir.
Bilgehan GÖKTUĞ
|
|
| Ertugrul Çelikdin
-
(Ziyaretci)
|
16.03.2008 01:38:16 |
Baş savcıyı öncelikle tebrik ediyorum. AKP`nin dediği gibi durmak yok yola devam..... AKP yeni kurulacak KaraParti 75 oy alacak ondan başka meclise hiç bir parti giremeyecek 550 milletvekili olacak adamların o zamanda kapatırlar. Sonu nereye gider bilemiyorum. Yani yav kardeşim tamam adamları yasaklayacaksın yasakla veya al içeri koy onada eyvallah. Ama parti kapatma artık gitseydinya " Sayınların Kellelein" üzerine madem rahatsızsın bulurdun yargılayıp hüküm verecek bişey illaki bu zihniyetle. Ama senin deerdin bunların Milli olmaması değil ki üniter yapıyı yıkmak istemesi değil ki. Senin derdin Türban eğer bu laiklik türbanla yıkılacak kadar zayıfsa gel bunu nasıl düzeltiriz de. AKP`yi kapatmak çözüm olamaz. Yok senin derdin Marksist bir laiklikse oda bize uymaz.
Gelin canlar dahada derin bakalım olaya, ABD`de bir çiftlikte yatıp kalkan amcanın teki bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin valilerine, emniyet müdürlerine karar veriyorsa o ülkede acaba laiklik var mıdır? Yok mudur tartışalım. Ama bunu ispatlayamayıp eciş bucüş sebeplerden dava açarsan getirirsin Kara Partiyi 75`le sonra çıkar liberal emmiler ortaya davulda çalar ite köpeğe sayında der yani.
Baş savcı yanlış yapmıştır. AKP`nin gayri milli uygulamaları, Cumhuriyetin 80 yıllık kazanımlarını satışını sebep olarak göstermek yerine bunlara engel olmak yerine Türbanı sebep göstererek dava açması yanlış olmuştur. Sonu sadece gayri milli kuvvetlere yarar başka hiç bişeye yaramaz.
Ancak açsaydı davayı Türk Telekom satılırken, açsaydı davayı "kellelerden" , açsaydı bu davayı Diyarbakır Stadında Kürt sorunu benim sorunumdur derken, açsaydı davayı Türkiye`de 27 tane etnik grup vardır derken bak bakalım bu zihniyet hortlayabilir miydi.
Uzun sözün kısası gayri milli iki güç odağının iktidar mücadelesi sadece ama sadece yüreğinde bu Cumhuriyetin Osmanlı gibi dünya politikasının başat aktörü olmasını isteyen insanlara zarar verdiğini söylemek gerekir. Bu insanlar zarar gördükçe bu devlette zarar görür bu millette.
|
|
| Göksel ORKUN
-
(Ziyaretci)
|
15.03.2008 17:59:42 |
Bu kouyu çok değişik boyutlarda ele alarak tartışabiliriz.Ancak önce şu soruya cevap vermek gerekir: Savcılar görevlerini yapmalı mı yapmamalı mı? Yani savcılar iktidar partilerine ayrı, diğer partilere ayrı mı davranmalı? Mesela DTP nin de kapatılması istendi.Neden bu konuda farklı davranıp düşünüyoruz?
Bana göre devlet görevini yapmalı.
İktidarın yapacağı ise bu yanlış oldu, demokratik olmadı gibi söylevleri bırakıp, Başsavcının iddialarına cevap vermek ve iddiaların doğru olmadığını ıspatlamaktır.
Dava açılmıştır. Bunun geriye gitmesi mümkün değildir. o sukünetle bu sürecin tamamlanmasını beklemek lazımdır.
Bu arada "turkmeclisi" sitesini kutlamak istiyorum. Türban konusunda çoğu tartışmacı şuna işaret etmişti. "Türban yasağı kalkmalıydı ama yöntem yanlıştır." Bu görüşün ne kadar doğru olduğu ortaya çıkmıştır.
Yanlış yöntemi tercih edenler bunun sıkıntısını da çekmek durumundadırlar şimdi.
Ülkeyi idare etmek her şeyden önce mevcut şarları bilerek en iyiyi yapabilmek demektir. Mevcut durumu dikkate almadan hareket etmenin her zaman bir bedeli vardır.
Göksel Orkun
|
|
| Ömer UZUN
-
(Ziyaretci)
|
15.03.2008 17:46:42 |
Ben bir iktidar partisinin böyle bir dönemde kapatılmasını sakıncalı görüyorum.
Bir kere Ordumuz PKK ile mücadele halinde, Irak`a giriyor, çıkıyor.
İkincisi dünyadaki ekonomik konjoktür iyi değil.Bu durumdan çok etkilenmemeliyiz.
Böyle bir ortamda iktidarın kapatma davası neticeleninceye kadar yaşayacağı psikoloji yapacağı icraatlara etki edecektir.Bu da ülkemiz için bir kayıp olacaktır.
Sonra iktidar partisi kapatılırsa eğer meclis aritmetiği muhakkak değişecektir.Yeni partiler, yeni liderler ne getirebilecektir?
Bütün bunlar nedeniyle ben kapatma davasının açılmasını çok sakıncalı görmekteyim.
Ömer UZUN
|
|
| Suat TELCİ
-
(Ziyaretci)
|
15.03.2008 16:59:01 |
Bu gune kadar milli görüş çizgisinde sayılan 4 siyasi parti kapatıldı. Bunlardan ilki Milli Nizam Partisi 20 Mart.1972 de Lakliğe ve Atatürk ilkelerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle kapatıldı.
Milli Selamet Partisi 12 Eylul ihtilali ile kapatıldı. Üçüncü olarak 16 ocak.1998 de Refah Partisi türbanla ilgili siyaseti de kanıtlar arasına konarak kapatıldı.Fazilet Partisi 22.6.2001 de laik cumhuriyet ilkesine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle kapatıldı.
Şimdi ise AKP`nın kapatılma davası açıldı.
Demek ki 1972 den beri bir ısrar ve mücadele var.
Bakalım sonuç ne olacak?
Suat TELCİ
|
|
|
|
Sayfa: 1 2
|
|
Cevap yazmak istiyorum.
|
