Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Tartışma Konusu
HİÇ DOĞRU DEĞİL..AMA HİÇ DE ÖNEMLİ DEĞİL!.. Ali BAYKAN, 13.04.2011 09:52:35
12 / 04 / 2011

HİÇ DOĞRU DEĞİL.. AMA HİÇ DE ÖNEMLİ DEĞİL !..



Aday listeleri gündemimiz..

Yine alışıldığı üzre -hatta bu defa alışıldığından öte- siyasi yelpazede daha merkeze yakın, Ülkücü Hareket`in mazisi ve keza değerleri ile daha az bağı olan adaylar genellikle daha ön sıralarda yer bulmuşlar kendilerine..

Tabii ki bunun konjonktürle alakalı dayandırılabileceği gerekçeleri vardır..

Dilimizden düşürmediğimiz, ittifak önerimize de gerekçe olarak sunduğumuz ``kırılgan süreç´´, (seçimden sonra dayatılacak olan ``bölücü anayasa´´ nın ülkeyi götüreceği karanlık süreç), ANAP-DYP birleşmesinden doğan DP`nin ``merkez sağ´´ seçmen için kısmen de olsa umut teşkil etmesi ve oradan gelecek oyların önünü kesme ihtimali, bu defa adayların bu seçmen kitlesine hitap eder hüviyette olmasına bir izah olarak sunulabilir mesela..

Bu kabil adayların ``bürokrasi deneyimleri´´ ve ``uzmanlık kariyerleri´´ de bir gerekçe olarak sunulabilir..

Yada bizim aklımıza gelmeyen başka akla uygun izahlar yapılabilir..

Ama bunlar şahsımızı tatmin etmez.. Sanırım ki Ülkücü tabanı da tatmin etmeyecektir..

Onyıllardır yazageldiğimiz yanlış politikalar zincirine eklenmiş yeni bir halkadır bu aday listeleri..



Biz isteriz ki, bu aday listeleri hazırlanırken ``ORTAK AKIL´´ kullanılsın, ``ÜLKÜCÜ İRADE´´ tecelli etsin. Elbette ki Genel Başkan`ın bir ``kontenjan´´ hakkı olmalıdır, ama bu sınırlı ve kabul edilebilir boyutta olmalıdır.. Mesela, 3 ve daha fazla vekil çıkarabileceğimiz seçim çevrelerinde Genel Başkan kontenjan hakkı kullansın, diğer adayları belirlemek için oluşturulacak GERÇEK bir ``ortak akıl´´ zemini ile ``ülkücü irade´´nin önü tam açılsın.. Üçten az vekil çıkarma ihtimalimiz olan seçim çevrelerinde ise, istisnai olarak kontenjan kullanma ihtiyacı doğarsa da bunun gerekçeleri ülkücü taban ile paylaşılsın, heves kırıklıklarının önü alınsın.. Bizce yakışığı budur.

Fakat 5.000 şehidi, 10.000 gazisi ve 100.000 ``istikbal mağduru´´ bulunan bu büyük dava, bu defa da hak ettiği saygıyı görmemiştir MHP yönetiminden..



Ve fakat bunun bir önemi yok !..

İki nedenle yok ;

Bir defa, geçmiş dönemlerde de gördüğümüz ve bildiğimiz üzere, ``gurup kararı´´ adı verilen ve aslında ``genel başkan sultası´´ olarak tanımlanması gereken merkezi otorite disiplini sebebiyle, mecliste kimin bulunduğu, bulunacağı, çok da önem arzetmemektedir, çünkü kim de olsa bu merkezi otoriteye teslim olmak zorunda kalacaktır. Meclis oylamalarında -hatta meclis çalışma komisyonlarındaki oylamalarda dahi- kişisel düşüncelerin ne olduğu hiç fark etmeden, MERKEZİ OTORİTENİN BUYRUĞU doğrultusunda parmak kaldırmaya mecbur kalacaklardır. Yapı budur ve istemeseler de buna teslim olacaklardır. Yada itiraz edenler bir şekilde bloke edilirken yalnız kalacaklardır, Ali Güngör örneğinde olduğu gibi..

İkincisi ve konjonktürel olanı daha önemli..

Bu dönemle sınırlı olarak, ülkemizin içinde bulunduğu bu kaygı verici süreçle sınırlı olarak, ilk defa parlamento aritmetiği politik kimliğin önüne geçen bir ehemmiyet kazanmıştır. Yani şahsımız için de, ilk defa olarak ``nicelik´´, ``nitelik´´ten önemli hale gelmiştir.

Bu gün, içinde yaşadığımız vahim durum, BOP sürecinde eski Osmanlı Coğrafyasının DÖNÜŞTÜRÜLMESİ uygulamaları sınırlarımıza dayanmış iken, ÜLKE MENFAATLERİ PARTİ MENFAATLERİNİN ÖNÜNDE olarak, MHP`nin siyasi geleceğinden ziyade TÜRKİYE`nin siyasi geleceği için, ADAYLAR KİM OLURSA OLSUN, ne kadar DOĞRU yada YANLIŞ belirlenmiş olursa olsun, BÜTÜN ÜLKÜCÜLER, BÜTÜN ENERJİLERİNİ MHP`NİN AZAMİ BAŞARISI İÇİN SARFETMEK MECBURİYETİNDEDİRLER !

Keza AKP`nin tasfiyesi için.

ÜLKÜCÜLÜK BUNU EMREDER !..

ÜLKÜCÜLÜK, toplumsal menfaatleri bireysel menfaatlerini önünde tutmak ise, ülkenin menfaatlerini partinin menfaatlerinin önünde tutmak ise, BUNU EMREDER !..

Nefsimizle aklımızın mücadelesinde bu defa aklın galibiyeti her zamandan önemlidir !



Özetle ;

`` MEVZUBAHİS VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR !..´´



a.baykan

www.ucuncuyol.com



-----------
Tartışmaya ilişkin Cevaplar
Bilgehan Göktuğ - (Ziyaretci) 15.04.2011 09:41:06

Bana göre MHP nin ideolojik açıdan sorunu var. Aday listeleri her dönemde, ve her partide tartışılır. Ama MHP deki aday sorunu da yine ideolojik kaymanın bir neticesi.Türk-İslam ülküsü gündeme gelmiyor. 9 Işık ilkeleri ülke sorunlarında ölçü alınmıyor. Manevi mesaj pek yok. Türkçülük derinliğine ortaya konamıyor.Yoksa bir Türk Milliyetçisinin yerine doğru olmasa da başka bir Türk Milliyetçisi aday gösterilse mesele o kadar önemli olmayabilir.Elbetteki dışardan aday alınacak, ama niye birinci sıra, niye ikinci üçüncü sıra? Sayın Baykan doğru değil ama önemli değil diyor. Mantığını anlıyoruz. Ama kaçıncı doğru olmayan? Doğru olan önemlidir.İyi tahlil edilmelidir.Kimse kızmasın MHP eski MHP değil artık. Bunu bilelim. Ha bu MHP de benim için önemli diyenlere elbette ki söylenecek söz olmaz bu noktada.Yine ortaya koyalım ve tartışalım. Bölücülüğe karşıyız. Güzel.En sert demeçleri veriyoruz arada sırada bu da güzel.Peki bu bölücüleri nasıl etkisisz hale getireceğiz?Çözüm yolumuz ne?Fikri açıdan metot açısından ve iktidar olunduğunda..Bir düşünelim.BDP liler MHP`nin tavrından mem nun mu değil mi?MHP`ye hiç saldırıyorlar mı? aYRI BİR SORU. MHP bu dönemde bölücülükle ilgili TBMM de kaç meclis araştırması önergesi vermiştir? Kaç kanun teklifi vermiştir? Bugun Kurulan Kamu Güvenliği Kurumu 1992 de MHP nin meclise vermiş olduğu "Türkiye Güvenlik Kurumu" kanununun benzeridir. MHP millletvekilleri bunu bile mecliste dile getirememişlerdir.Çünkü... çünkü belki de geçmişte böyle bir kanun teklifi verildiğinde de haberleri yoktur.MHP bu dönemde mecliste elle tutulur bir icraatta bulunmuştur. O da Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül`Ü seçtirtmiştir.Özetle asıl önemli olan adaylar değil, önemli olan fikri sapmanın olup olmadığı, bu aday tesbitinde de bu fikri sapmanın ağırlıkta olup olmadığıdır.Ben bir soru daha soracağım. MHP başkanlık divanında bu güne kadar hiç bir siyasi partiye gitmemiş başından beriMHP de kalmış yani hiç dejenerasyona uğramamış, zaafiyet göstermemiş kaç yönetici var? Ben söyleyeyim.sadece iki kişi.Biri Metn Çobanoğlu, diğeri Turan Çirkin.Peki Merkez Yürütme kurulunda kaç ülkücü var bu özellikte onu bulmaz.Peki neden?MHP de adam mı yok?Bu görevleri yürütecek insan mı kalmamış.Bana göre ülkücülerin bu günkü kadroso onlarca siyasi partiyi yönetecek sayıya sahip.onlarca, yüzlerce.Bırakalım adayların sırasını da bu önemli konuları samimi olarak kendimize soralım ve düşünelim.
Bilgehan Göktuğ
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 14.04.2011 12:06:33

Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 14.04.2011 10:45:44

GÖRÜCÜYE-VİTRİNE

GÖRÜCÜYE-VİTRİNE
ÇIKTILAR

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com

24. Dönem Milletvekili Seçimleri için adaylar görücüye-vitrine çıktılar.
Adaylar, bazı partiler itibariyle; ön seçim-meyil yoklaması ve nihayet merkez yoklamasıyla-tercihiyle belli oldu. Merkez yoklamalarında, ortaya konulan gerekçeler ve kılıflar ne olursa olsun, genel başkanlar nihai karar verici ve tercihte bulunucu olmuşlardır.
550 milletvekilliği için on binlerle ifade edilen kimseler aday adaylığına soyunmuşlardır.
Öyle olunca da, bunlardan tercih edilenler ve sıra verilenler hakkında karar vermek hiç de kolay olmamıştır.
Nihayet, bütün partiler ve genel başkanları benzeri yönde açıklamalarda bulunmuşlardır.
Millet, vekil olacakları arayıp-bulup hizmete davet edecekleri yerde; vekil olmak isteyenler, ben sizin vekiliniz olacağım; diye, milletin huzuruna çıkmakta, parti genel merkezleri ve genel başkanları mekânları ile çevresinde fır döndü olmaktadırlar.
23. Dönem vekillerinden yarısından fazlasının aday olamadıkları anlaşılmaktadır.
Kraldan çok kralcı olanlar, genel başkanım için atlarım-zıplarım ve gerekirse gözüm kapalı peşinden ölümüne giderim diyenler, Meclis genel kurulunda ona-buna yumruk-tekme savuranlar, hakaretvari konuşanlar, çamur at izi kalsın gayretinde bulunanlar, seçim bölgelerinde kışkırtıcı davranışta bulunanlar, şöyle-böyle yapanları yakarım&8230; rollerini oynayanlar, şimdi aday olamayınca; partileri-genel başkanları için ayni gayret-fedakârlık gösterisinde bulunabilecekler midir? Önümüzdeki günlerde, Millet gerçeği bir defa daha ve geçmişte de kısmen ve/veya tamamen olduğu gibi görecektir. Ve yine görülecektir ki, milletvekili olup da; şimdi listede yer almayanlar veya seçime girmekle beraber seçilemeyenlerden kaçı seçim bölgelerinde ikâmet eder olacaklardır. Merak edilse gerektir, herhalde.
Seçime iştirak eden belli başlı partilerden;
AKP`si; aktif milletvekillerinden 167 kişiyi re`sen liste dışında bırakmıştır. Bu, Partiden 20 kişinin de aday adaylığına soyunmadıkları ifade edilmiştir. Adaylığa, kendi rızasıyla soyunmayan kişileri, bu davranışlarından dolayı takdir etmek gerekir, deriz.
Nihayet, bir dönem geçtikten sonra, tekrar temsilcilik görevinde bulunabilecekler, ihtimal dışı olmasa gerektir. Bunların örnekleri, şimdiki listelerde görülmektedir.
Böylece, büyük bir kan değişimine gidilmiştir. Milletin huzuruna yeni yüzlerle çıkılmak istenmiştir.
Merhum, Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ`in oğlu Ahmet Kutalmış`ın bu Parti saflarında yer alması, farklı ve ayrıcalı güç kaynaklarından birisini teşkil etmiş olacaktır, şüphesiz. Ahmet Kutalmış`ın siyasi faaliyetlerinin ve geleceğinin başarılı olması, samimi ve içten arzumuzdur, doğrusu.
Aydın MENDERES-Ramiz ONGUN ve benzeri vasıftaki-mefkûredeki gibi birçok kişiler bu çatı altında olsaydı, daha da isabetli olurdu, herhalde.
Yapılan açıklamada, parlamenter adaylarının tamamına yakınının lisans ve üstü eğitime sahip oldukları ileri sürülmüştür. Ancak, siyasette; illâ da diplomalıların başarılı olduklarına ilişkin herhangi bir denklem yoktur. İyi biline, deriz.
MHP`de kendi takdir ölçüleri paralelinde bir liste hazırlamıştır. En isabetlisini yapmak istediklerine şüphe yoktur. Ancak, bir Ahmet Kutalmış`ı-annesini veya Zafer dayısını,Turgut Neşeli`yi, Ahmet Tekin`i, Mustafa Ata`yı,Kemal İnandı`yı,Muhterem Aras`ı, Recep Gedikoğlu`nu, Mustafa Demirkan`ı, Dursun Yalçın`ı, Erol Dinç`i, Mevlüt Uluğtekin Yılmaz`ı, Yusuf Okumuş`u, Ali Koç`u, Ali Kömürcü`yü, Kâmil Hanoğlu`nu, Hüseyin Raşit Yılmaz`ı, Emin Oruç`u, Mustafa Baş`ı, tespit edememiş-değerlendirememiş ve eski dönem milletvekillerinden Muharrem Şemsek ile Rıza Müftüoğlu`nu ve daha nicelerini değerlendirememiş, hizmete-göreve davet edememiştir.
İsteriz ki, TBMM`de olsunlar. Öyle de olacağına inanıyoruz. Zira, Mecliste olmalarında; her şeye ve siyasi iktidarla uzlaşmaz tavırlarına rağmen fayda olacağı, açıktır. Bu yönde ve takdir toplayan temsili hareketlerden Cumhurbaşkanı`nın seçilmesi, kızlarımızın kılık-kıyafet engeline takılmadan yüksek tahsil yapmalarına, Türk dış politikasının desteklenmesine, ilişkin hukuki düzenlemelere destek vermesi&8230;bazıları olarak gösterilebilir.
CHP`de, bir curcuna gider havası esiyor, neredeyse. Genel Başkanları kendi içinde devrim yaptığını söyleyerek, bir çok kimseyi siyasi hırsla liste dışı bırakmıştır. Yani, inkılâp yaptım denilemiyor. Devrim, devirmekten gelir. Öyle olmuş ve muhalifler devrilmiştir. Hayret ki, Deniz Baykal bey; ben de çekiliyorum, diyemiyor. Dese, Kemal bey ve çevresini bayram havasına sokar, şüphesiz. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz misâli.
Benim adım Kemal der de der. Sanki adına; Murteza-Ali Ekber-Mehmet Ali&8230; diyen varmış gibi. Sadece, şahsına Gandi benzetmesi yapıldı da, Kendileri de; belirtilen benzetmeden rahatsızım-memnunum gibi bir görüntü sergilemedi. Kendi çevresinde ve Partisinde; adı Kemal olmayan nice kişiler vardır. Yani, onlar; verdikleri sözleri tutamayacak durumda mıdırlar? Demezler mi, adama.
Bundan sonrası, hikayeden öteye gitmez.
Görücüye-vitrine çıkanlar ortada. Şimdi bunlara bakacaksınız:
- Kimler, bilgisiyle-tecrübesiyle-sosyal davranışlarıyla,kişiliğiyle Devlete-Millete-seçmenlerine-Türk Milletine en güzel manada hizmet verebileceklerdendir;
- Hangileri, atlar-zıplar, onunla bununla kavga eder-önüne gelene hakaret eder, hiç olmazsa izi kalır diye etrafa çamur atar, bir selamlaşmayı-tokalaşmayı dahi herkese aksettirmez;
- Seçildikten sonra hangileri; elektronik haberleşme adreslerini-telefonlarını çevresine-vatandaşlara kapatır, açık olsa da bakmaz veya başkalarına baktırır ve tarafına direkt-endirekt intikal eden istekleri ka`ale almaz.
İşte, siyasi tercihlerde, bunlar da; önemli olsa gerektir
Sizler cevap istersiniz, onlar yanıt gönderirse, sizler bir meselenizin hallini ister ve onlar da sorununuzla ilgileneceğim derse, sizler şu konuda bir hukuki düzenlemeye gidin der de onlar da gereken yasal düzenlemeye gideceğiz&8230; derse, sizler kendileriyle nasıl haberleşme yapabilmiş olacaksınız.
Boş vaatlere kapılmayalım, aklınıza uygun olmayan demeçleri-beyanatları körü körüne alkışlamayalım. Beğenmediğimiz, tavırlara-konuşmalara sırtımızı dönmesini bilelim.
Bütün bunları yapar iken kırıcı olmayalım. Asgari saygı-sevgi sınırlarımızı muhafaza edelim, isteriz.
Yüce Türk Milleti ve seçmenleri geçmişte olduğu gibi, Türk Devleti ve Türk Milleti için en iyi ve isabetli kararı önümüzdeki 12 Haziran 2011 seçimlerde de verecek ve neticesi 13 Haziran`da görülecektir. Buna da az bir süre kalmıştır.
İnşallah hayırlara vesile olsun; temennilerimizle-dualarımızla ve beklentilerimizle, diyelim.
Cevap yazmak istiyorum.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.