|
|
|
|
Tartışmaya ilişkin Cevaplar
|
| Senem Simsek
-
(Ziyaretci)
|
28.07.2008 17:20:05 |
En cok ve en karisik soru sordugunuz konuda yanilirsiniz. Hatirlayin ogrencilik yillarinizda ki sinav kagitlarinizi. Bilirsiniz ama karmakarisik sorularla cevap veremezsiniz. Acabalarla ve ucuncu insani devreye soktugunuz hayatinizda basarisiz olursunuz. Evlilik hayatiniz da dahi araya kitaplar ve uzmanlar girdigi anda eger siz caba gostermek yerine benim yerime dusunen var nasil olsa derseniz o evlilik zaten bitmistir. Hayatta bazi onemli olaylar sorular ve yanitlar ile yonetilemezler. Birden fazla karisik sorusu ve cok fazla cevaplari vardir. Din de bunlardan birisidir. Islam en buyuk dindir gerisi bos dediginiz anda bugune kadar insanliga hizmet etmis Hristiyan bilimadamlarini yalanlamis olursunuz. Iste Islami teroristler dediginiz anda bu kez uc buyuk dinden birisine hakaret etmis olursunuz. En yuce din insana insanligini hatirlatan, merhametten yoksun birakmayan, maneviyat ile birlikte bilimi destekleyen insana sevk verendir.Tanri korkusunu tasimaz o insan. Tanri saygisini tasir icinde. Ne dini kendinize adapte edebilirsiniz ne de cok gecmisteki kurallara bagli yasayabilirsiniz. En buyuk din akil dinidir. Ismi Islam da olsa, Hirstiyanlik ta. Tanri akil vermis elbette kurallar olmadan da bilirsiniz egrimidir dogrumudur? Oyle degil mi?
Dr. Senem Simsek
|
|
| Alparslan Sarıkaya
-
(Kayıtlı Kullanıcı)
|
25.07.2008 23:40:01 |
Biz kimiz ki islamı kendimize adapte edeceğiz?
Önce doğru dürüst yaşamasını öğrenelim, sonra adapte meselesine bakarız!
Bu arada; Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı,,Şu an için en geçerli din ( teşbihde hata olmaz ) ``PARA`` olmuş durumda.
Parayı din haline getirenlerin halini mahşer meydanında hep birlikte göreceğiz.
Saygılar..
|
|
| Kadir Kalkan
-
(Ziyaretci)
|
22.07.2008 11:22:28 |
ne yazık ki islamı istediğimiz şekle sokmak istiyoruz.
islamın rehberinin türçesini okuyup düşünmüyoruz bile...
|
|
| Kaan Beşli
-
(Ziyaretci)
|
21.07.2008 20:40:39 |
Doğru İslamı ne kadar anlıyorsak o kadar yaşıyoruz demektir.
Kaan Beşli
|
|
| Selim Asılsoylu
-
(Ziyaretci)
|
21.07.2008 11:38:52 |
Hem çok şey yazabileceğiniz hem de çok zor bir konu. Zorluğu bilgi sahibi olup olmamakla ilgili tabi.Çünkü dini konuda herkes konuşup yazıyor. Bu doğru mu? Bana göre değil.Mesela askeri bir konuda hiç askerlik eğitimi almamış birinin konuşması ne kadar isabetli olursa dini konularda da öyledir. Belki ancak ilk okulu bitirmiş olan bir bakıyorsunuz profesör seviyesinde ele alınması gereken bir hususta konuşuyor.Belki bazen konuştuğu doğru olabilir, ama çoğu kez yanlış olur. Onun için ben dini konuda eğitim almamış, derinliğine incelemelerde bulunmamış olanların hassas konularda fetva mertebesinde konuşmalarına ve yazmalarına doğru bakmıyorum. Din herşeyden önce inanca dayanır.İnanmak başka, fetva mertebesinde konuşmak başkadır. Ayrıca başkalarına dayatma da başkadır.
Onun için Osman beyin bir güzel cümlesini ben de tekraralamak istiyorum. "İyi insan" EN İYİ DİNİ YAŞAYAN İNSDANDIR.
Selim Asılsoylu
|
|
| Ömer UZUN
-
(Ziyaretci)
|
21.07.2008 10:14:49 |
İslamiyeti yaşamak ya da yaşantımızı İslami göstermek meselesi İslamiyeti bilmekle bağlantılıdır. Bu noktada kendimize soracağımız soru İslamiyeti nasıl ve kimlerden öğrendiğimizdir. Herkes öncelikle dinini ailesindan öğrenmektedir ilk olarak. Ve bu öğrenme çocuk yaşlarda başlamaktadır.Bir çocuk ilk aldığını da kolay kolay unutmamakta ve bu ögretisini kolay kolay değiştirmemektedir. İlk öğrenme dediğim gibi ya ailesinden ya da ailesinin işaret ettiklerinden olmaktadır. Böyle olunca ilk öğretmenlerin öğrettikleri ne kadar doğruysa biz de o kadar doğru bilmekteyiz.Sonra da çevre ve çevremizdeki din adamlarının etkisi söz konusu olmaktadır. Doğrular ya da yanlışlar biz de böylece birikmektedir. Bu öğrendiklerimiz ise dini inançlar çok keskin olduğu için kolay kolay vazgeçilmez olmaktadır.
Bir kısmı ise çok az İslami bilgi alabilmektedir. Bunlar ise kendi mantıklarıyla değerlendirmeler yapmaktadır. Bu da çoğu yanlışları getirmektedir.
Ülkemizde İslami açıdan en büyük sorun "kimlerin öğretici oldukları" noktasında oluşmaktadır. Bir de buna "istismar" meselesi eklenince konu çok karmaşık bir hal almaktadır.
Bir diğer sorun ise "şekilcilik" meselesidir. Şekilciliği öne çıkaran bütün dinler özlerinden giderek uzaklaşmışlardır. Şekil özü yaşadıktan sonra kendiliğinden gelmelidir. Ama biz de çoğu şey şekilcilikle başlamakta ve şekilcilikten öze gitmek ise çok nadir olmaktadır.
Sayın Mehmet Çelebi`nin sorusuna genel bir cevap vermek bunun için çok zordur. Çünkü kimi İslami samimi olarak tam yaşamaya çaılışıyor kimi ise yaşadığını sanıyor. Kimi ise bildiği halde yaşıyor gözükmeye devam ediyor. Yani bu konu çok karmaşık bir konu.
Ölçümüz nasıl olmalıdır? Bu konuyu değerlendirmede... Tek ölçü "iyi insan" dır. Eğer karşımızdaki kişi iyi bir insansa yalan konuşmuyor, kimsenin hakkını yemiyor, adil davranıyor, mütevazi hareket ediyor, özetle iyi değerler içinde hareket ediyorsa o insan İslamiyeti tam yaşamaya çalışıyor demektir. Bir taraftan hırsızlık yapıp, hak yerken öte tarafta hangi İslami söylev içinde olursa olsun bu kişiden uzak kalmak lazımdır.ya da bu kişinin değerlendirmesi İslami olmamalıdır.
Ömer UZUN
|
|
|
|
|
|
Cevap yazmak istiyorum.
|
