Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
ERMENİ DOSYASI

 

Çoğu zaman bilgisizlikten, önemsememekten veya kendimize olan aşırı güvenimizden kaynaklanan milli meselelerimize karşı olan duyarsızlıklarımız ve bunun sonucu olarak zamanında gereken tedbirleri almamamız, konuyla ilgili siyasi , ilmi, araştırma ve geliştirme kurum ve kuruluşlarımızın milli meselelerimize karşı soğuk durmaları ve adeta üzerine ölü toprağı serpilmişçesine sessizliğe bürünmüş olmaları,bu konularda yaklaşan tehlikenin boyutlarını daha da büyütmektedir.

Ermenilerin öteden beri ileri sürdükleri sözde Ermeni soykırım yalanları da böyle duyarsızlıkların sonucu günümüze kadar gelmiştir.Siyasetçilerimiz.tarihçilerimiz,aydınlarımız tarafından son yıllarda yapılan açıklamalarda görülen,”Bu işi tarihçilere bırakalım,tarihçiler bu konuyu incelesinler” gibi talihsiz,amacı ve sorunun çözümüne nasıl bir katkı sağlayacağı belli olmayan yaklaşımlar ile adeta “Teslimiyetçi” bir yapı ile ortaya çıkılmaktadır.

Yapılacak en önemli hareket Ermenilerin yalan politikalarını yılmadan, usanmadan dünya gözüne sermek için propagandaya devam etmek,Tarihi gerçekleri anlamak istemeyen,anlayıp da siyasi,ekonomik vb. menfaatleri nedeniyle anlamak istemeyen devletlere karşı her türlü tebbirin acımasızca uygulanması için gerekli tedbirlerin uygulanmasıdır.

KİMDİR BU ERMENİLER !....

Rus bilgini Nikolay Marr’a göre;”451 Kalkedon Konsili’nden sonra domuz beslemeyi ve etini haram sayan Grigoryan Hıristiyanlar için kullanılan ve etnik bir anlam ifade etmeyen bir kelime.”

Prof.Dr.Vernont’a göre;”Ermeniler fizik bakımından birbirlerine çok az benzerler;genellikle İran topluluğundan ayrıdırlar.”

J.Deniker’e göre;”Ermeniler maddi birçok ögelerden oluşmuş karışık bir ırk kitlesidir.Bunlar Hindu,Afgan,Asuri ırklarından oluşur.”

l.Sufer’e göre;”Ermeniler,Yahudilerle birlikte Hititler’den gelmektedir.”

Dr.S.Valsinberg’e göre;Ermenilerle Yahudiler arasında göze çarpan bir benzerlik olduğu,bu benzerliğin yalnız bedensel değil ruhsal yapıya da geçtiği.”

Robert de Gais’e göre;”Ermeniler,Orta Asya’dan Pamir yaylalarından gelen Aryen boyları ile Mezopotamya’dan kuzeye çıkan sami ırka mensup aşiretler karışımıdır.”

W.S.Monreo’ya göre;”Ermeniler,ırk bakımından İranlı,Beluç ve Çingenelerle hısımdırlar;renkleri,beyazdan zeytin rengine kadar çeşitlidir.Sakaları lepiska veya kestane renginde,gözleri iri siyah ve mavi;burunları Yahudilerin gibi çıkıntılıdır.Yahudilerle fiziki ve ruhi birçok ortak özellikleri vardır.Kendilerini “Hıristiyan Yahudi” veya “Vaftiz edilmiş Yahudi” denmesinin sebebi budur.”

Dr.Hanrich Dudor’a göre; Ermeniler Hıristiyan olmakla birlikte Sami ırkındandırlar.”

Görüldüğü gibi Ermeniler bir hiçtirler.

Gürcistan Umumi Harp Kitabında Ermeniler ile ilgili ilginç cümleler bulunmaktadır.”Tüccar ve vurguncu olan Ermeniler, Kafkas Halkını soymakta, haraca kesmektedir.Memleket için felakettir.Ermenilerin Kafkasya’da sevilmemelerinin en belirgin nedeni budur.Ermenilerin çeşitli şehirlerde ve özellikle Tiflis’de oynadıkları roller,Varşova’daki Yahudilerin rollerine pek benzer.”

Gerçekte Ermeni karakterinde ikiyüzlülük ihanet,riya,kurnazlık,gaddarlık,arsızlık ve biçarelik gibi menfur yüzler bulunmaktadır.  

Bunu en güzel Rus tarihçisi V.L.Veliçko tarif etmiştir.Veliçko,”Kavkaz” isimli eserinde”Ermeniler tarih boyunca devamlı surette    efendilerini değiştirmişlerdir.Roma,Bizans,İran,Rus,İngiliz,Fransız,Türk….Tarih sahnesine yeni efendi çıktığında,Ermeniler eski efendilerine isyan etmişler ve kendi efendilerini sistemli olarak satmışlardır.”

Bu tariften anlaşılacağı gibi,”Teba-ı Sadıka” ismini Ermenilere kim yakıştırdıysa, yanlış yakıştırmış,Ermenileri tanımadan,onların tarihini bilmeden yakıştırmıştır.Osmanlı’nın güçlü olduğu devirlerde “Teba-ı Uşak”,son devirlerinde ise “Teba-ı Bela” olmuşlardır.

Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu içinde “Millet Sistemi” adı verilen bir sistem içerisinde asırlar boyu her türlü özgürlüğe sahip olarak yaşayan yirmi iki adet “Gayri Müslim” unsur bulunmaktaydı.Özellikle 1800’lü yılların başından sonra parlamento dahil devletin hem merkez,hem de taşra teşkilatlarında en önemli görevlere getirilen Ermeniler,başta Rusya olmak üzere İngiltere,Fransa,Almanya ve ABD gibi devletler tarafından,bu devletlerin Orta Doğu ve Kafkasya politikaları ve bu bölgedeki çıkarları doğrultusunda kışkırtılmış ve kullanılmışlardır.

Buna en güzel örnek,Rus Çarı II. Nicolas’ın I.Dünya savaşı başında Ermenileri Osmanlıya karşı isyana kışkırtan ve Rusya yanında savaşmalarını isteyen beyannamesidir.

Ermeniler !...

Doğudan batıya kadar büyük Rusya’nın bütün ahalisi davetimi büyük bir saygıyla kabul etti.Ermeniler,birçoğunuzun altında ezildiği ve ezilmeye devam ettiği beş asırlık istibdattan sonra hürriyete sahip olacağınız saat geldi. Ruslar,Ermeni evladını büyük bir iftiharla hatırlıyor.Lazaroflar, Melikoflar ve benzer Ermeniler Slav kardeşlerinin yanında vatanın gelişmesi için savaşmışlardı.Asırlardan bei devam eden sadakatınız benim için bu büyük günde de vazifelerinizi sarsılmaz bir iman ve kanaatle ifa edeceğinize ve gerçek davamızın ve silahlarımızın kesin zafere ulaşması için çalışacağınıza bir delildir.

Ermeniler ! Çarlar hükümetleri altında kan kardeşlerinizle birleşerek nihayet hürriyetve adaletin nimetlerine kavuşacaksınız.”

Yukarıdaki örnek de görüldüğü gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalama ve paylaşma politikaları açısından kullanılan Ermeniler,””Hınçak ve Taşnak terör Örgütleri” ni kurarak Osmanlı İmparatorluğu’na baş kaldırmışlardır.1980-1922 yılları arasında yaklaşık olarak yirmi beşi büyük olmak üzere elliden fazla isyan, ayaklanma,bombalı suikast gibi terör olayları geçekleştirmişlerdir.

Bu olay ve eylemlerin amacı ise, kendilerini kışkırtan ve bir “Maşa” gibi kullanan büyük devletlerin,Doğu Anadolu merkez olmak üzere kuracakları kendilerine müzahir “Büyük Ermenistan Devleti” idi.

Ermeniler I.Dünya Harbinin başlamasıyla birlikte, Osmanlı Ordularının cephelerde savaştığı bir dönemde, her durumdan ve fırsattan yararlanarak suçsuz ve günahsız Türk çocukları,kadın ve kızları ile yaşlıları büyük ve acımasız bir katliama ve soykırıma tabi tutmuşlardır.

Amerikalı Prof.Dr.Justin McCarty’nin çalışmaları sonucuna göre,Ermenilerin “Türkler tarafından soykırıma tabi tutulduklarını” iddia ettikleri 1915 yılındaki “Tehcir” hadisesinin öncesinde,sırasında ve sonrasında ölen Türk sayısının,ölen Ermeni sayısından iki kat fazla olduğunu görmüş ve kitaplarında yayınlamıştır.Ermenilerin Türklere karşı yürüttüğü bu sistematik katliamlar sırasında dünya’ya Türkler tarafından yok ediliyoruz yaygaraları ile duyurulmaktan geri kalınmamıştır.

Ermeni katliamlarının tarihi belgeleri incelendikçe ortaya çıkan manzara, bu katliamların canlı tanıkları olan zamanın Rus,İngiliz,Fransız,Alman ve ABD büyükelçiler,konsoloslar  askeri yetkililerin anıları,Sözde Ermeni katliamı iddialarını ortaya atan şerefsizlerin suratlarına bir şamar gibi patlamaktadır.

1982 yılından beri ortaya çıkarılmaya başlayan “Toplu Katliam Mezarları” gerçek deliller olarak tarihdeki yerlerini almaktadır. Kars/Subatan,Van-Zeve,Erzurum/Yeşilyayla’daki bu toplu mezarlar ve Katliam müzelerindeki,Arkadan kurşunlanmış ve gaz dökülerek yakılmış çocuk,kadın,kız ve ihtiyarların kafa taslarını görenler,tarihin Ermenilerce nasıl yanıltıldığını elbet bir gün anlayacaklardır.

Neden tehcir (Sürgün-Göç) soruna gelince,Tarihten örneklerle başlayalım.Ermen

iler efendilerine devamlı ihanet ettikleri için ilk defa 310-379 yılları arasında II.Sapur tarafından yetmiş bin Ermeni Patriya’ya sürülmüştür. Bundan sonra tam yirmi iki kez Bizans,Emeviler,Moğollar,Memlükler,İranlılar,Ruslar tarafından sürgüne gönderilen Ermeniler,Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında,1828 yılından itibaren çıkan her Osmanlı-Rus savaşlarında Ruslara yataklık ve yardım ettikleri için üç kez sürgüne tabi tutulmuşlardır.

Bu sürgün ve göç tarihini incelemek isteyenler,Ermenilerin en kritik anlarda efendilerine ihanetleriyle karşılaşacaklardır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda en büyük göç 1914-1918 yılları arasında yaşanmış,Doğu Anadolu’da Ruslara yardım ve yataklık yapan ,Rus Ordusuna katılıp öncülük eden ve onlarla birlikte Türk Ordusuna karşı savaşan,Çeteler kurup savunmasız ve masum Türk köylerine saldırıp binlerce Türk’ü çocuk,kadın,yaşlı demeden katleden,Türk Ordusunun lojistik hatlarını keserek orduyu yiyeceksiz,cephanesiz bırakmaya çalışan Ermenilere karşı,Osmanlı İmparatorluğu bu ihanetin önüne geçmek için tehcire baş vurmak zorunda kalmıştır.Bu da ihaneti gören her devletin hakkıdır.

Bu hususta en iyi açıklamaları Ruslar yapmışlardır.Rus Dışişleri Bakanı prens Boplonosef;”Ermeniler suçludur.İyilik bilmezler.Yalnız Kafkaslar Bölgesinde değil,her yerde kabahatlidirler.İmparatorluğun bütün ülkesi için tehlikelidirler.” Derken,Komünist ihtilali sonrası Lenin,”Ermeniler ile ihtilalci komiteleri oyunda gerekli olan ahmaklardır.” Diyerek Ermenileri nasıl kullandıklarını ve ahmaklıklarını tarihe yazdırmıştır.

Lozan Anlaşması sonucu Misak-ı Milli sınırlarımız dışında kalan Ermenistan ile ABD ve Avrupa’ya yerleşen Ermeniler bu defa Türkiye’nin başına bela olmaya başlamışlardır.1950 li yıllardan itibaren bir soykırım masalını dünya’ya kabul ettirmeye çalışmaktadırlar.Tam otuz yıl sonra.

Amaçları,sözde Ermeni soykırım iddialarını ve Ermeni taleplerini önce dünya kamuoyuna duyurmak…Nihai hedef ise “Büyük Ermenistan” hülyası.Bu hülyanın gerçeğe dönüşmesi için uygulamaya konulan ve “Dört T” şeklinde adlandırılabilecek olan plan şu dört kavrama dayanmakta.”Tanıtım,Tanınma,Tazminat,Toprak.”

Buna göre,sözde Ermeni sorunu tüm dünyada tanıtılacak,dünyaya kabul ettirildikten sonra Türkiye tarafından mecburen tanınacak,sözde soykırımdan dolayı Türkiye’den tazminat alınacak ve “Büyük Ermenistan” sınırları içerisinde yer aldığı iddia edilen topraklar Türkiye’den kopartılacak.

Bunun böyle olamayacağını Ermeniler bizden iyi biliyorlar, ama neden yapıyorlar.Bunu anlamak için ABD’li yazar ve Alkansalsı emekli savcı Samuel A.Weems’in “Ermenistan-Büyük Aldatma_Hıristiyan Bir Devletin Sırları” kitabında belirttiği gibi,Diaspora’daki Ermenilerin ve küçük bir devlet olan Ermenistan’ın para sağlamak ve dış yardım elde etmek için Hıristiyanlığı,Kiliseyi ve en önemlisi Türklerin soykırım yaptığı iddialarını nasıl kullandığını anlayabiliyoruz.

Dünyada Ermenilere destek veren ABD’ye Kızılderilileri,Almanya ve Rusya’ya Yahudileri,Rusya’ya Kırım ve Karaçay-Balkar Türklerini,Fransa’ya Cezayir’i hatırlatıyoruz.

Ermenilere ve Türkiye’de hepsi Ermeni olanlara Türk Tarihini bir kez daha okumalarını salık veriyoruz.

                  

                                                                              Atila Şimşek

 



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.