Türk Meclisi |
|
||||||||
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832 Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788 Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236 Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756 Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır. |
|
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler |
ERMENİ KİLİSESİ VE TÜRKLER-KİTAP- |
ÖNSÖZ Ermeni yazar Dikran H. Boyac ıyan; “Ne kadar geniş olursaolsun, Ermeni Kilisesi’ni ayn ı ölçüde ele almayan herhangi birErmeni Tarihi, Ermenilerin gerçek hayat ını ortaya koymayı başaramaz.Ermeni Kilisesi ile Ermeni milleti o derece içiçedir ki, birisi olmadan di ğerini düşünmek mümkün değildir”1 diyerek ErmeniKilisesi’nin Ermeni Tarihi içindeki yerini ve önemini ortaya koymaktad ır.Benzeri kanaate, 1896-1908 y ılları arasında İstanbul ErmeniPatrikli ği yapmış M. Ormanian, ilk baskısı 1910 yılında yapılan Fransızcaolarak yazd ığı eserde (L’Eglise Arménienne), yer vermektedir.Ormanian; “Bir milletin hayatının sırrını kavramak için o milletindinî etüdünü yapmak gerekiyorsa ve hele bu, milletiyle aynîle şmiş,millet hayat ında önemli bir rol oynamış ‘Ermeni Kilisesi’ olursa;bu eserin önemi daha iyi anla şılacaktır”2 ifadesi ile Ermeni Kilisesi’ninErmeniler aras ındaki etkinliğini vurgulamaktadır.Ermeniler, en az, on as ırdan beri Türkler ile beraber yaşamış bir“H ıristiyan Cemâati”dir. Bugüne kadar üllkemizde, onlarla ilgiliçe şitli eserler yazılmış fakat Hıristiyanlık öncesi inanışlarını ve Hıristiyanlıkanlay ışlarını, diğer Hıristiyan gruplarından farkını ortaya koyançal ışma yapılmamıştır. Ağırlık, Ermeni yazarların eserlerinde,Ermenilerin temel eseri kabul edilenlerde özellikle Frans ızca tercümelerindeveya do ğrudan doğruya Fransızca olarak yazılmış olanlardaolmak üzere çe şitli belge ve kaynaklara başvurularak bu çalışma ortayakonulmu ştur.Kilisenin inançlar ı, ibadetleri ve uygulamaları ile ilgili bilgilerdede, bizzat kiliselerdeki gözlemler ve al ınan notlar dışında, İstanbulErmeni Patrikli ği yapmış kişilerin eserleri kullanılmıştır.Ermeni Kilisesi ile ilgili bu çal ışmamızda; Ermeni Kilisesi’nintarihi, dinî durumu, inançlar ı, ibadetleri ve uygulamaları yanında, yeryer siyasî tarihe ve kültür tarihine ait hususlara da özet olarak yer verilmi ştir.Böylece birkaç konuya, genel olarak, girilmi ş / temas edilmişolmaktad ır. Böyle durumlarda eksiklik ve yanlışlıkların yapılması kaçınılmazdır.Çünkü; bir din, bir dine ait inanç ve ibadetler d ışarıdan veteorik planda ne kadar iyi bilinirse bilinsin, uygulamaya ait ifadelen- 1 Dickran H. Boyacıyan, Arménian, Neuw Jersey 1972, 84’den nakleden KamuranGürün, Ermeni Dosyas ı, Ankara 1983, 31.2 Malachia Ormanian, L’Eglise Arménienne, Antelias-Lübnan 1954, 2.Abdurrahman 8 Küçük dirmelerde eksiklikler olmaktad ır. Bu bakımdan hem tarihî hem deinanç ve uygulamalar bak ımından yapılmış eksiklikler, yanlış anlamalarvarsa; sonraki bask ılarda düzeltmek mümkündür. Bu yönde veyazd ıklarım hususunda yapılacak makul tenkit ve tekliflere, belgeli vekaynakl ı ikazlara açık olduğumu, sonraki baskılarda bu uyarıları değerlendirmeyealaca ğımı açıkça belirtmek istiyorum. Bunun yanında,baz ı tekrarlar da olmuştur. Ancak bu tekrarların bir kısmı, zorunluolarak yap ılması gereken tekrarlardır.Bu eserde; “Ermeni Kilisesi’ne ve Ermeni Meselesi’ne” yeni biryakla şım tarzı getirilmeye çalışılmıştır. Bu tarz, isabetli bir yaklaşım tarzıda olmayabilir. Ancak, konuya farkl ı bir yönden de bakılabileceğine dikkatçekme şeklinde bir deneme olarak görülebilir. Bu yaklaşım; bugünErmeni diye bilinen toplulu ğun, Hıristiyanlık öncesi inançları ve etnikyap ıları gözönünde bulundurularak, değişik etnik unsurların “GregoryenH ıristiyanlık şemsiyesi” altında biraraya gelmiş olmasıdır.Kanaatimiz; Ermeni cemaatinin Hayk, Türk, Pers ( İranlı), Grek(Yunanl ı), Gürcü ve benzeri etnik unsurların, Hıristiyanlık şemsiyesi veco ğrafî bir bölgeyi ifade eden “Ermenistan” adı gibi ortak bir payda etrafındabiraraya gelmi ş olması yönündedir. Bu etnik unsurların oranlarınıortaya koymak zordur. Mesele bu şekilde ele alınmış ancak “kendilerininas ıl hissettikleri” ilkesi benimsenmiştir. Bunun için de onları birarayagetiren, bütünle ştiren Gregoryen Ermeni Kilisesi bütün boyutlarıylaincelenmesine gayret edilmi ş; ağırlık da Osmanlı ve Türkiye CumhuriyetiDevleti bünyesindeki Gregoryen H ıristiyanlığa verilmiştir. Ayrıca, Hıristiyanolduktan sonra bu Cemâat’e, H ıristiyanların, Müslüman Araplarınve Türklerin bak ışı; Müslümanların, Müslüman olmayanlara gösterdikleri“ho şgörü” örnekleri ortaya konulmuştur. Ermeniler bugüne erimedengelmi şse ve bugün bir “Ermeni Meselesi” varsa; bunun da Türklerinhimayesi ve ho şgörüsü sayesinde olduğu, Ermeni kaynaklarına dayanılarakbelirtilmesine lüzum duyulmu ştur.Bu eser, Giri ş ve Dört Bölüm’den oluşmaktadır. Giriş’te; ErmeniKilisesi’nin Ermeniler için önemi üzerinde durulmu ş ve “ErmeniMeselesi” ne genel olarak bakılmıştır. Birinci Bölüm’de; HıristiyanlıkÖncesi Ermenistan’daki dinî duruma, inançlara, örf ve âdetlere temas edilmi ş, Ermenistan’ın Hıristiyanlaşması ele alınmıştır. İkinciBölüm’de; H ıristiyanlığı kabul ettikten sonra hâkim devletlerin Ermenilerebak ışı ve dinî hoşgörüleri işlenmiştir. Ayrıca bu Bölüm’de,Türklerin Ermenilere ho şgörüsüne, buna karşılık çeşitli dinî ve siyasîhesaplarla Ermenilerin Türklere/Türkiye’ye kar şı kışkırtılmalarına ve“Ermeni Meselesi” nde Kilise’nin rolüne kısaca temas edilmiştir.Üçüncü Bölüm’de; H ıristiyan Dünyası’ndaki tartışmalarda Ermenilerintavr ı incelenmiştir. Dördüncü Bölüm’de; Ermeni Kilisesi’nininançlar ına, ibadetlerine ve uygulamalarına yer verilmiştir. BeşinciErmeni Kilisesi ve Türkler 9 Bölüm’de Gregoryen H ıristiyanlığın Türkler ile ilişkisine ayrılmıştır.Sonuç k ısmında ise genel bir değerlendirme yapılmıştır.Bu çal ışma; siyasî tarih olmadığı ve genel bir Kilise Tarihi /Ermeni Kilisesi Tarihi oldu ğu için Kilise’yi ilgilendiren konulara genişyer verilmi ş, bazı siyasî olayların detaylarından kaçınılmıştır. Siyasîolaylarla ilgili çok say ıda Türkçe eserin yayınlanmış olması; bazıolaylar ı kısa geçmemizin gerekçesi olmuştur. Arşiv vesikalarındayeralm ış ve yayınlanmış olan bazı konulara fazla girilmeyerek “atıf”ile yetinilmi ştir. Herkesin ulaşabileceği noktaya gelmiş ve tekrar olabilecekbilgilere de yer verilmemi ştir.XI. Yüzy ıldan beri temasta olduğumuz ve en az altı yüzyıldır dayanyana ya şadığımız bu topluluğun Kilisesi, İnançları ve İbadetleri ileilgili Türkçe bir eser yoktur. Yabanc ı dillerde de bu konuda pek fazla birçal ışmaya rastlanmamaktadır. Bundan dolayı “Ermeni Kilisesi ve Türkler”isimli bu çal ışmanın, eksiklikleriyle beraber, Türk Tarihine, TürkKültür Tarihine, Türk Siyasî Tarihine baz ı katkılar sağlayacağına ve DinlerTarihi sahas ında bir boşluğu dolduracağına inanmaktayım.Bu eser; onbe ş-yirmi yıllık bir çalışmanın, toplanan ve değerlendirilenmalzemenin ürünüdür. “Ermeni Meselesi”nin yenidengündeme geldi ği 1980’li yıllardan sonra, Ermenilerle ilgili çalışmayapmak, eser yazmak h ız kazanmış ve bu konuda Türkçe birçok eseryay ınlanmıştır. Ancak, Ermeniler için önemi büyük olan Kilise ileilgili herhangi bir çal ışmanın yapılmadığı görülmüştür. Böyle bir çalışmanınyap ılmamış olması önemli bir eksikliktir. Bu eksikliği giderecekve ihtiyaç olarak görülen bo şluğu dolduracak bir çalışmanınyap ılması gerekli olmuştur. Bu çalışma; hem İlâhiyat alanı hem kültüralan ı hem de tarih alanı özellikle Dinler Tarihi alanı için eksikliği giderebilecekve ihtiyaca cevap olabilecektir. “Ermeni Kilisesi ve Türkler” isimli bu eserin üçüncü baskısıyay ına sunulurken; bütünlüğü içinde yeniden gözden geçirilmiş, küçükbaz ı değişiklikler ve düzeltmeler yapılmış; önceki baskılarda olmayan“Gregoryen H ırıstiyanlığın/Ermeni Hırıstiyanlığın Türkler ile İlişkisi”Bölümü eklenmi ştir. Eklenen bu Bölüm; 1998 yılında “GregoryenH ırıstiyanlığın Türkler’le İlişkisi Üzerine” adı ile yayınlanmış makalemingözden geçirilmi ş ve bazı eklemeler yapılmış şeklidir. ÜçüncüBask ı’ya eklenmiş olan “Gregoryen Hırıstiyanlığın/Ermeni HıristiyanlığınTürkler ile İlişkisi” adlı Bölüm; özü itibariyle bu konuda genişara ştırmalar yapılmasına kapı aralamak ve bu yöndeki çalışmalara öncülüketmek amac ı taşımaktadır.Bu eserin ilk bask ısı, değişik kesimlerce değerlendirilmiş ve lehindetan ıtım amaçlı yazılar yazılmıştır. Roma’da yayınlananOrientalia Christiana (1988) Dergisi’nde, B.L. Zekiyan tarafındanhem tan ıtımı hem değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu değerlendirmeler,Abdurrahman 10 Küçük ikinci ve sonraki bask ılarda dikkate alınmıştır. Zekiyan; değerlendirmelerdenve tan ıtımdan sonra, “... Prof.Dr. Küçük’ün çalışması övgüyelay ıktır. Herşeyden önce barışçıl tavrı takdir edilmelidir. Aynı şekildeH ırıstiyan gerçeğinden ve özellikle Ermeni Kilisesi gerçeklerindenbahsedilirken kullan ılan dil; Hırıstiyan Doktrini ve teolojik tartışmalarıortaya koyarken kullan ılan dil hâkimiyeti övgüye lâyıktır...Sonuç olarak bütün bunlar ın yanı sıra Prof. Küçük, barışçıl tavrıve diyaloga aç ıklığı belirtmesi ile kapı aralıyor” ifadesi ile bu çalışmanınönemini ve alg ılanan “mesaj”nı ortaya koymuş oluyor.Türkiye’de ve Bat ı’da bazı araştırmacılar /yazarlar ile okurlarınifade etti ği gibi bu Kitap, bir “Diyalog”a kapı açmaktadır. Bu KitabınÜçüncü Bask ısı, Türkiye ve Ermenistan arasında “Diyalog” arayışlarınıngündemde oldu ğu bir dönemde yapılmaktadır. Böyle bir ortamda Diyalogiçin insiyatif; d ışarının “talimat”ı, yönlendirmesi ve herhangi bir vesileile de ğil, açık ve net bir şekilde bizzat Türkiye’nin elinde olmalıdır. Eğerbu konuda olumlu bir ad ım düşünülüyorsa bu, dolaylı değil doğrudan veTürkiye’ye/Türk Milleti’ne yak ışır bir şekilde gerçekleşmelidir. ÇünküTürk Devleti büyük Devlet’tir, Türk Milleti asîl bir Millet’tir, Türk Milleti’nin tarihi ho şgörü örnekleri ile doludur, Türk Milleti’nin Lügatında“Soyk ırım” kelimesi yoktur ve bu kelime Türklere yabancıdır, Türk Tarihi’nde“soyk ırım” olarak görülecek bir olaya rastlanmamaktadır.Türk’ün ho şgörüsüne Yahudiler yanında en iyi şahit yine Ermenilerdir.Dünyadaki Ermenilerin yar ısı, 600 yıl Türkler’in hâkimiyeti altında dinîve idarî ho şgörü ortamında yaşamışlar, “Millet-i Sadıka” olarak taltifedilmi şler, Devlet Yönetiminde bulunmuşlar, en üst makamlara kadaryükselebilmi şler, siyasette ve ticarette de önde olmuşlardır.Günümüzde Türk ve Ermeni Dostlu ğu’nun kurulmasında,olumlu ad ımların atılmasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin; olayıçarp ıtarak olumlu yönde gelişmekte olan süreci baltalamaya çalışanlarade ğil, Türk Devleti’nin ve Türk Milleti’nin birliğinin şuurunda olanTürk Bilim adamlar ına, Türk aydınlarına ve ilgili bazı kurumlara; TürkiyeErmeni Patrikli ğine, Türk milliyetçisi Ermenilere, Türk olmaktangurur duyan Ermeni Türk ayd ınlarına, ilim adamlarına, yazarlarına vei ş adamlarına insiyatif ve sorumluluk vermesinde fayda olabilir. “ErmeniKilisesi ve Türkler” isimli bu eser; buluşma olacak noktalarave konulara da ışık tutacak nitelikler içermektedir.Onbe ş-yirmi yıllık çalışmanın bir ürünü olarak ortaya çıkmışbulunan bu esere katk ısı olan herkese teşekkürü borç bilmekteyim.Prof. Dr. Abdurrahman Küçük Ankara 2009 SONUÇ
Ermeni Kilisesi; bir co ğrafî bölgede, Hayg, Pers, Grek, Türk veGürcü gibi de ğişik etnik unsurları Gregoryen Hıristiyanlık şemsiyesi altındabiraraya getiren bir kurumdur. Bu Kilise; H ıristiyanlık öncesindefarkl ı ırklara, kültürlere ve yörelere göre değişik tanrı anlayışlarına sahipgruplar ın birleşme zemini olmuştur. Bu değişik etnik unsurlara mensupgruplar; Türk as ıllı Suren’in (Vaftiz ismi Kirkor/Gregoire) Ermenistan’daH ıristiyanlığı yaymaya başlanmasıyle, krallık ailesi ve halkıyla toptanH ıristiyanlığı benimsemiştir.Gregoir’ ın takdim ettiği Hıristiyanlık, bölgenin ortak unsuru olmuşve onun ö ğrettiği Hıristiyanlık farklı bir özellik kazanmıştır. Kurucusundandolay ı Gregoryen Ermeni Kilisesi olarak adlandırılan Kilise, sahipoldu ğu inanç, örf ve âdetler ile diğer Hıristiyan Kiliselerinden ayrılmış ve“Millî Kilise” hüviyetine kavuşmuştur. Zaman içinde kazandığı bu MillîKilise hüviyeti ile Ermeni Cemâati, Kilise Kurumu sayesinde günümüzekadar varl ığını sürdürmüştür.Gregoryen Ermeni Kilisesi, 451 y ılında yapılan Kadıköy Konsili’nekadar Katolik ve Ortodoks olarak adland ırılan Hnristiyan gruplarla aynıinanç ve kanaatleri payla şmıştır. Ancak, Kadıköy Konsili’nde Mesih“ İsa’nın tabiatı anlayışı”, Gregoryen Ermeni Kilisesi’ni Hıristiyan dünyasındanay ırmıştır. Mesih İsa’da insanî tabiatın ilâhî tabiat içinde eridiğinisavunan Gregoryen Ermeni Kilisesi ve ayn ı anlayışı paylaşan kiliseler,Monofizit olarak isimlendirilmiştir.Monofizitli ğin temsilciliğini üstlenmiş gibi göründüğü için ErmeniKilisesi, hâkim H ıristiyanların baskısına maruz kalmıştır. BizansKilisesi; Gregoryen Ermenilere kendi inançlar ını kabul ettirebilmek veonlar ı kendi içlerinde eritebilmek için her türlü yola başvurmuş; baskıve zulümden geri kalmam ıştır.Latin / Katolik Kilisesi’nin Ermeni Kilisesi’ne bak ışı, Bizans / OrtodoksKilisesi’nden farkl ı olmamıştır. Bu genel anlayışı, baskı ve zulümdönemini de ğiştirenler ise Türkler olmuştur.Türkler; onlara, dinî ve sosyal ho şgörü göstermiş, Bizans’ın zulmündenve eritme politikas ından onları kurtararak günümüze kadar yaşamalarınısa ğlamıştır. Bunun için, “bugün bir Ermeni Kilisesi varsa,Türkler sayesinde vard ır” sözü söylenir olmuştur. Çünkü Türkler, Ermeniler’inimdad ına yetişmemiş olsaydı, Bizanslılar onları kendi içlerindeeritecekti ve bugün belki bir “Ermeni Meselesi” de sözkonusu olmayacaktı.Zaman içinde Ermeniler, Türkler’in bu iyili ğini hatırlamış ve bir vefaborcunu ödemeye gayret göstermi ştir. Ancak, Osmanlı Devleti her taraftantaarruza u ğrayıp zayıflamaya başladığında Ermenilerden bazıları, Misyonerlerinve baz ı devletlerin tahriki ile Türklere karşı ayaklanmışlardır.Abdurrahman 232 Küçük Bu ayaklanmalarda ve isyanlarda, Türkiye’den yana tav ır koyanpatrikler ve ruhbanlar bulunmas ına rağmen, patriklerden, piskoposlardanve papazlardan baz ıları önemli roller üstlenmiştir. Kilise, belli bir dönemde,teröristlerin merkezi ve destekçisi konumuna dü şürülmüştür. Bütünolanlara ra ğmen Türkler, hâkimiyeti ve koruması altındaki Ermenileri himayeyedevam etmi ş; Ermenilerin kiliselerine, inanç ve ibâdetlerine karışmamış;Türk-Ermeni dostlu ğunun pekişmesine özen göstermiştir. Onlarda, Türkiye’nin sa ğladığı refah ve huzur ortamından istifade ederek varlıklarınısürdürmü şler ve oynanan oyunları fark ederek yeniden Türk-Ermenidostlu ğunu kuvvetlendirmeye çalışmışlardır / çalışmaktadırlar.Ermeni Kilisesi, inançlar ı, ibadetleri, âyinleri, örf ve adetleri, kiliseyeait musikisi ve uygulamalar ı ile diğer Kiliseler’den farklıdır. Bunun için kendibünyelerine ve ortak özelliklerine uygun bir H ıristiyanlığın temsilcisidir.Do ğu Kiliseleri çatısı altında gösterilmesine rağmen GregoryenErmeni Kilisesi; Ortodoks Kilisesi’nden de Katolik Kilisesi’nden de, ayn ı Monofizit Hıristiyan grubuna dahil oldukları Süryani Kadim Kilisesi’ndende farkl ı inançlara ve uygulamalara sahiptir.Ermeni Kilisesi, Hz. İsa’da insanî tabiatın ilâhî tabiat içindeeriyerek “Tek Tabiat” oluşturduğuna inanmaktadır. O, “Millî Unsurları”kabul etmekte ve H ıristiyanlığın kiliselere bu hakkı tanıdığınısavunmaktad ır. İnanç ve uygulamalarda ilk dönemdekileri aynen devamettirdi ğini iddia etmektedir.Ermeni Kilisesi bünyesinde, eski inanç ve kültürlere ait baz ıunsurlar varl ığını korumuştur. Bunların bir kısmı, Türk Kültürleri ilebenzerlik hatta ayn ılık göstermektedir. Bu durum, Gregoryen Ermenilerile Türklerin akrabal ığını veya Türk Kültürünün etkisini gündemegetirmi ştir. Bundan dolayı Gregoryen Mezhebi; “Türk Kültürü ağırlıklıbir mezheptir” ve “Türk kokan bir mezheptir” denilirse büyükbir iddiada bulunulmu ş olmayacaktır.Günümüzde, büyük ço ğunluğu Ermenistan’da olmak üzere, dünyanınde ğişik ülkesinde Ermeni vardır. Bunların büyük çoğunluğu GregoryenMezhebi’ndedir. Katolik ve Protestan olan Ermeniler de bulunmaktad ır.Türkiye’de 50.000 civar ında Gregoryen Ermeni bulunmaktadır.Bunlar ın büyük çoğunluğu İstanbul’dadır. İstanbul’da Gregoryen ErmeniPatrikli ği vardır. Patrikhane, Gregoryen Ermeniler üzerinde etkilive yetkilidir. Günümüzde Ermeniler, kendi kiliselerinde serbestçe inanç ve ibadetlerini, dinî âyin ve törenlerini yerine getirmekte; kendilerine ait okullarda çocuklar ına eğitim ve öğretim vermektedir.Tarihte oldu ğu gibi günümüzde de Türk hoşgörüsü ve Türk-Ermeni dostlu ğu devam etmektedir. Bu dostluğu bozmak ve birbirineolan güvenini sarsmak isteyenlere f ırsat verilmeyeceği inancındayım.Geçmi şte olanlardan ders alındığı ve başkalarının da ders alması gerektiğisamimi dile ğimdir. |
Paylaş |
Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir. |
© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır.
Kullanıcı Sözleşmesi. |