Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10785
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
OSMANLI KESELERİ

Osmanlı kültüründe önemli bir yeri olan para keseleri, atlasından iğne oyalısına, ipeğinden püsküllüsüne kadar bin bir çeşitti...

Doğanın bir parçası olan insan; canlı, kıpır kıpır, hareket eden bir ortam içinde ilk çağlardan beri yaşamını sürdürürken, daima gördüğünü, duyduğunu, hissettiğini bin bir çeşit şekiller bularak çizdi, boyadı, yonttu, dokudu, işledi, ördü, giyindi, süslendi, birçok objeyi süsledi... Ve yaşamına duygusal, sanatsal bin bir anlam kattı. Konumuz olan Osmanlı devrinin küçücük ‘para keseleri’ de aynı eylemin bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor.

SEVGİNİN NİŞANESİ
Kese; madeni paraların konulduğu ağzı bağlanıp çözülen, günlük yaşamda kullanılan küçük bir torbacıktır. Bu para kesesinin yanında ondan daha küçük mühür kesesi ve yuvarlak saat kesesi üçlü bir takım olarak hazırlanırdı. Bunun yanında sigara içenlerin bir de tütün kesesi vardı.
Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.
Bu keseleri erkekler günlük yaşamlarında üzerlerinde taşırlardı. Para kesesi, tütün kesesi, bele sarılan kuşak arasına veya giysi ceplerine sokulurdu. Zarif gençler, deriden yapılmış tütün keselerinin bağcıklarını bileklerine geçirirlerdi. Mühür kesesi ise ince bir kaytan ile boyna asılırdı. Önemli bir mühür taşıyan kişiler, gece mühür keseleriyle yatarlardı. Kese içine konan saat ise, madeni bir zincirle boyundan geçirilip cebe veya kuşak arasına yerleştirilirdi. Bu gümüş veya altın zincir ile kese içindeki saat, erkeğin süs takısı yerine geçerdi. Böylece, yaşam içinde fonksiyonel rolü olan keseler, aynı zamanda bir süs objesi gibi gururla kullanılırdı. Keselerin yapımında görülen ilginç sanatsal bezemeler, kadının el becerisinin, inancının, geleneğinin, erkeğine duyduğu sevginin bir nişanesi gibiydi. İşte bu renkli, süslü kesecikler, sanki paranın, mührün ve saatin gücüne, önemine karşılık sanatın ve maneviyatın da önemli olduğunu vurguluyorlardı. İnsan bunları her kullandığında, maddeyle duygunun ve sanatın bir arada oluşunun zevkine varıyordu.
 
Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.
ALLI PULLU KESELER
Osmanlılarda kese 1500-1600’lerde bir para birim ölçüsüydü. Ve çok eskiden beri Anadolu’da ve Osmanlı İmparatorluğu’nda esnaf arasında yardım sandığı rolünde, ‘esnaf kesesi’ denilen altı ayrı kese bulunurdu: Atlas Kese, Yeşil Kese, Örme Kese, Kırmızı Kese, Beyaz Kese, Siyah Kese. Bu keselerin alacak verecek, yardımlaşma ile ilgili farklı rolleri vardı. Hepsine ayrı ayrı akçe, altın para ve evrak konurdu.

Artık geçmişte kalan bütün bu kesecikler, yaşamla ilgili ne güzel mesajlar iletiyorlar... Kaplumbağa, kuş, kartal, horoz figürleri; bitkiler, dallar, yapraklar, tohumlar, renk renk çiçekler; ay yıldızlar, çizgiler, dalgalar, desenler, teller, pullar, boncuklar, Osmanlıca dörtlükler, tuğralar... Doğanın verilerine, insanın yaratıcı katkıları girince gözler önüne işte böyle güzel, görsel bir sanat şöleni seriliveriyor.

 
Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.

Sıraladığımız bu keselerden bir kısmı, tığ, şiş ve iğne oyasıyla, renkli ipek ve pamuk iplikleriyle genellikle kandil şekli verilerek örülürdü. Ayrıca keselerin ağız çevresi çeşitli oyalarla süslenir; keselerin dibine ve kese bağcıklarının iki ucuna çok güzel çiçek motifleri örülürdü. Papatya, boru çiçeği, gül, karanfil veya minik minik, renk renk püsküller bağlanırdı.

Kandil formundaki keselerin dip kısmındaki motiflere ‘badem’ denir. Üstte, ağız kısmındaki iki bordüre ‘kuşak’ adı verilir. Kesenin orta yerindeki süslemeye de ‘göbek’. Örgü keselerin içinde üst sınıfın kullandığı en lüks keseler ise altın gümüş simle örülenlerdir. Bunun yanında atlastan, desenli ipek kumaşlardan yapılanlar da şık keseler arasında yer alırdı. Renk renk boncuklu, kıpır kıpır hareketli keseleri kentlerden köylere kadar erkekler de kadınlar da severek kullanmışlardır.

Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.

İĞNE OYASIYLA BİR BAŞKA GÜZEL
Bütün bu çeşitlemelerin içinde iğne oyasıyla yapılan keseler ayrı bir zarafet örneğidir. İğne oyalı keseleri, gelinler, genç kadınlar kuşaklarına, bel kemerlerine asarak küçük, şık abiye bir çanta gibi kullanırlardı. Ayrıca bu keseler, bir çiçek demeti gibi yakın akrabalara gelinin çeyiz armağanı olarak da verilirdi. Çeyiz sergisinde, sanatsal değeri yüksek keseler, kadın el sanatlarının küçük güzel bir dalı olarak değerlendirilirdi. Bebelere armağan olarak örülen minicik iğne oyalı keselere bir altın para konarak bebenin omzuna, yastığına, beşiğine iğnelerlerdi. Kız bebeğe pembe, erkek bebeğe mavi veya kırmızı kese vermek gelenektendi.

Düğün törenleri sırasında şehirlerde ve köylerde damatlara armağan olarak verilen keseler ise çok süslü ve gösterişli olurdu. İçine de altın veya gümüş para konurdu. Şehirlerde üst sınıftan damada hediye olarak hazırlanan kırmızı atlas keselerin üzerine altın ve gümüş sırma ile dival işi nakşedilirdi. Ay yıldız, tuğralar, çiçekler, dallar, budaklar, hepsi iyi temennilerin sembolleriydi. Orta sınıfın damat

Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.

keseleri de genellikle yeşil çuhadan yapılırdı ve kesenin çevresindeki çuha ince ince kesilerek çayır çimen ve çiçek şekilleri verilerek süslenirdi. Üzeri de renkli ipek iplikleriyle zincir işiyle bezenirdi. Çayır çimen sevginin, muhabbetin, mutluluğun sembolüydü. Köy damatlarına siyah kumaş üzerine pul ve boncukla bezenmiş, ağız kısmı kartal motifli, kenarları oyayla süslü, aralarına kuru karanfiller serpili keseler düğün sırasında armağan olarak verilirdi. Kuru karanfiller de kesenin parfümüydü. Ve bu kartal şekli verilerek yapılan keseler, damadın güçlü, varlıklı olması isteğini dile getirirdi.

‘KESENE BEREKET’...
İşte böyle yüzyıllardır yaşam içinde kullanılan keseler

20. yüzyılda kentlerde kullanılmaz oldu. 1980’lerden sonra, madeni para keselerini köylülerin bir kısmı da bıraktılar. Çünkü kağıt para arttı ve cüzdanlar keselerin yerini aldı. Ama keseler dilimizde deyimlerde devam ediyor: ‘Kesene bereket’, ‘kesen doluysa çık ortaya’, ‘o kesesini doldurmaya

 
 
 
 
 
Daha büyük boyutta görmek için tıklayınız.
 

bakar’, ‘kesesi boş küfesi boş’, ‘kesenin ağzı açılmaya görsün’, ‘hadi hadi bol keseden atma’, ‘akarın varken keseni doldur’, ‘kesesinde akrep var’, ‘kesenin dibi göründü’ ve diğerleri... Masallarımızdaki altın, gümüş keseler de hâlâ süsler hayalleri... Rüya tabirlerine göre rüyada kese görmek, işlerinizin iyi gitmesi sonucu bol para kazanacağınıza işarettir. Dolu kese görmek de, ömrünüzün sonuna dek rahat ve zengin bir hayat süreceğiniz şeklinde yorumlanır. Bir kese deyip geçmeyelim... Burada dile getirmeye çalıştığımız keseler, günümüzün şık gece çantalarına model olarak da değerlendirilemez mi? Onların üzerinde yüzlerce yılın getirdiği kadın el sanatlarının kültür birikiminin güzel, heyecan verici örnekleri var...

Konuda kullanılan keseler, Sabiha Tansuğ Koleksiyonu’ndandır.

YAZI: SABİHA TANSUĞ
FOTO: ÖNDER DURMAZ

 


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.