Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (778)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 24.03.2024 16:16:39

Seçimler ve sonrasındaki fırtınalı dönem

Seçimler ve sonrasındaki fırtınalı dönem


06 Mart 2024
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Son yıllarda Türkiye’deki siyasi mücadele, millet ve ülkeye hizmetten ziyade bazı siyasi parti liderler ve kadrolarının iktidarı ve ülke zenginliklerini ele geçirme uğruna sürdürülen bir hırsın yarışına dönüşmüş durumdadır.

En fazla dikkatimi çeken ise önceki dönemlerde benzer hatalardan geriden gelen siyasi kadroların dersler çıkarmamış olmaları ve benzer hataları tekrar etmeleridir.

Cumhuriyetin ilk dönemindeki mutlak iktidar, yani tek parti dönemi ve sonrasında sözde çok partili dönemleri içindeki vesayetçi güçlerin sıkıntılı ve zorlu zamanlarında kullandıkları meşru olmayan yol ve yöntemlere bugün de başvurulmuş olması Türk siyasi hayatı adına büyük bir talihsizliktir.

Türkiye’de son yıllarda gerçekleşen sistem değişikliğinin yol açtığı partiler arası ‘İttifaklar Dönemi’yle siyasilerin önemli bir kesimi kendi ideolojileriyle vedalaşması sonucu siyaset sosyolojisinin değiştiği bir gerçektir.

Siyaset terminolojisine kazandırılan ‘İttifaklar ve Cumhurbaşkanlığı sistemi’ gibi yeni kavramlar ve mekanizmalar yönünde siyasi parti ve kadroların da bizi biz yapan milli ve manevi değerler ve ilkeleri bir kenara itmek suretiyle sadece siyasi gelecek adına hukuk ve ahlak sınırlarını zorlayan tercihlerde bulundukları ise bir diğer gerçektir.

Bu çevrelerin bir siyasi güce ulaşma dışında başka hiçbir şeyi hesaba katmadan sadece şahsi çıkarlarını savunmaya başlamaları kelimenin tam anlamıyla siyasi bir faciadır.


Tüm kırmızı çizgiler aşıldığı, ahlak ve insani değerlerin sınırlarını zorlayan kontrolsüz bir şekilde ortalığı kasıp kavuran, kelimelerin içinde yer aldığı cümlelerin kullanıldığı bir siyasi dili artık sıradanlaşmış bir hal almıştır.

Ölçü, seviye ve kontrol ile ayarlarımız fevkalade bozulmuştur.

Sonuç olarak birileri belediye başkanlığı, meclis üyeliği kazanacak olması da aslında bu gidişin kazananı olmayacak.

Çünkü ilkeler, değerlerin yok olduğu siyasi ahlakın bu derece yozlaştığı böylesi olumsuz ve üzücü durumda kazanmanın da hiçbir önem ve anlamı olmayacaktır.


Bugün yaşanan olumsuzlukların sebebi, kör olan bir siyasi zihniyetin dengesiz ve kontrolsüzlüğünün yansımasıdır.

Bu böyle gider ancak böyle devam etmez ve de etmeyecektir. Nitekim bu yanlış eylem ve söylemler nedeniyle siyasetin itibar ve güveni önemli ölçüde sarsılmıştır.

Seçimden sonra Türkiye siyasetinde kartlar yeniden karılıp dağıtılacaktır. Herkes seçim sonrasında yeniden dizayn edilecek yeni yapılanma ve oluşumlara şimdiden hazırlanıyor.

Zira Türkiye’deki siyasi yapı bu değişim ve dönüşüme muhtaçtır.

Gelecek adına bazı öngörülü tahminlerde bulunmak için müneccim olmaya gerek yok. Zira Perşembenin gelişi Çarşamba’dan bellidir.




Ak Parti, önemli ölçüde gücünü koruyacak ancak asıl fırtına Erdoğan karşısındaki blokta yaşanacak.

Kaçınılmaz olan bu değişim ve dönüşüm ile yeniden yapılanma öncelikle ‘Genel Başkan’ arayışlarının halen devam ettiği ve iç siyasi mücadelenin derinden derine devam ettiği CHP’den başlayacaktır.

İstanbul seçimlerini E. İmamoğlu kazansa da kaybetse de CHP’de İmamoğlu sorunu bitmeyecek.

Seçim sonrası daha çok belirginleşerek gündemin birinci sırasında yerini alacak olan CHP’deki genel başkanlık yarışı, beraberinde yeni bölünmeler ve yeni oluşumlara da sebep olacağı ihtimal dahilindedir.

Yani CHP’de asıl savaş seçimlerden hemen sonra başlayacak.

Bu seçim aynı zamanda DEM için de bir milat olacak. Parti tabanında yeni yol ayrımı olacağı gibi etnik milliyetçiliğin öncelendiği bölgesel particilik yerine Türkiyeleşmeyi hedefleyen yeni bir parti, DEM içinde çıkışına şahit olacağız.

Seçim sonuçları İYİ Parti ve Saadet Partisi için bir hezimet olacağa benziyor.

CHP ve bazı sol tandanslı çevrelerin köpürttüğü Yeniden Refah, belli orandan AK Parti daha çok SP’den geçişlerle oy oranını yükseltecek olsa da birkaç ilçe dışında belediye başkanlığına sahip olamayacak. YR, hiçbir İl Belediye Başkanlığını kazanamayacak ancak, AK Parti’ye bazı il ve ilçeleri kaybettirecek.

Mevcut sistemin küçük partilere sağladığı pazarlık şansı son yıllarda önüne gelenlerin kurduğu tabela partileri ya kapanacak ya da küçük pazarlıklarla başka partilere yamanacaklar.

Ancak, bütün bu gelişmelerin ötesinde yeni fikirlerle bir plan ve program dahilinde güçlü bir ses getirmeye hazırlanan, farklılığını ortaya koyarak dikkatleri üzerine çekecek, yeni partilerin de yolda olduklarını biliyorum.

Kısacası, heyecanı düşük bir seçim sonrası hareketli ve bir o kadar da sürprizlerle dolu yeni bir dönemin nasıl şekilleneceğini hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

Sözün özü şu:

Kısa bir zaman sonra karşı karşıya kalacağımız o yeni siyasi dönemin bilinen bir gerçeği ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır.

Bekleyelim görelim.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.