YİYİN EFENDİLER YİYİN! DOYUNCAYA,TIKSIRINCAYA KADAR YİYİN!
Yayınlanma: 11 Mart 2025
YİYİN EFENDİLER YİYİN! DOYUNCAYA,TIKSIRINCAYA KADAR YİYİN!
Yaşar Durmaz
Her sene Ramazan ayı gelince iftar programları ve davetleri malum olduğu üzere yoğunlaşır. Son yıllarda özellikle belediyeler ve bir takım kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının gösterişli, pahalı mekanlarda düzenledikleri iftar programları tabiri caizse körler sağırlar, birbirini ağırlar misali rutine dönüşmüş bir vaziyetdedir.
Şüphesiz kendi kesesinden eş, dost, hısım, akraba, konu, komşu ve yakın aile fertleriyle sosyal bağları kuvvetlendirmek için verilen iftarlarda hiçbir sakınca olmadığı gibi bu tür iftar sofralarında fayda bile vardır, hatta sevabı da çoktur.
Amma velakin beytülmalın kesesinden genellikle ekonomik durumları iyi olanların davet edildiği, fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerinin davet edilmediği, israf sofralarına dönüşen iftar sofralarını düzenleyenlere söylenecek bir kaç sözüm var.
Rahmetli Cem Karaca`nın "Yağma Sofrası" şarkısında söylediği gibi: "Verir bu fukara memleket nesi var nesi yoksa hepsini. Verir malını, canını, umudunu, düşünü. Rahatını, sağlığını, içinin bütün ateşini. Hadi yuvarlayın, düşünmeyin haram mıdır, helal mi? Yiyin efendiler yiyin, bu iştah veren sofra sizin. Doyuncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin"
Emekli ve dar gelirli çok sayıda kişi gününü kuyruklarda geçirirken, hatta evine bir kilo bile et götüremezken, sizlerin gösterişli ve pahalı lüks mekanlardaki iftar sofralarında hali vakti yerinde olanların birbirini ağırlaması ne kadar doğru bir yaklaşımdır? Bu tür iftar davetleri ve sofraları dinimizin gereklerine uygunmudur, sormak isterim.
Filhakika bu tür israfa kaçan iftar sofralarının yerine iftar çadırlarının sayılarının artırılarak, halk iftarları düzenlemek ve daha çok insana ulaşmak veya hali vakti yerinde olanlara düzenlenecek iftar programlarında bir tas çorba, bir hurma, üç zeytin ve hoşaftan oluşan menü ikram edilerek, fakir ve fukaranın halini anlamaları noktasında daha doğru bir yaklaşım tarzıdır.
Hal böyleyken fakir ve yoksulların her zaman korunup gözetilmesini emreden bir dinin mensubu olarak, islamın ruhuns aykırı bir şekilde zengin ve fakir ayırımı yapılarak düzenlenen bu iftar sofraları acaba ne derece dinen uygundur bu hususuda sorgulamakta fayda vardır.
Allah aşkına gösterişli ve pahalı lüks mekânlarda birbirinizi ağırlayarak siyasi ve ticari menfaatleriniz uğruna, bol bol fotoğraf çektirerek verdiğiniz iftarları milletin gözüne sokmayın, takiyye yapmayı bırakın. Bunun yerine daha çok fakir ve fukara vatandaşa ulaşarak ve daha çok insana dokunarak onlarla birlikte iftar açmaya gayret gösterin.
Ha bu arada bir hatırlatma yapma gereği hissediyorum. Yanlış anlaşılmaya yol açmak istemem. Benim Ülkem insanı ve Kocaeli Belediye Başkanları yazılanları sakın üzerlerine almasınlar, yazımda kastettiğim ABD deki Belediyelerdir.
Benim ülkemde ve Kocaeli`de bu türden iftar programları yapılmıyor, aksine zenginler halk çadırları ve mahalle iftarlarında, fakirlerin ise lüks mekanlarda ağırlandığı iftar proramları düzenleniyor.
Bizde her şey, güllük gülistanlık, sıkıntı yok. ABD`deki fakir zenci halkını düşündüğümden bu yazıyı kaleme almak durumunda kaldım. Sürçü lisan ettiysem affola sayın Donald Trump.
Selam ve saygılarımla.
|