`SİYONİZM`İN MÜSLÜMAN KATLİAMI`
Mustafa Mete İSLAMOĞLU ``SİYONİZM`İN MÜSLÜMAN KATLİAMI´´ İnsanlığın yüz karası,terör, katliam, vahşet ve dinmeyen göz yaşları yıllardır, İslam aleminin yüreğini ciğerlerini söküp almaktadır. Ve.. dünyayı nereye sürüklediği hiç belli değil. . Orta doğunun sisli milletler mücadelesinde Müslümanlar birbirlerini öldürürken bizde milletçe birbirimizi sırtlarımızdan vurmasını iyi öğrendik Demokrasinin zaferi diyeceğimiz hiç bir mutlu olayı milletçe yaşayamadık. Sırtımızdan vurulmaya öyle alıştırıldık ki; bizi böyle gören dışardaki fırsatçı sinsi düşmanlarımız içimize sinmekta gecikmediler. Bugün aynı coğrafyanın insanları olmamıza rağmen birbirlerimize düşman edildik. Müslümanlara yapılan zulümler asırlardır vardı halende bütün güçleriyle devam ettiriyorlar. Siyonizmin katliam uşakları Müslüman katliamına tekrar başladı. Ramazan Bayramı`nın gelmesiyle, büyük bir mutluluk yaşayan 1,5 milyarlık İslam alemi, yaşanan dramlar ve acılar yüzünden yine bir bayrama daha gönlü kırık, hüzün ve acılarla girdi. Dünyanın dört bir yanında yükselen sesler, yine Müslümanların sesleri. Arakan`da yaşanan soykırım, Suriye`de birbirini Allah`ın adıyla öldürenlerin iç savaşı, Mısır`da uluslararası komplo darbesi, Doğu Türkistan`da yüzyıllık acı, Çeçenya`da işbirlikçi yönetimler, Irak ve Afganistan`da kanıksanmış işgaller, ilk kıblemiz Kudüs`ün yaralı hali&8230;Dünya bu bayrama da ümmetin çığlıkları ile giriyor. ``TARİHİN KATLİAM TEKERRÜRÜ´´ İslam milletlerinin çektiği acılar çoğaldıkça bundan rant elde edenlerin servetleri artmaktıyor. Müslümanlar Ramazan Bayramı`na girdiği bu günde yüreklerindeki en taze acı Mısır`da yaşananlar. Osmanlı coğrafyasının dağılması ile İngiliz sömürgesi olan ve daha sonra sözde bağımsızlığı verilen Mısır`daki askeri yönetimler, yarım yüz yıldır Müslamanlara kan kusturuyor. Hasan El Benna, Seyyid Kutup gibi İslam alimlerini zindanlarında çürüten, firavunun torunları, son yıllarda islam ülkelerinde yaşanan uyanışlarla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. İki yıl önce başlayan Arap Baharı ile Tahrir Meydanı`nda özgürlük isteyenlerin devirdiği Mübarek`in yerine gelen ilk sivil Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`ye karşı da darbe yapıldı. Müslümanların ülkelerinde bağımsız bir yönetim kurmalarını istemeyen sözde Batı`lılar İslam alemini kandırmak için ortaya attıkları &8216;demokrasi` putunu da Mısır`da General Sisi`ye dertsek vererek yediler. ABD ve onun işbirlikçilerinin maşası olan Sisi yönetimi ise Hz. Musa`ya acılar çektiren Ramses Firavun`u gibi Müslümanların üzerine kara bir sis gibi çöktü. Sokaklara çıkan ve hala Adeviyye Meydanı`nda direnen Müslümanlara her hafta bir dizi gözdağı veren Sisi yönetimi, Ramazan ayının kutsallığını da hiçe sayarak, yüzlerce Müslüman`a katletti. Son iki aydır ülke genelinde neredeyse 1000 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sonucunun nereye varacağı ise bilinmiyor. MÜSLÜMAN KATLEDEN DİNSİZLER´´ Mısır`daki son iki aydır yaşanan zulümlerin bir benzeri daha iki yıldır Suriye`de sürüyor. Arap Baharı`nı örnek göstererek, iki yıl önce Esad yönetimine karşı ayaklanan Müslümanlar, uluslararası bir komplonun kucağına itildi. Bir yanda Esad ve destekçileri diğer yanda ise kimlerle işbirliği yaptıkları henüz netleşmeyen muhalif yönetimler, Suriye üzerinde bir soğuk savaş dönemi havası estirildi. Eline silah alan muhaliflere karşı, Rusya ve Çin gibi ülkelerden açık destek alan Esad zalimi, savaşın ilk döneminde büyük kayıplar verirken, son günlerde ise giderek gücünü artırmaya başladı. Özellikle Türkiye`nin bölgesel politikaları ile şekillenen Suriye`deki durum, Kuzey Suriye`deki Kürtlerin olaya dahil olması ile başka bir hal aldı. Esad`e karşı mücadele eden bu yapılar, son günlerde ise birbirleri ile güç mücadelesine tutuldu. ``CESETLER DAĞ GİBİ YIĞILDI´´ Suriye`deki politik çıkmaz giderek daha kötü bir hal alırken, Müslümanlar ise yine acılar içinde yaşıyor. Sadece hayatını sırtına alarak, sınırdan geçen yüz binlerce ise bu gün aç ve perişan. Türkiye sınırından geçen yaklaşık 500 bin mülteci için Türkiye seferberlik ilan etmişken, öte yandan gelenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Türkiye`deki mülteci kamplarının yanı sıra Ürdün ve Lübnan`a da göç eden yüz binlerce Müslüman, günlük bir ekmekle hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. İç savaşta hayatın kaybedenlerin sayısı ise 150 bini geçti. Muhalifler, El-Nusra ve diğer gruplar ile Esed askerleri arasında karşılıklı süren &8216;Allah`u Ekber`li çatışmalarda yine olan Müslümanlara oldu. Adeta ölen Müslüman vuran Müslüman dedirtiyor. Her savaşta olduğu gibi Suriye`de de yine acıyı kadınlar ve çocuklar yaşıyor. ``MÜSLÜMANLAR ZİNDANLARDA OLDÜRÜLÜYOR´´ İslam coğrafyasının en uzağında yer alan ülkelerden biri ise yine acıların adresi Doğu Türkistan. Yüzyıldır Çin zulmü altında inleyen milyonlarca Müslüman, neredeyse her yıl sadece Müslüman oldukları için binlerce insanını, Çin hapishanelerinde, zindanlarında kaybediyor. İki yıl önce yine yaz aylarında Çin Ordusu tarafından Müslümanlara karşı başlatılan operasyonlarda, 1500 Uygur Müslüman`ı hayatını bir hafta içinde kaybetmişti. Son günlerde ise yine aynı zulüm sürüyor. Ramazan ayının ilk günlerinde başlayan saldırılar sonucunda yine yüzlerci kişi öldürüldü, binlercesi zindanlara atıldı. `` TÜRK ve İSLAM MİLLETLERİ YOK EDİLİYOR´´ İslam coğrafyasının sürekli kanayan yaralarından birisi ise Güneydoğu Asya ülkeleri. Bölgedeki küçük Müslüman ülkeler, ya Komünist yönetimler ya da sözde insan hakları savunucuları Budistler tarafından talan ediliyor. Geçen yıl Patani`de yaşanan zulüm sonrası son bir yıldır da Myanmar`daki saldırılar ve soykırım bitmek bilmiyor. Geçen yıl Myanmar Müslümanlarına karşı Budistler tarafından başlatılan saldırılar sonucunda, bu güne kadar binlerce insanın evi ya yıkıldı ya da yakıldı. Yuvalarını, elvereni terk eden Müslümanlar ise Bangladeş`te bulunan mülteci kamplarına akın etti. Müslümanların yüreklerini yakan diğer feryatlar ise unutulmaya yüz tutmuş Keşmirli Müslümanlar ve Çeçenya`daki mücahitler. Hindistan ile Pakistan arasında bir İngiliz oyunu olarak bırakılan Keşmir Sorunu bir türlü bir çözüme kavuşturulamadı. Pakistan ile Hindistan arasında sürekli çatışmalara sahne olan bölgede hak iddiası bundan sonra da çatışmalara zemin hazırlıyor. Öte yandan ümmetin bir diğer yarası ise işbirlikçi yönetimlerle Müslümanları kandırmaya çalışıldığı Çeçenya. Son yıllarda Rus yanlısı yönetimlerin iktidara geldiği ve bölgedeki Müslümanların asimile edilmesi yolunda çalışmalara imza atıldığı biliniyor. Çeçen mücahitlere yardım edenler ise başta Türkiye olmak üzere, Rus Gizil Servisi (FSB) tarafından bir bir avlanarak şehit ediliyor. KAN GÖLÜNDEKİ Irak Suriye ve İslam alemi Ümmetin yüreğinde bir kor ateşi gibi duran yaraların ötekileri de Afganistan ve Irak. Afganistan`da NOTA güçleri bölgede ABD`nin kontrolünde hala sivillere yönelik saldırıları yaparken, Irak`ta ise çekilen ABD, bölgede bir iç savaş bıraktı. Her hafta bir bölgede patlama haberinin geldiği Irak`ta, Müslümanlar ırk ve mezhepsel olarak ayrılmış durumda. 2003 yılında ABD öncülüğünde harekete geçen koalisyon güçleri, uydurma birkaç sebeple Irak`ı işgal etti. Yıllardır süren işgalde, milyonlarca masum Iraklı Müslüman`ın hayatı son buldu. İki milyon kişinin hayatını kaybettiği Irak`ta, ayrıca 5 milyonun üzerinde çocuk yetim kaldı. Ümmet bu bayrama bir yeni işgalle de giriyor. Son yıllarda Afrika`da hızla Batı`lıların misyonerlik faaliyetleri karşısında durup, kendi özlerine dönen Afrikalı Müslümanlara karşı yürütülen komploların ise haddi hesabı bitmiyor. Her ülkede bir cunta ile Müslümanların kafasını ezme girişimlerini yürüten bu zihniyetler, son olarak Mali`de güçlenen İslam`a karşı bir işgal gerçekleştirdi. Genlerindeki sömürgecilikle yola çıkan Fransa, bölgeye askeri Lejyonlarını göndererek, teknolojik silahlarla Müslümanlara karşı mücadeleye girişti. İşgal`i yalnız başına sürdüremeyeceğini anlayan sözde demokrasinin beşiği olan Fransız yönetimi ise işgali Birleşmiş Milletler`e devretmeye hazırlanıyor. Müslümanların yüreğinin ortay erinde duran ve sürekli ağrıyan acı ise Filistin. Yarım yüzyıldan fazla bir zamandır, bölge bir hapishane gibi&8230;Alnından vurulan Müslüman, yerlerde sürüklenen Müslüman. Filistin`deki acı ise hiç durmayan kan yarası gibi. Siyonist devlet İsrail`in 60 yıldır bölgede kan kusturan politikaları neticesinde Filistin`de yaşayan Müslümanlar diken üstünde yaşıyor. Her gün bomba, her gün mermi ile yaşamaya alışmış Müslümanların acısına ise kimse ne ses çıkarabiliyor, ne de ters bir bakış atabiliyor. BM gibi uluslararası kuruluşların bile isyan ettiği ancak kimsenin parmağının dahi oynamadığı bu zulüm ise bundan sonra da devam edeceğe benziyor. Özellikle bir hapishaneye çevrilen Gazze`de ise Müslümanların onurlu duruşu ve yardımlar olmasa, ümmetin haysiyeti ayaklar altına düşecek. Siyonist İsrail ise her şeyi fırsat bilerek, hem Gazze hem de Batı Şeria`ya neredeyse her gün bomba atıyor. Yani; Müslümanların dünyadan silinmesine uğraşanlar islamın büyümesinin önüne geçeceklerini sanıyorlar. Fakat bilmedikleri şey İslamın ve Kur`anın alemleri yoktan var eden Cenab-ı Allah-ın korumasında olduğudur. BUNU BİLMEYEN İNANMAYANLARIN SONÜ HÜSRANDIR. 22-Mayıs-2015 Alanya
|