Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10880
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2454) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (537) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (880) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (925) | Şiir (108) | Sağlık (199) | Diğer (3572) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (313)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1788)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Ün - (Ziyaretci) 7.10.2024 12:12:25

İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?

İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?
Prof. Dr. Ata Atun

İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a saldırılarını izlerken aklıma hep Vietnam geliyor.
Dönemin güçlü devi, önünde hiçbir gücün duramayacağına inanılan ABD, bu savaşta 58 bin askerini kaybetti. Savaşın son yıllarında ABD’li anneler ABD hükümetini eleştiren ve suçlayan büyük bir protesto düzenlediler. Sloganları çok manidardı ve gerçekleri yansıtıyordu: “Bizim evlatlarımızın Vietnam’da ne işi var, niye başkasının toprakları için ölüyorlar.”

Vietnam savaşı ardından yaşanan bu infial “Vekalet Savaşları”nı ortaya çıkardı.
ABD Vietnam savaşından sonra hiçbir savaşında veya işgalinde ABD askerlerini göndermedi, gönderdiyse de ön saflara kendi askerini değil, para ile tuttuğu “paralı askerleri” öne sürdü. Kendi evlatlarını kurban etmemek için paralı askerlere maaş, lojistik destek, silah desteği ve savaş araç gereci vermeyi tercih etti.

Vietnam savaşından alınacak çok dersler var.
Askeri stratejist değilim ama düz mantıkla bile bazı hesapları görmek mümkün.
Vietnam Savaşı raporlarını okurken, dikkatimi çeken en önemli askeri strateji konularından biri, işgal edilen toprakların elde tutulabilme çabasıydı. Bunun için gereken insan sayısı, harcanan enerji, silah, lojistik destek, gıda, ilaç, yakıt ve benzeri destekler inanılmaz boyutta idi.

Örneğin ABD ordusunun bir Vietkong köyünü yaka yıka ele geçirmesi için 500 asker gerekiyor idiyse bu köyün topraklarını ve bu köyü Güney Vietnam’a bağlayan yolları, sızma olmaması, tuzaklar kurulmaması için koruyabilmesi ancak asgari 10 misli (5 bin) askerle olabiliyordu.

Gelelim günümüze; İsrail’in Türkiye’nin sınırlarına kadar gelebilmesi ve Doğu Akdeniz’den Irak sınırına kadar bu bölgeyi koruyabilmesi için önce Lübnan sonra da Suriye topraklarını yakıp yıkarak ve düşmanı sıfırlayacak düzeyde yok ederek ilerlemesi gerekiyor. Bu bağlantısını İsrail’in kuzey hududuna kadar da kuş uçurtmayacak şekilde koruması için de on binlerce piyade askerine, askeri araca, silaha ve elektronik cihazlara ihtiyacı var.

İsrail’in hedefi büyük olasılıkla ABD’nin 2012’de işgal ettiği ve halen kontrolünü elinde tuttuğu Suriye’nin petrol yatakları. Her ne kadar bu petrol yatakları ABD’nin vekalet güçlerinin yönetimindeyse de ana kontrol ABD’nin elinde. Söz konusu ABD yönetimindeki Petrol yataklarının büyük bir bölümü, Suriye’nin doğu bölgelerinde Irak sınırı ile kuzeydoğuda Haseke yakınlarındaki Deyr ez Zor vilayetinde yer almakta.

Zaten sorun da burada başlamakta.

İsrail’in bu bölgeye korunaklı bir şekilde ulaşabilmesi için Suriye-Lübnan sınırının kuzeyinde ve doğusunda yer alan Rus Askeri Üslerinin arasından geçmesi gerekmektedir ki, Suriye-Rusya Stratejik İsbirliği Anlaşması nedeni ile bunu başarması neredeyse olanaksız gibi.

Bu nedenle de İsrail’in, ABD’den aldığı askeri harekat desteği hangi boyutta olursa olsun, Suriye’yi güneyden kuzeye veya güneyden kuzey-doğuya ulaşacak şekilde yarıp ilerlemesi ve de geçtiği yerleri koruması, konvansiyonel silahlarla olanaksız.
Bu koşullarda Orta Doğu’nun yeniden oluşturulması, şekillendirilmesi ve sınırların yeniden düzenlemesi hedefli yaşanmakta olan acımasız savaşın, Türkiye’yi de içine alması neredeyse imkansız gibi.
Tabi bu söylediklerim normal savaş koşulları içinde geçerli varsayımlar. İsrail’in şeytani planlarını ve niyetlerini okuyabilen bir teknolojiye sahip olmadığımız için mevcut enstrümanlar üzerinden yorum yapabiliyoruz.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.