Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10789
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2060 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (166) | Dış Politika (2432) | Ekonomi (244) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (68) | Adalet (77) | Milli Kültür (524) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (872) | Tarım (156) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (12) | Basın ve Televizyon (21) | Din (588) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (647) | Türk Dünyası (919) | Şiir (108) | Sağlık (198) | Diğer (3550) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (311)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1768)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 3.05.2015 09:15:39

SİYAH BEYAZ


SİYAH BEYAZ





ABD`de Afro-Amerikalı Freddie Gray`in gözaltında polis şiddeti nedeniyle ölümü Baltimore ve Philadelphia`da yüzlerce kişi tarafından protesto edildi.

Protestolar hızla New York, Boston, Washington ve Chicago`ya yayıldı.

Yer yer ayaklanmaya dönüşen protestolar nedeniyle Ulusal Muhafız Birlikleri göreve başladı.

Baltimore`da olayların kontrolden çıkması üzerine olağanüstü durum ilan edildi...






Eylemcilerden biri "Bizi daha önce de öldürdüler ama bu kez başka",

Bir diğeri "Bu ülkede siyah erkekseniz, polisten kasiyere kadar herkes sizi suçlu sayar",

Bir başkası "Burada vatandaş-polis çatışması yaşanıyor ama siyahlar bu çatışmayı daha ağır yaşıyor",

İnsan hakları savunucusu N.Hanrahan "Baltimore olayları, ABD`deki ırk ayrımcılığının sistematik özelliğinin yeni bir illüstrasyonudur" dedi.






20.yüzyılda Martinikli Frantz Fanon sömürgecilik, politik tahakküm ve ırkçılık psikopatolojisi konusunda yetkin bir düşünürdü.

Batının psikoloji anlayışını, köle-efendi diyalektiğini ve tahakkümünün psikolojik arka planını sorguladı, kolonileşme karşıtı kurtuluş hareketlerine ilham verdi.






1500`li yılların başından itibaren Afrika`da 12 yaş ve üzerindeki her insan köle olarak satılıyordu.

Toprak ve emek hırsı kıtaların işgal edilmesine, milyonlarca insanın köleleştirilmesine, her yerde şiddete ve kurbanlar verilmesine neden oluyordu.

Yahudi-Hıristiyan geleneğinde siyah adam kötülüğün simgesiydi ve günahı, lânetlenmişliği, ölümü, savaşı, kıtlığı simgeliyordu.

Dünya Efendiler-Köleler olarak ikiye bölünürken, toprak işgalleri siyah derililerin ruhlarının işgaline dönüştü.






Yıllar sonra Alman filozofu F.Hegel, "Efendi-Köle" diyalektiğinde öz farkındalığa ilişkin,"İnsan kendi bilincini ancak bir başkası tarafından tanınırsa fark eder.

Karşısındakini tanımak ihtiyacı duymaksızın tanınan Efendi, muhatabı tarafından tanınmadan onu tanıyan Köle olur" demişti.






Sonra F.Fanon da karşılıklı tanımanın insan hayatı ve ilişkisi için şart olduğunu söyledi.

"Karşılıklı tanıma olmaksızın, bir kimlik özdeğer ve saygınlık olamaz.

Bu imkândan mahrum bırakılan kişiler lânetli bir hizmetkârlığın ve nesneliğin zindanına hapsolurlar" dedi.






F. Fanon sömürge deneyimi içinde Batı tıbbının dahi nasıl bir tahakküm aracına dönüştüğünü farketti.

"Eğer psikiyatri insanın artık çevresine bir yabancı olmamasını mümkün kılan bir tıp tekniği ise, sömürgeleştirilen insan ya da hasta kendi gerçeklik duygusunun geçici olarak yitirilmesiyle ilgili kendilik algısını kaybetmiştir.

Halbuki bir sosyal yapının işlevi insanın ihtiyaçlarını karşılayacak kurumlar inşa etmektir.

Üyelerini ümitsiz çözümlere iten bir toplum yaşamayan, değiştirilmesi gereken bir toplumdur" dedi.






Onun sayesinde beyazların kendi içlerindeki kötülüğü siyahlara yansıttığı,

Böylece beyazın kendisinde kabul edemediği, kötü ve aşağılık bulduğu herşeyi siyaha yansıtarak rahatladığı anlaşıldı...






Siyahların ruhunu, bilincini söküp-atan köle ticareti yasaklandığında,hâlâ bilimsel ırkçılık Afrikalı siyahı " Biçimsiz bir ilkel insanlar kütlesi, çoğu zaman cahil ve ahmak, bizim düşünce biçimimize ve tepkilerimize çok uzak, bizim ahlâkî tutumlarımızın hiçbirini kavramış değil, en basit sosyal, ekonomik, siyasî ilgilerimizi dahi anlayamaz.

Yalancı, hırsız, ahmak, tembel, histerik ve dürtüsel biçimde öldürme, öldürmeye teşebbüse yatkın, bitkisel ve içgüdüsel hayatı olan ilkel yaratık " olarak tanımlıyordu...






Bugün, 20 milyon insanın hürriyetten köleliğe uğurlandığı, 6 milyon kişinin gemilerle götürülürken hastalıklardan hayatını kaybettiği Senegal/Dakar`ın açığındaki Gore Adası köleliğin bütün izlerini taşıyor ve köleliği sembolize ediyor.

Adanın zirvesinde, yaşatılan acılar için 1999`da ABD tarafından dikilmiş bir özür anıtı bulunuyor.

Ne ki milyonlarca zenciye uygulanan soykırımın hâlâ dünyaya anlatılamamış olması bir yana,

Yasaklanmasının üzerinden 200 yıl geçmesine rağmen işsizlik, yoksulluk ve savaşların körüklemesiyle kölelik hâlâ yaygınlaşarak sürüyor.






Dünkü kölelerin tahrip edilen dilleri, dinleri, kültürleri, kimlik ve özdeğerleri elbette onların hem bugününe, hem yarın ki nesillerine yansımaktadır.

Rağmen yüzlerce yıl travmaya uğratılan özbenlikte saklı isyanın, birden açığa çıkma korkusu; dünyaya demokrasi getirmeyi üzerine vazife sayan ABD`yi korkudan perişan etmeye yetiyor.






Çünkü Amerika güçlü bir merkezi hükümetin buyruğunda "Zengin azınlığı çoğunluktan korumak ilkesi üzerine kurulmuştur."

Birbirini dengeleyen üç ayrı yönetim alanı yasama,yürütme ve yargı oluşturulmuş,

Bu alanlarda özel mülkiyet, özel sözleşmeler, bilumum çıkarlar ve kendilerini koruyan, nesilden nesile geçen hizmetkârlarla dolu halis bir polis devletidir.

Vatandaşların çoğunluğu ekonomik elitler ya da organize olmuş çıkar gruplarıyla aynı görüşte olmayınca kaybeden taraf oluyor.






Gore Adasındaki "Utanç Evi`nde, belki bir ders alınır düşüncesiyle o günün kölelerine reva görülen akıl almaz işkence aletleri sergileniyor.

Ama eskinin Kölebaşı`sının bugüne ait illüstrasyonu olan Başkan Obama, Baltimore`da güvenlik güçlerine, bu anlamsız şiddet ve yıkımı durdurmak için gösterdikleri çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor ve "Bu bir protesto değil, bir mesaj verme de değil, bir grup kişinin kendi amaçları için durumdan istifade etmesidir ve bu kişilere suçlu muamelesi yapılmalıdır" diyor.






Sanki birbirinin hık demiş burnundan düşmüşlerdir, size de kulaklarını çınlatmak düşüyor.

1500`lü yıllarda başlayan ve nesillerin genlerine işlemiş olan "Köle ve efendi" arasındaki mücadele hâlâ devam ediyor.

ABD dünyaya "Demokrasi" getireceğim iddiasını sürüklerken her yerde insanlar hayatlarını kaybediyor, her yer bir kan gölüdür...




3.5.2015










































Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.