Rus Kızılordu Kızıldeniz’de Husilerle el ele!
Ömür Çelikdönmez, Türkiye`de tanınan bir köşe yazarı, araştırmacı ve analisttir. Özellikle Ortadoğu, Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme almaktadır. Çelikdönmez, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeleri analiz eden yazılarında tarihsel perspektifler sunarak güncel olayları yorumlar. Yazılarında, Türkiye’nin dış politikası, küresel güç dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve stratejik ittifaklar gibi konulara ağırlık vermektedir. Aynı zamanda Ortadoğu’daki sosyo-politik dinamikler, etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerine de sıkça analizlerde bulunmaktadır. Ukrayna’daki kukla Volodimir Zelenski’nin kendi ülkesini veya halkını düşündüğüne dair herhangi bir emare/belirtiden kim söz edebilir? Ukrayna Cumhurbaşkanlığı statüsünü küresel çeteye borçlu. O nedenle kraldan fazla kralcı davranması anlaşılabilir. Benim anlayamadığım bu koskoca ülkenin tarihinden, kültüründen güç alan hiçbir vatansever yok mu? Ülkenin her geçen gün yıkıma gitmesinden rahatsız olan Ukrayna milliyetçileri nerede? Demek ki sağ sektör batı emperyalizminin kullanışlı oyuncağı olmaktan başka bir şey değilmiş? Kendisini ülkesine halkına adamış birisi çıkıp ta bu kokain müptelası, komedyen eskisi CIA ajanını tahtından indirip tımarhaneye ne zaman tıkar diye merakla bekliyorum.
Eski CIA ajanı Ukrayna`nın gelecek devlet başkanın ismini verdi: `Zelenskiy artık işe yaramaz` - 12.11.2023, Sputnik Türkiye
Ukrayna’ya uzun menzilli silah kullanma izini kıyamet senaryosu mu?
Zelenski avenesinin İngiliz ve ABD yapımı uzun menzilli silahların kullanılması için Batı ülkelerinden beklediği izni almasıyla Moskova ve Kiev arasında zaten yüksek olan tansiyon adeta tavan yaptı. Hangi ülke beyin kanaması geçirecek birlikte göreceğiz. Ukrayna, 20 Kasım’da uzun menzilli bir seyir füzesi olan İngiliz yapımı Storm Shadow’u ilk kez Rusya’ya ateşlemişti. Rusya da buna karşılık “Oreshnik“ diye bilinen hipersonik balistik füzeyle Ukrayna’nın merkezi bir şehrine saldırmıştı. Arkasından ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya ABD yapımı Ordu Taktik Füze Sistemlerini /ATACMS Rus topraklarında kullanma izni verdi. Seçilmiş Başkan Trump’ın göreve gelmesine iki ay kala Biden’ın aldığı kararın ABD politikasında bir değişikliğe işaret ettiği ortada.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen ay Beyaz Saray’ı, Ukrayna politikası nedeniyle Moskova’nın ABD’nin düşmanlarına silah sağlayabileceği konusunda açıkça uyarmıştı. Rusya’nın St. Petersburg kentinde düzenlenen uluslararası ekonomi forumunda gazetecilere konuşan Putin, “Tepki asimetrik olabilir ve bunu düşüneceğiz.” demişti. Dediğini de yaptı. Putin, Ukrayna’nın ABD ve İngiliz füzelerini kullanarak gerçekleştirdiği saldırıların ardından Moskova’nın orta menzilli füze denemesinin “NATO ülkelerinin saldırgan eylemlerine” karşı olduğunu söyledi.
Rusya’nın Kızıldeniz çıkartması Ukrayna’daki uzun menzilli füze iznine misille
İngiliz medyasında Rusya‘nın Yemen‘den yüzlerce kişiyi Ukrayna‘da savaşmak üzere zorla silahaltına aldığını ve bu hamlenin Moskova ile İran destekli Husiler arasındaki ilişkileri artırdığını iddia eden haberler yer almaya başladı. Daha önce de Temmuz 2024’te ABD istihbaratı, Biden yönetiminin Ukrayna’nın Rusya içindeki saldırılarına destek sağlamasına misilleme olarak Moskova’nın da Husileri gelişmiş füzelerle silahlandırabileceği uyarısında bulunmuştu. Planladıkları her neyse gerçekleşti. İşte size istihbarat yönlendirmesi nasıl olura dair en canlı ve sıcak örnek. Küresel emperyalist çete, Kızıldeniz’i kontrol altına almak için Ukrayna üzerinden sözde Rusya’yı köşeye sıkıştırarak Husilere yönelik operasyonu şimdiden başlattılar. Ruslar da bu planın parçası olmaktan rahatsız değiller. Onlarda Husileri silahlandırarak ABD ve İngiltere’nin başını çektiği batı askeri güçlerini Kızıldeniz’de toplanmaya teşvik ediyor.
Gerekçeleri hazır. Yemen’deki Husiler Kızıldeniz’deki ticari gemileri hedef almak ve saldırmak için Rusya’nın sağladığı uydu verilerini kullanıyormuş. Yemendeki Husilerin başına çorap örmek için Körfez Ülkeleri özellikle Suudi Arabistan ve Umman arasında mekik dokuyan ABD’nin Yemen özel temsilcisi Tim Lenderking Rusya’nın Husilerle ilişkilerini arttırmak için çalıştığını ve silah transferi konusunda görüşmeler yapıldığını öne sürmüştü. Lenderking, “Sana’da bu diyaloğu derinleştirmeye yardımcı olan Rus personel olduğunu biliyoruz. Tartışılan silah türleri çok endişe verici ve Husilerin Kızıldeniz’deki ve muhtemelen ötesindeki gemileri daha iyi hedef almasını sağlayacaktır” demişti.
Yakın zamanda görürsünüz, İnsanlık düşmanı bu şer odakları BM öncülüğünde Kızıldeniz’deki Husi kontrolünü ortadan kaldırmak için yeni bir Haçlı Seferi kararı çıkartırlar. Bu sefer Yemen’e demokrasi ihracı mı derler yoksa Yemen halkı için kalıcı bir barışı güvence altına almaya gidiyoruz mu derler, bilemiyorum. İsterseniz size bunu bir fabl ile anlatayım; Kurtla kuzu aynı dereden su içiyorlarmış. Kurt kuzuya “-suyu bulandırma” demiş. Kuzu da, -aman efendim siz yukarıdasınız, ben aşağıda, nasıl bulandırabilirim ki demesini bahane eden Kurt, “-şuna bak bir de cevap veriyor” diyerek kuzuyu bir lokmada midesine indirmiş.
Gözler Kızıldeniz`de: Husiler ile ilgili neler biliniyor? - M5 Dergi
Silah transferi konusunda görüşmeler yapıldığı iddiası
ABD ve İngiliz istihbarat servisleri, diplomatik kanallar arayıcılığıyla Yemen’deki Husi yönetimi ile Moskova arasında çok ciddi askeri yardımlaşma ve silahlandırma girişimlerinin bulunduğunu, kamuoyuna servis ederek. Husilere yönelik küresel bir askeri operasyon zemini oluşturuyorlar. Hatta Rusya’nın, Yemen’den getirttiği bazı paramiliter gruplarla Ukrayna’daki savaşta cephe hattını güçlendirdiği propagandasına çoktan başlamışlar bile. Husi bağlantılı bir şirket aracılığıyla gerçekleşen bu transferde kişilere yüksek maaş ve Rus vatandaşlığı vaat edildiği belirtiliyor. Bence çok doğal, bu insanların ancak kanlarını dökerek veya canlarını ortaya koyarak, kendilerinin ve ailelerinin günlük iaşelerini kazanmaktan başka çareleri mi var? Yemen’de açlıktan öleceklerine Ukrayna’da boğazlarından sıcak birkaç lokma geçerek savaşarak ölmeleri belki onlar için iyi bir tercihtir. Rusya’nın Yemen’den yüzlerce kişiyi Ukrayna’da savaşmak üzere götürmesi, tıpkı Kuzey Koreli askerler gibi geçici bir çözüm.
Husilerin savaşa girmesi ne anlama geliyor?
Afrika kıtasındaki birçok deniz gücünün ve askeri üssün bulunması; küresel ticaretin can damarı ve artan uluslararası ilgi ve rekabeti kendine çeken’ stratejik bir koridor olan Kızıldeniz’deki ‘askeri ittifaklar’ ile ilgili endişeleri artıyor. Husileri inanç ve mezhep yakınlıklarından dolayı ilk ateşe atan İran oldu. Kimsenin fakır fukara garip gureba mazlum Yemen halkını falan kimsenin düşündüğü yok. Ateşe odun atıldıkça Kızıldeniz’de daha fazla militarizasyon küresel ticarete darbe üstüne darbe vuruyor. Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere, özellikle de Gazze savaşının başlamasının hemen ardından İsrail bağlantılı tedarik gemilerine yönelik saldırıları, bazı şirketlerin gemilerini Süveyş Kanalı’ndan ve stratejik Bab el-Mendeb geçiş noktasından uzağa yönlendirmesine yol açtı.
Ama bu rota değişikliğinin ciddi bir maliyeti söz konusu. Bu tür gemilerin, Avrupa ve Asya’ya ulaşmak için Ümit Burnu çevresinden daha uzun bir yol kat ederek geçiş sürelerini artırdığı gözlemlendi. Yemen’in Husi kontrolündeki bölgelerinden kaynaklanan saldırılar çeşitli milletlerden ticari gemiler hedef alındığı sürece küresel ticarette büyük aksama riski yüksek olmaya devam edecek.
Dolayısıyla Kızıldeniz saldırılarının etkisi şu ana kadar sınırlı gibi görünse de daha derin ticari şok dalgaları yaratacak bir artış veya yanlış hesaplama riski göz ardı edilemez. Bu suyolunda sömürgecilerin seyrüsefer özgürlüğünün korunması, enerji güvenliği ve genel küresel ekonomi açısından önemli. Durumdan vazife çıkaran Washington, uluslararası bir ittifak kurulduğunu ilan ederken, stratejik öneme sahip deniz koridorunda ‘soğuk savaş’ başlattı. ABD’nin bu operasyonu, Kızıldeniz ve Körfez’deki sorunları çözmek için oluşturulan 153’üncü Birleşik Görev Gücü’nün (CTF 153) karargâhının kontrolü altında. Operasyon; karargâhı Bahreyn’de bulunan Birleşik Deniz Kuvvetleri (CMF) tarafından izleniliyor.
Yemen Siyasetinde Husiler ve Kızıldeniz`deki Saldırıların Yansımaları, Analiz Muhammed Hüseyin Mercan | SETA
Rusya Husileri güçlendirerek ABD’nin küresel kuşatmasını kırmaya çalışıyor
ABD ve müttefikleri Kızıldeniz ve Basra Körfezindeki giriş çıkışları kontrol altında tutarak Rusya’yı iç denizlerde baskılayıp, büyük denizlere çıkmasını engelliyorlar. Ayrıca Çin’le tarihsel olarak güçlü bir ilişki olmasına rağmen Çin’in İran’dan yaptığı petrol ithalatındaki azalmanın endişe verici olduğu ve müzakerelerin zorlaştığını söylenebilir. Bu operasyon gücünün başka bir amacı da Çin Halk Cumhuriyeti’ne ait Donanma gemilerinin Kızldeniz’e girip çıkmasını engellemek, özellikle İran donanmasını baskılamak. Rusya’yı ana deniz yollarından uzak tutmayı ve sıkboğaz etmeyi planladıkları kesin.
Aynı şekilde Kızıldeniz’de üstü örtülü Rus-Türk mutabakatı denilebilecek bir durum söz konusu. Port Sudan limanı yakınlarında, Kızıldeniz bölgesinde bir Rus askeri üssünün varlığı, Batı medyasında tartışılmıştı. Bu deniz üssü Moskova’nın hâkimiyet alanını Hint Okyanusu’na kadar genişletmesine imkân tanıyor. Ayrıca jeostratejik anlamda Rusya’yı Kızıldeniz bölgesinde çok değerli önemli bir aktör haline getiriyor. Rusya böylece Hint Okyanusu’nda asker ve dünyadaki deniz ticaretinin yüzde 10’unun yapıldığı Süveyş Kanalı’nda bulunma imkânına kavuşuyor. Sudan’ın Libya, Çad ve Mısır ile sınırı olması da Rusya’nın etki alanını büyütüyor.
Ruslar Yemendeki Husilerin başını yakmakla kalmadı, o bölgedeki ABD/İNGİLİZ askeri konsorsiyumunun egemenliğine geçişinin ortam ve şartlarını hazırladılar. Bu Müslümanlar hiç akıllanmayacaklar mı?
Kısmi Kaynakça
https://x.com/SavunmaTR/status/1860640196057842165
https://www.sondakika.com/3-sayfa/haber-rusya-yemen-
|