Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10892
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2459) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (538) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (881) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (927) | Şiir (108) | Sağlık (199) | Diğer (3575) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (313)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1793)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömür ÇELİKDÖNMEZ - (Ziyaretci) 8.03.2025 12:19:02

İran ve İsrail’in Ortak Buluşma Noktası Türkiye Karşıtlığı Kapsamında Suriye’deki ABD Lejyonu SGD

Ömür Çelikdönmez, Türkiye`de tanınan bir köşe yazarı, araştırmacı ve analisttir. Özellikle Ortadoğu, Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme almaktadır. Çelikdönmez, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeleri analiz eden yazılarında tarihsel perspektifler sunarak güncel olayları yorumlar. Yazılarında, Türkiye’nin dış politikası, küresel güç dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve stratejik ittifaklar gibi konulara ağırlık vermektedir. Aynı zamanda Ortadoğu’daki sosyo-politik dinamikler, etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerine de sıkça analizlerde bulunmaktadır.
Lejyoner, Roma ordusundaki askerlere deniliyordu. Günümüzde Fransız ordusundaki paralı yabancı askerlerde lejyoner olarak anılıyor. Lejyonlar, Fransız Kara Kuvvetlerine bağlı, yabancı uyruklular ile oluşturulan düzenli birlikler. Bir de bunlarla anılan öldürücü bir enfeksiyon hastalığı var.

Lejyoner hastalığı, Legionella adlı bakterinin neden olduğu ciddi bir akciğer enfeksiyonudur. Lejyoner hastalığı, kişiden kişiye temas yoluyla bulaşmaz. Bunun yerine çoğu insan bakterileri solunum yoluyla alır.Lejyoner hastalığı, ılımlı bir alt solunum yolu tutulumundan, tüm organları etkileyen, ağır koma ve ölüme ilerleyebilen formlarıyla geniş bir klinik yelpazede ortaya çıkabilen sistemik karakterli bir enfeksiyondur. Lejyoner olmanın zararı çok fazla. İflah olmuyorlar.

İsrail’in “Kürt dostlarımızla bağlarımızı güçlendireceğiz” açıklaması ne anlama geliyor?

İran ve İsrail`in Ortak Buluşma Noktası Türkiye Karşıtlığı Kapsamında Suriye`deki ABD Lejyonu SGD

İsrail 1960’lardan bu yana özellikle Kuzey Irak Kürtleriyle gizli askeri, istihbarat ve ticari bağlarını sürdürüyor. Bu etnik azınlığa ortak düşmanlarıyla arasında bir tampon misyonu yüklüyor. Bu politikanın belirlenmesinde Irak’tan İsrail’e göç etmiş Siyonist Yahudilerin katkısı büyük. Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt Yönetimi liderlerinin de İsrail ile aralarından su sızmıyor. İsrail uzun süredir Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden açıkmalarda buluyor.

Mesela 30 Haziran 2014’te İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ‘Orta Doğu’daki ılımlı güçler arasında daha geniş bir ittifakın parçası olarak bağımsız bir Kürdistan devletinin kurulması’ çağrısı yapmıştı. Yine 13.09.2017’de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ofisinden yapılan yazılı açıklamada Kürtlerin kendi devletlerini kurma hakkı olduğu, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’ın karşı çıkmasına karşın, bağımsız bir Kürt devletini destekledikleri kaydedilmişti. Dönem dönem bu çağrılar ve destek mesajlarının yayınlandığı biliniyor.

İsrail basını, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’deki Kürtlerin İsrail’den yardım talep ettiklerini neredeyse davul zurna çalarak duyurdu. The Jerusalem Post, Mazlum Abdi’nin “İsrail’in desteğine açığız” beyanını gündemine taşıdı. Terör örgütü SDG Komutanı Mazlum Abdi, İsrail’den gelecek desteği memnuniyetle karşılayacaklarını belirtti. The Jerusalem Post, yangına bir kütük daha atarak İslamcıların ve Türkiye’nin kötü niyetleri Kürtleri kaygılandırıyor değerlendirmesi yapmıştı.

İsrailli yetkililer son dönemde Kuzey Doğu Suriye’deki ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri adı altında faaliyet gösteren PKK/YPG’ye destek veren açıklamalar yapmakta beis görmüyor. Caminin duvarına işediklerinin farkında değiller.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Avrupalı ve Amerikalı mevkidaşlarıyla görüşmelerinde Suriye kuzey doğusundaki terör örgütü YPG/SDGye destek verilmesinin gerekliliğinden söz ediyor. Siyonistler aleni şekilde Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden politikalar üretiyor.

06/11/2019’da İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, İsrail’in, bölgede İran’ın etkisine karşı denge unsuru olarak gördüğü Suriyeli Kürtlere yardım sağladığını ve ABD’yle görüşmelerde Kürtlerin savunuculuğunu yaptığını söylemişti.

Ona göre “Suriye’nin kuzeyindeki bu PKK/YPG güçlerinin kontrolünün olası çöküşü, İsrail açısından olumsuz ve tehlikeli bir senaryodur. Bu tür bir gelişmenin, bölgede İran’ın öncülük ettiği olumsuz unsurların güçlenmesine yol açacağı kesinlikle nettir.”

Bu iddialarının nasıl temelsiz, mesnetsiz ve reel politikten uzak olduğu Beşar Esat’ın temsil ettiği BAAS rejiminin yıkılmasıyla ortaya çıktı. Bugün itibariyle Suriye’de Esat’ın ve İran’ın yerinde yeller esiyor. Darısı İsrail’in başına.

Kısa bir önce İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ile telefonda görüşmüş, Suriye SGD’ye desteğini bir kez daha vurgulamıştı. Erken öten horozun başına ne geliyor? bilmiyor galiba.

Siyonist çocuk katili Gazze kasabı Israil Başbakanı Binyamin Netanyahu İsrail Parlamentosu’ndaki konuşmasında ”Lübnan ve Suriye’deki düşmanlarımızın tekrar güçlenmesine izin vermeyeceğiz. Aynı zamanda Dürzi müttefiklerimize ve bölgedeki dostlarımız Kürtlere elimizi uzatacağız…” ifadelerini kullandı.

MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin dediği gibi; “Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi müstahak olduğunuz sonuçlarla billahi yüzleştireceğiz.”

İran ve İsrail`in Ortak Buluşma Noktası Türkiye Karşıtlığı Kapsamında Suriye`deki ABD Lejyonu SGD

İran; İsrail gibi PKK/YPG/SDG’yi destekliyor mu?

Yıllardır Türk-İran ilişkileri kontrollü bir rekabet ile sınırlı bir iş birliği arasında gidip geliyor. Ancak Irak ve Suriye’de, bir yandan Türkiye ve Türkiye’ye bağlı gruplar, diğer yandan İran ve İran destekli gruplar arasındaki artan gerginlikler, iki ülkeyi karşı karşıya getirdi.

Avrupalıların en çok korktuğu Türkiye ve İran arasındaki rekabet çatışmaya dönüşmesi. Eğer korktukları başlarına gelirse bu çatışma, Orta Doğu ve Güney Kafkasya’yı istikrarsızlaştırabilir.

Türkiye’nin tehdit algıları silahlı propaganda temelli Kürt sorunu ve İran’ın PKKlı teröristleri Türkiye’ye karşı bir kaldıraç olarak kullanmasından kaynaklı. İran PKK ilişkileri yeni değil, yıllar öncesine ta 1980’lerin sonuna kadar uzanıyor. İran, Irakta faaliyet gösteren paramiliter Şii grupları aracılığıyla PKK’ya yardım ediyordu. Çünkü PKK’nın Kuzey Irak’taki ana üssünün bir kısmı İran’ıda kapsıyordu.

PKK’nın üst düzey kadroları, İran tarafına sığınarak Kandili hedef alan Türk hava saldırılarından kurtuldu. 1997’de Türkiye örgüte karşı kapsamlı bir sınır ötesi harekât başlattı ve bu harekât sırasında bir Türk helikopteri düşürüldü. Dönemin Genelkurmay Başkanı Erol Özkasnak, PKK tarafından atılan Rus yapımı SA-7B füzelerinin iki helikopteri vurduğunu, füzelerin Ermenistan’dan temin edilip İran üzerinden bölgeye taşındığını duyurdu.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2 Mayıs 2024’te düzenlediği basın toplantısında İran’ın PKK’ya yönelik tutumunu eleştirerek, “Biz İranlı dostlarımıza diyoruz ki, ‘Bakın kardeşim, şuradan geçtiler, şuraya gittiler, takip ediyoruz. İHA’lardan, silahlı İHA’lardan görüyoruz.’ İranlı dostlarımız da ‘Oraya baktık, kimse yok.’ diyor. Bu hoş bir yaklaşım değil. Elbette rahatsızız.” mesajını vermişti.

PKK ve onun İran kolu PJAK, İran içinde hiçbir faaliyette bulunmuyor ve İran devletine karşı diğer ayrılıkçı Kürt gruplarını bastırıyordu Hatta, Mahsa Amini protestoları sırasında PJAK, İran’ın bölünmemesi gerektiğini duyurarak bunun emperyalistlerin bir planı olduğunu ilan etti. Kimin eli kimin cebinde daha net değil mi ?

İran, PKK/PJAK’tan akdığı bu destekle iç güvenliğini sağlıyordu. Şimdi tüm bu bağlantılarının üstüne bir bardak soğuk su içmesi gerekecek. Neden mi? Çünkü PKK’nın Kandil’deki lider kadrosu Öcalan’ın silah bırakma çağrısına uyacaklarını açıkladılar.

İran sadece Kuzey Irak’taki Kandil’deki terör yapısına değil, Kuzeydoğu Suriye’deki PKK/YPG oluşumunun değirmenine de su taşıdı. Bu girişimi karşılığını bulmakta gecikmedi. Suriye’de (özellikle rejim değişikliğinden önce), PKK/YPG, İran’a lojistik kolaylıklar sağladı. İran’ın Lazkiye ve Beyrut’a ulaşmasını sağlayan lojistik hatlarda İran’a destek verdi. Al gülüm ver gülüm hikayesi.

İran neden Türkiye’yi zor durumda bırakmak istiyor?

Tahran rejiminin, Ankara’yı derkenar ederek Orta Doğu’da giderek daha etkili roller üstlenme hedefi, ham hayal olarak kalmaya mahkûm. Bu saatten sonra uma uma, dönerler sarı muma. Milyar dolarlar harcadığı, binlerce askerini kaybettiği, Şii Kuşak projesi kapsamında büyük umutlar bağladığı Şam’da şimdi müttefiki Esat ailesi değil, Türkiye odaklı bir siyasi düzen ve kadrolar var.

Suriye’nin akışkan dinamikleri en azından şimdilik Levant’ın güç dengesini Ankara’nın lehine değiştirirken Tahran’ın nüfuzunu zayıflattı. Suriye’deki gelişmeler İran-Türkiye ilişkilerini daha da karmaşıklaştırabilir. Tahran; Ankara’nın Suriye politikalarının İran çıkarları için bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.

Eskisi gibi elini kolunu sallaya sallaya Lübnan’a ulaşamıyor. Bu nedenle Türkiye’ye karşı gerekirse İsrail ile aynı politik kulvarda yer almakta sakınca bulmuyorlar. Bu politik kulvarın adresini de verelim, Kuzeydoğu Suriye PKK /YPG/SDG.

Türklerin eli armut toplamıyor. Cihanşümul Kadim Türk Devleti herşeyin farkında. Bu noktada Türk siyaset yapıcılar İran’ın Suriye’ye müdahalesinden endişe duyuyorlar ve bu müdahalenin ülkenin kırılgan geçişini Türkiye’nin çıkarlarına zarar verecek şekilde etkileyebileceği düşünülüyor.

İran rejiminin Türklere Türkçe’ye tahammülü yok!

İran ve İsrail`in Ortak Buluşma Noktası Türkiye Karşıtlığı Kapsamında Suriye`deki ABD Lejyonu SGD

İran’ın Akdeniz’e ulaşmayı hedefleyen Şii Kuşağı, tarihin karanlıklarında kaybolup gitti. Lübnan’da Hizbullah, büyük oranda muharip gücünü ve lider kadrosunu kaybetti. Neredeyse kanarya sevenler derneğine dönüştü.

Suriye’de Besar Esat ve BAAS rejiminin yerinde yeller esiyor. Suriye halkına kan kusturan İran’ın milis kuvvetleri tasını tarağını toplayamadan Irak’a oradan da İran’a kapak attı.

Bu yenilgilerinden dolayı İran yönetiminde büyük bir kuyruk acısı var. Türklere tahammül dereceleri neredeyse sıfır. Öyleki babası Türk annesi Kürt İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Şehriyar’ın ünlü şiiri Heyder Baba’dan birkaç dize bile okumasına kendi memurları müdahale ettiler.

İran ve İsrail`in Ortak Buluşma Noktası Türkiye Karşıtlığı Kapsamında Suriye`deki ABD Lejyonu SGD

Türkiye olan biteni takipte İran’ı ikaz ediyor

Türkiye basınında Ocak ayından itibaren çıkan bazı haberlerde İran’dan Suriye’ye YPG saflarına katılmak üzere güçlerin transfer edildiği iddia edildi. Aynı haberlerde İran’ın YPG ile temasa geçtiği ve askeri destek sağlama konusunu ele aldığı iddiası da yer aldı. Durup dururken bu haberlerin çıkması sizce normal mi ?

Bir önceki MİT Başkanı Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan, Şubat’ta Katar merkezli El Cezire televizyonuna verdiği röportaj da, “İran, Suriye’yi böyle kolayca kaybetmeyi kabul eder mi? Bazıları [Suriye Demokratik Güçleri] SDG’yi belli bir destekleme ihtimalinden bahsediyor” şeklindeki soruya şu yanıtı vermişti; “Eğer siz başka bir ülkedeki bir grubu destekleyerek orada rahatsızlık oluşturmak isterseniz, başka bir ülke de sizdeki başka bir grubu destekleyerek size rahatsızlık oluşturmak ister.”Yani dünyada artık hiçbir şey gizlenemiyor. Sizde olan yetenekler başkasında da var. Dolayısıyla camınıza taş atılmasını istemiyorsanız başkasının camına taş atmayacaksınız.”

Bu şu demek; Türkiye Dışişleri Bakanı, İran’ı Suriye Demokratik Güçleri ile çalışmaması konusunda uyardı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İran’ın maslahatgüzarını çağırarak, İranlı yetkililerin son zamanlarda Türkiye’ye yönelik eleştirilerini açıkça dile getirdiği ve Ankara’nın bundan duyduğu rahatsızlığı ifade edilmiş. Ayrıca, İran’ın PKK ve ona bağlı örgütlerle etkileşimlerini içeren konuyla ilgili bir dosyanın İran tarafına iletilmiş.

Türkiye ve İran arasında yaşanan gerilim, Tahran’ın bölgedeki en önemli müttefiki Beşar Esad yönetiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesine yol açan tarihi gelişmenin bir sonucu olarak görülüyor. Bu bağlamda İran, Suriye’deki Kürt grupları Türkiye’ye karşı potansiyel bir denge unsuru görüyor.

İsrail ve İran ABD’nin Suriye’den çekilmesi halinde Türkiye’nin nüfuzunun artacağı ve İsrail ve İran’ın güvenliğinin tehlikeye gireceği konusunda hemfikirler. Öyle olmasalar her ikisi de aynı noktada buluşurlar mı?

İsrail ABD’deki lobileri sayesinde Pentagonu ikna etmiş gözüküyor. Bu yüzden İsrail şimdi Dürzi, Kürt ve Nusayri kartlarını kullanarak Suriye içinde karışıklık yaratıp güvenlik algısını tetiklemek istiyor. İran’da maalesef yancısı poziyonunda.

Son söz merhum şair Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’ndan:

Tanrı kut Mete çağından

Son peygamber kucağından

Hacı Bektaş ocağından

Açık bize sır meydanı

Kısmi Kaynakça

https://t.me/Rojava_Gundemi/12640

https://www.swp-berlin.org/10.18449/2022C58/

https://www.bbc.com/turkce/articles/c757rgp0pg4o

https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/hastaliklar/lejyoner.html

https://manage.rudaw.net/turkish/middleeast/101220242

https://www.diken.com.tr/israil-suriyeli-kurtlere-yardim-ediyoruz/

https://krdnews.org/netanyahu-durzilere-ve-kurtlere-elimizi-uzatacagiz

https://www.trtworld.com/opinion/why-iran-is-shielding-the-pkk-in-iraq-44221

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/06/140629_netanyahu_kurdistan_cagri

https://www.dw.com/tr/netanyahudan-bağımsız-kürt-devletine-destek/a-40493438

https://www.middleeasteye.net/news/turkey-iran-tensions-soar-over-tehrans-ties-sdf

https://www.rupelanu.org/netanyahu-durzilere-ve-kurtlere-elimizi-uzatacagiz-31527h.htm

https://www.dw.com/tr/ankara-tahran-gerilimi-iran-suriyeli-kürtleri-destekler-mi/a-71847958

https://x.com/cetiner_cetin/status/1897623106304233526?t=3y-ruS-8tErF983mZRfmpQ&s=19

https://x.com/MHP_Bilgi/status/1595123698352230413?t=vQNR8pF_pz0YXYh4XliDIw&s=19

https://www.peyamakurd.info/dunya/israil-basbakani-durzilere-ve-kurtlere-elimizi-uzatacagiz-72212

https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/pkk-pjak-and-iran-implications-us-turkish-relations

https://www.atlanticcouncil.org/blogs/menasource/why-post-assad-syria-complicates-the-iran-turkey-rivalry/

https://amwaj.media/media-monitor/iranians-outraged-as-turkey-warns-action-in-syria-will-boomerang-for-iran

https://turkish.aawsat.com/arap-dünyasi/5096684-suriyeli-kürt-liderler-bir-iletişim-hattı-kurmak-için-srail-ile-temasa-geçti

https://medyascope.tv/2025/01/03/israil-disisleri-bakani-ilham-ahmed-ile-telefonda-gorustu-kurtlerin-endiselerini-her-platformda-aktariyoruz/



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.