Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10892
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2459) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (538) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (881) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (927) | Şiir (108) | Sağlık (199) | Diğer (3575) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (652)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Ömür ÇELİKDÖNMEZ - (Ziyaretci) 5.03.2025 17:41:17

İkinci Silahsızlanma Çağrısı Başarısız Olur mu?

Ömür Çelikdönmez, Türkiye`de tanınan bir köşe yazarı, araştırmacı ve analisttir. Özellikle Ortadoğu, Türk dış politikası, tarih, istihbarat ve güvenlik konularında yazılar kaleme almaktadır. Çelikdönmez, bölgesel ve küresel siyasi gelişmeleri analiz eden yazılarında tarihsel perspektifler sunarak güncel olayları yorumlar. Yazılarında, Türkiye’nin dış politikası, küresel güç dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve stratejik ittifaklar gibi konulara ağırlık vermektedir. Aynı zamanda Ortadoğu’daki sosyo-politik dinamikler, etnik ve mezhepsel çatışmalar üzerine de sıkça analizlerde bulunmaktadır.
Olur diyenler o dönemin konjonktürüne göre değerlendiriyorlar ve birinci çözüm sürecinin başarısızlığından dem vuruyor. Şeytanın avukatlığını yaptıkları kesin. Unuttukları bir şey var, o köprünün altından çok sular aktı, eski çamlar bardak oldu.

Ankara’nın gündemi hızlı değiştiği gibi meskun olduğumuz yerküre de hızla değişiyor. “Evrendeki değişmez ilke değişimdir” diye boşuna dememişler. Herakleitos ne kadar haklı; “Panta Rei/ her şey akar”. Belki o nedenle şair, “Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir” deme ihtiyacını hissetti.

İkinci Silahsızlanma Çağrısı Başarısız Olur mu?

Türk Devlet aklı zamanın ruhunu yakaladı

‘Zeitgeist’ / ‘Zamanın Ruhu’ kavramlaştırması Alman felsefe ekolüne ait. “Zamanın ruhu” kavramı, bir döneme hâkim olan düşünme ve hissetme tarzını, zihniyeti anlatır. Yani kolektif şuura ve şuur dışına kadar yayılabilen bir ruhsal iklimi. Alman filozof Johann Gottfried von Herder, “Zeitgeist”ı eski zamanların tecrübelerinden süzülüp gelen ve insana-topluma gelecek zamanlar için yol gösteren bir manevî güç olarak düşünür. Sıradan insan değil ama aklı eren kişi, zamanın ruhunun taşıdığı gücü kavrayabilir ve onu kullanabilir: “Bilgenin itinalı emin eli, doğru zamanlamayla zamanın ruhuna yön verebilir” – ve ekler: “ama ilke olarak ona teslim olmalıdır.” Geist, yalın haliyle Almanca’da ruh demek. Alman filozof Hegel’le anlamı genişler ve tıpkı varoluş gibi özel bir terime dönüşür. Hegel’e göre Geist kendisini doğada ve insan aklında ifade eder.

Türk tarihinden ve kültüründen esintiler taşımayan bir değişim ve dönüşüm hareketinin başarılı olması imkan ve ihtimal dâhilinde değil. Türk tarihinde değişimin ve dönüşümün öncüsü ‘ordu’dur. Çünkü ordu, ortadır. Eski Türkçede “or-ta” deyimi, “ordu” şeklinde de söylenirdi. Bu söz, yer belirten Türkçe “or-“ kökü ile “-tu” ekinden meydana gelmişti. Türklere göre, nerede bir devlet varsa onun da bir “ortası” bulunurdu. Devletin ortasında da ya devlet başkanı veyahut da ordu başkomutanı otururdu. Bu anlayışa göre günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri felsefesi, misyonu ve hedefleriyle Türk Budunu için “Zamanın ruhu/ Zeitgeist”i yansıttığı gibi, tüm vatan sathının ortası yani ordusudur.

İkinci Silahsızlanma Çağrısı Başarısız Olur mu?

PKK yerel değil bölgesel bir terör örgütü

Terör örgüt PKK, Türkiye’nin uzun uğraşları neticesinde Avrupa Birliği üyeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avustralya gibi diğerleri de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından uluslararası alanda bir terör örgütü olarak listelenmişti. Etnik terörden neden uman Avrupa Birliği 2004 yılına gelindiğinde PKK’yı bir terör örgütü olarak tanımlayabildi.

PKK, Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşlarının toplumsal hayata ve demokratik sürece katılımını ve entegrasyonunu engellemek, bölgedeki insanları sindirmek için silahlı propagandayı bir yöntem seçmişti. PKK’nın birincil hedefleri arasında Türkiye’deki polis, askeri, ekonomik ve sosyal varlıklar yer aldı.

PKK sivillere ve diplomatik ve konsolosluk tesislerine saldırdı. PKK ayrıca gasp, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığıyla da uğraşıyor. Türkiye’nin turizm sektörü, ekonomik altyapısı, eğitim kurumları, öğretmenleri, hastaneleri, özellikle Güneydoğu Türkiye’deki kamu ve özel işletmeleri PKK teröristlerinin başlıca hedefleri olmuştur.

PKK’nin İran, Suriye ve Irak’ta da kolları ve bağlantıları var. Hapisteki Öcalan’ın liderliğindeki KCK, PKK ile aynı örgüttür. “KCK”, İRAN’da “PJAK”, Irak’ta “Tawgari Azadi” ve Suriye’de PYD/YPG’dir. PYD/YPG’nin PKK ile bağlantısı açıktır. PYD/YPG, 2003 yılında PKK terör örgütünün kontrolünde kurulmuştur. Aynı lider kadroları, örgütsel yapı, strateji ve taktikler, askeri yapı, propaganda araçları, finansal kaynaklar ve eğitim kampları paylaşmaktadırlar.

2013 yılında Newroz kutlamalarının ardından resmen başlayan Barış Süreci

21 Mart 2013’te sembolik Kürt şehri olan Diyarbakır’da, sembolik Newroz yılbaşı gününde, neredeyse bir milyon kişiden oluşan ve çoğu Türk haber kanalı tarafından canlı yayınlanan bir kalabalığın önünde, tutuklu Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan’ın bir mektubu okundu. Mektupta Kürtlerin Türk devletine karşı yaklaşık 30 yıllık silahlı mücadelelerini sonlandırmaları ve Türk egemenliği çerçevesinde demokratik siyaset için yeni bir sayfa açmaları çağrısı yapıldı: Çözüm Süreci, Haziran 2015’teki Türkiye genel seçimlerinden sonra çöktü ve Güneydoğuda birçok kentsel alanında silahlı çatışmalar patlak verdi, 2015’te 904, 2016’da 1063 ve 2017’de 714 kişi öldü.

PKK’nın tarihi dört belirgin aşamaya ayrılabilir. 1984’ten 1999’a kadar, PKK Türkiye’de kırsal bir ayaklanma başlattı. 1999’dan 2013’e kadar, PKK ve Türk güvenlik teşkilatları çatışma devam ederken gizli görüşmelerde bulundu. 2013’ten 2015’e kadar, Türkiye ve PKK resmi bir barış sürecine girdi. 2015’ten bu yana, çatışma giderek bölgeselleşti ve Türkiye, PKK ve bağlılarını Irak ve Suriye’ye doğru takip etti. Son 40 yıldır, çatışma sıklıkla ateşkeslerle kesintiye uğradı ve bunların çoğu PKK tarafından tek taraflı olarak ilan edildi .PKK artık uluslararası meşruiyet ve Kürt özerkliği arayan bölgesel bir grup kümesinin içinde yer alıyor.

İkinci Silahsızlanma Çağrısı Başarısız Olur mu?

Birinci Çözüm Süreci neden başarısız oldu?

Türkiye’de siyasi iktidarlar terörle mücadele kapsamında zaman zaman PKK ile barışçıl bir çözüm arayışında oldular. Ancak, çeşitli nedenlerden dolayı başarısız olmuştur. Lakin güven bunalımı nedeniyle süreç sürekli olarak sekteye uğramıştır. PKK’nın şiddet eylemleri bu güven eksikliğini artırmıştır. Devlet ve PKK arasındaki iletişim eksikliği, çözüm sürecinin etkili bir şekilde işlemesini engellemiştir.

PKK’nın sorunun çözülmesine yönelik somut adımlar atmakta isteksiz olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca Çözüm süreci toplumda yeterli destek bulmamıştır. Hem PKK’nın özellikle dağ kadrosunda bulunan bazı gruplarının sürece karşı tutumu, hem de toplumun genelinde sürecin başarısız olacağına dair bir inanç vardı.

Sürecin yürütülmesinde, hükümetin içindeki farklı siyasi görüşler ve çıkarlar da etkili olmuştur. Bazı politikacılar süreci desteklerken, diğerleri bunun Türkiye’nin bütünlüğüne zarar vereceği endişesiyle karşı çıkmıştır. Sürecin en önemli engellerinden biri, PKK’nın eylemlerini durdurmaması ve bu eylemleri sürecin bir parçası olarak görmesiydi.

Bu da devletin sürece güvenmesini zorlaştırmıştır. Güven eksiklikleri, siyasi engeller ve terör olaylarının devam etmesi gibi birçok faktör, Birinci çözüm sürecinin başarısız olmasına yol açmıştır. Bununla birlikte PKK terör örgütünün tasfiye edilememesindeki en önemli neden uluslararası faktörler ve dış politikadaki zorluklardır.

İkinci Silah bırakma çağrısının başarılı olmasında uluslararası faktörlerin etkileri

Ukrayna savaşında ABD ve İngiltere ile Avrupa Birliğinin omurgasını oluşturan ülkelerin Rusya Federasyonuna karşı savunma refleksleri Ortadoğu mesailerini azalttı. Var gücleriyle Kiev ile Moskova arasındaki savaşa odaklandılar. En büyük korkuları Rusların Ukrayna toprakları ile yetinmeme durumuydu.

Ayrıca 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze Savaşının Lübnan‘a sıçraması, HAMAS liderine Tahran’da suikast düzenlenmesi, İsrail’in Hizbullah liderini öldürmesi, örgütünün savaş kapasitesine önemli ölçüde zarar vermesi, neredeyse bitme noktasına getirmesi, Rusya’nın Suriye’den çekilmesi, Suriye’deki askeri mevcudiyetini Lazkiye ve Tartus’taki üslerle sınırlaması, en önemlisi Baas rejiminin yıkılması. Çünkü İran, İsrail ve Suriye istihbaratı Muhaberat büyük ölçüde operasyonel yeteneklerini kaybettiler. Dolayısıyla PKK terör örgütünü lojistik ve insan kaynakları yönünden destekleyemediler.

Daha da önemlisi paralel devlet yapılanmasının tüm güvenlik bürokrasisinden tasfiye edilmesidir. Çünkü I. Çözüm sürecinde FETÖ terör örgütünün ciddi şekilde provokasyon yaptığı ortaya çıkmıştı. 2016 hain darbe girişiminin ardından Türkiye Hükümeti, siyasi figür Fethullah Gülen’in hareketini Fethullah Terör Örgütü “FETÖ” olarak nitelendirdi. FETÖ, Amerika Birleşik Devletleri’nde terör örgütü olarak tanımlanmamıştır. Halen de öyledir.

Şair ne güzel söylemiş

Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atila’nin ateşi var içimizde!
Kanije’nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadir Pilevne’nin kırk bir askeri!
Edirne’de Sükrü Paşa bekliyor nöbet!

Kısmi Kaynakça


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.