Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10677
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2060 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (165) | Dış Politika (2403) | Ekonomi (243) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (67) | Adalet (74) | Milli Kültür (510) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (868) | Tarım (155) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (11) | Basın ve Televizyon (21) | Din (581) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (645) | Türk Dünyası (912) | Şiir (100) | Sağlık (193) | Diğer (3522) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (487)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete ÖZPINAR - (Ziyaretci) 3.11.2024 21:28:02

SEVGİ ve KARDEŞLİĞE DAVET

Mustafa Mete ÖZPINAR

YAZDI

SEVGİ ve KARDEŞLİĞE DAVET

KONUYA BAŞLARKEN: (Maddi ve manevi birbirimizi sevmek, birbirimize destek olmak, Allah`ın emri üzerine hareket etmek.)

Hepimiz birlik, beraberlik istiyoruz, bunu hep söylüyoruz, ama, bir türlü uygulamaya geçmedik. Ancak, sağlamak zorunda olduğumuz birlik, beraberlik ve bütünlük için her düzeyde herkes üzerine düşeni yaparak birlikteliği sağlamalıyız. Herkes bu sorumlulukla hareket etmelidir. Aksi takdirde milletin ve tarihin önünde mesul oluruz.

Küsmek yok, darılmak yok bu yolda. Ayırmak yok, ayrılmak yok. Bu yol birlik yolu, bu yol beraberlik yolu. Hiç kimse melek değil. Hiç kimse Aşere-i Mübeşşere`den değil. Herkes kul, herkes insan. Beşer elbette şaşar. "Masum îmam" anlayışı yok bizde. Herkes hata yapabilir. Sen de, ben de, o da, bu da... Hepimiz hata edebiliriz. Yeter ki ısrar edilmesin. Hatasız kul olur mu? Olmaz. Hatasız insan olmaz. Hep karşındaki insan değil, sen de hata yapabilirsin. Kusur hep karşımızdakinde olmaz ya... Bizde de olur. "Kişinin noksanını bilmesi gibi irfan olmaz." Bu sözdeki manayı arif olan anlar, zarif olan anlar. Herkes hatayı önce kendinde aramalı, hatalarım düzeltmeye çalışmalıdır. Birbirimizi suçlayacak yerde kendimize bakmalı : "Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi kardeşimize, kardeşlerimize de yapmamalıyız." Hatasız dost arayan, dostsuz kalır. Menfi tenkidçi yalnız kalır, arkadaşsız kalır. Gizli kusurları araştırıcı ve yayıcı olmak yerine; affedici, örtücü olmalı. Ben sende, sen bende kusur arama yarışına girişirsek, ikimiz de yaya kalırız; düşman kazanırız.

Darılmaca, küsmece yok. "Bu yol ki Hak Yolu`dur; dönme bilmeyiz, yürürüz," deyip koşmak lazım. Küsmek değil, koşmak. Darılmak değil, sarılmak. Uzaklaşmak değil, kucaklaşmak, islam kardeşliğinin manasını iyi anlamak ve bu kardeşliği bozacak davranışlardan da kaçınmak... Bu yolda kullardan bir şey beklemeden çalışmak ve her şeyi Allah`tan istemeğe alışmak. Bu yol böyle bir yoldur. Dünyevi menfaat bekleyen, insanlardan "aferin" bekleyenler bu yola girmesin... Halisler gelsin, muhlisler gelsin. Fakat böyle insanların kıymeti de bilinsin, unutulup kenara itilmesin. Hakkı verilsin, adalet yerine getirilsin... Bunlar olmuyor, bunlar yapılmıyor diye de kimsecikler yoldan dönmesin ve Allah`ın rızasını düşünsün. Cephe gerisine sakın düşmesin. Samimi insanlarımız "Bize değer verilmiyor" diyerek üzülmesin. Allah katındaki makamını, Allah nazarındaki derecesini düşünsün. Üzülmesin, sevinsin. Nefsin arzuları gerçekleşmediği için de ayrıca sevinsin.

Hemen darılmak yok. Dün kardeş olduklarına bugün düşman olmak yok. Düşmanın ekmeğine yağ sürmek, düşmanın işini kolaylaştırmak yok. "Kol kırılır yen içinde. " Sinsi düşmanlık olmadığı gibi, akılsız dostluk da yok. "Sözün tamamı ahmağa söylenir." Bizim yolumuzda ahmaklığa yer yok. Akıllı davranmak zorundayız. Hesaplı-kitaplı yürümek mecburiyetindeyiz. Hatalarıyla, sevaplarıyla bu insanlar bizim.

Bunlar bizim kardeşlerimiz. Mütteki, musalli (Allah`tan çekinen, namaz kılan) kardeşlerimiz. Kardeş kardeşi nasıl görmeli, nasıl değerlendirmeli? Muamelesi, münasebeti nasıl olmalı? Kardeşinin yanında mı olmalı, onu yalnız mı bırakmalı? Bazı dilek ve temenniler yankı bulmuyor diye ters yollara girmenin ve yön değiştirmenin manası nedir. Darılmanın, kardeşlerinden ayrılmanın hikmeti nedir? Nefs yarışına ne lüzum var ki?

Ameller, niyetlere göre değer kazanır..." O halde herkes evvela niyetine baksın. Hangi niyetle, hangi işlere girişiyor? Ona baksın. Hareketi kul için mi, Allah için mi? Önce bunu anlasın... Bu yolda komutan iken nefer olmak da var. Er`den kumandanlığa yükselmek de.. O halde darılmak yok. Hak Yol`da Hak için çalışmak var, coşmak var.

Makam, mevki için gerçeklere sırt çevirmeyelim.

Günümüzün gerçekleri ışığında hareket ederek akılla, ahlakla, sevgi, saygı, edeple, hikmetle, ilim ve irfanla, güzel sözle, ihlasla, riyaya dalmadan, Din, Millet, Vatan, Devlet ve insanlık için hayrı, hakkı, doğruyu, iyiyi, güzeli hep birlikte arayalım.

İman ve ülküsü aynı olan, ehli küfre karşı duran bütün mübarek şehidlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.

En ulvi ve hasbi duygu ve düşüncelerle, sizleri Allah`ın selamıyla selamlıyorum.

Allah`a emanet olun

SELAM ve DUALARIMLA

A L A N Y A



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.