TARİHİ TÜRK KATLİAMLARI
Mustafa Mete ÖZPINAR
YAZDI
TARİHİ TÜRK KATLİAMLARI
KONUYA BAŞLARKEN: Bunları yazarken tüylerim diken diken oldu. Tarihin geçmişinde bu millet neler çekmiş neler Bunları neden hiç adam gibin yazmıyorlar. Voyvoda 1459 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu`na vergi ödemeyi reddetti ve Macaristan Krallığı`yla ittifak yaptı. 1460-1461 yılları arasında Tuna nehrini geçerek Sırbistan`a ve Karadeniz kıyısına kadar ilerledi.
Kendi ifadesiyle 23.884 Türk ve Bulgar`ı öldürdü. 20.000 Osmanlı savaş esirini kazığa geçirdi. Bu gelişmeler karşısında Osmanlı ordusu 1462 yılında padişah II. Mehmet komutasında Eflak voyvodasına karşı sefere çıktı.
Mahmut Paşa`nın hatıratına göre çok uzun mesafeler boyunca Osmanlı askerleri içilecek bir damla bile su bulamadı. Sıcak dayanılır gibi değildi.
Türk askeri Eflak`ın başkenti Târgovişte`ye ulaştığında Fatih Sultan Mehmet`in gördüğü manzara yaklaşık 5 kilometre boyunca kazıklarla dizili bir alandan geçiyordu. Alan yaklaşık üç kilometre boyunda bir kilometre enindeydi. Yerde uzun kazıklar dikiliydi. Yaklaşık 20 bin kadar insan erkek, kadın ve çocuk olmak üzere kazığa geçirilmiş durumdaydı. Bu kadar çok insanı kazıkta gören Osmanlı askerinin moralleri bozuldu, aklını kaçıracak duruma geldi.
Ancak Osmanlı ordusu 4 Haziran 1462`de Târgovişte kalesini aldı. Vlad, II. Mehmet`e başarısız bir suikast girişiminde bulunduktan sonra kaçtı ancak bulunduğu yerde taş üstünde taş bırakmadı, terk ettiği topraklardaki kuyuları zehirledi, ekinleri yaktı, tüm hayvanları bile öldürttü.
Hapishanelerdeki mahkûmları, cüzzamlı ve vebalıları salıverdi ve Türklerin arasına karışmaya teşvik etti
Türk çocuklar, minarelere çıkarılıp oradan aşağıya atılmışlardır.
Toplamda 345 ev yakıldı. Erkekler camilere toplanarak ve diri diri yakıldı; kadınlar ahırlara toplanarak cinsel tacize uğradı; çocuklar duvarlara fırlatılarak öldürüldü. Tanıklar bunu görmedi, ancak Hıristiyan komşularından duydu. 300 kişiden sadece yirmi iki Müslüman aile Kılkış`ta kaldı; geri kalanlar Selanik`e kaçtı.
Dünya Savaşı sırasında, Ekim 1914`te Doksat (Doksato)`daki Yunanlar bölgedeki Türklere karşı katliamlar yaptı, mallarını yağmaladı ve sahibi oldukları arazileri Yunanlara bıraktıklarına dair belgeler imzalattı.
Şehir geri çekilen Yunan ordusu tarafından yakıldı, binaların 35`i yok oldu.
Şehir geri çekilen Yunan ordusu tarafından yakıldı, binaların 90`ı (~10.300 ev, 15 camii, 2 hamam, 2.278 dükkân, 19 otel, 26 villa) yok oldu. Yangın sırasında kurbanların toplam sayısı tam olarak bilinmemektedir. Türk kaynakları 855 kişinin vurularak ve 3.500 kişinin alevler içinde öldüğünü tahmin ediyor. Yaralı sayısı da bilinmiyor, Türk kaynakları üç yüz kızın Yunanlar tarafından kaçırıldığını ve tecavüz edildiğini belirtiyorlar. Birçok tecavüz mağdurunun korkusundan ya da utancından bu konuda sessiz kaldığı düşünülüyor.
Esir alınan Yunan askerlerinin bazıları tecavüz ettikleri Türk kadınları tarafından linç edildi. Ve halen o alçakların gözleri bizim üzerimizde ve yıllardır fırsat kolluyorlar.
Kaynaklar: 1. ARALIK 2024
^ McCarthy, Justin Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims, 1821–1922 22 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Darwin Press Incorporated, 1996, 0-87850-094-4, Chapter one, The land to be lost, p. 1
^ Biondich, Mark (17 Şubat 2011). The Balkans: Revolution, War, and Political Violence Since 1878 (İngilizce). Oxford University Press. ISBN&8239;978-0-19-929905-8. 15 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2022.
^ a b Gibney, Matthew J.; Hansen, Randall (2005). Immigration and asylum&8239;: from 1900 to the present. Internet Archive. Santa Barbara, Calif.&8239;: ABC-CLIO. ISBN&8239;978-1-57607-796-2.
^ Howard, Douglas A. (Douglas Arthur) (2001). The history of Turkey. Internet Archive. Westport, Conn.&8239;: Greenwood Press. ISBN&8239;978-0-313-30708-9.
^ Paul Mojzes. "Ethnic cleansing in the Balkans" (PDF). 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Kasım 2022.
^ Hüdavendigar Onur: Milleti Sadıkadan Hayk’ın Çocuklarına, İstanbul, 1999, s.126.
|