Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1834
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10487
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2056 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (161) | Dış Politika (2367) | Ekonomi (240) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (64) | Adalet (73) | Milli Kültür (472) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (866) | Tarım (153) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (21) | Din (559) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (14) | Milli Güvenlik (637) | Türk Dünyası (907) | Şiir (91) | Sağlık (188) | Diğer (3480) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (449)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 1.10.2024 18:56:48

TÜRK BEŞİĞİ TÜRKİYEM

TÜRK BEŞİĞİ TÜRKİYEM

KONUYA GİRİŞ: Çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Şekil&64991;HYPERLINK "https://strasam.org/upload/resimler/09d6bfdc80.webp"

“Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Milli Duruşun ilk örneği Ötüken Türk Alfabeleri yani Orhun Abideleridir. İkincisi ise Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi ve Nutuktur. Milli Duruşun tüm bilgileri Türk Milletinin özüne, örf ve adetlerine uygun şekil almıştır. Bu bilgiler asla ithal edilmemiş bilgilerdir. Genetiğe birebir işlenmiştir.

Atatürk&8239;``Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur``&8239;ya da&8239;``Ne Mutlu Türk`üm Diyene``&8239;derken Milli Duruşumuzun özünü anlatmaktadır.

Atatürk, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Türk Milletinin nereden geldiği ile ilgili olarak yaptığı araştırmalar 1930`lı yılların başında yoğunlaştı. 1931`de ise Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti`nin kuruluşuna ön ayak oldu ve adı daha sonra Türk Tarih Kurumu olarak değişti. Kurumun yaklaşık bir yıl sonra gerçekleştirilen ilk genel kurulunda Türk Tarih Tezi Kabul edildi. Tez iki ana hattan oluşuyordu; Türk uygarlığı tarihin en eski uygarlıklarından biridir ve bu uygarlığın kökeni Orta Asya`dır.

Bu çalışmaların eksik olduğunu düşünen Mustafa Kemal Atatürk, Türk Dil Kurumu`nu kurdurarak, ulusçuluğun başlıca ögelerinden olan dil konusunda da derin bir çalışma başlattı. Onun Türk Tarih Kurumu`nda yaptığı konuşmada yer alan “Güneş” yaklaşımı sonradan tanışacağı&8239;`Türklerin Ana Vatanı Mu Kıtası`&8239;tezi ile doğrudan alakalıydı. Orta Asya Uygarlıklarının kökeni Türk Tarih Tezi`nde Türklerin kökeninin Orta Asya olduğunu resmi olarak dile getirildi fakat Orta Asya uygarlıklarının kökü neredeydi? Mustafa Kemal Atatürk, bu soruya cevap olacak bir ipucuna ulaştı. İlkel diller uzmanı, asker-tarihçi ve diplomat Tahsin Mayatepek`in sunduğu ön raporda Maya uygarlığının dil ve kültürü Anadolu ve Orta Asya kültürleri ile çok benziyordu.

Mayatepek, süreci inceleyip Atatürk`e raporlar iletmesi için 1935`te Meksika`ya maslahatgüzar (genellikle çeşitli sebeplerden büyükelçi atanmayan veya atanamayan bir ülkeyle diplomatik ilişkileri yürütmek üzere görevlendirilen veya misyon şefinin yokluğunda ona vekalet eden diplomattır.) olarak atandı.

Atatürk`ün özellikle altını çizdiği ve notlar aldığı bölümler insanlığın yaratılışı, 64 milyon nüfuslu bir kıtanın batışı,&8239;kıtadan göçler özellikle Orta Asya ve Türkler ile ilgiliydi.

Mayatepek`in 29 Şubat 1936 tarihli 7. raporu şaşırtıcı bilgilerle başlıyordu. Mayatepek, ``Eski Türklerin ilk vatan ve kökenleri şimdiye kadar bildiğimiz Orta Asya olmayıp, Pasifik Denizi`nde 200 bin sene mevcudiyetten sonra batmış olan Mu kıtası olduğu ve Orta Asya`ya, Mezopotamya`ya, Mısır`a Mu kıtasından binlerce sene önce gelip Mu`daki yüksek kültür ve medeniyetlerini, dil ve dinlerini yaydıkları anlaşılıyor.`` diyerek Türklerin Anavatanı hakkında yeni boyutlar getirdi. Genetik alanlardaki başka çalışmalara göre de; Etrüsk mezarlarında yapılan çalışmalarda DNA analizleri büyük oranda Türklerle uyumlu sonuçlar vermektedir. Bu sonuçlar ile birlikte Türklerin Anadolu’ya 1071 tarihinde girdiği tezi de çürümüş oluyor. Biz Anadolu`da binlerce yıldır vardık ve buraya vazifeli bir ulus olarak geldik. Anadolu ve Türk insanı görevinin bilincindedir. Anadolu yüce bir vazifenin noktası, ulaşılacak olan en üst seviyeyi temsil edecek niteliklerle donatılmak üzere, yüzyıllardan beri hazırlanmaktadır. Türk`e tarihini unutturmaya çalışanlar her zaman yenilgiye uğrayacaktır, çünkü Atatürk`ün de dediği gibi&8239;“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

Gerçek tarihinin peşinde okuyan, araştıran, vatanına, milletine, devletine hizmet eden, kendini Türkiye Cumhuriyet`ine adamış herkese saygılarımla.

03.09.2024 ALANYA


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.