VEFA: BİR OĞUL, BİR BELEDİYE BAŞKANI VE BİR KARDEŞ
VEFA: BİR OĞUL, BİR BELEDİYE BAŞKANI VE BİR KARDEŞ Vefa dediğin nedir?
İstanbul’da bir semt adı mı, “Ahde vefa imandandır” hadis-i şerifinin tezahürü mu?
Dünü unutmamak mı, menfaatçiliğin ve maddiyatçılığın zirve yaptığı günümüzde abesle iştigal mi? Sahi hangisi?
“Gelecek de bir gün gelecek” sözü bunların hangisiyle örtüşür, cevap sunabilir? Öyle ya…
Davet edildiği partide, dernekte, vakıfta veya başka mahfillerde, biraz yer edinince ilk kazığı kendisini ilk davet edene atmak… Arkadaşa vefasızlık.
Dün ağabey diye peşinde dolandığına, biraz boy boylayınca büyüdüğü zannıyla “bey” diye hitap etmek… Dosta vefasızlık.
İlk nefes alışından itibaren ekmeğini yediği, suyunu içtiği topraklara ihanet etmek… Vatana vefasızlık.
Babasıyla birlikte kazanmış olsa da baba malı için kardeşiyle nizalı hale gelmek… Ataya vefasızlık.
Yetim hakkının kutsallığını unutmakla yetinmeyip yetimlerin tahsisatına el uzatmak… Gurebaya vefasızlık.
Kamuda aldığı yüksek(!) maaşla yetinmeyip kendine sunulan koltuğun gücüyle rüşvet yemek… Devlete vefasızlık.
BİR OĞUL
2021 yılının sonlarına doğru bir kitap fuarında geçirdiği kalp krizi sonrası yitirmiştik, onu. Zaten ona yatakta ölüm yakışmazdı. O da kendisine yakışanı yaptı, bir ömür dik yaşamıştı, ahirete irtihal ederken de ayakta verdi son nefesini.
Onun oğlu, genç yaşına rağmen sanki bizimle aynı kuşaktan ve kumaştanmış gibi vefat yıldönümünde merhum babasını bize anlattı.
“…Kendini unutan ama ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını, komşusunu, milletini unutmayan bir adamdı, o. Bugün burada kendini unutan adamın unutulmadığını, vefanın ne demek olduğunu bize anlatan babamı, varlıklarıyla teyit eden sizlere şükranlarımı sunuyorum. Bir milletin değerleriyle yoğrulan bir nesil yetişmişti, o nesil sizdiniz. Bedelin en ağırını canlarıyla ödeyenler oldu, arkadaşının yerine yıllarca hapis yatanlar oldu, ikballerini ve istikballerini yitirenler oldular ama uf demediler. Ne nedamet getirdiler ne de keşke dediler. Ya devlet başa ya kuzgun leşe, inancıyla hep önde oldular. Size, sizi anlatmak haddim değildir…”
O, babasının oğlu, adı Giray Dok…
BİR BELEDİYE BAŞKANI
Aldığım bir davet, birçok kişi gibi beni de duygulandırmıştı. Beklemediğim, belki de kimsenin düşünmediği bir vefa örneğiyle karşılaşmıştık, vefanın bu diyarları terk etmesinin üzerinden çokça zaman geçtiği bir dönemde…
Ankara’nın Keçiören ilçesinde bir park açılışı olacaktı. Belediye Başkanı, Erol Dok adına bir park yaptırmıştı. Çok geniş yeşil alanlarıyla, çocuk parklarıyla, futbol sahasıyla, dinlenme alanlarıyla, çardaklarıyla ve özellikle şelalesiyle örnek bir parktı bu…
Hayatımda kendisine hiç oy vermedim. Çünkü Keçiören’de hiç oturmadım. 1994 yerel seçimlerinde MHP’den seçildiğinde kendisi için çalıştık ama sonrasında park açılışına kadar tahminen ne tokalaştım ne de karşılaştım. Zaten, 1999’da Fazilet Partisi’nden, 2004 ve 2019 yıllarında ise mevcut iktidar partisinden seçilmişti.
Erol Dok parkının açılışında yaptığı yüreklere dokunan konuşması ve kadirşinaslığı onun neden girdiği her seçimi, partisinin önünde kazandığının somut göstergesiydi. Sonrasında sözde kalmayan, fiiliyata dökülen çokça vefa örneklerini dinledim, öğrendim, gördüm…
O, bir belediye başkanı, adı Turgut Altınok…
BİR KARDEŞ
Sosyal medyada rastladım, Ağabey diye başlayan ve aşağıdaki şekilde devam eden yazıya...
Ağabey, bir tek kelimenin içinde milyonlarca anlam yüklü... Her anında yanında olan, senin ayağın taşa takılsa kendi canı yanan demektir ağabey.
Mutluluğunda seninle mutlu olan hüznünde senden çok üzülen demektir ağabey.
Bir ağabeyi olmalı insanın her zaman desteğini hissedeceği, ekmeğini bölüp, paylaşacağı... Bir ağabeyi olmalı insanın hayat boyu yanında olacak, iyi ki varsın dedirtecek… Bir ağabeyi olmalı insanın tıpkı benim ağabeyim gibi canından bir parça olacak…
Bu hayattaki en büyük şanslarımdan birisi, senin gibi bir ağabeye sahip olabilmektir. En mutsuz, en umutsuz olduğum anlarda bile ne olursa ve nerede olursa olsun yanıma koşacağını bildiğim ağabeyim…
Ağabeyine doğum gününde yazmış ve demiş ki “benim güç kaynağım, en yakın arkadaşım, dostum, sırdaşım, ağabeyim, iyi ki doğmuşsun, iyi ki benim ağabeyimsin, iyi ki varsın.”
O, bir kardeş, adı Erkan Subaşı…
Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun vefayı Vefa’da unutmayanlara…
Yavuz KOCA
16 Aralık 2022
|