BOMBALAR PATLAR
BOMBALAR PATLAR Bedrettin KELEŞTİMUR Gazze’de, Lübnan’da bombalar patlar Çocuk, kadın, masum ölüme atlar! Beyaz gül, kırmızı gül, solmaya durmuş Belâ, insanlığın başında urmuş Fitne yürür, dört bir yanımızda Güzellik kalmadı anımızda! Aynı gemide, masumu, zalimi… Ariflere sor, deryada âlimi! Yirmi birinci asır, küstahlaşmış… Fesat, öfke, yeryüzünü paylaşmış “Cehennem yakıtı, insanla, taştır!” Zehirle ifrit, ne melun bir aştır! En zor anda çağrımız, sağduyuya Sağduyu, mazlumların huyu ya! Ne mavi, ne gri, renkler körleşmiş Kalpler taştan daha katı taşlaşmış! İmanım hey! Kalpler bir vurmadıkça Şehadetle kıyamda durmadıkça! Durmaz düşmanın hilesi, kan döker! Tuzağı, tuzakla kerpeten söker! Hamza duruşlu kahramanlar nerde? İmanla ihlası gül kokar serde! BU COĞRAFYAYA Bu coğrafyaya vatan; vatandaş ol Şahadete erenlerle yandaş ol Tevazu kanatlarını indir Sabırla, kızıl öfkeleri dindir Bu ülkeye sadakatsiz geçilmez İfsata düşenle, yollar geçilmez Tartıya al kendini, haddini bil Hakk`a verdiğin sözü; andını bil HAVA KİRLİ Hava kirli, sıva kirli, tava kirli Helal-Haram birbirine karışmış İkiyüzlü/ riyakâr yüzler kirli Nefsin, hevesin peşinde yarışmış Kalplere dokunmayan sözler kirli Şan, şöhret, makam yolunda ayrışmış Ahde vefasız kalan izler kirli MİZAHIN İÇİNDE Mizahın içinde bir büyük, ‘ah’ var. ‘Ah’a dokunan şu gönülde, ‘Şah’ var Oyundur dünya; iyisi, kötüsü… Sabrın, ikram şükranında ‘agâh’ var GÖNÜLDEN IRAK Gözlerinden ırak, gönülden ırak Ne olur, sevdasız yolları bırak Mehtapsız gecelerde kürek çekmek Karanlığa akan yolları bırak Vefalı dost, gözleri çakmak çakmak Sana dost olmayan yolları bırak MAZİM Maziye dokunsan ağlayacak! İnkâr eden, top atan, güller atan Mazim, ayağa kalk ihtişamıyla Konuş, yaramı bağlayacak dille! Yüzüstü bırakma; kederi, gamıyla Asra yürünmeli şanlı maziyle İNSANIM BEN İnsanım ben, yüreğimin sesinde! Doğduğum gibi yaşamak isterim Hayır, hayır; nefsimin pençesinde Günahlardan kurtulmak isterim Saf, duru, temiz, berrak su sesinde Hayata özgürce akmak isterim Ak, mavi, yeşil renklerin hasında; Gülistan şehrini görmek isterim YILDIZSIZ ASIRLAR Yıldızları elimizden aldılar Geceleri karanlığa gömdüler Yıldızsız asırlar, yalnız kaldılar İrfan ehlini bırakıp döndüler Yok mudur, sorusu suali olan? Sırtında kamburu, vebali olan, Yüreğinde yangın, hamalı olan, Dertliler mi, Kaf Dağı’na döndüler ESKİ- YENİDÜNYA Eski dünya, huzuru çimlendirmekte Yenidünya, mazlumu çiğnettirmekte! GÖNÜL OLANIN Fırçası gönül olanın tuvali Sevgi ilmeğinde boyar âlemi ŞİİR SÖZÜNDE Şiir sözünde; hikmet var, ihsan var Sessiz çığlığın ruhunda, insan var Sesin mana elbisesi, lisan var His deryası, düşünce pınarında Akar gideriz fenadan bekaya Ağaç gibi, “kökü mazide ati” Şiir gibi gönüllerde, yasan var! ŞİİRE SANATA SUSADIM Şiire sanata susadım beyler İlham rüzgârları eşsin dilerim Yürekten yüreğe söz konsun beyler Hazar’a köprüler konsun dilerim Şairler, bilgeler geçsin dilerim GAFİLLER Karanlığa kürek çeken gafiller Fitne tohumları eken mahfiller Bedri, körler ülkesine döndük! İnsanıyla dertlenmeyen sefiller
|