Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10894
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2459) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (538) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (881) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (927) | Şiir (109) | Sağlık (199) | Diğer (3576) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (42)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (812)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 21.05.2014 23:56:00

BİR TAŞERON İKTİDARIN ZULMÜNDE

BİR TAŞERON İKTİDARIN ZULMÜNDE



Türkiye bir kamu kuruluşu Türkiye Kömür İşletmelerinin taşeron modeliyle Soma Holding`e özelleştirdiği kömür ocağındaki faciada hayat kaybeden canların matemindedir.
Öte yanda facianın hatırlattığı, devlet teşviğiyle emek sömürüsü ve tümü kötü sendikacılığın bileşkesinde yetersizliklerin can aldığı çalışma ortamını ya da kahrolası düzeni tartışıyor.


Bu sırada, ABD`nin uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişine karşı, Rusya`nın Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturma siyasetinden doğan,Ukrayna Krizi:
ABD ve AB`nin Rusya`ya yönelik ekonomik,siyasi ve askeri yaptırımları ve Türkiye`nin bu yaptırımlara katılımıyla,
Rusya Devlet Başkanı D.Medvedev`in "Biz aslında kimseye lazım olmayan Soğuk Savaş`a doğru yavaş yavaş,ama emin adımlarla yürüyoruz" ifadesi yönünde, yepyeni komplikasyonlara yol alıyor...


Birincisi; başını ABD`nin çektiği savaş kışkırtıcısı İngiltere, Fransa, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, İtalya, Almanya ve Mısır`dan ve bunların güdümündeki Suriye Ulusal Koalisyonu`ndan oluşan "Suriye`nin Dostları" -ki;
Bu oluşumun askeri, mali, lojistik, siyasi, diplomasi ve diğer alanlardaki çok yönlü desteği olmasaydı, cihatçılar bu kadar güçlenmez, savaş bu kadar yıkıcı bir safhaya varmazdı,
Bu kez sözde Suriye`nin geleceği için Cenevre toplantılarının üçüncü raunduna hazırlık çerçevesinde, sonucu itibariyle Rusya`nın Suriye`deki jeopolitikasını daraltmak amacıyla Londra`da toplanmış ve bir kez daha savaşı körükleme kararı almıştır.


İngiltere Dışişleri Bakanı W.Hague," Koordinasyon stratejisi çerçevesinde, ılımlı muhalefete, ulusal koordinasyona, koalisyonun askeri konseyine ve ılımlı silahlı gruplarına desteği artırma konusunda yeni adımların ortaklaşa atılması kararını oy birliğiyle kabul ettik" açıklaması yapıyor.
Türkiye`nin cihadçılarla dolaysız suç ortaklığına girerek, Suriye`nin yıkımında ve Rusya`nın Suriye`deki jeopolitiğinin yıkımında rol almaya devam edeceği anlaşılıyor.
Cihatçı katillerin, belli bir süre daha uğursuz rollerini oynama devam etmeleri ve zafer kazanamamaları halinde Türkiye ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalıyor...


İkincisi; toplantının "Ilımlı muhalefet" işareti, hemen kendini gösteriyor.
Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani, Suriye`de PKK yanlısı ve demokratik özerklik siyaseti yürüten Demokratik Birlik Partisi`ni (PYD),
Afrin,Kobani,Kamışlı`da KDP paralelinde faaliyet gösteren Suriye Kürdistan Demokrat Partisi`nin (SKDP) yöneticilerini sınır dışı etmesine tepki gösteriyor.
Misilleme için Kuzey Irak`taki PKK bağlantılı kurumlara eşzamanlı baskınlar yapılıyor.
Irak Kürdistan bölgesinden Rojava`ya açılan sınır kapısının kapatılması ile başlayan ve sınıra hendek kazılması ile doruğa çıkan Mesut Barzani`nin liderliğini yaptığı KDP ile PKK ve PYD arasında suçlamalarla devam eden gerilim doruğa çıkıyor.


Türkiye ile yakın işbirliğinde olan Barzani, PKK ve PYD` yi etnik terörist yaftasıyla başbaşa bırakırken, Suriye Dostları`nın Suriye`nin yıkımı ve Rusya`nın Suriye`deki jeopolitiğinin yıkımına hizmet ediyor.
Rusya Ukrayna Krizinde,"Kosova`da Arnavutlara tanınan haklar, nedense Kırım`daki Rus, Ukraynalı ve Kırım Tatarlarına tanınmıyor.Batı uygulamalarının sonuçlarını öngöremeyecek şekilde siyasi öngörü ve ölçme duyusunu kaybetti ve biz geri adım atamayacak eşiğe geldik" noktasındadır.




Bu noktada ABD`nin Şubat 2008`de Kosova Meclisi`nde okunan bağımsızlık bildirgesi ardından Sırbistan`dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti`nin tanınmasına dayanak yaptığı,
Başkan George Bush`un,"Bağımsızlık bildirgeleri,iç yasaları ihlal edebilir. Ancak bu,uluslararası hukukun ihlal edildiği anlamına gelmez" beyanındaki uluslararası hukuk yorumunu esas alıyor.
Uluslararası hukukta oluşan çifte standarda işaretle, hukukun üstünlüğünde adalet, ulusal çıkarlara ve kimliklere saygı ilkelerine dayalı yeni bir küresel statünün oluşmasını istiyor.
Şimdi bu temelde,Ortadoğu`daki jeopolitiğinin yıkıma uğramasını engelleyecek adımlar atması ve Suriye`de,Irak ve Türkiye`de PKK ve PYD ile dirsek temasında olmasının önünde bir engel bulunmuyor...


Üçüncüsü; Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Devlet Başkanları Tiflis Zirvesinde temel prensip olarak karşılıklı ve yararlı işbirliği çerçevesinde bölgesel ve küresel ölçekte önemli konuları görüşüyor.
Üç ülke, coğrafi beraberliğinde Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolları projeleri ile Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi`nin (TANAP) Güney Kafkasya`da refahı,ekonomik gelişmeyi arttırarak büyük bir cazibe merkezi oluşturmaya yöneliyor.


Ne ki, ABD`nin Merkez Asya ve Baltık ülkelerine yönelerek bu bölgeleri Rusya`nın etkisinden uzak tutmaya çalıştığı, Avrupa`nın Rusya ile ilişkilerinde Rus gazına bağımlılığını azaltarak yeni bir geleceği tasarlarken, Ukrayna krizini de fırsat bilerek Rusya`ya karşı bir çok yaptırım kararı aldığı şu süreçte,
Rusya; Türkiye,Azerbaycan ve Gürcistan`ın Hazar,Karadeniz ve Akdeniz`i birleştirecek Şahdeniz &8211; 2, Trans-Anadolu ve Trans-Adriyatik gaz hatlarının yapılması yönünde alınan kararlara açıkça içerliyor.




Ana muhalefet partisinin üç maymunu oynadığı bu süreçte taşeron iktidar danışmadan,tartışmadan,duyurmadan devlet teşviğiyle sağladığı emek sömürüsünden feleğini şaşırttığı Türk halkını, bu kez yeni Soğuk Savaş`a ve olası türlü yıkımlara sürüklüyor...



21.5.2014








Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.