Bizans entrikalarının müsebbibi Kılıçdaroğlu`dur
Bizans entrikalarının müsebbibi Kılıçdaroğlu`dur
Son zamanlarda ``İç siyasette gerilim düşmeye başladı. Oh çok şükür milletçe rahatlama dönemine giriyoruz´´ diyerek sevinmeye başlamıştık. Ama maalesef çok sürmedi, sevincimiz kursağımızda kaldı. O bildik dedikodu, iftira ve suçlamalar üzerinden kirli siyaset yeniden alevlendi. Evet; yine çirkeflik, iftira, hezeyan, kumpas ve ahlak sınırlarını zorlayan kepazelik ve yine CHP...
Bazı kesimler, AK Parti`den ayrılanların parti kurmaya hazırlandıkları üzerine yoğunlaşırken, CHP`de her geçen gün büyüyen huzursuzluğun iç hesaplaşmaya dönüşme doğru ilerleyişini görmedi veya görmek istemedi. Bu gerçeği anlamak için müneccim olmaya gerek yoktu. Hatırlatmak isterim ki; ``Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir´´ atasözü boşa söylenmiş değildir. Çünkü CHP`nin başlattığı açılım politikasındaki yanlışlar böyle bir sonucu beraberinde getireceği belliydi. Oy uğruna bölücü terör örgütü PKK`nın siyaset arenasındaki temsilcisi olan HDP ile karanlık mahfillerde gizli pazarlıklarla seçim ittifakı yapılmasının yanında sağ tandaslı bazı siyasilerin CHP`de hüsnü kabul bulması ve bazılarının aday gösterilmesi, açılım politikalarındaki yanlışlardı. O açılım politikasıyla CHP, hem bölücü terörün yandaşlarının hem de siyasi ikbal uğruna ideolojileriyle vedalaşan farklı dünya görüşüne sahip siyasilerin sığındığı bir liman haline gelmişti. Muharrem İnce`nin ifadesiyle ``CHP`liler değil, CHP`de bulunanlar´´ kısa zamanda bu parti içinde kendilerine yeni alanlar oluşturmalarına kapı aralandı. Elbette CHP içindeki kavganın ve huzursuzluğun tek sebebi &8216;CHP`li olanlar ile CHP`de bulunanlar` tartışmaları değildir.
CHP`de asıl kavga, Kılıçdaroğlu ve ekibinin parti yönetimini bir başkalarına kaptırmama ve oy uğruna her yolu mubah gören bir yola girmiş olmasından duyulan rahatsızlıktır. Bir diğer önemli sebep ise CHP`nin varlık sebebi olan ideolojik çizgisinden uzaklaştırılmasıdır. Yerli CHP`liler, CHP`nin ideolojik çizgisine geri dönüş konusunda yönetime başkaldıran muhalefet cephesinin önemli isimlerinin tasfiye edilmesi ve dışlanmasına isyan ediyor. Bir kısmını sıralamaya çalıştığım sebepler nedeniyle CHP içten içe bir hesaplaşmaya doğru evrildiğini daha önce hem yazmış hem de konuk olarak katıldığım bazı tv kanallarındaki yorumlarımda ifade etmiştim. Bugün ortaya çıkan ve CHP`yi sarsan olaylar işte o hesaplaşmanın dışa vuruşudur. Diğer bir ifadeyle, o dip dalganın başlamak üzere olduğunun işaretleridir. KILIÇDAROĞLU PARTİSİNE HÂKİM DEĞİL İspatlanamayan habere CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ``Bomba gibi müthiş haberler´´ diyerek doğruluğu konusunda hiçbir araştırma yapmadan balıklama dalmış. Önce Başkan Sn. Erdoğan`ı suçladı sonrasında Beştepe`ye giden kişinin Muharrem İnce olduğu iddiası için ``doğrudur´´ diyerek yeni bir tartışmanın başlamasına sebep oldu. Cumhurbaşkanı, çok net bir dille bu haberi yalanladı ve ``Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?´´ diyerek Kılıçdaroğlu`na meydan okudu. Peki Kılıçdaroğlu ne yaptı? Özür dileyeceğine, &8216;Erdoğan düşmanlığı`na devam etti ve Muharrem İnce`yi de haksız bir şekilde hedef gösterdi. Bütün bu gelişmeleri ayrıntılarına kadar büyük bir titizlikle araştırdım. Topladığım bilgileri içeren notlarını önüme aldım ve geriye yaslanarak derin derin düşünmeye başladı. ``Eğri Oturalım, Doğru Konuşalım´´ misali gelişmeleri bir arada değerlendirdiğimde gördüm ki; enerjimizi boşa harcayan, seviyeli siyaset adına devam eden demokratikleşmeye zarar veren CHP`deki bu &8216;Bizans entrikaları`nın baş müsebbibi yani bu kepazeliğin baş sorumlusu Kılıçdaroğlu`nun kendisidir. Çünkü Kılıçdaroğlu, Fox TV kanalında ``Bunlar yalandır, ben ispatı olmayan hayali haberlere inanmam´´ demiş olsaydı olay büyümez kapanırdı. Kısacası, Kılıçdaroğlu yanlış üstüne yanlış yapmaya devam etti, ediyor. Gelinen noktada, mağdur edilen Muharrem İnce çok haklı olarak konuşuyor ve kurultayda ona bu fırsat verilir mi bilemem ama verilirse bazı isimleri açıklayacağını söylüyor. Anlaşılan bu kavga burada bitmez karakola kadar gider. Ancak o kirli kumpasın tek adresi CHP olduğu gerçeği ortadadır. Korkularla yaşayan, evhamlı ve tezatları olan bir genel başkan olan Kılıçdaroğlu, yanlışlarıyla itibarını beş paralık ettiği gibi &8216;iki zar uğruna tüm servetini kaybetmiş kumarcı` durumuna düşmüştür. Yani içine düştüğü durum klinik bir vakadır. Kılıçdaroğlu, bir kumpas ile genel başkanlığa getirildiği için kumpaslarla koltuğunda oturmayı sürdürmeye çalışıyor. Bu durum CHP adına utanç vericidir.
|