Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 11144
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (177) | Dış Politika (2492) | Ekonomi (247) | Eğitim (96) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (71) | Adalet (81) | Milli Kültür (580) | Gençlik (28) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (900) | Tarım (158) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (7) | Meslek Kuruluşları (16) | Basın ve Televizyon (21) | Din (644) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (665) | Türk Dünyası (936) | Şiir (118) | Sağlık (201) | Diğer (3624) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (42)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (831)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Yaşar DURMAZ - (Ziyaretci) 3.07.2025 20:12:36

DERİN NEFRET VE MUHALAFET...

YAŞAR DURMAZ

DERİN NEFRET VE MUHALAFET...

Sosyal demokratlık, sadece sosyal demokratlara bırakılmayacak kadar önemli bir meseledir.

Çünkü bu ülkenin adalete, eşitliğe, sosyal devlete, özgür bireye ve çoğulcu demokrasiye her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.

Bakın dostlar, ülkede öyle bir hava var ki: Fikir söyleyene hain, soru sorana muhalif, düşünene şüpheli muamelesi yapılıyor.

Siyasette öyle derin bir nefret birikti ki, sanırsınız, ülke değil öfke koalisyonu yönetiyor!

Birbirine tahammülü olmayanların elinde sosyal medya değil, sosyal mayın var. Bir laf ediyorsun, patlıyor.


Bizde siyaset, uzun zamandır nefretle yürüyor. Fikirle yenemediğini düşman ilan etmenin, eleştirene hain damgası vurmanın, karşıyı insanlıktan çıkarmanın adı oldu.

Bir ülke düşünün ki; Birbirini dinlemeyi değil, susturmayı öğretiyor.

İtiraz edeni ikna etmeye değil, itibarsızlaştırmaya koşuyor. Meclis bile bir tartışma zemini değil, adeta parmak kaldırma törenine dönüşmüş vaziyettedir.

Siyasiler, kinle konuştuğunda toplum öfkeyle bölünüyor, herkes birbirine benzemeyen herkesi “öteki” ilan ediyor.

Muhalefet, yeni bir söz, yeni bir hayal, yeni bir yol teklifidir. Bugün bazıları muhalifliği de hafife alıyor. Oysa muhalif olmak; sadece “karşı olmak” değildir.

Muhalefet bozuk düzene kafa tutmak, korkmadan konuşmak, suskun çoğunluğun sesi olmaktır.

Ama bunu yaparken sırf muhalefet olsun "çarşı her şeye karşı" misali her şeyin karşısında durmak da muhalefet değildir.

Sabah kalkıp kahvaltıda hükümete ve parti liderine kızıp, öğleye doğru kurultay planı yapan, akşam da balık rakı eşliğnde “yok ya bu halkla bir şey olmaz” diyen sosyal demokratlardan da olmamak lazımdır.

Sosyal demokratlık, belediye otobüsünde yaşlıya yer vermekten başlar, işçinin hakkını gözetmeye, eğitimi parasız yapmaya, kamu kurumlarını yandaş çiftliğine değil, halkın hizmeti haline getirmeye ve rantiyecilere, çetelere yaslanmamaya kadar gider.

Ama şimdilerde bazı sosyal demokratım diyenler önce partisine, sonra koltuğuna ve sonra da menfaatine demokrat olmaya başladılar.

Son söz: Nefrete değil merhamete, slogana değil çözüme, sadakate değil, liyakata ihtiyacımız var.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.