HANİ DEMİRTAŞ TÜRKİYE`YE ENTEGRE OLUYORDU..
HANİ DEMİRTAŞ TÜRKİYE`YE ENTEGRE OLUYORDU.. -Rıza Müftüoğlu-
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir kısım çevreler koro halinde ``Demirtaş Türkiye`ye entegre oluyor.´´ diye tempo tutuyordu. Biz de ``Hayır, bölücüler, cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turda bitmezse ikinci tur için pazarlık gücünü artırmak için uğraşıyorlar´´ demiştik. Silahlı ideolojik örgütler öyle kolay kolay siyasi bütünleşmeye giremezler. HDP liler; Ahmet Türk ve arkadaşları cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye ile bütünleşen bir siyasi hareket düşündüler , biraz çalıştılar ama muvaffak olamadılar. Keza bundan önce CHP ile ittifak kurarak meclise girdiler ama kısa bir süre sonra CHP`den ayrıldılar ayrı partilerini kurup kanlı olaylara destek verdiler, diye açıklamalarda bulunmuştuk. Ayrıca bir TV programında ``kendine güvenmek iyi bir şeydir. Ancak tedbiri elden bırakmamak lazım. Kendine çok güvenerek şımarmalarına, daha da güçlenmelerine izin vermemek lazım´´ demiştik. Şimdi sanırım dediklerimiz daha iyi anlaşılmıştır. Bunu söylerken şu anda meydana gelen olaylar bitmeyecek mi? demek istiyorum. Hayır. Bitebilir, açılım siyaseti tekrar kaldığı yerden devam edebilir. Bunlar mümkün. Ancak hangi hal olursa olsun, büyümelerine, şımarmalarına müsaade edilmemelidir. İdeolojik hakimiyet kurmalarına imkan tanınmamalıdır. Bunların bir ipinin emperyalist ülkelerin elinde olduğu unutulmamalıdır. Şu tabloya bakın! Suriye sınırından gelen yüzbinlerce insana kucak açılıyor, bunu sağlayan güvenlik güçlerine taş atılıyor ve attırılıyor.Böyle bir şey olur mu? Sadece tek başına bu hadise bile Bölücüler`in açılım siyaseti ile güç kazanmak , vakit kazanmak ve uygun zamanda uygun şekilde hareket etmek istediklerinin bir delilidir. Bu durumu bölücü olmayan, Kürtçe konuşan Türk vatandaşları iyi tahlil etmelidir. İyi anlamalıdır. Türkiye ne diyor? Ben insani hareket ederim. Ama sınırötesi bir hareket için ÖNCE TÜRKİYE derim. Yani önce can sonra cihan. Sonra ne diyor Türkiye, Suriye`ye girilecekse müttefikler birlikte olmalı ve sadece Işit için değil, Suriye`de tam güvenliği sağlamak için hareket edilmelidir. Bölücüler ne diyor? Işitle savaşılsın. Peki ozaman niye TBMM de tezkereye hayır oyu verdiniz? Peki o zaman niye ellerinize Türk Bayraklarını alıp sınırda yürümediniz de paçavralarınızla hareket ettiniz? Arabaları yaktınız, dükkanları yağmaladınız, vurdunuz, kırdınız? Liderimiz dediğiniz Apo`yu da dinlemiyorsunuz. Yabancı servislerden talimat alanları dinliyorsunuz. Neden? Sıkıştıklarında hemen bir yalan buluyorlar: ´´Biz Türk askeri Kobani`ye gitsin demedik ki. Oraya gitmek isteyen onbinlerce insan var, onlara izin verin dedik´´. İzne ne gerek var Demirtaş bey, sınırdaki tel örgüleri devirerek Kobaniye gittiler seninkiler, 1 saat sonra geri döndüler.O zaman o onbinler de açılan yerden gitselerdi, ve geri dönmeselerdi. Hem o ittifak içinde olduğun Kandil`dekiler niye Kobani`ye gitmiyorlar? Amaç Türkiye`yi köşeye sıkıştırmak isteyen ülkelerin isteğini yerine getirmek. Amaç hainlik. Başka ne olabilir ki? Bakın size kısaca bir örnek olay anlatalım. İnönü döneminde bir grup Azerbaycanlı kardeşimiz Türkiye`ye kaçar. Sovyetler Birliği bunları Türkiye`den ister. O sıralar Rusya Kars`ı, Ardahan`ı istemektedir. Türkiye Rusya`nın bu baskısına boyun eğer ve Azerbaycalıları sınırda teslim eder. Ruslar gözlerimizin önünde sınırda bu soydaşlarımızı kurşuna dizer. Bu olaydan dolayı da İnönü`ye tepki olur. 1997 yılında Zeynel Abidin Erdem`in de katıldığı HBB televizyonundaki bir programda bu konu gündeme gelir ve bana ``Siz Türkçü ve milliyetçi biri olarak bu olaya ne diyorsunuz diye sorulur. Benim cevabım özetle şöyle olmuştur.´´ Bu olay, tarihimizdeki en acı olaylardan biridir. Zül derecesindedir. Ancak İsmet Paşa o zaman Türkiye`yi düşünmüştür, önce Türk milletini düşünmüştür. Bu olayda İsmet Paşa belki başka şeyler yapabilirdi. Ancak yaptığı Azerbaycanlı kardeşlerimize sevgisizlikten dolayı değil önce Türk Milletini düşünmesinden dolayıdır. Bu konuyu iç siyaset konusu yapmamalıyız, öyle durup duruken gündeme getirmemeliyiz.´´ İşte böyle HDP`liler. Işit Türkmenleri yerinden ederken siz kılınızı kıpırdatmadınız. Tek söz söylemediniz. Biz de hükümete ``yardım et, ilgilen´´ dedik ama insanları sokağa dökmedik. Siz ihanet şebekeleriyle kolkolasınız. Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi bu olayların Kobani ile bir ilgisi yok. Bu tamamen fitne harekatı, Türkiye`nin önünü kesme harekatı. O zaman öncelikle CHP` ye bir sözümüz var. Bırakın HDP`ye arka çıkmayı. Yok sadece Kobani ile ilgili tezkere verelim falan demeyi. Bırakın 1991 yılında olduğu gibi meclise birlikte yine girelim hayalllerini. Kesin tavrınızı koyun. Bayrak yakıldığı, Atatürk`ün büstlerinin kırıldığı bu bölücü olaylara, bu bölücülere kesin tavrınızı koyun.İktadara da ise sözümüz şudur. Açılım mı? Evet ama bir şartla, silahlarını gelip teslim etmeliler, Kandili boşaltmalılar. Ondan sonra &8230; Bu kesin tavrı şimdi koymazsanız ilerde bir daha koyamazsınız.
|