Muhalefeti, ABD öncülüğündeki Batı yönlendiriyor
Muhalefeti, ABD öncülüğündeki Batı yönlendiriyor
22 Mart 2023 Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com Bir NATO üyesi olan Türkiye’nin, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü ve enerji kaynaklarının geçiş güzergâhı olan bulunduğu coğrafyanın olduğu kadar dünyanın mihenk taşı kabul edilen bir noktada bulunuyor olması, ayrıca genç nüfusu ve güçlü bir orduya sahip olması bakımından hem bölge hem de dünya üzerinde hesabı olan büyük güçlerin vazgeçebileceği bir ülke değildir.
Jeostratejik ve jeopolitik konumu ile güçlü potansiyelleri itibarıyla Türkiye’yi yanında tutmak isteyen ülkeler tarih boyu Türkiye’nin içişlerine müdahaleyi bir zorunluluk olarak görmüşlerdir.
Batılı emperyalist ülkelerin, Türkiye’yi kendi yörüngelerinde tutma adına birçok alanda olduğu gibi son zamanlarda siyasi alanda ülkemize yönelik operasyonları dikkat çekmektedir.
Bu ne ilktir ne de son olacaktır.
Çünkü dünya siyasetine yön veren ‘Başat’ ülke olma adına hegemonik mücadele veren ülkelerin Türkiye’yeihtiyaç duydukları bir gerçektir.
Türkiye ise başkalarının verdiği rolleri kabullenme yerine kendi kararlarını kendi alabilen, rol alan değil gerektiğinde oyun kuran ülke seviyesinde konumlandırması, emperyalist ülke ve onların oluşturduğu güç odaklarını rahatsız etmiştir.
Daha doğrusu, Türkiye’yi Batıya bağımlı olmaktan kurtarma hamleleriyle Batının oyunlarını bozan Başkan Sayın Erdoğan’dan rahatsızlar.
ABD ve Avrupa basınında “Türkiye’de asrın seçimleri yapılacak ve Erdoğan iktidarının son bulması Batıyı mutlu edecektir”, “Türkiye’deki seçimler Asya ile Avrupa, Doğu ile Batı, Kafkasya ile Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesine sebep olacak tarihi bir olaydır”, “Türkiye’de değişimin vakti geldi” başlıkları manşetlere taşınması hem Başkan Sayın Erdoğan’dan duyulan rahatsızlığın hem de içişlerimize müdahalenin en bariz örneğidir.
Yaklaşan seçimler nedeniyle Batılı emperyalist ülkeler, kendilerini sorgulayan ve kendi politikalarını kendi belirleyen bir Cumhurbaşkanı yerine kendileriyle işbirliği içinde olan ve verilen rolleri üstlenerek ABD’nin öncülüğündeki Batılı emperyalizminin sömürü politikalarına çanak tutan birinin Türkiye’de Cumhurbaşkanı olmasını istemektedirler.
6 benzemez siyasi partiyi bir masa etrafına toplayıp, bölücü terör örgütlerinin siyaset arenasındaki uzantılarının da dolaylı desteğini yönlendiren de ABD öncülüğündeki o güçtür.
Masadan kalkanları yeniden masaya oturmaya mecbur eden de o gücün etkisidir.
Sizin anlayacağınız, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kendini kaybetmiş ve dış mihrakların amigosu bir muhalefet söz konusu.
Maalesef Türkiye, o malum güçlerin amigosu muhalefet ve ABD öncülüğündeki Batı’nın bu denli seviyesiz müdahaleleri ve operasyonları altında bir seçime girmeye hazırlanıyor.
Ancak bu aziz millet;
Cumhurbaşkanı olma adına her yolu mübah görenleri, idealleriyle vedalaşıp bölücülerin de içinde olduğu ittifakın saflarına katılarak siyasi ikbal beşinde koşanları da oylarıyla cezalandıracaktır.
Yeter ki, biz bize düşeni hakkıyla yapalım…
|