TEMİZ TOPLUM YARATMAK, TEMİZ SİYASET ÜRETMEKTEN GEÇER
TEMİZ TOPLUM YARATMAK, TEMİZ SİYASET ÜRETMEKTEN GEÇER
Hasan Yakup CANGÜVEN, 9 Mart 2024, Cumartesi
Herkes bir bakıma siyaset yapıyor... Herkes bir bakıma istikbali siyasette arıyor… Herkes bir bakıma siyaseti, geçim kaynağı, zenginleşme ve servet edinme yolu olarak görüyor… Herkes bir bakıma siyaseti birtakım yerlere ulaşmak, önemli insanlarla bağlantı kurmak, işlerini çabucak halletmek için “kısa yol” tuşu olarak kullanıyor… Bugün siyasete pek hevesli görünenlerin neyin peşinde oldukları, hangi amaçla siyaset yapmak istedikleri tam olarak anlaşılamasa da aslında istisnasız herkes bir bakıma kendi çapında siyaset yapıyor… Bugün her Milletvekili Genel Seçimlerinde ya da her Mahalli İdareler Seçimlerinde sayıları azımsanmayacak kadar “göğüsleri, siyaset yapmak, ülkesine ve milletine hizmet etmek isteğiyle kabaran” bu vatan ve millet sevdalılarına, biriken meseleleri, bekleyen sorunları çözmek için büyük bir arzu ve istekle bekleyen bu heves sahiplerine… Egonuzu “TATMİN” için mi, yoksa fikirlerinizi “TATBİK” için mi siyaset yapmak istiyorsunuz? Siyaset sizin için ne anlam ifade ediyor? Siyaset size neyi çağrıştırıyor, siyaset yapmak istemenizdeki muradınız nedir? Soruları sorulsa acaba kaç kişi gerçek niyetini açıkça ortaya koyar ve cevabını doğru verir? Arka planda asıl gayesi devlete, millete, vatana, vatandaşa ve topluma hizmet etmek, ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak olan Siyaset Kurumu; her babayiğidin “şak deyince” girebileceği “tak deyince” ceketini alıp çıkabileceği bir iş kolu veya bir meslek dalı değildir. Siyaset, insanlar üzerinde etkili konuşmak, seçmeni güzel sözlerle, olmayacak vaatlerle inandırma kabiliyeti ve yeteneğine sahip olmak, bir konuyu bütün yönleriyle kavrayarak, düzgün ve doğal biçimde, yanlışsız ve eksiksiz anlatmak, yani sırf belagat yapmak da değildir. Siyaset, “oğlum bize şuradan iki çay kap gel” diyerek hafife alınacak basit bir iş hiç değildir. Siyaset her ne kadar iktidarı ele geçirmek ya da iktidara ortak olmak çabası veyahut da bir nevi iktidar taliplileri arasında çıkar çatışması olarak görülse de vatana ve millete hizmet etmek, devlet işlerini düzenlemek ve yürütmekte izlenen uzun, ince, meşakkatli, yorucu ve fedakârlık isteyen bir yoldur. Basit bir tasvirde bulunmak gerekirse siyaset; “ne kızı vermek, ne de dünürcüyü küstürmek” arasındaki olağanüstü dengeyi kuracak kadar bilgelik, incelik, nezaket, zarafet, estetik ve kabiliyet isteyen akıl, zekâ ve ahlak işidir. Siyaset bazan yaralı bir köpeğin ısırma ihtimalini de gözönüne alarak müdahalede bulunmanın, patilerindeki kıymığı çıkarmanın zorluğunu görecek kadar keskin bir feraset ve üstün bir cesaret isteyen bir mecradır. Siyaset yapacağım diyenler… Her davranışlarının, her sözlerinin, her fiil ve icraatlarının taraftarlarınca takdir edildiği kadar, rakiplerince de takip edildiğini bilerek yola çıkmalıdır... Siyaset yapacağım diyenler… Adımlarının makas aralığı hesabını iyi yapmalı, eleştiriye açık, hakkında konuşulanlara, çıkan söylenti ve iddialara karşı tahammül edebilmeli, alkış beklediği kadar kargışı da göze alabilmelidir… Siyaset yapacağım diyenler… Ürettiği politikalara ilişkin gelen sorulara hoplamadan, zıplamadan, hakaret ve tehdit etmeden cevap verebilmelidir…
Siyaset yapacağım diyenler… Yandaşlarını onlarda olmayan sıfatlarla övmemeli, rakiplerini onlarda olmayan sıfatlarla yermemelidir. İftira atarak, kumpas kurarak, troller üzerinden yıpratarak, olmayan dedikodular üreterek, sürekli olumsuz şeyler söyleyerek, tehdit ve şantajla seçim kazanmak, kazanını zafer sahibi yapmayacağı gibi rakibinden de daha değerli yapmaz… Tehdit ve şantaj güç değil, korkaklık ve zayıflıktır… Harbi olmak, siyasetten önce gelir… Her kim olursa olsun… Siyaset yapmak isteyenler sosyoloji, psikoloji, ekonomi, matematik, din, kültür, tarih, sanat, davranış bilimleri, siyaset tarihi, kamu yönetimi, para yönetimi, ulusal ve uluslararası ilişkiler gibi daha pek çok alanda bilgi ve birikim sahibi olmak, kendini yetiştirmek, bunların önemini bilmek ve dahi bu konular üzerinde kendinde bir “yoklama yapmak”, çapını ve kalibrasyonu ölçmek zorundadır… Ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri takip etmeyen, olaylara, hadiselere ve fotoğrafa geniş perspektiften bak(a)mayan, seçmene, milletine ve dünyaya, ülküsünü, idealini, misyonunu ifade etmekten aciz, bilgi, birikim, kabiliyet, zekâ ve iman yoksunlarının, günübirlik menfaat ve şahsi ikballerinin peşinde koşanların ülkesine, devletine, milletine, vatanına ve vatandaşına verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Bir siyasetçi; seçmenin talep ve isteklerini, arzu ve dileklerini yerine getirebilecek tasarrufu yoksa ve bunu da seçmeni incitmeden, kırmadan, dökmeden, öfkelenmeden, sinirlenmeden nezaket ve görgü kuralları çerçevesinde söyleyebiliyorsa, mal, mülk, para, servet, itibar, güç ve makam için ideallerinden ve değerlerinden vazgeçmiyorsa… O siyasetçi Politikanın Üstadı, Erdem`in Zirvesi, Ahlak’ın ve Dürüstlüğün sembolüdür… Kazanılmış her zaferin hainleri olduğu gibi, kaybedilmiş her savaşın kahramanları vardır… UNUTULMAMALIDIR Kİ… Temiz toplum yaratmak, temiz siyaset üretmekten geçer…
|