Memleket Ramazan Bayramını kutluyor. Mübarek bayram başta Türk-İslam alem olmak üzere bütün insanlığa barış, adalet ve huzur getirsin.

Bu temennilerle başlayalım amma önümüzdeki günlerin siyasi, ekonomik ve barış yönünden pek güzel geçeceğine dair hiçbir emare yok.

Kafkaslar halen kaynayan kazan, Irak’ta her gün oluk oluk kan akıyor. Pakistan karışıklığa her gün bir adım daha yaklaşıyor. Afganistan’da sular durulmuyor.

Amerika’da başlayan ve Avrupa’ya sıçrayan global krizin önüne geçilemiyor. Başta büyük bankalar ve ekonomik kuruluşlar ardı ardına batıyor, iflas ediyor. Bu dünyada ve çevremizde gelişen olaylar.

Bir de Türkiye’ye bakalım;

• İktidar ve Yerel yönetimlerde yolsuzluk diz boyu. Yetimin hakkı yeniyor.
• İktidar yandaşlarından başka kimse ihale alamıyor.
• Hırsızlık, ahlaksızlık diz boyu.
• Bireysel silahlanma hızla artıyor.
• Trafik terörü bir türlü önlenemiyor.
• Devlette kadrolaşma almış başını gidiyor.
• Devlet finansmanını içten karşılamak için her çareye başvuruyor.
• Yağcılık, yalakalık zirveye oturmuş.
• İhracat duraklama noktasında, ithalat zirveye çıkıyor
• Hain PKK terör örgütünün faaliyetleri neticesinde verilen şehitler yüreğimizi dağlıyor.
• Ergenekon, Deniz feneri, Menas gibi isimleri halk öğreniyor.
• Ermenistan’a barış eli uzatıyorsun, o hala bildiğini okuyor.
• AB’ye giriş başka asra kalıyor.
• Kıbrıs’ta hiçbir ilerleme ve başarı yok.
• Irak’ın kuzeyi bir felaket, her gün Türkmenler öldürülüyor.

    Gördüğünüz gibi memleket güllük gülistanlık. Her şey tıkırında gidiyor.

    Halk bir yandan bayramı nasıl karşılayacağım, hangi para ile çoluk çocuğuma bir şeyler alacağım diye kıvranırken, diğer yandan üretimdeki sıkıntı ve işsizlik ile boğuşurken yine gelecek karanlık günleri sabır ve metanetle karşılamaya hazırlanıyor.

    Nasılsa her şey tıkırında.