2014 Yılı Bütçe Görüşmelerinde Milliyetçi Hareket Partisi Tokat Milletvekili Dr. Reşat Doğru’nun TİKA ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı bütçeleri üzerine genel kurulda yapmış olduğu konuşma metni.
TÜRK DÜNYASI TÜRKİYENİN GELECEĞİDİR
TİKA (TÜRK İşbirliği Kalkınma İdaresi) ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı 90’lı yıllarda Orta Asya’da bağımsızlığını kazanan Türk devletlerinden sonra kurulmuştur. Kuruldukları zamandan itibaren de çok önemli hizmetler yapmışlardır. Kuruluşlarının amacı Türk Dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesi ve yaşadıkları coğrafya da onlara yardım ve öncülük yapılması idi.
Ancak TİKA, AKP iktidarı ile bir anda önce adını, sonra faaliyetlerini değiştirerek kuruluş amacının dışına çıkmıştır. TİKA 1992 yılında kurulurken Türk dünyasında faaliyet gösterecek oralardaki soydaşlarımıza yardım edecekti. Ancak bu böyle olmamış dünya devletlerine yardım kuruluşu haline getirilmiştir.
Kuruluşunda nerede Türk varsa oraya ulaşacaktı. Türkiye sevdirilecek, ortak tarih, edebiyat, kitabi ortak Alfabe oluşturulacak, birliktelik sağlanacaktı. Ancak bunların birçoğu olmamış, ya da başka bahara kalmıştır. Ancak son zamanlarda TİKA ile ilgili çok ciddi iddialar ortaya çıkmıştır.
TİKA faaliyetlerinin büyük kısmını yurt dışında yaptığı için denetim konuları gündeme gelmektedir. Harcanan para çok büyük paralardır. Haklı olarak TBMM’deki bütün milletvekilleri ve Türk halkı paraların nerelere, nasıl harcandığını öğrenmek istemektedir. Bu bakımdan TİKA’nın yurt dışında gerçekleştirdiği ihale, yatırım, ödeme v.b. faaliyetlerle ilgili çık ciddi iddialar vardır. Bu iddialarla ilgili milletvekilleri soru önergeleri veriyorlar. Ancak kapsamlı, açıklayıcı cevaplar verilmiyor. Milletvekilleri olarak şu soruları soruyoruz.
- TİKA kapsamında gerçekleştirilen yurt dışındaki ihalelerde yasal mevzuata uygun davranılıyor mu?
- İhaleleri hangi şirketler alıyor. Aynı işler için verilen diğer teklifler var mı?
- TİKA’nın yurt dışında ki gerçekleştirilen projeler için satın alınan hizmet ya da malzemelere ne kadar para ödeniyor?
- Devletlere çeşitli yardımlar yapılırken hangi kriterlere göre yardım yapılıyor?
- Siyasi amaçlarla yapılan yardımlar var mı?
Bu soruların cevabını milletimiz adına öğrenmek istiyoruz.
Bu gün ülkemiz dışında Azerbaycan’ın Ermeni işgali altındaki yerlerde, Kırım’da, Ahıska’da, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Balkanlarda yaşayan Türklerin çok büyük sorunları vardır. Bunların dışında Avrupa’da yaşayan 4 milyona yakın insanımızda birçok sorunlarla karşı karşıyadırlar.
Bütün bu sorunlara sahip çıkacak, çözecekte Türkiye Cumhuriyet Devletidir. Avrupa Türkleri arasında madde bağımlılığı artıyor, uyuşturucu suçundan 30 binden fazla insan hapiste yatıyorsa, bunun sorumlusu en öncelikle Türkiye Cumhuriyet Hükümetidir. Bu sorun gibi Hükümetin birçok Bakanlığının sorumluluğuna giren konularda ne yapıyorlar öğrenmek istiyoruz.
Ayrıca Kerkük, Musul, Telafer’de tüm Türkler çok büyük baskı ile karşı karşıyadır. O insanlara sahip çıkacak onlara el uzatacak bizim devletimizdir. Doğu Türkistan’da Sincan bölgesinde, bizim kardeşlerimize saldırılar yapılıyor. Katliamlar oluyor. Bu konuyu dünyada sivil toplum kuruluşlarına taşıyacak, çözüm önerileri sunacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Sahip çıkılmıyor yada cılız ses çıkıyor. Ancak bunların hiçbirisini maalesef yeterli görmüyoruz.
Yurt dışındaki bütün Türklere sahip çıkmak gerekmektedir. Doğu Türkistan Sincan bölgesinde de, Kırımda da, Telafer’de de, Bükreş’teki Türklerde bizim kardeşlerimizdir. Türk insanının bulunduğu her yer ilgi alanımızda olmalı, mutlaka oralara uzanmalıyız.
Ancak gördüğümüz kadarıyla AKP iktidarının Türk milleti ve sözü ile bir problemi vardır. Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınmakta, 36 etnik kimlikten bahsedilmektedir. Hatta AKP MYK Üyesi bir şahıs dünyada Türk diye bir ırk yoktur diyerek, tarihi, yaşadığı coğrafyayı inkâr edebilmektedir. Bunları kabul etmek mümkün değildir.
TİKA’da, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı da dünyada çeşitli yerlerde yaşayan Türkler için kurulmuş kuruluşlardır. Türk yoksa o zaman bu kuruluşlar neden kurulmuş ve faaliyet göstermektedir. Cevabı verilmelidir.
TİKA tabi ki Afrika’ya, Filistin’e, Afganistan’a yardım edebilir. Oralara ofisler açabilir. Fakat Türk coğrafyasındaki insanlar ekmek bulamıyor, hastane, doktor bulamayan yerler var. Madem oralara yardım yapılıyor. Türklerdeki fakir insanlara neden el uzatılmıyor.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığının daha aktif olmasını bekliyoruz. Kurulduğu günden itibaren faaliyetleri gözden geçirilmeli, Hükümet tarafından Türk dünyasının dışına itilen TİKA’nın boşluğu, bu kuruluşumuz tarafından doldurulmalıdır. Yurt dışından getirilen öğrenciler sahiplenilmeli, okulları bitince geriye dönüşleri teşvik edilmeli ülkelerinde takip edilmeli, ilişkilerimiz koparılmamalıdır.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının yurt dışında bürolar açması gerekmektedir. Ayrıca yurt dışındaki özellikle Avrupa çeşitli konularda toplantılar yapılıp insanlar bilgilendirilmelidir.
Oralarda yapılan toplantılara sadece belli bir siyasi görüşü olan insanlar değil de her gruptan ülkesine, milletine bağlı insanlar davet edilebilir. Yani herkesi kapsayan, her kesimin katıldığı toplantılar yapılabilir.
Yurt dışında Avrupa’da yaşayan Türk gençlerinin uyuşturucu başta olmak üzere birçok problemi vardır. Oralarda yaşayan insanlara milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir eğitim almaları sağlanmalıdır. Ayrıca gençlerimiz ülkemize davet edilerek tarihi yerler gösterilmelidir. Çanakkale, Bursa, Topkapı Sarayı, Söğüt, Ahlat gösterilmeli, tarih şuuru verilmelidir.
Türk dünyasında 20 yıllık bağımsızlık süresi çok uzun bir zaman süreci değildir. Bu zaman sürecinin yarısı da AKP iktidarı zamanında geçmiştir.
Bu dünyada çok şey yaptık denirken geçmiş tamamen unutulmaktadır. Bağımsızlıkların kazanıldığı zaman Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri ellerindeki her türlü imkânı kullanmış çok önemli projeler yapmışlardır. O projelerin devamı AKP iktidarında devam etmemiştir. Hiç olmazsa bundan sonra sık aralıklarla Türk Dünyasındaki devletler mutlaka Devletimizin yetkilileri vasıtasıyla ziyaret edilmesi gerekir. Karşılıklı ziyaretlerde ekonomik, kültürel, sosyal projeler ortaya konularak ilişkiler her geçen gün arttırılabilir.
Ayrıca yapılan karşılıklı anlaşmalar mutlaka uygulanmalıdır. Gördüğümüz yapılan çeşitli projeler kâğıt üzerinde kasıtlı olarak bırakılmakta gelişmeler sağlanamamaktadır. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Yaptık, ilişkileri geliştirdik diyerek göz boyanıyor.
Ancak Özbekistan devleti dâhil bütün bağımsız Türk devletleriyle ilişkiler mutlaka geliştirilmeli sorunlarda birliktelikler sağlanmalıdır.
Bu gün Gürcistan’da Ahırkelek bölgesine Ahıska Türkleri geri dönemiyorsa, bunun sorumlusu AKP iktidarıdır. Geriye dönüş konusu ciddiye alınmamıştır. Hâlbuki bu bölge Türklerin Anayurdudur. Stalin’in yok etmeye çalıştığı bu insanları neden desteklemiyorsunuz. Kendi hallerine, kaderlerine terk ediyorsunuz. Geçmiş dönemlerde TİKA kanalıyla Kırım Türklerine ev ve arazi alınıp bölgeye geri dönüş desteklenmişti. Neden aynı projeyi Ahıska Türklerinden esirgediniz. Yoksa Ahıska Türklerinin Ahırkelek bölgesine dönüşü TİKA’nın görev sahasına girmiyor mu? Sorumuza cevap bekliyoruz.
Ayrıca Azerbaycan’ın Karabağ dâhil topraklarının 1/3’ü işgal altındadır. Öz topraklarından zorla çıkarılan insanlar perişan halde göçmen konumunda çeşitli bölgelerde yaşamaktadır. Suriyeli mültecilere yardım edelim, ancak Azerbaycan Türkünün sorunlarını da her halde sahiplenmemiz gerekir. Azerbaycanlı kardeşlerimizin sorunları, işgal altındaki Azerbaycan topraklarındaki dramlar dünyadaki STK’lara neden anlatılmıyor.
TİKA bu bölge insanlarına yeni projeler ortaya koyarak sahip çıkamaz mı? Azerbaycan’ın bu dramı bütün dünyaya anlatılamaz mı Ermenistan’la diğer Türk Cumhuriyetlerinin ilişkileri gözden geçittirilemezmi? Bu gün Hocalı katliamının sorumluları hale ortaya çıkarılmamıştır. Bundan bütün Türk devletleri sorumlu değil imidir.
Sonuçta AKP iktidarı Türk dünyasını yok saymaktadır. İlişkiler var gibi gösterilip çok az şey yapılmaktadır. Bundan dolayı da TİKA’nın yönü Türk dünyasının dışına yönlendirilmiştir. Ancak yapılanları yüce Türk tarihine not ediyoruz. Bir gün gelir tarih bunların hepsinin hesabını sorar.
|