Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10575
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2060 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Tartışma Konusu
Dun Neler Oldu Senem Simsek, 2.07.2008 19:19:12
Sayin Yasar Nuri Ozturk bugunku yazisinda dun neler oldu ve onumuzdeki gunlerde neler olacak konusunu ozetledi.Herkese tavsiye ederim.Bu arada Ergenekon`a Cikis icin demir dovme toreninde tum devlet adamlarina mihmandarlik yapan ilk Turk kadini olarak merak ediyorum ki bunun icin kac dosyam var? Ergenekon destanini sevdigim icin ceza alabilir miyim? Daha da onemlisini Ingiltere`den ayaginin tozu donup mukemmel bir teknigi bana ogreten Prof.Dr. Ercument Ovali`nin calismasina secilen bir bilimadami olarak ben de teror sucu mu isledim? Bu ulkede donen her turlu oyunu kiniyorum. Ozellikle degerli bilimadamlarimizi, devlet adamlarimizi ve askeri erkani hedef alan bir yonetimi kiniyorum.Radikal Islam-Bati yagciligi sentezi ile Turke hakaret eden, anayasayi tarumara hazir,en onemlisi gelmis gecmis en buyuk bolucu bir grup rahat yasarken ve ceylan derisi koltuklarda teroristlerle TBMM kurmus iken Turkun elit tabakasinin mahvedilmesini hazmetmiyorum.BIz arabasinda eroin tasitan vekili unutmadik, daglarda elinde silah tasiyan vekili de.Ataturk`e kufretmis bir adami ise hic unutmadik.
Dr.Senem Simsek
Bugun saygimi yazmiyorum.Bu yapilanlari protesto ettigim icin.

Yaşar Nuri Öztürk
ynozturk@hurriyet.com.tr
Türk Ordusundan rahatsızlıkta Batı-Siyasal İslam birlikteliği
Batı`nın, özellikle Avrupa`nın Türk Ordusu`na kini tarihin tanıdığı en amansız kinlerden biridir.
İngilizler İstanbul`u işgal ettiklerinde ilk istedikleri, Cuma selamlığındaki askerlerimizin oradan uzaklaştırılması olmuştur. (Atatürk`ün Bütün Eserleri, 8/138)
Türkiye, benzeri bir rahatsızlığa, AKP iktidarı döneminde tanık oldu. Anımsayalım, bir AKP `milletvekili`nin TBMM`deki `Mareşal Atatürk` tablosuyla, TBMM`de güvenlik görevi yapan askerlerin yürüyüşleri sırasında çıkardıkları seslerden şikâyeti üzerine, 2000`li yıllarda tartışılmıştı.
Aynı AKP`nin kurmay isimleri Türk Ordusu`ndan rahatsızlıklarını değişik vesilelerle ve değişik tavırlar sergileyerek ortaya koymaktadırlar. Bir milletvekilinin,Türk Ordusu`na mensup birliklerin ve okulların Ankara dışına çıkarılmasını ve başkentin `askerî bir kent` görünümünden kurtarılmasını istemesi ayrı bir örnektir.
Ayrı ve talihsiz bir örnek...
Ne ilginç! Atatürk`ten rahatsızlık konusunda, Haçlı Batı ile siyasal İslamcı odaklar tarihin her döneminde bir biçimde kader ve mücadele birliği yapmışlardır. Bugün de aynen böyle yapmaktalar.
Tam bu noktada, Falih Rıfkı Atay şu ibret verici tespiti vicdanlarımıza iletiyor:
"Kurtuluş Savaşı öncesindeki işgal sırasında, ordu kumandanlarını şu veya bu vasıta ile küçük düşürmek bir parola idi." ((Atatürk`ün Bütün Eserleri, 8/138)
Bugün de aynı değil mi?
İlker Başbuğ`un İsrail gezisi sırasında çekilen resimleri ve bunların dinci bir gazetede yayınlanması, Türk Ordusu`ndan rahatsızlığın tarafları arasındaki yardımlaşmanın yeni bir belgesidir. O fotoğrafları o dinci gazeteye kimler servis yaptı? Her halde turist rehberleri değil.
TÜRK ORDUSU NEDEN RAHATSIZ EDİYOR
Batı`nın Türk ordusuna kininin sebebi sadece Türk ordusunun caydırıcılığı, Haçlı tasallut ve emperyalizmi karşısındaki susturucu ve püskürtücü gücü değildir. Sebeplerin başında, Türk ordusunun, sadece ordu olarak kalmayıp Türk tarihinde aydınlık ve atılımın öncüsü oluşu gelmektedir.
Türkiye, bunca devrimi böylesine kansız ve kavgasız bir biçimde ve çok kısa bir zaman çerçevesinde nasıl başardı? Ordunun, sadece `asker` olarak kalmayıp, aydınlanma ve ilerlemenin öncülüğünü de yapmış olması sayesinde...
Türkiye`nin işte böyle bir kaderi olagelmiştir. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, ama gerçek budur.
Türkiye, sanayi devrimini gerçekleştirmemiş, bunun için de, cumhuriyet ve demokrasiyi taşıyan temel iki sınıf olan burjuva ve proleteryayı oluşturamamış bir ülkedir. Buna rağmen hem cumhuriyeti hem de aydınlanmanın motor unsurları olan temel devrimleri akıl almaz bir maharetle hayata geçirebilmiştir. Nasıl? Ordu`nun aydınlanmadaki öncülüğü sayesinde...
Batı`da; demokrasi, özgürlük, insan hakları ve aydınlanmanın yaratıcı ülkelerinden biri olan Fransa`da, sanayi devrimi yaşanmış, burjuva ve proletarya doğmuş olmasına rağmen, cumhuriyetin yerleşmesi büyük badirelerden sonra gerçekleştirilebilmiştir. Serüvene bakın:
1792 cumhuriyetin kuruluşu, 1799 Napolyon`un İmparatorluğunu ilanı, 1814 yeniden krallığa dönüş, 1848 ikinci cumhuriyetin ilanı, 1852 yeniden imparatorluk tartışması ve nihayet 1871`de bugünkü anlamda cumhuriyetin kuruluşu.
Batı bunları biliyor. Batı, bizim birçok nimeti ve değeri, Atatürk`ün eşsiz dehası sayesinde bedavadan elde ettiğimizi de biliyor. Millet olarak bizi kıskanırken, birey olarak Atatürk`e tatmin bulmaz bir kinle diş biliyor. Batı için Atatürk, Orta Asya steplerinin metafizikten habersiz, aydınlık, akıl ve bilim nedir bilmez vahşilerini, tarihsel süreç anlayışlarının hiçbiriyle izah edilemeyecek bir maharetle, aydınlanmanın doruğuna taşıyan, cumhuriyet ve laiklikle donatan affedilemez bir düşmandır.
Atatürk öldü, bu iş bitti diyemezsiniz. Diyebilmenize engel bir güç ve gerçek var: Türk Ordusu.



Tartışmaya ilişkin Cevaplar
Alparslan Güven - (Ziyaretci) 3.07.2008 16:49:08

Türkbey ve Göktuğ haklı. Bu tutuklamaların Türk Silahlı kuvvetleri ile bir ilgisi olamaz. Omuş olsa idi, bunun cevabını önce Türk Silahlı Kuvvetleri verirdi. Emekli olanların Türk Silahlı Kuvvetleri ile olan ilişkisi sadece eski görevleri sebebiyledir. Önemli olan şu andaki Türk Silahlı kuvvetleridir. Onun için AKP iktidarına olan huşnutsuzluğumuzu bu konuya karıştırmamalıyız. O ayrı, bu ayrıdır. Hem sonra biraz bekleyip neticeyi görmeliyiz.
Alparslan Güven
Bilgehan Göktuğ - (Ziyaretci) 3.07.2008 14:02:01

Sayın Türbey`in görüşüne katılıyorum. Yargıya saygılı olmalıyız. Nasıl ki bazı AKP`lilerin Yargıtay Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi`ne tenkitleri uygun değildi. Burada da Mahkemeleri ve Cumhuriyet Savcılarını tenkit doğru değil. Yargıya bir müessese olarak saygılı olmalıyız. Yargı işimize geldiğinde "iyi" işimize geldiğinde "kötü" olmamalı.
Bu arada AKP`nin yargılanmasının, generallerin tutuklanması ve gözaltına alınmasının yarınlar için yeni bir dönem olacağını söylemek isterim. Bu davaların neticesi ne olursa olsun yeni bir döneme gireceğimiz kesindir.
Bu dönem nasıl bir dönem olur?
Bilemeyiz.
Bilgehan Göktuğ
Murat Deryaoğlu - (Ziyaretci) 2.07.2008 23:07:24

Sayın Yaşar Nuri Öztürk`ün görüşlerine aynen değil daha fazlasını söyleyerek katılıyorum.
HAÇLI KİNİ BİTMEMİŞTİR.
Ancak ERgenekon davasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerini töhmet altında bırakma ve suçlama teorilerine asla katılmıyorum.
Tutuklananların ve göz altına alınanların hepsi emekli olup TSK`nın sorumluluğunda değillerdir.
Hepsi sivi vatandaştır.Hareketlerinden de TSK sorumlu değildir.Bu açıdan ele alındığında TSK`yı yıpratmaya yönelik her türlü hareketi,lafı,hatta serzenişleri şiddetle kınıyorum.
Göz bebeğimiz olan bu kurumu yıpratmaya yönelik hareketleri biz AB yoluyla yapıldığını görmüştük.Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.
Atatürk devrimlerinin koruyucusu,vatanın bekçisi,Muhammet ocağına yönelik her türlü saldırıyı nefretle kınıyorum.
Saygılarımla.
Orhan Türkbey - (Ziyaretci) 2.07.2008 22:54:31

Bir yıldır iddianamesi hazırlanmayan,ancak bugün hazırlandığını basından öğrendiğimiz Ergenekon davasında yeni gelişmelerle birlikte yeni tutuklamalar olmuştur.Bu tutuklananlar arasında sevdiğimiz ve saydığımız kişiler dışında bu memlekete özveri ile hizmet etmiş kişiler de bulunmaktadır.
Ancak şunu unutmamamız lazım.Bunu yargı yapmıştır.Dün AKP kapanma davasında yargıya kızanlara nasıl söylendiysek,aynı hatayı yapmamamız gerekir.
Bu süreçin Türk yasaları çerçevesinde,hızlı ve adil bir şekilde sürdürüleceğine inanmamız gerekir.
Etrafta dolaşan binlerce dedikodu ve komplo teorileri kafamızı bulandırmamalı.Bunu içinde yargıya büyük görev düşmekte,kamuoyunu aydınlatmalıdır.
Bu olmazsa Demokrasiye,hukuka duyulan güven sarsılacağı gibi,iktidarın da zan altında kalacağı unutulmamalıdır.
Yapılan her dedikodu,komplo teorilerinin toplumda endişe yaratacağı ve kutuplaşmayı hızlandıracağı unutulmamalıdır.
Unutmayalım ki,Türkiye`nin karmaşasından maddi ve manevi çıkar sağlayacak iç ve dış mihraklara gerekli ortamı sağlamamalıyız ve onların oyununa gelmemeliyiz.
Göz altına alınış şekillerine karşı olduğumuzu beyen ederken,Ülkemizin sakin birlik ve beraberlik içerisinde yargılama sürecini takip etmesini,
yargılama sonucuna göre değerlendirmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.
Saygılarımla.
Cevap yazmak istiyorum.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.