|
Sayfa: 1 2 3 4 5
|
|
|
Tartışmaya ilişkin Cevaplar
|
| Özcan PEHLİVANOĞLU
-
(Ziyaretci)
|
20.08.2010 14:29:58 |
AÇIK SÖZLÜ BİR BAŞBAKAN&8230;
Memleketimizin başında çok açık sözlü ve içi dışı bir,bir başbakan var.
Bu sebeple başımıza gelecek olanları çok önceden ve samimiyetle bize haber veriyor.
Daha ne yapsın bu adam?
12 Eylül`de oylanacak olan Anayasa değişikliklerinin ona yetmeyeceğini, aslında yapılacak büyük değişikliklerin 2011 Temmuz seçimlerinden sonra gerçekleştirileceğini söylüyor.Zaten ``demokrasi bizim için bir araç´´ diyende o değilmiydi ?Her halde 12 Eylül Referandumu da esas amaca giden bir araç.Gerçi büyük değişikliklerin neler olacağını belirtmiyor ama yine de büyük değişikliklerin müjdesini şimdiden veriyor.
Başbakan RTE,bu güne kadar her söylediğini göstere göstere yapmıştır.Toplumun dev olarak gördüğü sanal kuleler, onun bu cesareti karşısında devrilivermiştir.Direnenler ise bellidir.Bu sebeple Başbakanın tavırlarına bakarak 12 Eylül`de ``bu millet´´in mi yoksa Türk Milletinin mi var olduğu görülecektir.Başbakan bütün bunları göz önüne alarak bildiği yolda pervasızca gitmektedir.
Sümala`da milli devletin kurucusu Atatürk`ün adının bile anılmadığı buna karşılık papaz efendinin padişahlara dua ettiği ayin sonrasında bile ``ayin yapıldı da ne oldu´´ diye konuşan hoşgörülü Müslüman bir başbakanımız var.
Bu kadar açık ve net konuşan bir insana ``helal olsun´´ denmez de ne denir?
Biz de size bu anayasa değişiklikleri bir denemedir,Türk Milletinin vereceği cevaba göre,devletin ve milletin bekası tartışmaya açılacak onun için bu anayasa değişikliklerinin gizli şifreleri var,bunları iyi okuyun deyip duruyorduk ve Allah razı olsun başbakan çıktı bizim yapamadığımızı yaptı ve 2011 seçimlerinden sonra büyük anayasa değişikliklerine hazırlandığını açıkladı.
Bu değişikliklerin ne olduğu konusundaki tahminimiz şudur;Türk Milletinin devlet üzerindeki hakimiyeti sona erdirilecektir.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir`in bir bez parçasını,Ay yıldızlı bayrağın yanına dikme yolu anayasal olarak açılacaktır.Hatta başka bez parçaları da demokratik özerklik adına Türkiye semalarında dalgalandırılabilir.Ne de olsa 36 etnik parçayız&8230;
Bunun belirtileri bölücübaşı hain Öcalan`dan gelmektedir.PKK,Anayasa değişikliklerinin 12 Eylül`de yapılacak referandum sonucu doğuracağı ortamı görmek için 20 Eylül`e kadar sözde bir ateşkes ilan etmiştir.Niçin 20 Eylül`e kadar?
Aynı PKK ve PKK`nın siyasal yandaşları,Güneydoğu`daki çatışma ortamına müdahale için Birleşmiş Milletleri Türkiye`ye çağırmaktadır.Burada çağırılan sadece gözlemciler değildir.Birleşmiş Milletlerin ordusu olan ABD,İngiltere,Fransa,İtalya,Hollanda,İsrail gibi müttefik güçlerin askerleri tıpkı Irak`ta olduğu gibi Türkiye`ye davet edilmektedir.Aynı şeyi yarın öbür gün Postus Rumları,Trakya Bulgarları,Yahudiler,Süryaniler,Yezidiler için isteyeceklerdir.Bu sinyaller yazılı ve görsel basında mevcuttur.
Bu nedenle BDP,Öcalan`ın emriyle Anayasa değişiklerine hayır ya da sandığı boykot yerine beklemeye geçmiştir.Ancak bölücülerin 12 Eylül`de ``evet´´ diyecekleri ilk günden beri bellidir.PKK &8211; AKP işbirliği gün gibi ortadadır.Başbakanın BDP`yi, CHP ve MHP ile aynı havuzda göstermesi bir aldatmadan ibarettir.Evet`i çıkartmasının zor olduğunu bilen Başbakan, ilk önce MHP tabanına yönelmiş ve oradan istediğini alamayınca PKK ve kamuoyu şirketleri ile yandaş ve satılmış basını devreye sokmuştur diye düşünüyorum.
Bu gelişmelere eklenecek en önemli olaylardan biri de Obama`nın, Erdoğan`a Türk Ordusunun PKK`ya karşı kullandığı silahların satışında kongrede sıkıntıyla karşılaşacakları uyarısında bulunmasıdır.Bu aslında tipik bir Amerikan politikasıdır.Olaylar,Amerika`nın ülkemiz konusundaki iştahının,kabarma noktası açısından azami düzeye ulaştığını göstermektedir.
Başbakanımız medyadaki karteli de kırdıklarını ifade ederek,serbest piyasa ekonomisine ve bunu yönlendiren demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne de ne kadar saygı gösterdiklerini açık yüreklilikle ifade etmiştir. Kimse ona,senin görevlerin arasında medyadaki karteli kırmak da varmıydı diye sormuyor.Karteli kırılmış medyada süt dökmüş kedi gibi başbakanın dizinde oturuyor.Çünkü devletten alınacak ihale ve kapatılacak özelleştirmelere sırada bekliyor.
Yandaş medya ve satılmış medya Türkiye`nin başına gelecekleri her ne kadar Türk Milletinden gizlemeye çalışsa da,gerçekleri bir bir afişe eden başbakanımız sayesinde Türk Milleti inşallah uyanır diyorum.
Ve bir soru sorarak bitiriyorum.Sözde Türk aydınları neredesiniz?Bulunduğunuz fare deliğini bildirin de halinizi hatırınızı sorup,şu mübarek ramazan ayında açlığınızı giderelim.
Özcan PEHLİVANOĞLU
www.trakyanethaber.com
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
|
|
| Dr.Reşat Doğru
-
(Ziyaretci)
|
20.08.2010 14:05:52 |
BAŞBAKAN ŞAŞIRMIŞ
Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU, Başbakan`ın sürekli gündemi değiştirdiğini, referandumun gerçek nedeninden hiç bahsedilmediğini, gerçekleşmesi mümkün olmayan sonuçlarla halkın kandırıldığını, gerçeklerin çok daha farklı olduğunu bildirdi.
Başbakan Çorum ilinde yaptığı konuşmada ``Buradan odalara, borsalara sesleniyorum, bütün bu kurumlara sesleniyorum. Sizi anayasal bir kurum haline getirme gayreti içerisinde olan bu anayasal değişikliğe eğer siz `evet`lerinizle katılmazsanız, sizi tarih affetmez.´´ Geçmişte 2000-2001`li yıllarda gazetelere boy boy ilanlar verdiniz, altına imzalarınızı koydunuz, anayasal değişiklik istediniz,´´ diye seslendi.
Sayın Başbakana şunu sormak lazım; peki, 2002`de size tam destek veren TÜSİAD o zaman ülkenin geleceğini düşünüyordu da şimdimi bertaraf mı oluyor? Daha 3&8211;5 ay önce siz değimliydiniz herkes bir işçi alsın diye işadamlarından istekte bulunan. 2002 yılı seçim çalışmalarında siz değilmiydiniz işadamlarının helikopterleriyle toplantılara giden.
İşadamlarının bitaraf olmasını istiyorsunuz da bu Şeker Fabrikaları, Tekel, Sümerbank, SEKA, PETKİM, Telekom, TÜPRAŞ kimin? Neden ülkemin öz kaynakları yabancı sermayenin elinde?
13 Eylül sabahı, 12 Eylül 1980 mimarlarından hesap sorulacağını beyan ediyorsunuz. Sayın Başbakan, hangi generali bulup kimden hesap soracaksınız? Daha dün eski liderinizi cezaevinden korumak için kanun çıkaran sizsiniz. Şimdi 12 Eylül mimarlarından geriye kalan 94 yaşındaki Orgeneral`den nasıl hesap soracaksınız. Zaten buna çıkarmış olduğunuz kanunlar müsaade etmemektedir. Kaldı ki bu insanların geçmiş dönemlerde Af`tan yararlanmışlardır. Siz suçsuz olduğu tescil edilen insanları aynı suç nedeniyle tekrar yargılayamazsınız. Bunun Anayasada, kanunda yeri yok.
Halkı kandırmayın, sizin kabul ettirmeye çalıştığınız referandumun gerçek konusu, geleceğinizi kurtarma çabasıdır. Halkımız vermiş olduğu emaneti elinizden aldığında, hesap verme korkunuzdur. Ülkemizi bölen projenin (BOP) Eş Başkanı olmakla övündüğünüz kadar, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmakla övünmediniz.
Türkiye`nin bütün kurumları ile kavga ettiniz, kendinize göre suni gündemler yarattınız. Din, Müslümanlık, İslam, Başörtüsü dediniz, İmar Kanununda ``Cami´´ yerine ``İbadethane açılır´´ dediniz, son 4 yıl boyunca rekor sayıda kilise açtırdınız.
2002 deki secim öncesi dokunulmazlıkları kaldıracağım diye miting alanlarında söz verdiniz. Seçim sonra bir daha dokunulmazlıkların lafını bile etmediniz. Halkımıza kabul ettirmeye çalıştığınız Anayasa sivil bir anayasa değil AKP Anayasasıdır. Sizde bunu kabul edin. Ülkede işsizlik had safhadadır. Halkımızın gerçek gündem konusu geçim sıkıntısıdır.
|
|
| Dr.Reşat Doğru
-
(Ziyaretci)
|
20.08.2010 13:48:52 |
BAŞÇİFTLİK İLÇESİ TAMAMEN BOŞALMIŞ
Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU, referandum çalışmalarına Başçiftlik ilçesi ve Karacaören beldelerinde devam etti. Bölgenin çok büyük sorunlarla karşı karşıya kaldığını bildiren DOĞRU, şu açıklamalarda bulundu.
Bir zamanlar Türkiye ve dünyanın her tarafına halı ihraç eden bu bölge tamamen boşalmaktadır. 35 yaş altında gençlerin ve çocukların hiç görülmediği yaşlılar kenti durumuna gelmiştir. Tezgâhlarında genç kızların çalıştığı, sokaklarında cıvıl cıvıl çocukların oynadığı dünyanın en güzel yeri olan bu ilçemiz hayalet bir şehir haline gelmiştir.
Aileler, gençler, iş ve aş bulabilmek için şehri terk edip büyük şehirlere göç etmektedir. AKP iktidarının hayvancılıktaki yanlış politikaları buralarda o sektörü de bitirmiştir. Onbinlerce büyükbaş, küçükbaş hayvanın meralarında otladığı bu bölge, kesilecek kuzu dahi bulunamayacak bir hale gelmiştir. Çiftçi, köylü, esnaf çok zor durumdadır.
Çiftçi köylü esnaf çok zor durumdadır. Başçiftilk Belediye Başkanı Mustafa ÖZTÜRK seçildiği günden itibaren ilçenin kalkınması ve gelişmesi için gecesini gündüzüne katarak yoğun bir şekilde çalışmaktadır. İl dışında yaşayan bütün Başçiftliklileri tekrar nasıl memleketlerine geri getiririm diyerek yeni projeler üretmede olağanüstü gayret sarf etmektedir. Bu çalışkan belediye başkanına herkes destek olmalıdır.
İki kilometrelik Karacaören yolunun asfaltlanması için çalışmalar yapılmalıdır. Başçiftlik halkı nüfusunu azaltan, köylüsüne, çiftçisine zulüm eden AKP iktidarına karşı gereken dersi Anayasa referandumunda Hayır oyu vererek cezalandıracaktır.
Tokat`ın her tarafında olduğu gibi Başçiftlik bölgesinde de insanların psikolojisi bozulmuştur. İşsizliğin had safhada olduğu, ekonominin bozulduğu, inançlarımızın sarsıldığı bu durumun sorumlusu AKP iktidarıdır. Halkımız kendisine ekonomik ve sosyal yönden hiçbir getirisi olmayan, dayatma anayasa değişikliğine ´´Hayır´´ oyu vererek gerçekleri iktidara gösterecektir.
|
|
| Reşat DOĞRU
-
(Ziyaretci)
|
18.08.2010 15:26:54 |
Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU, Referanduma Hayır kampanyası ile ilgili çalışmalarına Tokat Merkez ve Artova İlçelerinde devam etti.
Merkez İlçe Başkanı Mustafa SOYSALOĞLU, İl Başkan Yardımcıları Aydemir BAYGIN, Sebati DONAT, İl Genel Meclisi üyesi Özdemir KAL, Belediye meclis üyeleri Fahrettin DEMİREL, Necmi MELEK ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri ile Belediye Yer Altı Çarşısı ve Kuyumcular Çarşısını ziyaret ettiler.
Heyet, yapmış oldukları bu ziyaretler esnasında, ülke genelinde hüküm sürmekte olan ekonomik sıkıntıların Tokat esnafını da çok ağır bir şekilde etkilediğini ve bu etkinin halen devam ettiğini söylediler. Heyetle görüşen Esnaflar kiralarını ödeyemediklerini, günlük nafakalarını çıkaramadıklarını ifade ettiler.
Düğün mevsimi olması, gurbetçilerin memleketlerinde bulunması sebebiyle faal bir halde çalışması gereken Kuyumcular Çarşısında 20’ye yakın dükkân kapanmış durumda, bir o kadar dükkân da kapanmak üzeredir. Bu, aynı zamanda halkın alım gücünün de düştüğünün en açık göstergesidir.
Cumhuriyet Meydanının olduğu yer ve Artova yoluna doğru uzanan bölge, esnaflar için ölü bir bölge haline gelmiş durumdadır. Açılan marketler bile kapanmıştır. Vatandaşın yanı sıra esnaf da Devlet Hastanelerinin bu bölgeden Niksar yoluna taşınması dolayısıyla büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Esnaflar topluca isyan halindedirler. 12 Eylül Anayasa Referandumunda Hayır oyuyla hükümeti cezalandıracaklarını ifade etmektedirler.
Ülkemizde 30 yılın en düşük enflasyonunu, en düşük kredi faizini veriyoruz diyen hükümet, gelsin de Tokat esnafının durumunu görsün. İnsanların umudu kalmamış, psikolojik bunalıma girmişlerdir. Orta direk denen orta sınıf tamamen yok olmuştur. Bir tarafta AKP zenginleri, diğer tarafta fakirleşen ve geliri sürekli düşen halk vardır.
Fakir fukaraya yapılan sosyal yardımlarla nereye kadar varılacaktır. Bayram geliyor; okullar açılacak; kış geliyor, odun kömür alınacak. Emeklisinden işçisine, memurundan esnafına kadar halk kara kara düşünüyor. Bu çıkan sonucun hesabını millet referandumda “HAYIR” oyu vererek AKP’ den soracak, ilk genel seçimde de vermiş oldukları emaneti geri alacaktır.
Artova çalışmalarına Belediye Başkanı ve Yönetim ile beraber devam edildi. Artova’da da durumun farklı olmadığı gören heyete, AKP hükümeti tarafından hiçbir yatırımın yapılmadığı, adeta ilçelerinin unutulduğunu ve kaderine terk edildiğini söyleyen Artova çiftçisi, köylüsü, memuru, esnafı, “Bizi yokluğa mahkûm eden bu iktidara Anayasa referandumunda hep beraber HAYIR diyerek tepkimizi göstereceğiz” dediler.
|
|
| MHP Bilgi İslem
-
(Ziyaretci)
|
17.08.2010 21:40:11 |
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
Genel Merkezi
Tarih: 12 /08 /2010
``HAYIR´´LI GÜNLER&8230;
12 Eylül 2010 Tarihinde anayasa değişikliği için referandum yapılacaktır.
Ülkemizin geleceğini karanlıklara götürebilecek tuzak maddeler içeren bu değişikliklerden tüm vatandaşlarımızı haberdar ederek HAYIR oyu kullanmasını sağlamalıyız.
Bu amaçla hazırlamış olduğumuz www.referandumoyunu.com adlı internet sitesini ve http://www.facebook.com/ulkenicinbiroyunvar adlı paylaşım sayfamızı ziyaret etmenizi ve bu postayı ulaşabildiğiniz herkese iletmenizi rica ederiz.
Milliyetçi Hareket Partisi
Bilgi İşlem Müdürlüğü
|
|
| Basın Musavirliği
-
(Ziyaretci)
|
17.08.2010 21:32:32 |
MHP`LİLER İFTARDA BULUŞTU
MHP Merkez ilçenin organize ettiği HAYIRDA HAYIR VARDIR iftar yemeği geniş katılımla coşkulu geçti.
Yemekte MHP Merkez İlçe Başkanı Mustafa Soysaloğlu, Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan, İl başkanı Murat Polat ve Tokat Milletvekili Devlet Eski Bakanı Dr. Reşat Doğru birer konuşma yaparak MHP niçin referandumda HAYIR dediğini açıkladılar.
Aklı başında olan herkes bu hükümetin amacının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu bilir. O bağcı da büyük Türk milletinin ta kendisidir. O yüzden bu yanlış projeye referanduma hayır diyoruz.
Anayasa`da yapılan ve 12 Eylül`de önümüze gelecek olan değişiklikle hayat şartlarımız değişecek mi? işsizler iş bulacak mı?
TARIM KESİMİNDE ÇALIŞANI, ÜRETİCİYİ, KÜÇÜK ESNAFI, ÇİFTÇİYİ KORUYACAK MI? Tarım kesiminde çalışanlar, küçük esnaf, üretenler çiftçi korunacak mı?
Terör bitecek mi?
Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilecek mi? yoksa yoksullar daha yoksul zenginler daha zengin mi olacak?
Meclisi kanun kaçaklarının sığınağı olmaktan kurtaracak mı?
Habur dan teröristlerin kahraman edası ile gelmesini engelleyecek mi? yoksa bu görüntüleri artıracak mı?
Yargının siyasallaşmasını engelleyecek mi?
Özelleşme adı altında fabrikaların kapatılmasını önleyecek mi?
Misyonerlik çalışmalarını önleyecek mi? yoksa Akdamar, sumene manastırı gibi her ilde kilesellerin hızla açılmasına mı hizmet edecek?
Anadolu`yu Hıristiyanlaştırmak için mi bu millet evet diyecek?
Çelişkilerle dolu, gündem sapıtmaktan başka bir işe yaramayacak olan bu değişikliğe evet dememiz için hiçbir sebep yoktur dediler. TARIM KESİMİNDE ÇALIŞANI, ÜRETİCİYİ, KÜÇÜK ESNAFI, ÇİFTÇİYİ KORUYACAK MI? R, YAŞAM KOŞULLARIMIZI İYİLEŞTİRECEK Mİ?
|
|
| Özcan Pehlivanoğlu
-
(Ziyaretci)
|
15.08.2010 23:15:52 |
``EVET´´ÇİLERİN LİSTESİNİ AÇIKLIYORUM&8230; (1)
İktidar partisinin gözü sulu güçlü adamı ve başbakan yardımcımız Bülent Arınç,evet oylarının 60`ı bulacağını tahmin ettiğini medyanın amiral gemisi olduğu söylenilen Hürriyet Gazetesinde, eskilerin sekiz sütuna manşet dediği boyda açıkladı.Herhalde işadamı kisvesi gazeteciliklerinden önde giden Doğan ailesi de devlet kasasından Çalık`a hediye edilen Sabah-Atv grubu gibi ``evet´´çiler kervanına katılmış durumda.
Her ne kadar ``AKP`yi eleştirenlerin kanı bozuk´´ diyen Akp`li milletvekilleri olsa da;herkesin bir tahminde bulunmak ve düşüncelerini ifade etmek hakkı vardır.Hem de düşüncelerimizi, ``40 yıl onlar bizi fişledi şimdi biz fişliyoruz´´ diyen Akp`li vekillerin varlığına ve fişlenme ihtimalimize rağmen ifade etmekte bir beis görmüyorum.Biz AKP`lilerin özgürlükçü yapılarını ve yeni anayasa taleplerini yukarıda belirttiğim düşüncelerinden dolayı yakınen biliyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2008 yılı Yoksulluk Çalışması raporuna göre ülkemizde 374.000 kişi açtır.Yine 2006 yılı rakamlarına göre nüfusumuzun 18 milyonu yoksuldur.Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve AKP`den 22.dönem milletvekili Aziz Akgül,yaptıkları çalışmada 1.000.000 insanımızın aç ve 18.000.000`dan fazla insanımızın da yoksul olduğunu belirtiyor.Ankara Ticaret Odasının yaptığı bir diğer istatistiğe göre de Türkiye nüfusunun 15.4`ü açlık sınırında ve 74`ü de yoksulluk sınırının altında.Bu yıllardan sonra teğet geçen ekonomik krizin yarattığı tahribatı da sizin takdirlerinize bırakıyorum.
Türkiye`nin en büyük memur sendikası olan Türk Kamu-Sen; Mayıs 2010 ayı için tek kişinin yoksulluk sınırını 1472 TL,dört kişilik bir ailenin asgari geçim sınırını da 2955 TL olarak açıkladı.Acaba bu paraları kazanan kaç insanımız var?
Türkiye İstatistik Kurumunun araştırmasına göre Mayıs 2010 tarihi itibarı ile ülkemizdeki işsiz sayısı 3.071.000 kişidir.Genç nüfusta işsizlik oranı ise 21.2`dir.İşsizlik tarihi rekorlar kırmaktadır.İşsizler iktidar kapısında ``iş,iş,iş´´ diyerek medet ummaktadır.Ve AKP yandaşlarının işe alındığını gördüklerinde onlarda kapağı bu zümreye atmaktadır.
Bu çaresiz bırakılmış insanlar, devlet gücüne el açar hale getirilmiştir.Birilerinin çıkıp bunların karnını doyurması gerekir.Yoksa bunlar açlıklarından ölürler.Aç ve yardıma muhtaçlar arasında bile AKP`li olan olmayan ayrımı yapılmaktadır.
Bu karın doyurma işi yıllardır AKP`li belediyeler ile 8 yılı tamamlamak üzere olan AKP iktidarından sonra da devlet bünyesinde kurulu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca yapılmakta ve bu insanların karınlarının doyurulması ile övünülmektedir.
Akp`nin 2009 yılının mart ayında yapılan mahalli seçimlerde aldığı oy 15.513.354`dür.Oran itibarı ile 38.83`dür.
Bu göstermektedir ki;AKP ilk önce yoksullaştırdığı ve aç bıraktığı sonra da beslediği insanların oyu ile iktidarda durmaktadır.
Aç,yoksul ve işsiz insanların tavlanması erzak,kömür,eğitim yardımı,buzdolabı ve çamaşır makinası dağıtımı ile referandum öncesinde olduğu gibi her seçim öncesinde polis,maliye,diyanet ve milli eğitimde büyük memur alımı yapmak şeklinde gerçekleşmektedir.Devlet halen en büyük işveren konumundadır.İnsanımız da çaresizlik içinde desteğini, bahsettiğimiz konulardaki yardım sözünü alacağı oya göre sektirmeden yerine getiren, AKP`ye vermektedir.Rakamlar bize bunu göstermektedir.
Son örneği ise referandum öncesi bu sıcaklarda kömür yardımı yapılmasının, DSP milletvekili Hasan Macit tarafından Yüksek Seçim Kuruluna ve ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyuruları ile yansıtılmasıdır.
Türk Milleti inançlı bir millettir.Başına gelen her şeyin nihayetinde Allah`ın takdiri ile gerçekleştiğini bilir.Ancak zaman zaman eşeğini sağlam kazığa bağlamayı unuttuğundan başına gelenlerin kendi kusurundan kaynaklandığını anlayamaz.Anladığında da büyük bedeller ödemiş olur.Bu bağlamda Türk Milletinin sosyal hayatında, cemaat ve tarikatların önemli bir yeri vardır.
Cemaat ve tarikatlar sadece Türkiye topraklarında değil bütün Türk coğrafyasında hatta dünyanın dört bir köşesinde faaliyet göstermişler ve göstermektedirler.Osmanlı Türk İmparatorluğu ve öncesindeki Anadolu Selçuklu,Büyük Selçuklu başta olmak üzere diğer Türk devletleri de cemaat ve tarikatları desteklemiş ve ülkelerini yönetirken onlardan faydalanmıştır.
Ancak cemaat ve tarikatların, devlet ve toplum hayatındaki etkisi, Türk düşmanlarınca keşfedilmiş bu cemaat ve tarikatlar bunlar tarafından ele geçirilmiştir.
Fakirleşen,aç ve yoksul bırakılan halk,sorunlarına çözüm bulamayınca her zaman olduğu gibi Allah`a yönelmiş ve karşısında ele geçirilmiş cemaat ve tarikat yapılarını bulmuştur.
Bu cemaat ve tarikat yapıları halkın her sorunu ile ilgilenmiş ve daima onun yanında yer almıştır.Halbuki bu görev devlete düşmektedir.Devlet tarafından bırakılan boşluk, maalesef bunlar tarafından doldurulmuştur.
|
|
| Özcan Pehlivanoğlu
-
(Ziyaretci)
|
15.08.2010 23:12:07 |
``EVET´´ÇİLERİN LİSTESİNİ AÇIKLIYORUM&8230; (2)
Türk düşmanlarının yıllardır ilmik ilmik dokuyarak meydana getirdiği bu tabloda cemaat ve tarikat yapıları, dış güçlerce, AKP iktidarı etrafında birleştirilmiştir.Aç,yoksul ve işsiz insanlar; cemaat ve tarikatlardan icazet alarak yaşamlarını sürdürebilir halde tutmayı ancak böyle başarmışlardır.
Bunlar şimdi meydanlarda çığlık çığlığa ``evet,evet,evet´´ diye bağırmaktadır.Hatta büyük bir disiplin içinde, bu sıcak havada RTE`yi saatlerce yılmadan beklemektedirler.Ne yapsınlar ekmek(!)meselesi.
Bu insanlara asla kızmamak lazım.Onları niçin ve nasıl yalnız bıraktığımızı,hangi sebeple eğitim ve dini hayatlarını yaşamalarını engellemeye kalktığımızı ve ülkeyi yıllarca yönetenlerin bu oyunu neden göremediklerini sorgulamamız gerekir.
Diğer ``evet´´çilere gelince;bunlar elektrik dağıtımı,baraj,duble yol ihalelerini,özelleştirmeleri kapan,bankalarla milleti soyan adamlardır.Bakmayın RTE`nin bunlara gürlediğine,bu zevatın neredeyse tamamının; televizyonlarında, gazetelerinde,dergilerinde,internet sitelerinde RTE için övgüler düzülmekte ve ``evet´´ çığırtkanlığı yapılmaktadır.RTE ile kavgaları tipik bir kayıkçı kavgasıdır.Yoksa 30`dan fazla dolar milyarderi nasıl türedi?Bankaların fahiş rekorlar kıran karları nereden çıktı?Adamlar velinimetleri RTE üzülsün ister mi?
Unutmadan bazı önemli ``evet´´çileri de belirtelim.Referandumun sonucunu görmek için 20 Eylül`e kadar ateşkes ilan eden PKK,Öcalan ve tavşana kaç tazıya tut politikası izleyen BDP ile ABD ve AB hazretleri başta olmak üzere Türk Milletini sömüren ve düşmanlık eden bil cümle adam ``evet´´çidir.
Unutmadan bunlara Sümela`da ayin yapma hakkını elde eden Bartholomeos ile Akdamar`ı ibadete açmayı başaran Ermeni cemaatini de ekleyelim.
İşte bunların hepsi ``evet´´çidir.Hepsi bir araya gelse bile aç,yoksul,işsiz bırakarak çaresizleştirdikleri ile aldatarak kandırdıklarının toplamı; aldıkları en yüksek oy(47) olan, 22 Temmuz 2010 genel seçimlerindeki 16.327.291`dir.12 Eylül 2010 referandumunda oy kullanacak insan sayısı ise 49.446.269`dur.Bu rakamlara baktığınızda gerçekleri görür ve buna göre hareket ederseniz referandum sonucunun ``evet´´ çıkma ihtimali asla yoktur.Bülent Arınç, satılmış medya ve kamuoyu araştırma şirketleri her zaman olduğu gibi sizi kandırmaya çalışmaktadır.Çünkü biliyorlar ki; insanoğlu güçlüden ve kazanacak olandan yana kayar.Bu insanın fıtratında vardır.Sizi çoğu zaman olduğu gibi yine yanıltırlarsa onlar için ekmekli kadayıf yeme de yanında yat.
Her zaman hatırlayalım ``AKP`Yİ ELEŞTİRENLERİN KANI BOZUKTUR´´ diyenler ``evet´´çidir.Benim kanım asil Türk Milletinin şehadetlerle yoğrulmuş temiz kanıdır.Yani onların bozuk dediği kan.En azından bu sebeple ``HAYIR´´ diyorum.Ya sizin kanınız ve tercihiniz?
Özcan PEHLİVANOĞLU
www.trakyanethaber.com
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
|
|
| Basın müşavirliği
-
(Ziyaretci)
|
11.08.2010 15:36:49 |
ZİLE KÜÇÜLÜYOR HALK 12 EYLÜLDE
HAYIR OYUYLA HESAP SORACAK
Milliyetçi Hareket Partisi Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU başkanlığında Zile MHP İlçe Başkanı Mehmet VERGİLİ, parti il yönetiminden Aydemir BAYGIN ve Abdullah BÖLÜKBAŞI ile birlikte Zile ilçesinde referandum çalışmalarına devam etti.
Heyet ziyaretlerine Zile Şehit ve Gaziler Derneğine giderek başladı. Gazi olmanın gururunu yaşayan gazilerimizin şehit yakınlarının yürüklerinde acı vardı. ``Hükümetin açılımdaki muhataplarından Diyarbakır Belediye Başkanının son yaptığı açıklamalardan asırlardır uğrunda kan dökülen şanlı al bayrağınızın yanına PKK çaputunu asma, federal devlet olma gibi anlamsız tavsiyesini şiddetle kınadıklarını ve Bir bayrak bir milletin en kutsal değeridir.
Ülkemiz topraklarında Al Bayrağımızın dışında hiç örgütün simgesi asılamayacağını bunlar için ellerini kollarını hatta canlarını vermediklerini dile getirdiler´´
Heyet dernek ziyaretinden sonra Zile pazarını ve esnafı ziyaret etti. Üretici ve çiftçi hep bir ağızdan üretim durdu. Karpuzumuz para etmiyor. Buğdayımıza hak ettiği değer verilmedi. Evimizden şehre inmeye korkar olduk. Cebimizde paramız yok AKP hükümeti esnafı ve çiftçiyi bitirdi. Ne yapacağımızı nasıl geçineceğimizi bilmiyoruz. İşyerlerimiz tek tek kapanıyor. Hepimiz borç içindeyiz diye dertlerini dile getirdiler.
Hafta günü ve pazarın olmasına rağmen esnaf dükkânlarının önünde oturmuş kara kara düşünüyorlardı. Zile ilçesinin bu son ekonomik krizden ağır yara almasından dolayı göç vermesi ilçeyi giderek küçültmüş ve ilçe yok olma durumuna gelmiştir diye belirten heyet her siyasi partiden oluşan Zile Platformu toplantısına katıldı.
Toplantıda Zile`nin durumu ve geleceği ile ilgili görüş alış verişinde bulunuldu. Zileliler Sayın Reşat DOĞRU`nun vermiş olduğu Mustafa Necati Sepetçioğlu Üniversitesinin kurulması ile ilgili kanun teklifinin geçmesini istediklerini, üniversitenin ilçeye ekonomik getirilerinin de olacağına inandıklarını belirttiler.
AKP Hükümetinden sonra Zile devlet hastanesinin küçültüldüğünü, ilçeye sağlık yönünden yeterli hizmeti veremediğini hastaların başka yerlere sevk edilmeye çalışıldığını, sağlık hizmetlerini tam olarak alamadıklarını, Zile`nin etraf yollarının yapılmadığını Zile`nin yok edilmeye çalışıldığını söylediler.
Bu ziyaretlerde görüşülen halk Anayasa referandumunun dertlerine çözüm olmayacağını 12 Eylül`de hükümete ders vermek için topluca HAYIR diyeceklerini dile getirdiler.
|
|
| Ahmet Saygılı
-
(Ziyaretci)
|
10.08.2010 23:01:02 |
Ben Ahmet Özdemir gibi Evet oyu vereceğim. Belki Rıza bey, Atla bey bana kızacaklar ama kusura bakmasınlar.Ben ülkücüyüm,Türküm ama bu değişikliler paketinde "açılımla" ilgili bir madde yok. Ağbim 12 eylülde çok çekti mamakta.En azından bir hatırı vardır.Evrenini yargılanıp yargılanmaması, zaman aşımı falan beni ilgilendirimiyor. Bu bir bakıma 12 eylülde çekenler için bir iade-i itabardır.Saygılar.
Ahmet saygılı
|
|
|
|
Sayfa: 1 2 3 4 5
|
|
Cevap yazmak istiyorum.
|
